2003-2012 yılları arasında ulaştırma ve haberleşmeye 123 milyar lira yatırım yaptıklarını söyleyen Binali Yıldırım, yatırımların yüzde 65'ini karayoluna, yüzde 18'ini demiryoluna, yüzde 11'ini haberleşmeye, yüzde 4'ünü havayoluna, yüzde 2'sini ise denizyoluna yaptıklarını belirtti.
Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) üyeleri ile bir araya gelen Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım yaptığı konuşmada, Türkiye'nin Avrupa, Rusya Federasyonu, Asya, Kafkasya, Ortadoğu ve Afrika arasında bir kavşak noktada bulunduğunu belirtti. Dünya ticaretinde yaşanan daralmadan Türkiye'nin en asgari düzeyde etkilenerek çıktığını ifade eden Binali Yıldırım, ulaştırma ve haberleşme sektörünün GSYH'deki payının yüzde 14.9'a, bakanlığın toplam kamu harcamaları içindeki yerinin yüzde 46'ya çıktığını kaydetti.
"Türkiye'nin kalkınmasını sağlamak için ulaştırmanın büyümesi gerekiyordu. 2003-2012 yılları arası ulaştırma ve haberleşme yatırımlarının toplamı 123 milyar lira oldu. 9 yılda yapılan 123 milyar lira yatırımın kaynak dağılımında yap-işlet-devret yatırımları giderek artırılıyor. Yatırım yaparken bütçenin yükünü azaltmak da istedik. Yatırımların yüzde 86'sını kamudan, yüzde 14'ünü yap-işlet-devret modeliyle gerçekleştirdik" diyen Bakan Yıldırım, yatırımların yüzde 65'ini karayoluna, yüzde 18'ini demiryoluna, yüzde 11'ini haberleşmeye, yüzde 4'ünü havayoluna, yüzde 2'sini denizyoluna yaptıklarını kaydetti.
Hükümet olarak demiryollarına önem verdiklerini vurgulayan Yıldırım, "Demiryollarının ihmalini ve unutmuşluğunu yok etmek için yatırımları başlattık. 2003'ten bu yana demiryoluna yatırımlarını artırdık. Bakanlığa bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlar tarafından sağlanan istihdam da var. Doğrudan istihdam edilen kişi sayısı 94 bin. Dolaylı olarak istihdam edilenlerin sayısı ise 122 bin'' dedi.
DEMİRYOLLARINDA ARTIK TRENİNİ ALAN RAYLARDA TAŞIMACILIĞINI YAPACAK!
Cumhuriyetin ilk yıllarından 1950'ye kadar yıllık ortalama 134 kilometre demiryolu yapıldığını, bu rakamın 1951'den 2003'e kadar yıllık ortalama 18'e düştüğünü ancak 2003'ten itibaren yapılan yatırımlarla 135 kilometreye çıktığını kaydeden Yıldırım, şöyle konuştu: ''Demiryolları yeniden devlet politikası hale geldi. 2003'te 235 milyon liralık yatırım vardı. Demiryollarına 2012'de ayırdığımız bütçe 4 milyar 212 milyon lira. Yüksek Hızlı Trenler'in hayata geçirilmesiyle Türkiye karayollarında bin 750 araç trafiğe çıkmadı. 2002 yılında 16 adet firma 789 vagonla demiryolu taşımacılığı yaparken 2012 yılında 45 firma 2 bin 870 vagonla sektörde faaliyet gösteriyor. Özel sektörün taşımaları 2002 yılında 982 bin tondan 2011 yılında 7.3 milyon tona ulaştı. Ayrıca özel sektörü de artık devreye sokuyoruz. Demiryollarında artık trenini alan raylarda taşımacılığını yapacak. Kilometre başına para verecek. Ne taşırsa taşısın biz ona karışmayacağız. Yerli demiryolu sanayini geliştiriyoruz. Demiryolu yan sanayini geliştirmek için fabrikalar kuruluyor.''
BÖLÜNMÜŞ YOL UZUNLUĞU 9.5 YILDA 6 BİNDEN 21 BİN 300 KM'YE ÇIKTI
Açıklamalarında bölünmüş yollar konusuna da değinen Yıldırım, bu konuya özel olarak önem verdiklerini ve toplam yol yatırımlarının yüzde 72'sini bölünmüş yol yatırımlarının oluşturduğunu söyledi. Türkiye'nin her tarafında bölünmüş yolların kullanılır hale geldiğine değinen Yıldırım, bölünmüş yol uzunluğunun 9.5 yılda 6 binden 21 bin 300 kilometreye çıktığını vurguladı. Türkiye'nin 2023 yılı ihtiyaçlarını dikkate alarak çalıştıklarını ve büyümenin bu esaslar üzerinden gittiğini anlatan Yıldırım, karayolları toplam gelirlerinden ödenen yaklaşık 38 milyar lira gelirin 2011 yılı ulusal bütçesinin yüzde 13.23'ünü oluşturduğunu ifade etti.
HAVA TRAFİĞİNDEKİ ARTIŞ
Havacılık sektöründe cironun 2003'ten bu yana yüzde 596, istihdamın yüzde 133 arttığını dile getiren Yıldırım, havaalanlarının uçak trafiğinin de arttığını, 2003'te iç hatlarda 9 milyon kişinin uçtuğunu, 2011 sonu itibariyle rakamın 58.3 milyona çıktığını iç ve dış hatlarda yolcu sayısının ise 118 milyonu bulduğunu belirtti. Yıldırım, bu süreçte ticari uçak filosunun 351'e çıktığını bildirerek, 26 uçuş noktasına 9 yılda 21 yeni uçuş noktasının eklendiğini bildirdi.
330 BİN ARAÇ RO-RO'YU KULLANDI
2003 yılında 61.5 milyar dolarlık yükün denizyolu vasıtasıyla taşındığını, 2011'de bu rakamın yıl sonu itibariyle 207 milyara çıktığını anlatan Yıldırım, denizyolunda yolcu sayısının 100 milyonda 157 milyona yükseldiğini ancak bu rakamın kendilerini tatmin etmediğini söyledi. Yıldırım, kendilerinin memnun eden durumun kruaziyer turizminde gerçekleşen artış olduğunun belirterek şunları söyledi: ''Yolcu sayısında yüzde 276, gemi sayısında yüzde 83 artış gerçekleşti. İzmir ve İstanbul'da gerçekleşen çalışmalar sonunda bu sayı daha fazla artacak.
Ro-Ro gemileri ile yurt dışı düzenli hatlarda taşınan araç sayısında 2003 yılına göre 2011 yılı sonunda yüzde 50 artış gerçekleşti. 2011 itibariyle 330 bin araç, yurt dışı bağlantılı düzenli Ro-Ro hatlarıyla taşındı. İDO, dünyada alanındaki en büyük şirket. En fazla yolcu ve araç taşıyan şirket olma özelliği taşıyor. Dünyanın deniz taşımacılığını yöneten 30 büyük ülkeden 15'incisi Türkiye. Ayrıca ülkemiz dünyada geçen yıl 5'inci olduğu yat inşa sıralamasında İtalya ve Hollanda'dan sonra 3'üncü sıraya yükseldi.''
TAŞIT SAYISI SON 10 YILDA YÜZDE 119 ARTTI
Yıldırım, PTT'nin, şu anda parasal anlamda en büyük banka olduğunu belirterek, ''Birçok banka, kurum ve kuruluşla anlaşması var. Her türlü işlem yapılıyor. 300'den fazla işlem yapılmakta'' dedi. Yıldırım, PTT'nin ATM'lerini hizmete sokarak müşterilerine 7 gün 24 saat hizmet verdiğini söyleyen Yıldırım şöyle devam etti: "Postanelerde 2003 yılında aylık ortalama 8 milyon işlem gerçekleşirken bu rakam bugün 24 milyonu geçti. Uydulara gelecek olursak uydularımız, 2004'te yüzde 55 doluluk oranına sahipken, 2012 yılında yüzde 91.5 doluluk oranına ulaştı. Şu an yerli ve yabancı TV kanalları sırada bekliyor. Artık yerli uyduyu yapmak için de düğmeye bastık. Türksat uydu imal etmek için fabrika yapıyor. Aynı zamanda şu anda Japonya'da 2 uydumuz yapılıyor. Üçüncü uydumuzu Japonlar ile müşterek yapacağız Japonya'da. Dördüncüsünü kendimiz tamamen Türkiye'de üreteceğiz. Motorlu kara taşıtları sayısı 2001 yılında 7 milyonken, 2011 yılında 16 milyon 89 bin adete ulaştı. Kısaca taşıt sayısı son 10 yılda yüzde 119 arttı. Taşıt sayısındaki bu artışa rağmen 1995 yılında yüzde 1.51, 2000'de yüzde 0.77 olan yol kusurları bugün itibariyle yüzde 0.28 seviyelerine indi.''
3'ÜNCÜ KÖPRÜ İÇİN 6 FİRMA TEKLİF VERDİ 4'Ü GEÇERLİ SAYILDI
Bakan Binali, yaptığı açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. 3'üncü Köprü ihalesi konusunda bir soru üzerine Bakan Yıldırım, ihale için dosya alan 13 firma olduğunu, 6 teklif geldiğini ve bunlardan 4'ünün geçerli sayıldığını hatırlattı. İhale öncesinde projenin kapsamını değiştirdiklerini, 10 milyar liralık projeyi, 4-4.5 milyar liralık bir projeye dönüştürdüklerini belirten Yıldırım, şöyle devam etti: ''Projenin hacmini küçülttük. Köprüyü ve 100 kilometrelik otoyolu aldık, diğerlerini kendimiz üstlendik. İkinci olarak araç garantilerini biraz artırdık. Afakî değil, yaşadığımız rakamları gözden geçirdik, gerçekçi olacağını düşündüğümüz şekilde artırdık. Birinci ve ikinci köprüden geçen araçlardan kaynaklanan yıllık 3.5 milyar lira iş gücünden ve yakıttan kaybımız var. Bu köprüde demiryolu da var. Bir de KDV istisnası getirdik. Burada bir vergi kaybı yok. 4 yılda yapacak, 4 katrilyon harcayacak, 600-700 milyon da KDV için finansman bulacak. Yani devleti fonlamak için de bir finansman bulacak. Bu finansal maliyeti yükseltiyor. Ne yapıyor, diyelim ki 10 yıl işletme süresi verdik. Oradaki KDV'den mahsup edilecek."
ATATÜRK HAVALİMANI'NDAKİ TRAFİK SIKIŞIKLIĞININ ÇÖZÜMÜ 3'ÜNCÜ HAVALİMANI
''Atatürk Havalimanı'ndaki yoğunluğun giderilmesi için ne türlü tedbirler alınıyor?'' şeklindeki bir soru üzerine, trafiğin iyileştirilmesi için hava ve park tarafında iyileştirmeler yaptıklarını anlatan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Trafik 4 kat artmış. Atatürk Havalimanı kaldırması gereken trafiğin yüzde 50'den fazlasını yapıyor şu anda. Bunu neyle sağladık? 0523 pistini yeni baştan yaptık orada kapasite artışı sağladık. Seyrüsefer sistemlerini gözden geçirdik, yeniledik. Bazı özel tedbirler aldık. Şu anda 1000 trafiğin üzerine çıkıyoruz. 1070-1080 oluyor günde.
Aslında bunun maksimum sınırı 600'dür. Saati 35-40'tı, şimdi 70'e çıktığı günler oluyor. Yani orada ne yeni bir pist yapılabilir, hiçbiri çözüm değil. Diyelim yeni bir pist yaptık. Minimum 5 milyar dolar. Çare şu; biraz daha trafiğin iyileştirilmesi için çalışma yapıyoruz. Gecikmelerin bir kısmı parkla ilgili. Park için askeriyenin kullandığı alanı kullanacağız. Seyrüsefer tarafında iyileştirme yapacağız ama bunların hepsi kısmi iyileştirme. Bazı uçakları başka taraflara yönlendireceğiz. Tarifeli seferlere daha çok imkan tanıyacağız. Bunlar kısa ve orta vadede biraz rahatlatacak tedbirler ama trafik artışı o kadar acımasız ki biz buna yetişemiyoruz. Çözüm; bu sene içerisinde 3'üncü havaalanı için de ihaleye çıkacağız.''
Bakan Yıldırım, hızlı tren çalışmaları nedeniyle İstanbul-Ankara tren seferlerinin durdurulmasıyla ilgili olarak da, ''Tek hat işletilmesi teknik olarak, emniyet olarak mümkün değil ama bu geçici bir şey. 2 değil, 3 hatta çıkarıyoruz'' dedi. Yıldırım, karayolu tüp geçidi tünelinin bu sene sonunda kazılmaya başlanacağını, 2015 yılında da biteceğini sözlerine ekledi.
Kaynak:Transport