FİLYOS LİMANI

FİLYOS LİMANI28.06.2012

Ekonomimizin büyümesi, içinde yaşadığımız günlerin en önemli faktörü. Türkiye son 10 yıldır hızla büyüyor. Büyüme güzel şeydir ancak bir riski vardır; büyümeyi yönetmek, sürdürülmesini sağlamak zordur. Bunun gerçekleşmesi için yapılması gereken ilk şey, uzun dönemli planlar yapmak ve hedefleri belirlemektir. Geçmişte 5 yıllık planlarla yönetilen ekonomimiz, artık daha uzun süreli planlarla yönetilmeye başlanmalıdır. Bu amaçla Cumhuriyetimizin 100. Yılı bizim için bir başlangıç noktası olmuştur. Türkiye, Tübitak’ın  ‘Vizyon 2023 ‘, Tasam’ın  ‘Türkiye’nin 2023 Vizyonu ‘, Ulaştırma Şurası’nın  ‘Hedef 2023’ çalışması, TCDD’nin  ‘2023 Vizyonu’, DPT’nin  ‘Uzun Vadeli Gelişmenin Stratejileri’ çalışmaları ile 2023 yılındaki olası hedeflerini belirlemiştir. Sayın Başbakanımızın açıkladığı “ 2023 Hedefleri” ise bu çalışmalara son noktayı koymuş ve şu hedefler önümüze getirilmiştir.

Türkiye 2023 yılında dünyanın 10. en büyük ekonomisi olacaktır.
Türkiye’nin milli geliri 2 trilyon dolara ulaşacaktır,
11 bin km olan demiryolu ağımız 22 bin km’ye çıkartılacaktır,
16.000 km olan bölünmüş yol uzunluğumuz 31.000 km olarak inşaatlara başlanacaktır,
İhracatımız 550 Milyar Dolar, İthalatımız 650 Milyar Dolar olacaktır,
Dünyanın en büyük 10 limanından birisi Türkiye’de inşa edilecektir,

Bu hedeflerle 88 Milyar Dolar olan lojistik potansiyelimiz 240 Milyar Dolara yükselecek, ülkede kalan potansiyel 57 Milyar Dolar’dan 170 Milyar Dolara çıkacak, lojistik şirketlerimizin 20 Milyar Dolarlık lojistik pazarı ise 85 Milyar Dolar olarak gerçekleşecektir.

 
12 Yılda yaşayacağımız değişim çok büyüktür ve doğru planlanması gerekmektedir.
 
 
GSMH’mız   % 270, dış ticaretimiz % 370, lojistik potansiyelimiz % 300, lojistik pazarımız % 400, karayolu taşımamız % 300, demiryolu taşımamız % 400, deniz taşımamız ve liman hizmetlerimiz % 500 artacaktır.
 
Bu büyüme için eylem planlarımız da hazırdır.  Çeşitli ortamlarda bunu sunuşlarla, yazılarla aktarmaya çalışıyorum. Bu büyümede en kritik nokta, demiryollarımızın gelişmesi, intermodal taşımanın yaygınlaşması, lojistik köylerin ve lojistik merkezlerin devreye girmesi, limanlarımızın kapasitelerini ve verimliliklerini arttırması ve yeni limanların inşa edilmesidir.
 
Dünyanın 10. büyük limanı olacak Çandarlı limanın dışında Karadeniz’in yükünü elleçleyecek
Filyos Limanı da gündeme gelmiştir.  Geçtiğimiz hafta Karabük’te Garanti Bankası ve Dünya Gazetesi iş birliği ile yapılan “Anadolu Sohbetleri “ toplantısında bu limanın gerekçelerini, özelliklerini ve olası riskleri açıklayan bir sunum yaptım. Filyos limanı projesi Filyos vadisi projesinin bir parçası olarak değerlendirilmekte ancak bu limanın aynı zamanda 0rta ve Kuzey Anadolu’nun gelen ve giden yükleri elleçlemek, İstanbul ve Kocaeli limanlarının yükünü hafifletmek, Karadeniz’deki yük trafiğini almak, AB’nin taşıma koridoru olan TRACECA koridorunda yer almak, bölgede enerji yatırımlarına destek olmak, yeni bir ekonomik bölge yaratmak gibi amaçları da söz konusudur.
 
 
600 Milyar Euro olarak ilk fizibilitesi yapılan ancak 1 Milyar Euro civarında çalışır hale gelecek olan bu proje  1 milyon ton genel kargo, 15 Milyon ton kuru yük, 700.000 TEU konteyner, olmak üzere yaklaşık 25 Milyon ton yük elleçleyecek bir liman olarak projelendirilmiştir.
 
 
Projede dikkat edilmesi gereken konuların içinde ; yatırımcı ve kaynak bulunmasının  zorluğu,
büyük oranda tek taraflı taşıma, yerleşim yerine yakınlık, çevreye ve turizme olumsuz etkisi,
Akdeniz transit hattına uzaklık, Samsun liman yatırımının başarısı, Samsun Lojistik Köyü Projesi gibi riskler de söz konusudur.
 
 
Projenin gereksinmeler, ihtiyaçlar, riskler açısından yeniden değerlendirilmesi, ölçeğinin yeniden belirlenmesi yararlı olacaktır.     
 
 
Atilla Yıldıztekin/Perşembe Rotası