Hursan’ın bugünlere nasıl geldiğini, grup şirketlerinde verilen hizmetleri ve ileriye dönük hedeflerini Dilek’ten öğreniyoruz.
43 YIL ÖNCE BAŞLADI
Hursan Şirketler Grubu’nu tanıyabilir miyiz? Grubun faaliyetleri nasıl başladı, nasıl bir gelişim süreci izledi?
Hursan’ın hikayesi, 1969 yılında rahmetli babam Fahrettin Dilek’in hurda ticaretine atılmasıyla başlıyor. Ticaretin gelişmesiyle birlikte kurumsallaşma kaçınılmaz oldu. Paslanmaz çelik üretimi için gerekli olan ikinci sınıf hammaddelerin ticareti ile grubun faaliyetleri hız kazandı. 1979 yılında Hursan Paslanmaz Çelik kuruldu. Hursan, kısa süre içinde bulunduğu alanda büyümeye devam etti. Hursan, 1983 yılında paslanmaz çelik işleyen bir üretim tesisi haline geldi. Yine aynı yıl ilk kez paslanmaz çelik ihracatını gerçekleştirdik. Bu alandaki ilk hurda ihracatını da biz başlattık. 1980’li yıllar Türkiye ekonomisinin önemli hamleler kaydettiği yıllardı. O günkü koşullara göre ihracat yapmak her firmaya nasip olacak bir şey değildi. Biz o günkü koşullarda Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdik. Türkiye’de ilk ve en büyük paslanmaz çelik ticareti yapan firma unvanına sahip olduk. 20 ülkeye ihracat yapıyoruz. Hursan bugün; paslanmaz çelik hurda, döküm ve lojistik sektörlerinde faaliyetlerini sürdürüyor.
Paslanmaz çelik hurdayı önemli kılan unsurlar nelerdir?
Dünya genelinde paslanmaz çeliğe olan talep hızla artıyor. Bu da ikinci sınıf hammaddelere olan ihtiyacı ön plana çıkartıyor. Bu nedenle verimli geri döşünüm teknolojileri ve ikincil ürünlerin yeni kullanım yöntemleri de her geçen gün artıyor.
"ÇELİĞE YENİDEN HAYAT VERİYORUZ"
Ticaretin yanında önemli bir misyon üstleniyorsunuz aynı zamanda.
Evet. Hursan olarak bizler çevre koruma bilinciyle çeliği yeniden dünyaya kazandırıyoruz ve dünyadaki kıt kaynaklardan elde edilen bu malzemeyi yeniden dolaşıma ve üretime katmanın gururunu taşıyoruz.
Türkiye olarak hurdayı neden ihraç ediyoruz? Ülkemizde üretme imkanı yok mu?
Türkiye’de hali hazırda soğuk haddelenmiş paslanmaz yassı çelik üretimini 2-3 yıldır yapan bir tesis bulunuyor. Bunu önümüzdeki yıllarda Güney Koreli Posco firması büyük kapasite ile kurmak için temelini atmış durumda. Bu tabiki Türkiye’nin geliştiğinin ve bir potansiyele sahip olduğunun işareti. Fakat kurulan bu tesisler tamamı yurt dışından gelen malzemenin ithalatını tam anlamıyla karşılamıyor. Yani bunun anlamı bu tesisler soğuk hadde tesisi olup, bu ürün yarı mamul olarak yurt dışından ithal edilecek ve her sanayide kullanılamayacak.
Tamamen ithalatın kesilmesi yine söyleyeceğim gibi refah seviyesine bağlı olarak pahalı bir yatırım gerektiriyor ve 1 milyon ton/yıl üretim yapılacağı sıcak çekme tesisi. Bu da ülkemiz için bu rakamlarla rantabl değil.
Tabi ki gönlümüzden geçen bu rakamlara ulaşan bir tesisin ülkemizde kurulması ve ithalatının yapılmaması. 10-15 yıl içinde bunu yakalayabiliriz diye düşünüyorum.
"BAŞARIYA ULAŞMANIN YOLU İŞİNİ SEVMEKTEN GEÇER"
Enis Dilek olarak gruba dahil olmanızın hikayesini öğrenebilir miyiz?
1982 yılında Hursan’da çalışmaya başladım. Okul yıllarında, öğretmenlerimin ve arkadaşlarımın babamın ne iş yaptıklarını sorduklarında açıkçası bunu cevaplamakta zorlanırdım. Babamın hurdacı olduğunu söyleyemezdim. Bir anlamda çekinir ve utanırdım da diyebilirim. Bu soru sürekli aklıma geliyordu. Bilinçaltıma işlemişti sanki. Sonrasında ise babamın işine ilgi duymaya başladım. Paslanmaz çelik hurda işi ilgimi çekmeye başladı. Kolej döneminde babamın yanına giderek ona yardım ediyor, bir yandan da bu işi öğreniyordum. 1983 yılındaki ilk ihracatla birlikte özellikle yabancı firma yöneticilerinin firmamızla ticari temas kurmaları ne kadar önemli bir iş yaptığımız algısını oluşturdu bende. Eğitimime devam etmek yerine ticaret hayatına atılmayı tercih ettim. Başta babam olmak üzere tüm aile bireylerinin ısrarlarına rağmen bu kararı aldım. Sonrasında onlar da bu karara saygı gösterdi. Bu işi severek bu noktaya geldim. 30 yıldır da severek devam ediyorum. Demek ki başarı buradan geliyor. Hedef koymadan başarı yakalanmıyor. Ticari olarak bir görüşüm, hırsım vardı. Bunu yakaladım.
İLK 200 İHRACATÇI ARASINDA
Hursan, Türkiye’nin en büyük paslanmaz çelik hurda ihracatçısı konumunda yer alıyor. Bu noktaya nasıl geldiniz?
Her şeyden önce çok çalışarak ve işimize saygı duyarak bu noktaya geldik diyebilirim. Ülkeye önemli bir döviz girdisi sağlıyoruz. Türkiye’de ihracat yapan firmalar arasındaki ilk 200 kuruluştan biriyiz. Bu bize haklı bir gurur kaynağı oluyor. Yaptığımız işin önemini ve değerini ortaya koyuyor. Babamdan aldığım bu bayrağı daha yukarılara taşımak istiyorum.
Şirket yönetiminde aileden kimler bulunuyor?
Ben ve Ahmet Kırımtayyıf şu anda yönetimin başındayız. Onun dışında Hursan Şirketler Grubu altındaki firmalarımızda farklı görevlerde bulunan aile bireyleri de var. Şirketimiz aile şirketi.
Bir taraftan da arkamızdan gelen yeni nesli yetiştiriyoruz.
HURDA PASLANMAZ ÇELİK TİCARETİNDE PAZAR LİDERİ
Üç farklı kulvarda faaliyet gösteriyorsunuz. Gruba öncülük eden amiral gemisi şirketiniz hangisi?
Rahmetli babamın bir lafı vardı. "Yumurtaları ayrı sepetlere koyun" diye. Buna istinaden ihracat ağırlıklı ticari firmamızın dışında çelik döküm sektöründe ve Ambarlı Liman kompleksi içinde kurduğumuz lojistik tesisimizle hem sanayi hem de hizmet sektörüne girip üç kolda faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Grubun lokomotifi Hursan Paslanmaz Çelik. Hursan’ın yıllık kapasitesi 35 bin ton. Türkiye kapasitesinin 80-100 bin ton olduğunu düşünürsek pazarın yaklaşık olarak yüzde 40’ı bize ait diyebilirim. Ayrıca 2011 verilerine göre 70 milyon dolarlık bir ciroya sahibiz. İstanbul merkez depo. Bunun yanında İzmir, Ankara ve Mersin olmak üzere üç şubemiz daha bulunuyor.
Aynı zamanda ağır sanayide faaliyet gösteren Anadolu Döküm adında bir şirketiniz bulunuyor…
Evet. Çelik döküm sektöründe faaliyet gösteren ve ağır sanayiye endüstriyel parçalar döken, Anadolu Döküm adında sanayi firmamız var. Anadolu Döküm özellikle savunma sanayi, makine, denizcilik demir-çelik sektörlerinde hizmet veriyor. Ufak gibi gözüken ama önemli işler ortaya koyan bir firmamız var. Dikey ve yatay savurma döküm konusunda Türkiye ve Avrupa’nın sayılı firmalarından biri. Anadolu Döküm konusunda Türkiye’de ilk dört içerisinde yer alıyor. Üretiminin yüzde 70’ini ihraç ediyor. Geçen yıl 20 milyon avro ciro gerçekleştirdi.
18 BİN METREKARE DEPO ALANINA SAHİP
Son olarak Hursan Lojistik kuruldu…
2009 yılında kurulan Hursan Lojistik, Türkiye’nin ve İstanbul’un en büyük ve en faal limanı olan İstanbul Ambarlı Limanı içerisinde faaliyet gösteriyor. Tamamen gümrüklü 12 bin metrekare açık ve 6 bin metrekare kapalı olmak üzere toplamda 18 bin metrekarelik bir alana sahibiz. Hursan Lojistik, yurt dışından FCL ve LCL konteyner olarak gelen ürünlerin gümrükleme sürecinde depolamalarının yapılması ve transit ticaret yapılacak ürünlerin müşteri talepleri doğrultusunda hazırlanarak sevk edilmesi konularında hizmetler sunuyor.
Peki lojistik sektörüne geçmeniz nasıl oldu?
Hursan, sonuç itibarıyla ihracat yapan bir firma. Hem Hursan Paslanmaz Çelik hem de Anadolu Döküm ihracat odaklı çalışıyor. Dolayısıyla yılların getirdiği bir birikim söz konusuydu. Bu birikimi nasıl değerlendirebiliriz, kendi lojistik maliyetlerimizi nasıl aşağıya çekeriz, piyasa koşullarına göre rakiplerimizle nasıl rekabet edebiliriz diyerek başta yola çıktık. Buna istinaden Ambarlı limanında kendimize bir yer satın aldık. Liman içerisinde rekabet gücünü kullanmayı hedefliyorduk.Bununla beraber tesis inşaatına başladık ama limandaki operasyonel lojistik hareketleri görünce fikrimiz değişti.Bununla ilgili akademik çalışmalar ,çeşitli araştırmalar yaptık. Lojistik ilgimizi çekti ve Hursan olarak lojistik sektörüne girmeye karar verdik.Orada liman statüsünde geçici depolama ruhsatı aldık. Bu Türkiye’de bir ilk oldu.
Yani liman içerisinde hizmet veriyorsunuz. Hizmet yapınızdan bahseder misiniz?
Biz lojistiğin depolama tarafındayız. Bizi her zaman antrepolarla karıştırıyorlar. Biz aslında antrepo değiliz. Liman kompleksi içindeyiz. Limanda verilen hizmetleri bize ait depolarımızda veriyoruz. Türkiye’de limanların dışında başka bir örneği yok. Bu model bir ilk oldu. Bu konuda öncülük yaptık. Yeni bir modelde hizmet veriyor olmanın zorluklarını yaşıyoruz. Liman statüsündeyiz ama denizimiz yok. Birçok sektöre hizmet verebiliyoruz. Tekstil, otomotiv, elektronik, plastik bunlardan bazıları… Sonuçta biz orada butik hizmet veriyoruz. Butik hizmette önemli olan müşteri memnuniyetidir. Bunu üst düzeyde tutmaya çalışıyoruz.
Türkiye’nin diğer limanlarında da bu yapıda yeni şubeler açmak istiyoruz.
Kendi ekibimiz ve bir yazılım firması ile birlikte geliştirdiğimiz yazılım ve portal sayesinde müşterilerimize daha hızlı ve daha güvenilir hizmetler sunacağız. Hursan Lojistik’i transit yükte yapacağımız yeni anlaşmalar ile bir lojistik üssüne dönüştürmeyi hedefliyoruz.
Hursan Şirketler Grubu’nda kaç kişi istihdam ediliyor?
Hursan Paslanmaz Çelik ve Anadolu Döküm’de 200’e yakın çalışanımız var. Hursan Lojistik’te ise bu rakam 50 civarında. Toplamda 250 kişinin çalıştığı bir grubuz diyebilirim.
Özellikle paslanmaz hurda ticaretinde önemli bir konumda yer alıyorsunuz. İhracatçı pozisyonunuzu geliştirmek için ne gibi hamleleriniz olacak?
Ekonominin en önemli kuralı büyümektir. Biz de büyümeye devam edeceğiz. Uluslararası arenadaki faaliyetlerimizi artıracağız. Çok yakın bir zamanda bununla ilgili adımlar attık. Yurt dışında paslanmaz çelik konusunda faaliyet gösteren iki önemli partnerle iş ortaklığı görüşmeleri gerçekleştirdik. Ancak bazı yasal prosedürler nedeniyle bu projeyi şimdilik askıya aldık. Görüştüğümüz firmalardan birinin dünya genelinde 100 deposu var. Biz de Hursan olarak bu gruba dahil olacaktık. Bölgemizde önemli bir oyuncu haline gelecektik. Ortadoğu pazarı ve Türk Cumhuriyetleri Türkiye’den yönetilecekti. Görüşmelerimiz devam ediyor. Koşulların uygun hale gelmesi için bekliyoruz.
GLOBAL MARKALAR ARASINDA YER ALMAK İSTİYOR
Hursan üç farklı sektörde yoluna devam ediyor. Bundan sonra ne olacak? Grubun hedeflerini paylaşır mısınız?
Hursan Şirketler Grubu olarak faaliyette bulunduğumuz alanlarda en iyi hizmeti verme gayretimizi sürdüreceğiz. Müşteri memnuniyetini daima ön planda tutarak vermiş olduğumuz hizmetin kalitesini üst seviyelere taşımak istiyoruz.
İhracatçı kimliğimizi pekiştirmek için yurt dışı partnerlik görüşmelerimizi 2012 yılında neticelendirmeyi amaçlıyoruz. Bu sayede Hursan sadece Türkiye’de değil bölgesel anlamda da önemli bir oyuncu olacak. Türkiye ekonomisinin büyümesine paralel olarak Hursan’ın hizmet verdiği sektörlerle birlikte büyümesi de devam edecek.
Ülkemize önemli bir döviz girdisi sağlıyoruz. Çelikten kazandığımızı yine çeliğe yatırıyoruz. Özellikle Avrupa, Ortadoğu ve çevre ülkelere yapacağımız ihracat hamleleriyle birlikte bugün itibarıyla 100 milyon dolar olan ihracatımızı 2015 yılına kadar 130 milyon dolara çıkartmayı hedefliyoruz.
Kaynak:Hizmetix