CEVA Lojistik Türkiye ve Balkanlar Genel Müdürü Aslan Uzun, Türkiye’nin otomotiv ana ve yan sanayilerinin ihtiyaç duyduğu lojistik hizmetlerde diğer ülkelerle rekabet edebilmesi için üretim ve fabrika içi lojistiğe ağırlık verilmesi gerektiğini dile getirdi.
CEVA Lojistik Türkiye, firmaların lojistik ihtiyaçlarına ne gibi çözümler üretiyor?
CEVA, dünyanın en büyük tedarik zinciri yönetimi firmalarından biri olarak 2000 yılından bu yana Türkiye’de uluslararası taşımacılıktan antrepoya, inbound operasyonlarından, ev teslimatına, çok ve dedike kullanıcılı depolamadan hafif üretime kadar birçok alanda faaliyet gösteriyoruz.
CEVA olarak Global’de ana hatlarıyla otomotiv-lastik, teknoloji, endüstriyel mamuller, hızlı tüketim ve perakende sektörlerinde birçok farklı pazara hizmet sunuyoruz.
CEVA Türkiye’de, otomotiv-lastik, madeni yağ, teknoloji ve dayanıklı tüketim, sağlık, endüstri, spor aletleri, oyuncak sektörleri olmakla birlikte Hızlı Tüketim Malları (FMCG) ağırlıklı. Bu dağılım bu yıl da geçerli. FMCG sektörü yine 3PL’e devretme yatkınlığı nedeni ile ön planda.
Dünyanın en büyük kontrat lojistiği şirketisiniz. Bu noktaya nasıl geldiniz? Hizmetin sürdürülebilirliğini sağlamak için dikkat ettiğiniz hususlar nelerdir?
CEVA olarak Türkiye’de tedarik zincirinin her halkasına hizmet veren şirketlerden biriyiz. Uluslararası taşımacılığımız ile bugün Çin’den bir malı alıp Türkiye’ye getiriyor, antrepo ve depoya koyduktan sonra montajını yapıp, aynı gün içinde Türkiye’deki bayiye ulaştırabiliyoruz.
Bu başarının sağlanabilmesi için CEVA özel yazılımlarını, know how, özel taşıyıcı tank dizaynı, sefer sürelerinin kısaltılması ve rotalama gibi konularını; çalışılan ana sanayiye özel çözümlerle birleştiriyoruz.
Bunların yanı sıra hangi aracın ne zaman tesise varacağını hesaplayıp planlayarak, fabrika önünde uzun kuyruklar oluşmasını engelliyoruz. Fabrikanın o an işleyeceği kadar malzeme vererek, fazla stok nedeniyle ortaya çıkan depo ihtiyacını ortadan kaldırıyoruz. Rota ve tedarik sistemi planlaması yaparak, tüm mali bileşenleri operasyon başlamadan önce biliyor, böylece maliyeti de kontrol altında tutarak, önemli ölçüde tasarruf edilmesini sağlıyoruz.
Sistemin sürekli geliştirilmesiyle gelinen noktada; fiziksel faaliyetlerimizdeki iyileştirmelere ek olarak, müşterimize web üzerinden sağladığımız anlık performans göstergeleri sayesinde operasyonun izlenebilirliğini, kontrolünü ve ileri dönük planlamasını da sürekli olarak artırmaktayız. Bunun sonucunda müşterilerimize, minimum maliyetle maksimum çözümler sunarak, çift taraflı kazan-kazan modelli iş ortaklıkları sağlamış oluyoruz.
Türkiye’nin otomotiv ana ve yan sanayilerinin ihtiyaç duyduğu lojistik hizmetlerde diğer ülkelerle rekabet edebilmesi için nasıl bir yol izlemesi gerekiyor?
Lojistik kavramı, ülkemiz için yeni bir kavram. Türkiye’de lojistik sektörü eski olmasına rağmen uluslararası standartlar son 10 yıl içinde yakalanmaya başlandı. Karayollarının iyileştirilmesi, IT alt yapısının gelişmesi, limanların özelleştirilip yatırımlarının tamamlanması ve dış ticaretteki büyümemiz lojistik sektörünün gelişimini destekledi. Uluslararası tedarik zinciri yönetimi şirketlerinin Türkiye’ye yatırım yapması, bunun yanında Türk şirketlerinin bazılarının belirli hacme ulaşarak kurumsallaşması, satın almalar ile hızlı büyüme, üniversitelerimizin bu alana önem vermesi gibi tüm girdiler; sektörde bir dönüşüme, kurumsallaşmanın başlanmasına sebep oldu. Tabi bunlar kendi başına yeterli değil. Örneğin, otomotiv sanayisi için özellikle üretim ve fabrika içi lojistiğe ağırlık verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Kaynak: Hizmetix