Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / İHKİB BAŞKANI HİKMET TANRIVERDİ:LOJİSTİK MODANIN HIZINA AYAK UYDURMALI

İHKİB BAŞKANI HİKMET TANRIVERDİ:LOJİSTİK MODANIN HIZINA AYAK UYDURMALI

İHKİB BAŞKANI HİKMET TANRIVERDİ:LOJİSTİK MODANIN HIZINA AYAK UYDURMALI02.05.2012

“Vitrinlere sürekli yeni ürünler koyarak müşteri talebini karşılayabilmek rekabetin ana unsurlarından birisi haline geldi” diyen İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Hikmet Tanrıverdi,  sektörün rekabetteki elinin güçlendirilmesi için lojistik süreçlerden kaynaklanan gecikmelerin ortadan kaldırılması gerektiğini söylüyor.

 
Türkiye, 2011 yılı itibariyle ulaştığı 16,2 milyar dolar ihracat rakamıyla dünya hazır giyim ve konfeksiyon sektöründe 5. büyük ihracatçı ülke konumunda bulunuyor. Bu rakamın 2012 yılında 17 milyar dolarlara çıkarılacağını belirten İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, ürettiğinin yüzde %80'ini Avrupa ülkelerine ihraç eden sektör için Rusya, Doğu Bloku ülkelerinin, ABD ve Japonya'nın potansiyel vadeden hedef pazarlar arasında yer aldığını söylüyor. Son yıllarda dünya hazır giyim ve konfeksiyon sektöründe “hızlı moda” kavramının öne çıktığına dikkat çeken Tanrıverdi, küresel kriz döneminde bile bunun değişmediğini söylüyor. “Vitrinlere sürekli yeni ürünler koyarak müşteri talebini karşılayabilmek rekabetin ana unsurlarından birisi haline geldi” diyen Tanrıverdi, sektörün rekabetteki elinin güçlendirilmesi için lojistik süreçlerden kaynaklanan gecikmelerin ortadan kaldırılması gerektiğinin altını çiziyor. Tanrıverdi, “Bu sorunların lojistik sektörü ve ihracatçıları temsil eden kuruluşların ortak çalışmaları ile aşılacağına inanıyoruz” diyor.
 
Avrupa pazarından %12 pay alıyor
 
2011 yılında en fazla dış ticaret fazlası veren Türkiye hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün bugün üretim ve ihracatta ulaştığı düzey hakkında bilgi verir misiniz? Türk hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün dünya içinde ulaştığı düzey nedir? 2012 yılına ilişkin beklentileriniz neler?
 
2010 yılında hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü 14,6 milyar dolar değerinde ihracat yaptı. 2011
yılında ise sektörün ihracat büyüklüğü yaklaşık 16,2 milyar dolara ulaştı. Hazır giyim sektörünün büyüklüğünün ihracat tutarının iki katına yakın olduğu tahmin edilmekte olup yaklaşık 30 milyar dolar düzeyinde bulunuyor. Sözkonusu ihracat düzeyi ile Türkiye dünyada %3,6'lık payla 5. büyük ihracatçı ülke konumunda yer alıyor.
 
2012 yılında ise kumaşa getirilen ilave gümrük vergisi kaynaklı maliyet artışı ve küresel ekonomideki daralma beklentisiyle tüm sektörler gibi hazır giyim sektöründe de ilk 1-2 ay sıkıntı yaşanmasına yol açtı. Nitekim hazır giyim ihracatında 2012 Ocak ayında %4,2'lik düşüş yaşanırken Şubat ayında ise %1,9'luk artış meydana geldi. Ancak bu bir-iki aylık dönemden sonra bazı avantajlarımızdan dolayı ihracatımızın artacağını düşünüyoruz. Türk hazır giyim sektörü ihracatının %80'ini Avrupa'ya yapmasına rağmen, bu pazardan toplamda sadece %12 pay alıyor. Son üç aya baktığımızda Avrupa pazarlarındaki daralmanın ihracatımızı olumsuz etkilendiğini görüyoruz.
 
Ancak esas etki büyük oranlı ürün aldıkları Uzakdoğu pazarlarının üzerinde olacak. Ülkemiz ise bu ortamda hızlı ve küçük terminli ihracatı ile Avrupa'daki %12'lik toplam pazar payını daha yukarılara çıkaracak. Böylece 16 milyar dolarlık ihracatımız 2012'de 17 milyar dolara ulaşacak.
 
Türkiye hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün önde gelen ihracat pazarlarını aktarır mısınız? Sektörün gelecekteki yeni ihracat rotaları hangi bölgeler olacak?
 
AB ülkeleri Türkiye'nin hazır giyim ve konfeksiyon ihracatının %80'inin diğer bir ifade ile beşte dördünü kapsıyor. 2011 yılında 16,2 milyar dolarlık hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatının 12,8 milyar dolarlık kısmı 27 AB ülkesine gerçekleştirildi. Almanya, İngiltere, İspanya, Fransa ve Hollanda,  2011 yılında en fazla ihracat yapılan AB ülkeleri arasında yer aldı. Hazır giyim ve konfeksiyonda Türkiye AB ülkelerinin Çin'in ardından ikinci büyük tedarikçisidir.
 
Bu çerçevede, Yunanistan, İtalya ve İspanya gibi AB ülkelerinin içine düştükleri borç krizinin ve AB ekonomisinde ileriye yönelik olarak ortaya çıkabilecek en ufak bir olumsuzluğun, Türkiye'nin hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatını etkilemesi kaçınılmaz.
 
Güncel istatistiki veriler 2011 Eylül ayından itibaren AB'ye aylık bazda ihracat düşüşünü işaret etmekle birlikte, yılın genelinde, AB ülkelerine hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatı %9,9 oranında artışla 12,8 milyar dolara ulaştı. 2012 yılının ilk iki ayında ise AB'ye  ihracatta %10 ve  %4,2'lik düşüşler meydana geldi.
 
Yine de olumsuz konjonktüre rağmen, AB'de krizin de etkisiyle sipariş büyüklüklerinin küçülmesine bağlı olarak, siparişlerin Uzakdoğu'dan ülkemize kayabileceğine yönelik bir beklentimiz de bulunuyor. AB ülkeleri haricinde Rusya ve diğer Doğu Bloku ülkelerinin yanısıra ABD ve Japonya gibi ülkeler de potansiyel ve hedef pazarlarımız arasında yer alıyor.
 
Lojistik süreçler outsource ediliyor
 
Türkiye hazır giyim ve konfeksiyon sektörü lojistik süreçlerde nasıl bir yol izliyor? Lojistik sektörü hazır giyim sektörünü nasıl destekliyor?
 
Çoğunlukla küçük ve orta ölçekli firmalardan oluşan hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün tamamına yakın bölümünde lojistik hizmetleri outsource edilmektedir. Bununla beraber çok fazla olmamakla beraber lojistik süreçlerini kendi yöneten ve antreposu da bulunan firmalarımız mevcut. Ancak genel eğilim lojistik hizmeti alınması yönündedir.
 
Hazır giyim ve konfeksiyon sektörü ihracat taşımalarında daha çok kara-deniz ve hava yollarını kullanıyor. Kısa zamanlı siparişlerde havayolu, uzak pazarlar için denizyolu, yakın ve komşu ülke pazarları için ise daha çok karayolu taşımacılığı tercih ediliyor. Hazır giyim ve konfeksiyon sektöründe Türkiye dünyanın hemen hemen bütün ülkelerine ihracat yapıyor. Türk hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün rekabet üstünlüğünü koruması ve artırabilmesi için lojistik sektörü çok önemli bir rol oynuyor. Ayrıca, yeni hedeflenen pazarlara girişte lojistik altyapının var olması da sektörün pazar geliştirme faaliyetlerinde büyük önem taşıyor.
 
Türkiye hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün lojistik partnerlerini seçerken öncelikleri neler?
 
 
Sektörde taşıma maliyetlerindeki değişimlerin doğurduğu farklılıkları gidermek için ne tür bir planlama yapılıyor?
 
Hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü ihracatta lojistik sektörü ile son derece uyum ve işbirliği çerçevesinde çalışıyor. Sektör bütün maliyetlerini azaltmak için bir Ortak Satın Alma Platformu kurarak, birçok kalemde maliyetleri azaltmak için anlaşmalar yapıyor. Bu alanlardan birisi de kargo taşımacılığıdır. Şu anda uluslararası kargo taşımacılığında küçük paket ve numune gönderilerinde üyelerimizin maliyetlerini azaltmak için anlaşmalar yapıldı. Önümüzdeki dönemlerde lojistik anlamında başka alanlarda da proje geliştirme çalışmaları ise devam ediyor.

Ortak Satın Alma Platformu kurularak birçok kalemde maliyetleri azaltmak için anlaşmalar yapıyoruz. Bu alanlardan birisi de kargo taşımacılığıdır. Şu anda uluslararası kargo taşımacılığında küçük paket ve numune gönderilerinde üyelerimizin maliyetlerini azaltmak için anlaşmalar yapıldı. Önümüzdeki dönemlerde lojistik anlamında başka alanlarda da proje geliştirme çalışmalarımız devam edecek.

 
SORUNLAR ORTAK SİNERJİYLE ÇÖZÜLÜR
 
Tekstil ve hazır giyim sektörünün lojistik süreçlerde yaşadığı sorunlara da değinen İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, “Uluslararası taşımada belge temini, liman hizmetleri, depolama, yurtiçi taşıma bedelleri gibi doğrudan masraflardaki artışlar ile liman ve gümrük hizmetlerindeki gecikme ve yaşanan zaman kayıpları şeklinde ortaya çıkan dolaylı maliyetler, ihracatçıların uzun yıllardır dış ticaretin kolaylaştırılması ve masrafların aşağıya çekilmesi yönünde verdiği çalışmaları olumsuz etkilemektedir” diyor.
 
Türkiye'nin 2023 hedefinin gerçekleştirilmesi için firmaların rekabet gücüne olumsuz etkileyen unsurların bertaraf edilmesi gerektiğini belirten Tanrıverdi şunları aktarıyor: “ İhracat ve ithalat operasyonlarında eşyanın bir ülkedeki çıkış noktasından alınarak diğer ülkedeki teslim noktasına varışına kadar yaşanan lojistik süreçlerinde karşılaşılan gereksiz masraf ve gecikmeler kamu ve özel sektörün işbirliğiyle asgari seviyeye indirilebilecektir. Bu işbirliği çerçevesinde, kamunun gerekli altyapı yatırımlarını hızla yapması ve mevzuat temelini oturtması önemlidir. Firmaların da yeni kurumsal stratejiler ve süreçler geliştirilmesi gerekiyor.
 
 
Ayrıca lojistik sektörünün de uluslararası standartlarda uygun fiyat ve kalitede hizmet vermesi önemlidir.”
 
 
Kaynak:UTA Lojistik
Gayrettepe Mahallesi, Barbaros Bulvarı Dr. Orhan Birman İş Merkezi No:149/6 Beşiktaş 34349 İstanbul
+90 212 663 08 85 | +90 530 960 84 24
+90 212 663 62 72
utikad@utikad.org.tr