DAHA İYİ BİR DÜNYA İÇİN YEŞİL LOJİSTİK

 

EKOL Lojistik, çalışmalarını, “Daha iyi bir dünya için lojistik” sloganını benimseyerek sürdürüyor. Yaptıkları tüm yatırımlarda çevreye zararın en aza indirgenmesine yönelik olmasına çalışıldığını söyleyen Ekol Lojistik CEO'su Tayfun Öktem, “Bu paralelde çevreye duyarlı çalışmalarımız 14 Mayıs’ta Almanya’nın Hamburg kentinde düzenlenen törende 2012 yılı Avrupa Eco Performance Ödülü’nü aldı” diyor.

 

 

St. Gallen Üniversitesi tarafından düzenlenen Eco Performance Awards, şirketlerin çevreye duyarlılığının ekonomik iş modeline göre değerlendirilmesinin ardından hangi düzeyde uygulandığının ölçümlenmesi sonucunda veriliyor. Etkin filo, telematik kullanımı, intermodal çözümler, karbondioksit salınımının azaltılması, tedarikçilerle işbirliği, ileri izlenebilirlik araçları, yakıt sarfiyatı ve Euro5 motor kullanımı gibi çevreye olan katkılar, ödülün en önemli kriterleri arasında yer alıyor.

Yeşil Lojistik faaliyetleri çerçevesinde çevreye verilen zararı en aza indirgemek amacıyla intermodal taşımacılık alanında önemli yatırımlar yaptıklarını vurgulayan Tayfun Öktem,“Karbondioksit salınımını en aza indirgemek amacıyla 2008 yılında blok tren projesini geliştirdik. Bu proje ile Avrupa ülkelerine ihraç edilen ve her bir gidiş-dönüş karayolu seferinde 7 bin km'ye ulaşan mesafeler kat eden Türk mallarının, bu uzun yolculuğunun karayolu bölümünü 2 bin km'ye düşürdük. 2011 yılında da 18 milyon euro yatırımla 509 yeni araç alımı gerçekleştirdik” diyor.

 

 

Worms-Trieste arasında blok tren seferlerinde Worms’tan Romanya’nın Arad şehrinde Curtici Terminali’ne yapılan seferleri de ekleyen Ekol, bu hatta intermodal yarı-römorklarla düzenli hizmet veren tek şirket. Almanya-İstanbul arası mesafede sefer başına bin 250 km karayolu tasarrufu yapılmasını sağlayan hatta, her hafta karşılıklı 3 sefer yapılıyor.

Öktem, intermodal projesinin yanı sıra diğer yeşil lojistik çalışmalarını ise şöyle anlatıyor: “2010 yılı sonlarında WWF Yeşil Ofis Programına katıldık. Bu programa dahil olan ilk Türk firmasıyız. Program çerçevesinde sağladığımız elektrik ve su tasarruflarının yanı sıra atık yönetimi uygulamalarıyla ofis operasyonlarımızdaki zararı en düşük seviyeye çekiyoruz. Ayrıca en güncel uygulamalarımızdan olan sanal server projesiyle 2011 yılında 64 adet serveri sanal ortama taşıdık. Önceden 32.400 Watt olan enerji tüketimimiz sanal serverlar sayesinde 5.400 Watt'a kadar geriledi. Bu da bize elektrik tüketiminden 27.000 Watt tasarruf etme fırsatı sunuyor. Yani oran bazında yaklaşık yüzde 84 civarında kazanç ya da 84 oranında az enerji tüketimi sağladık. Ayrıca bu sayede aşırı ısınan sistem odasının soğutulması için harcanan enerji de 3'te 1 oranında azaldı. Tüm bunlar da doğaya daha az CO2 salınımını beraberinde getiriyor.”

Avrupa ve Türkiye yollarında gezen araçlarını Euro5 emisyon standartlarındaki çekicilerle değiştiren Ekol, gençleştirdiği filo ile karbon emisyonunu da en düşük seviyeye çekiyor. Intermodal taşımacılık sistemiyle 2011 yılında 19 milyon 499 bin litre dizel yakıt tasarrufu yapan firma, 37 milyon 677 bin kg kardondioksit azaltımı sağladı.

 

 

“Her seferde araç başına bin 600 litre yakıt tasarrufu sağlarken her ay 165 bin ağaç kurtarıyoruz” diyen Tayfun Öktem, blok tren uygulaması ile Türk mallarını yarı-römorklarla, İstanbul, İzmir ve Mersin limanlarından Ro-Ro gemilerine yükleyerek, 3 gün içerisinde İtalya'nın Trieste Limanı'na gönderdiklerini söylüyor. Öktem, sözlerini şöyle sürdürüyor:

 

 

“Trieste'den sonra, varış gününde limandan trenlere yüklenen yarı-römorklar, bir günden kısa zamanda Almanya Worms Terminali’ne ulaşıyor. Trenden indirilen yarı-römorklar, Ekol'ün Alman plakalı çekicilerine takılarak bu noktadan sonra Almanya, Benelüks ülkeleri, Fransa, İngiltere, İsviçre, Danimarka, İrlanda ve İspanya'ya taşınıyor. Ana güzergahta daha az çekici kullanılarak kirletici madde salınımı azaltılıyor. Aynı zamanda gürültü kirliliğinin önlenmesi, enerji tasarrufu ve karbondioksit izinin azaltılması konusunda büyük ölçeklerde tasarruf yapılabiliyor. Her bir gidiş-dönüşte yarı-römork başına 5 bin kilometre daha az karayolu kat ediliyor. Böylelikle her gidiş-dönüşte 1.600 lt yakıt, 5.520 kg CO2, 25.86 kg Nox, 3.98 kg NMHC ve 0.70 kg partikül tasarrufu sağlanıyor.”

Yeşil Lojistik alanında çalışmalar yapan şirketlere, bu çalışmaların avantajını uzun bir süreç sonunda görmeye başlayacaklarını söylemek gerektiğini ifade eden Tayfun Öktem, “Bu şirketlerin çevre dostu strateji ve politikalar geliştirmeleri ve bunları hayata geçirmeleri, kendi bünyelerinde, sektörlerinde ve pazarlarında yeni iş modeli ve felsefe geliştirmelerini sağlıyor.

 

 

 

Türkiye’de Yeşil Lojistik’in önemi kavranmalı ve sürdürülebilir kalkınma çerçevesinde ele alınmalı. Bu çerçevede çevre sorunları, sera gazı emisyonları, üretim ve ulaşım altyapısı düzenlenmeli” diyor.