Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / GÜMRÜK BAKANLIĞI’NDAN TEKSTİLCİLERE NEFES ALDIRACAK EYLEM PLANI

GÜMRÜK BAKANLIĞI’NDAN TEKSTİLCİLERE NEFES ALDIRACAK EYLEM PLANI

GÜMRÜK BAKANLIĞI’NDAN TEKSTİLCİLERE NEFES ALDIRACAK EYLEM PLANI 24.04.2012

Ekonomi Bakanlığı’nın, bazı tekstil ve konfeksiyon ürünlerinin ithalatına ek gümrük vergisi getirerek sektörün üretimini ve ihracatını artırma öngörüsü haklı çıkmadı. Tekstil sektörü temsilcilerinin verdiği bilgiye göre İthalatta Korunma Önlemlerine İlişkin Tebliği ile sektör hem üretimde hem de ihracatta kan kaybetti.

Söz konusu düzenlemenin tekstil sektöründe yarattığı olumsuz etkiyi görerek harekete geçen Gümrük ve Ticaret Bakanlığı hayata geçirdiği Perakende Sektörü Eylem Planı ile başta tekstil ve hazır giyim olmak üzere perakende sektörüne zaman ve maliyet avantajı kazandırarak, ihracatı artırmayı hedefliyor. Tekstil ve hazır giyim sektörü temsilcileri uygulamanın ek vergiler getirilen sektörü rahatlatacağını, maliyet artışının önüne geçerek, ihracat işlemlerini hızlandıracağını düşünüyor.

Perakende Sektörü Eylem Planı hakkında UTA Lojistik’e özel açıklamalarda bulunan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ziya Altunyaldız, korunma önlemleri uygulamasının amacının eşyanın üretimini ve sektör istihdamını sürdürülebilir bir yapı içinde koruyabilmek olsa da uluslararası rekabetin getirdiği küresel uygulamalar nedeniyle perakende sektörünü olumsuz etkilediğini söylüyor.

Altunyaldız, “Çünkü mevcut uygulamada, perakende sektöründe faaliyette bulunan marka sahibi şirketler, uluslararası ticarette rekabetçi olabilmek için yurtdışında ürettikleri belli ürünleri önce ülkemize ilave maliyet ödeyerek ithal etmekte, daha sonra ülkemizde üretilen ve serbest dolaşımda bulunan diğer eşya ile birlikte kombine ederek yurtdışına göndermektedirler.
 
 
Örneğin, Çin’den kravat getirip, Türkiye’de üretilen gömlekle birleştirip bir set haline getirerek Rusya’ya ihraç etmektedirler. Bu durumda, Çin’den getirilen ancak Türkiye’de iç pazara sunulmayan kravatın da vergisinin ödenmesi gerekmektedir” diyor.

Yıllık 1,5 milyar dolarlık rekabet gücü kazandıracak

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın korunma önlemlerinden olumsuz etkilenen sektörle bir araya gelerek bir eylem planı oluşturduğunu dile getiren Altunyaldız, eylem planının hedefinin ise ihracatçıların mümkün olan en az maliyet, prosedür ve sürede ürünlerini pazara sunuma hazır hale getirmelerini sağlamak, böylece rekabet güçlerini artırmak olduğunu söylüyor.

Altunyaldız, bu proje kapsamında gerçekleştirilen yeni düzenlemelerden, hazır giyim ve tekstil perakende sektörü başta olmak üzere tüm ihracatçıların faydalanabildiğini vurgulayarak şunları aktarıyor: “Yeni sistem mevcut gümrük uygulaması tabanı üzerine kuruldu, dolayısıyla her aşamasında denetlenebilir bir şekilde yapılandırıldı. Bu yeni uygulamadan yararlanabilmek için gümrük idaresinin ön izni gerekli olduğundan, bu aşamada firmaların bu sistem için uygun olup olmadıkları da dikkate alınmaktadır. Proje ile perakende sektörüne önemli bir maliyet avantajı sağlandı. Sektör verileri esas alınarak yapılan hesaplamada, sektöre yıllık yaklaşık 1,5 milyar dolarlık bir rekabet gücü kazandırıldığı tespit edildi.”

Türkiye’nin lojistik üs olması için bir adım daha atıldı

 
Yeni düzenlemeyle firmaların yurtdışından getirdikleri eşyayı antrepolarında veya kendi tesislerinde serbest dolaşımdaki eşya ile birleştirip paketleyerek, bir vergi yüküne katlanmadan ihraç edebileceklerini belirten Altunyaldız, antrepoların veya firmaların kendi tesislerinin böyle bir işlemin yapılabildiği statüye kavuşturulması sayesinde, Türkiye’nin bir lojistik dağıtım merkezi olması yönünde önemli bir adım atıldığını vurguluyor.
 
Projeyle yurtiçi üretiminde teşvik edildiğinin altını çizen Altunyaldız sözlerini şöyle sürdürüyor: “Firmalarımızın orta ve uzun vadede üretim merkezlerini daha rekabetçi olabileceklerini düşündükleri dünyanın farklı bölgelerine kaydırmaları önlendi. Elleçleme işlemi için de her defasında gümrük idaresinden izin alınması yerine, yapılan işlemlerle ilgili olarak gümrük idaresine bildirimde bulunulması yeterli sayıldı. Antrepodan eşyanın paketlenmek üzere geçici çıkışı işlemleri kolaylaştırılarak Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirleri aracılığı ile takip sistemi kuruldu. Paketleme ve birleştirme işlemi yapılmış eşyanın tekrar antrepoya geri getirilmeden gümrük işlemine tabi tutulabilmesi sağlandı. Antrepo rejimindeki 3. ülke menşeli eşyanın AB’ye gönderilmesinde A.TR dolaşım belgesi düzenlenmesine imkan tanındı. Antrepolara ihraç kaydıyla konulan eşyanın ihracatının yapılamaması durumunda, eşyanın yeniden yurtiçine getirebilmesine imkan tanınarak ihracatçımızın herhangi bir nedenle ihracatını gerçekleştirememesi durumunda, ihraç eşyasını yurtdışına gönderme mecburiyeti de ortadan kaldırıldı.
 
Yapılan düzenlemeler ile gerekli koşulları sağlayan firmaların elleçleme yapabilecekleri antrepoları açmalarına imkan tanınmış olup getirilen kolaylıklardan faydalanabilmek için başkaca bir işleme gerek bulunmadığı düzenleme altına alındı.”

Tekstil dahil 20 değişik sektör istifade etti

 
Altunyaldız, geçen bir yıllık süreçte tekstilden otomotive, gıdadan elektroniğe 20 değişik sektörün söz konusu kolaylıklardan istifade ettiğini söylüyor. Uygulamanın başladığı tarihten bugüne yaklaşık 7 bin, sadece 2012 yılı Mart ayı içerisinde ise bin 200’e yakın elleçleme işlemi gerçekleştirildiğin açıklayan Altunyaldız, “Bu sayı, her geçen gün daha da artmakta, hem daha farklı sektörler hem de daha çok firma bu kapsamda işlem yapmayı tercih etmektedir.  Yine 2012 Mart ayı verilerine göre Türkiye genelinde 200’e yakın antreponun, elleçleme faaliyetleri için lojistik merkez olarak kullanıldığını görüyoruz. Rakamlar uygulamanın yaygın bir şekilde hayata geçtiğini ve çok farklı sektörlerin ihtiyaçlarını karşıladığını gösteriyor” diyor.

Yerinde gümrükleme ezberleri bozacak

 
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın ticaretin kolaylaştırılmasına dair güncel projelerinden birisinin de “eşyanın kayıt yolu ile rejime girişi” veya kısaca “yerinde gümrükleme” uygulaması olduğunu açıklayan Ziya Altunyaldız, firmaların bu sistemle gümrüğe hiç uğramadan eşyaların gümrükleme işlemlerini kendi tesislerinde yapılabilme imkanı kazanacağını söylüyor.
 
Bu projelerin ekonomiye katkısını ölçmek amacıyla hazırlanmış bazı uluslararası dokümanlardan örnekler veren Altunyaldız, şunları aktarıyor: “Örneğin, Dünya Ekonomik Forumu tarafından hazırlanan Küresel Ticaretin Kolaylaştırılması 2010 Raporu’nda, ihracatçı bir ülkenin Ticaretin Kolaylaştırılması Endeksi Puanı’nda (ETI Score) kaydettiği %1’lik artışın, o ülkenin ihracatında %1.7’lik bir artışla sonuçlanacağı belirtilmektedir. Benzer bir sonuca Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın (APEC) 2006 yılında yaptığı bir araştırmada da ulaşılmıştır. APEC çalışmasına göre; eşya ticaretine ilişkin işlem maliyetlerindeki %5’lik azalma, Gayri Safi Yurtiçi Hasılada %1’lik artış sağlamaktadır. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ise; eşya ticaretine ilişkin işlem maliyetlerindeki %1’lik bir azalmanın, global ölçekte yıllık yaklaşık 40 milyar dolar kazanç sağlayacağını ifade etmektedir.”
 
Yerinde gümrüklemenin tek başına bir uygulama değil, tam tersine birçok yeni uygulamanın ilki, hazırlayıcısı ve katalizörü olacağına dikkat çeken Altunyaldız, “Bu uygulama, gümrüklerde hep birlikte yaşayacağımız bir paradigma değişimini ifade etmektedir. Yani, bir nevi ezberleri bozacak, alışılmışın dışına çıkmamızı sağlayacak. Klasik gümrük uygulamalarının değişmesi ve dönüşmesini tetikleyecek. Önümüzdeki dönemde hayata geçirilecek müşteri odaklı birçok yeni uygulamanın da öncüsü olacak” diyor.

Pilot uygulama bu yıl başlayacak

 
Altunyaldız, yerinde gümrüklemenin bir an önce uygulamaya geçmesini istediklerini ancak sistemin kurulabilmesi ve sağlıklı şekilde işleyebilmesi için bazı yapısal dönüşümlere ihtiyaç olduğunun altını çizerek şunları aktarıyor:  “Bu kapsamdaki çalışmalarımızda çok önemli mesafeler kat ettik. Örneğin, yerel risk analizleri ve yerel sonradan kontrol birimlerinin oluşturulması, sistemin sağlıklı bir şekilde işlemesinde hayati bir öneme sahip. Bu altyapının kurulmasına dönük gerekli mevzuat düzenlemelerini büyük ölçüde tamamladık ve hızlı bir şekilde taşra teşkilatlanmasını da sisteme adapte ediyoruz. Yine, Bakanlığımız merkez teşkilatında bu uygulamanın hayata geçmesi ve yürütülmesi çalışmalarını gerçekleştirecek Ticaretin Kolaylaştırılması Dairesini ihdas ettik ve uzman personelle insan kaynağını güçlendirdik. Diğer taraftan, devam eden NCTS çalışmaları da sistemin sağlıklı bir şekilde hayata geçirilmesinde kilit rol oynayacak. Temmuz 2012 itibariyle, ülkemizde uygulanmakta olan NCTS’yi, AB ile entegre hale getirdiğimizde, vereceğimiz ‘izinli alıcı’ ve ‘izinli gönderici’ statüleri sayesinde, taşıyıcıların, eşyayı gümrüğe uğramaksızın doğrudan bu statüye sahip firmalarımızın tesislerine getirmelerine veya bu tesislerden eşyayı yükleyerek gümrüğe uğramaksızın yurtdışına gönderebilmelerine imkan tanıyabilecek aşamaya gelmiş olacağımız düşünüyorum. Hedefimiz, bu yıl içerisinde pilot bir gümrük idaresi ve pilot bir sektörle ‘yerinde gümrükleme’ uygulamasını başlatmak. Hazırlıklarımızı bu çerçevede hızla sürdürüyoruz.”

EYLEM PLANI SEKTÖRÜN YÜKÜNÜ HAFİFLETECEK

İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi,  perakende sektörü eylem planı kapsamında yapılan düzenlemelerin antrepo sisteminin lojistik dağıtım merkezi olarak kullanılmasına olanak sağladığını söylüyor.  Yeni eylem planıyla perakende sektöründe faaliyet gösteren firmaların hazır giyim eşyasının ithalatını yapmadan, antrepo rejimi kapsamında elleçlemeye tabi tutmasına da imkan tanıdığını vurgulayan Tanrıverdi, “Getirilen düzenlemenin, sektörün maruz kalacağı maliyet artışının önüne geçip, ihracat işlemlerinin hızlandırılmasını sağlayacağını düşünüyoruz. Antrepoya konan ihraç eşyasının çeşitli nedenlerle ihracından vazgeçilmesi durumunda, yerli eşyanın tekrar yurtiçine getirilmesi olanağı tanındı.  Yapılan uygulamalar, ek vergiler konan sektörümüzü bir nebze de olsa rahatlattı.  Ancak pratikte iyileştirme yapılması gereken noktalar var” diyor.


SEKTÖRÜN REKABET GÜCÜNÜ ARTIRACAK

Perakende sektörü eylem planının hazır giyim sektörüne olumlu yansıdığını belirten DeFacto Lojistik Direktörü Cenk Karapınar ise “Antrepoların perakende depoları olarak kullanılabilmeleri ve ihracat transit hareketlerinin ek gümrük vergilerine tabi olmadan yapılabilmesi bu uygulamanın olumlu yanları. Defacto olarak bizde yurtdışı mağazalarımız için antrepo depomuza aldığımız ithal ürünleri transit hareketlerle ihraç edebiliyoruz. Aynı zamanda gümrükleme işlemlerinin daha seri hale getirilmesi,  ürün hareketlerini daha hızlı gerçekleştirmemizi ve satış noktalarında ürünleri daha hızlı bir şekilde müşteri ile buluşturmamızı sağlamaktadır. Sonuç olarak bu uygulama, dış piyasalarda Türk hazır giyim perakendecilerin rekabet gücüne olumlu yönde katkı sağlayacaktır” diyor.

Kaynak:UTA Lojistik

Gayrettepe Mahallesi, Barbaros Bulvarı Dr. Orhan Birman İş Merkezi No:149/6 Beşiktaş 34349 İstanbul
+90 212 663 08 85 | +90 530 960 84 24
+90 212 663 62 72
utikad@utikad.org.tr