Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / UTİKAD BAŞKANI TURGUT ERKESKİN: TÜRKİYE’Yİ ORTADOĞU VE KAFKASLAR’IN LOJİSTİK MERKEZİ HALİNE GETİREBİLİRİZ

UTİKAD BAŞKANI TURGUT ERKESKİN: TÜRKİYE’Yİ ORTADOĞU VE KAFKASLAR’IN LOJİSTİK MERKEZİ HALİNE GETİREBİLİRİZ

UTİKAD BAŞKANI TURGUT ERKESKİN: TÜRKİYE’Yİ ORTADOĞU VE KAFKASLAR’IN LOJİSTİK MERKEZİ HALİNE GETİREBİLİRİZ12.07.2012

Taşımacılık ve lojistik  sektörünün çatı kuruluşu, Uluslararası Taşımacılık Ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (Utikad) Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Erkeskin ile sektörün fotoğrafını çektik.

 
 
Hava, Kara, Deniz Ve Demir Yollarındaki Lojistik Yapılanması Ve Sektöre Dair Bir Çok Önemli Konuya Değinen Erkeskin, “ Yakın Zamanda Dünyada İlk 10’a Giren Türk Lojistik Firmaları Olacağına İnanıyorum” Dedi.

Sayın Turgut Erkeskin, kısaca kendinizi tanıtır mısınız? UTİKAD Başkanı Turgut Erkeskin kimdir? Sektöre nasıl adım attınız?

1964 doğumluyum. Liseyi Şişli Terakki Lisesi’nde okudum. Daha sonra İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde öğrenimime devam ettim. Okul bitince yabancı dilimi geliştirmek için İngiltere’ye gittim. Döndükten sonra 1985 yılında taşımacılık sektörüne girdim. 1985-88 yılları arasında Türkiye’de büyük bir denizcilik firmasında çalıştım. Aynı firmanın Romanya temsilciliğini yaptım. 1988 yılında ise Genel Transport’u kurdum. 24 yıldır da Genel Transport ile devam ediyoruz.

2010 yılından bu yana UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapıyorsunuz?

UTİKAD’ı bize kısaca tanıtır mısınız? Amaçları, hedefleri ve faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz?

1986 yılında kurulan UTİKAD, Türkiye’de ve uluslar arası alanda kara, hava, deniz, demiryolu, kombine taşımacılık ile lojistik hizmetler üreterek taşıma organizasyonunu üstlenen ve 400’e yakın şirketi aynı çatı altında toplayan bir sivil toplum örgütüdür.

 
Amacı, üyelerinin ihtiyacı olan lobi faaliyetlerini, gerek hükümet gerek sivil toplum örgütleri nezdinde gerçekleştirmektir. Üyelerinin çıkarlarını korumak ve Türkiye’nin lojistik faaliyetlerinin arttırılması için lobi faaliyetlerinde bulunmak da amaçlarımız arasındadır .

Ayrıca sektörel eğitimlerde UTİKAD’ın en önemli faaliyetlerinin başında geliyor. Yine  uzmanlarımız tarafından hazırlanan, lojistik meslek liseleri ve üniversitelerde kaynak kitap olarak kullanılan yayınlarımızla sektöre hizmet veriyoruz.

 
UTİKAD’ın sadece üyelerine yönelik verdiği önemli bir hizmet olan Mali Mesuliyet Sigortaları hakkında da kısa bir bilgi vermek istiyorum. Bilindiği gibi, FIATA tarafından tüm dünyada uygulamaya konan yeni düzenlemeler, FIATA FBL ve FCR dökümanlarını kullanan forwarderların Mali Mesuliyet Sigortası'na sahip olmaları şartını getirmektedir. Sektörümüz adına bu gereksinimi karşılamak üzere yola çıkan UTİKAD, uzun araştırma ve çalışmalar sonucunda "Döküman Başına Sorumluluk Sigortası" olarak nitelendirdiğimiz, hava, kara, demir ve deniz yolu taşımalarında oluşan hukuki sorumlulukları, kapıdan kapıya taşımaları ve hata ile ihmalleri de içermek suretiyle sigorta kapsamına alabilme olanağı sunan bir ürünü sektöre kazandırmıştır. Bu ürün ile üyelerimiz, kargonun ziyan, hasar ve gecikmesine, hata ve ihmale ilişkin yasal sorumluluklarını, meydana gelen hasara ilişkin ortaya çıkan masraflarını, para cezaları ve harçlara ilişkin yasal sorumluluklarını güvence altına alabilmektedirler.
 
Taşımacılık ve lojistik sektörünün en önemli sorunlarından birinin nitelikli çalışan talebinin karşılanamaması olduğunu biliyoruz. Sektörün çatı örgütü olarak UTİKAD, bu konuda ne tür çalışmalar yapıyor? Bilgi verir misiniz?

Bilindiği gibi sektörümüzün en önemli sorunlarından biri nitelikli çalışan talebinin sürekli artmasıdır. Sektörün çatı kuruluşu olarak UTİKAD, eğitim konusunda çok ciddi atılımlar yapmaya hazırlanıyor. Önümüzdeki yıl UTİKAD Akademi’yi hayata geçirmeyi ve FIATA lisansı altında dünya çapında geçerliliği olan FIATA diplomalı çalışanlar yetiştirmeyi hedefliyoruz.

Türkiye’de lojistik eğitiminin uluslar arası standartlarda ve sektörün beklentileri doğrultusunda verilebilmesi için Mayıs ayında ülkemizin saygın üniversitelerinin lojistik bölüm başkanları ve akademisyenleri ile bir araya geldik ve lojistik eğitimi konusunu masaya yatırdık. UTİKAD’ın önderliğinde başlatılan bu proje ile Türkiye’de lojistik eğitiminin yeniden modellenmesi amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı, YÖK, kamu kuruluşları ve diğer STK’larla işbirliğine gidilerek sektörün en temel sorunlarından biri olan istihdam konusuna  çözüm üretmeyi planlıyoruz.

Her geçen büyüyen sektörün istihdam dışında da sorunları var. Örneğin, sektör şirketlerini zora sokan KDV sorunu. Siz bu konuda ne tür aşamalar kaydettiniz? Paylaşır mısınız?

Sektörün uzun yıllar karşı karşıya kaldığı KDV istisnası ve KDV iadesi sorunu ciddi bir sorundu.1,5 yıl önce İzmir’de Kordon Vergi Dairesi,146 firmaya ağır para cezaları kesmiş ve birçok şirket kapanma tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştı.

Bunlar kanun çerçevesinde olmaması gereken  haksız uygulamalardı.Haksızlığın nedeni  ise  bizim firmalarımız  statüleri gereği KDV istisnası hakkına sahip olmalarına rağmen  kanunla kazanılmış  haklarının kullanamıyor olmalarıydı. Vergi dairelerinin  şirketlerin  sahip olmadığı belgeleri talep ederek cezalar kesmesi  sektörde ciddi bir sıkıntı yaratmıştı.

 
Bu konuda ciddi çalışmalar yaptık. Ulaştırma Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı konunun çözümü konusunda bize ciddi destek verdi. Sonuç olarak, KDV istisnası sorunu  UTİKAD’ın girişimleri ve temasları  ile sektör lehine çözmüş olduk. Bu Türkiye’nin lojistik rekabetçiliğinin artması için yapmış olduğumuz büyük bir katkıydı. Bunun yanı sıra yeni yürürlüğe giren gümrükle ilgili uygulamalarda taşıma işleri organizatörlerinin direkt muhatap alınması sağlandı.
 
 
Genel olarak bakıldığında üyelerimizin önemli sorunlarının  çözüme kavuşturduğumuzu görebiliyoruz.

‘R1 VE R2 BELGESİNE SAHİP OLAMADAN TAŞIMACILIK YAPAN FİRMALAR VAR’

Sektör baş döndürücü bir hızla büyüyor. Ancak hala birtakım sorunların tam olarak çözülemediğini görüyoruz. Bugün baktığımızda sektörün en önemli ve acil çözüm bekleyen sorunu nedir?

Bugün en önemli problemlerimizden bir tanesini kara yolu taşımacılığı konusunda görüyoruz. Kanun çerçevesinde belgelenmiş olan bir takım belgeler var. Bu belgeler her firmanın yapmış olduğu iş kolu ile ilgili yetki belgesi almayı gösteriyor. Bu belgeler bazen taşımacılık faturasının kesilmesini engelleyebiliyor. R1 ve R2 belgesine sahip olunmadığı takdirde taşıma işi yapmanız mümkün değil. Fakat sektörde bu belgelere sahip olmadan çalışan ve fatura kesenler var. Bu belge kolay edinilebilecek bir belge değil ve yaklaşık 330 bin TL’ye alınıyor. Bu ücretleri ödeyip taşımacılık yapanlar ödemeyenlere karşı dezavantajlı durumdalar. Kanun ve yönetmelikler çerçevesinde yapmamaları gereken bir işi yapıyorlar. Dolayısıyla burada bir haksız rekabet söz konusu. Bizim buradaki talebimiz Ulaştırma Bakanlığımızın ciddi denetimlerle bu tür faaliyetlerde bulunan firmaları men etmesidir.Yine C2 belgesi uluslararası taşımacılık yapmak üzere tır işleten firmalara verilen bir belgedir. Kanuna göre sadece kendi araçlarınızla taşıma yapabilirsiniz. Başka bir firmanın aracını kiralayarak taşıma yapabilmek için R2 belgesi almanız gerekir. Bugün yine sektörde görüyoruz ki, R2 belgesi olmadan C2 belgeli firmalar bu tür taşımacılık yapıyorlar. Bunun da önüne geçilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bunların dışında lojistik ağların düzenlenmesi ve demiryollarının serbestleşmesi uygulamaları içinde değerlendirme ve çalışmalar yapıyoruz.

‘SURİYE’DEKİ EKONOMİK VE POLİTİK ŞARTLAR BİZİ BÜYÜK ÖLÇÜDE ETKİLİYOR’

Lojistik sektörü tüm dünya ülkeleri ile bağlantılı olarak çalışıyor. Avrupa’da süren ekonomik  kriz ve Ortadoğu’da yaşanan siyasi gelişmeler sektörü nasıl etkiledi?

Bu olaylar bizi direkt etkiliyor. Türkiye çok hızlı büyüyen bir ekonomiye sahip. Türkiye’nin 81 ilinden  dünyaya ihracat var. Dolayısıyla dünyanın hemen her ülkesine ihracatımız var. Bütün bunları yaşarken ekonomik ve politik krizler bizi yakından ilgilendiriyor. Bir yerde kriz varsa orada ticaretin düştüğünü, ulaşım olanaklarının kısıtlandığını görüyoruz. Suriye’deki politik kriz bizi büyük ölçüde etkiliyor. Suriye, 2 milyar dolara yakın dış ticaretimizin olduğu bir ülke.

Bunun hızla düştüğünü görüyoruz. İnsanlar işsiz kalıyor. Ayrıca, taşımacılıkta Körfez ülkelerine geçişimiz Suriye üzerinden gerçekleşiyor. Burada mallar zarar görüyor, yağmalama ve kurşunlama olayları var. Bundan dolayı o hattı kullanamıyoruz. Bu tür durumlarda alternatif çözümler yaratıyoruz. Mısır üzerinden Ro-Ro aracılığı ile Körfez ülkelerine gidiyoruz.

‘HEDEFİMİZ, TÜRKİYE’Yİ LOJİSTİK PERFORMANS ENDEKSİ’NDE İLK 10’A SIRAYA ÇIKARMAK”

UTİKAD’ın dünya genelindeki gelişmeleri takip ederek ülke menfaatlerini korumak adına stratejik bir görev yüklendiğini söylediniz. Bu konuyu açabilir misiniz?

Bir numaralı görevimiz, dünyadaki lojistik gelişmelerin iyi yönlerini görüp Türkiye’ye kazandırmaktır.  Örneğin, son birkaç yıldır Türkiye’deki lojistik merkezlerimizi yapılandırmaya çalışıyoruz. Bizim UTİKAD olarak büyük bir hedefimiz var. Türkiye’yi Lojistik   Performans Endeksi’nde ilk 10 sırada olmasını sağlamak. Bu yapmış olduğumuz çalışmalardan sadece bir tanesi. Bunun yanında, Türkiye coğrafyasının sahip olduğu imkânları değerlendirerek dünya taşımacılığını üzerimize çekmeyi hedefliyoruz. Doğumuzda Azerbaycan, Irak, Kazakistan gibi gittikçe yatırımlarını arttıran ekonomiler var. Biz onlarla çok yakınız. Bunu mutlaka değerlendirip Türkiye’yi, Ortadoğu ve Kafkaslar’ın lojistik merkezi haline getirebiliriz.

Türkiye’nin en önemli iç gündem maddelerinden biri de yeni anayasa taslağının hazırlanması. Lojistik sektörünün yeni anayasadan beklentileri  var mıdır? Varsa beklentilerinizi ve taleplerinizi paylaşır mısınız?

Lojistiğin gelişebilmesi için politik ve ekonomik istikrar çok önemli. Bu bakımdan bizim sektörel açıdan anayasaya bakışımız, Türkiye’nin politik ve ekonomik istikrarının korunması, kollanması ve geliştirilmesi yönündedir. Bu sağlandığı takdirde Türkiye gerçekten büyük kalkınma sürecine girecektir.

‘KARAYOLU TAŞIMACILIĞINDA VİZE VE KOTALARDAN KAYNAKLANAN ENGELLEMELER VAR’

Türk lojistik sektörünün son yıllarda ciddi bir performans gösterdiğini görüyoruz.  Ancak,  küresel pazarlarda rekabet şartlarının ağırlaştığı da yadsınamaz bir gerçek. Bu gerçekten hareketle rekabetçilik açısından sektörün genel bir değerlendirmesini yapar mısınız?

 
Övünerek söylüyorum ki bu konuda çok iddialıyız. Dünyanın birçok ülkesindeki lojistikçilerle irtibat halindeyiz. Yetişmiş, bilgili ve işine hâkim personellerimiz var. İnsan kalitesinin getirmiş olduğu çok ciddi bir rekabet avantajımız var. Biz bunu daha da ileriye gitmesi için eğitim faaliyetlerimize aralıksız devam ediyoruz. Bazı noktalarda ise rekabette geri kaldığımızı açık yüreklilikle söyleyebilirim. Karayolu taşımacılığında maalesef bir takım dış etmenlerden dolayı rekabetçiliğimizi kaybediyoruz. Bu dış etmenler, bizim karşımıza çıkan vize ve kotalardan oluşan dolaylı engellemelerdir.

Hava yollarında çok ciddi bir dinamizm içerisindeyiz. Uluslararası alanda söz sahibi kargo firmalarımız var. Türk Hava Yolları, Pegasus, ACT, ULS ve MNG gibi şirketler bu konuda dünyadaki rakipleri ile başarılı bir şekilde rekabet edebiliyorlar. Denizcilik sektöründe ise beyaz bayrağa geçmemizle beraber pozitif bir hareketlenme oldu. Ben diyorum ki, bir Türk firması neden dünyanın sayılı taşımacılık firmalarında bir tanesi haline gelmesin.  İnanıyorum ki dünyada ilk 10’a giren Türk lojistik firmalarına sahip olacağız.

Kaynak:Halk Ulaşım

Gayrettepe Mahallesi, Barbaros Bulvarı Dr. Orhan Birman İş Merkezi No:149/6 Beşiktaş 34349 İstanbul
+90 212 663 08 85 | +90 530 960 84 24
+90 212 663 62 72
utikad@utikad.org.tr