Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / TÜRKİYE ARTIK "ATP KONVANSİYONU"NA TARAF

TÜRKİYE ARTIK "ATP KONVANSİYONU"NA TARAF

TÜRKİYE ARTIK 11.06.2012

Umarım ATP Konvansiyonu'nun uygulamaya alınması için yaşanacak süreç çok daha hızlı işler.

 
Böylece, karayollarında yaş meyve ve sebze de dâhil olmak üzere bozulabilir gıda maddeleri için buzdolabı, derin dondurucu, ısıtma sağlayan araçların dışında taşıma araçları görmemiş olacağız.
 
Transport dergisinin 2010 Ekim sayısındaki yazımızın başlığını "ATP Konvansiyonu neden onaylanmaz?" diye atmıştık. Yazımızda, "Bugün süt ve süt ürünlerinden beyaz ve kırmızı et ürünlerine kadar neredeyse tüm gıda ürünleri frigorifik römorklar aracılığı ile taşınmaktadır. Kendi ürününün heba olmasını istemeyen ve iç piyasaya ürün satan işletmeler de ATP Konvansiyonu'na uygun araçlarla ürünlerini taşıtmaktadır. Buna karşın, kendine özgü birtakım özellikleri olan 'gıda lojistiği' konusunda ülkemizde getirilmiş yasal bir düzenleme bulunmamaktadır" demiş ve yazıyı "uluslararası camianın seçkin bir üyesi olma iddiasındaki Türkiye'nin zaman geçirmeksizin ATP Konvansiyonu'na taraf olarak, kendi ürettiği frigorifik araçlar için başka ülkelerin kuruluşlarından akreditasyon arar konumdan kurtarılması elzemdir" şeklinde bitirmiştik.
 
 
Bu Konvansiyonun kabulü için düzenlenen kanun teklifini görüşen Türkiye Büyük Millet Meclisi, 24 Nisan 2012 tarihinde tasarıyı kabul etti ve 6298 sayılı "Bozulabilir Gıda Maddelerinin Uluslararası Taşımacılığı ve Bu Taşımacılık Faaliyetinde Kullanılacak Özel Ekipmana İlişkin Anlaşmaya Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun" 10 Mayıs 2012 tarihli Resmi Gazete'ye yayımlanarak yürürlüğe girdi.

ATP Konvansiyonu'nun kabulü için yoğun çaba gösteren Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanımız sayın Binali Yıldırım'a teşekkürü bir borç bilirim. Böylece Makedonya ve Fas'ın bile taraf olduğu bir uluslararası anlaşmaya taraf olamamış ülke konumundan kurtulmuş olduk.

 
Ancak, uluslararası bir anlaşmayı kabul etmenin yetmediğini; bu anlaşmanın uygulama hükümlerini içeren alt mevzuat yürürlüğe girmediği sürece, anlaşma hükümlerinin askıda kaldığını, ADR Konvansiyonu'nun kabulü sonrası yaşanan süreçte çok iyi gördük. Bugün itibariyle, bu konuda yasama organı ve hükümet görevini yerine getirmiş olup söz sırası Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'na (UDH Bakanlığı'na) gelmiştir. ADR'nin uygulanması için ayrı bir genel müdürlük kurulması bile yıllar sonra gerçekleşti. Halen de ADR Konvansiyonun tüm hükümleri uygulamaya alınmış değil.
 
Tüm bu yaşananlar, UHD Bakanlığı için de iyi bir deneyim oldu. Umarım ATP Konvansiyonu'nun uygulamaya alınması için yaşanacak süreç çok daha hızlı işler. Böylece, karayollarında yaş meyve ve sebze de dâhil olmak üzere bozulabilir gıda maddeleri için buzdolabı, derin dondurucu, ısıtma sağlayan araçların dışında taşıma araçları görmemiş olacağız. Esasen, uluslararası taşımacılık yapan nakliyecilerimizin yıllardan beri uydukları kuralların artık iç taşımalarda da aranır hale gelmesi, Türk Devleti'nin kendi ülkesinin insanına - tüketicisine - saygı duyulması gerektiği yönünde irade beyan ettiğini göstermektedir.

UHD Bakanlığı'nın acilen hazırlaması gereken alt mevzuatın en önemlilerinden birisi de "ATP Sertifikası" verilmesine ilişkin kuralları belirleyen düzenleme olacaktır. Konvansiyonun uluslararası sahibi konumundaki "Transfrigoroute" uluslararası soğuk zincir taşımacılığı ile ilgili ana kuralları ortaya koymuştur. Katı, sıvı ve özellikle donmuş gıda maddelerinin özel donanımlı araçlarla hızlı ve güvenli taşınması için kurallar belirleyen bu kuruluş, çabuk bozulan ve kısa sürede mikrobiyolojik olarak zarar gören maddelerin bozulmadan uluslararası trafiğinin düzenlenmesine ve denetlenmesine ilişkin ilkeleri de belirlemiş durumdadır. Ancak, denetimler sonucunda uygulanacak yaptırımlar, konvansiyona taraf ülkeler tarafından bağımsız olarak belirlenmektedir. Yapılacak olan, bu kuralları zaman geçirmeksizin ulusal mevzuata yansıtmak olmalıdır.

 
Hali hazırda uluslararası taşımacılarımız için ATP sertifikası almanın en kolay yolu, bu sertifikaya haiz olan bir araç satın almaktır. Bu araçlar yeni olduğu gibi ikinci el de olabilmektedir. Yeni imal edilmiş olan frigorifik semi-treyler araçların ATP sertifikasının kullanma süresi 6 yıl olarak belirlenmiştir. Sertifika süresinin uzatmak için aracın bir süre sonunda yetkili bir test merkezinde test edilmesi gerekmektedir. Testten başarı ile geçen araçların ATP sertifikası 3 yıl süre ile uzatılmaktadır.

Ancak, nakliyecilerimizi en çok üzen olay, sertifika yenileme süresi gelmiş araçları yurtdışına göndererek, sözleşmeye taraf ülkelerde teste sokmaktı. Eğer ATP sertifikası düzenleme yetkisi makul bir süre içinde Türkiye'de yerleşik test merkezlerine verilir ise, bu üzüntü kaynağı da ortadan kalkmış olacaktır. ATP Konvansiyonu'nun tüm lojistik sektörü mensuplarına hayırlı olmasını diliyorum. 

Cahit Soysal/Transport
Gayrettepe Mahallesi, Barbaros Bulvarı Dr. Orhan Birman İş Merkezi No:149/6 Beşiktaş 34349 İstanbul
+90 212 663 08 85 | +90 530 960 84 24
+90 212 663 62 72
utikad@utikad.org.tr