Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / ATP MEVZUATINA TARAF OLMAMAK ÇOK ŞEY KAYBETTİRİYOR

ATP MEVZUATINA TARAF OLMAMAK ÇOK ŞEY KAYBETTİRİYOR

ATP MEVZUATINA TARAF OLMAMAK ÇOK ŞEY KAYBETTİRİYOR 05.03.2012

Yaklaşık 50 ülkenin taraf olduğu, iç yasalarıyla uyumlu hale getirdiği ATP mevzuatı, geçen yıl alt komisyonlara tevdi edildi, ancak bir türlü genel kurula gelmediği için yasalaşmıyor ve Türkiye çok şey kaybediyor

ATP  Mevzuatı
 
Çabuk bozulan gıda maddelerinin (örneğin et, balık, süt, sebze meyve) uluslararası taşımacılığının sınırlarının ve bu tarz taşımacılık için kullanılan özel üst yapı ve ekipmanların standartlarının belirlenmesi için hazırlanmış bir mevzuattır.
 
ATP Mevzuatına taraf olan ülkeler
 
Almanya, Amerika, Arnavutluk, Avusturya, Azerbaycan, Belarus, Belçika, Britanya Birleşik Krallığı ve Kuzey İrlanda, Bosna Hersek, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Fas, Finlandiya, Fransa, Gürcistan, Hırvatistan, Hollanda, İrlanda, İspanya, İsveç , İsviçre, İtalya, Karadağ, Kazakistan, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Macaristan, Makedonya, Moldova, Monako, Norveç, Özbekistan, Polonya, Portekiz, Romanya, Rusya Federasyonu, Sırbistan, Slovakya, Slovenya, Tunus, Ukrayna ve Yunanistan’dır.
Türkiye, ATP mevzuatına taraf değildir.

ATP hangi gıdaların taşınmasını kapsıyor?

ATP mevzuatı derin dondurulmuş, normal dondurulmuş, soğutulmuş ve taşınması esnasında sabit iç ortam sıcaklığı gerektiren gıda maddelerini kapsar. Et, Et ürünleri, Süt, Süt Ürünleri, Balık ve diğer deniz ürünleri, taze sebze-meyveler, dondurulmuş hazır gıdalar, sıvı yağlar, margarinler, taze ve konsantre meyve suları vs.

Tasarı ne aşamada?

Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü‘nce 30 Eylül 2010’da TBMM’ye arz edilen ve 21 Kasım 2011’de Dışişleri Bakanlığı Esas Komisyonun’ca raporu verilen  Bozulabilir Gıda Maddelerinin Uluslararası Taşımacılığı ve Bu Taşımacılık Faaliyetinde Kullanılacak Özel Ekipmana İlişkin Anlaşmaya Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı, hâlâ TBMM gündemine gelmeyi bekleniyor

ATP hangi gıdaların taşınmasını kapsamıyor?

Mevzuat kuru  bakliyat, un, şeker, pirinç vs. gibi oda sıcaklığında uzun süre dayanabilen gıda ürünlerinin taşınmasını kapsamaz. Buna rağmen çok yüksek dış ortam sıcaklıklarında da uzun mesafeli taşımalarda bu gıdalar ATP kapsamına girebilir.

Gıdaların taşınmasında hijyen şartları

Gıda maddelerinin taşınmasında ayrıca taşıma yapan araçların iç kısımları da sürekli hijyenik olmalıdır.  Aksi takdirde araç iç kısmındaki mikroorganizmalar taşınan gıdayı çabucak bozabilir. Bu malları taşıyan araçların ISO 22000 kapsamında HAACP gıda hijyeni şartlarının sağladığının sertifikalanması, aracın belli periyotlarda dezenfekte edilmesi gerekir. Lojistik firmaları malların depolanması ve taşınması dahil tüm gıda nakliye çevrimi içerisinde bu hijyen şartlarına uymak ve bunu belgelemek zorundadırlar.

Araçların atp şartlarina göre üretilmesi

Bu tip araçların yaygın deyişle frigorifik kasalı olması gerekir. Yani aracın izole edilmiş bir üst yapıya ve de kullanım amacına göre kasa üzerinde bir soğutucuya ihtiyaç duyarlar. Bazı uygulamalarda  örneğin sıcak çikolata veya çabuk donan bir sıvı yağ taşındığında ise tankın hem izoleli hem de bir ısıtıcı kaynağı ile ısıtılıyor olması gerekir.

İzolasyon şartlarının ve seviyesinin tespiti yetkilendirmiş kurum ve kuruluşlar  tarafından yapılan testler ile belirlenir. Bu testlerde izolasyonlu yapının ısı iletim katsayısı ölçülür ve sertifikalandırılır. Genel sertifikalandırma bir tip üst yapı için yapılır ve bu sertifika kapsamında aynı tip üst yapıya sahip belli sayıda araç üretilebilir. Yani genel testin en az 100 adet üst yapıda bir tekrarlanması gerekir.
 
Genel sertifika kapsamında, aracın kullanım amacı ve üzerindeki soğutucu veya ısıtıcı özelliklerine göre trafiğe çıkan her bir aracında bir sertifikasının olması gerekir. Bu sertifikaların geçerliliği 6 yıl olup, bu süre sonunda ara test ve muayenelere tabi tutulması gerekir.
 
Bu sayede bozulabilir gıdaların taşınması için aracın uygunluğunun takibi yapılmış olur.

ATP’nin uygulanmıyor olması ve ülke ekonomisine olan zararları

 
Bu mevzuatın ülkemizde uygulanmıyor olması özellikle nedeniyle bir denetim söz konusu olmadığından her türlü gıdalar ATP ve hijyene uygun olmayan araçlar ile taşınmaktadır. Bu sayede taşıma sonunda gıdanın tamamen veya kısmen bozulması söz konusu olduğu gibi mutlak surette belli oranlarda zayiatlar yaşanmaktadır.
Örneğin yaş sebzelerden incir, üzüm, hurma kavunun taşınmasında fire ve zayiat oranı yüzde 12 olarak kabul edilir.
 
Bir taşıma boyunca 20 ton üzüm taşındığı kabul edildiğinde 2 bin 400 kg üzümün zayi olacağı hesaplanabilir.  Bu zayiatın ortalama 1.500  kg sıcaklık kontrollü bir araçla taşınmadığından kaynaklanır.
 
İstanbul Büyükşehir Belediyesi rakamlarına göre sadece İstanbul hallerine yılda 300 bin kamyon sebze-meyve girişi olmaktadır.
 
Her bir kamyonun ortalama 15 ton sebze-meyve getirdiği kabul edilirse İstanbul hallerine yıllık 4 milyon 500 bin ton sebze-meyve girişi olur.
 
Bu miktarın ortalama yüzde 5’i  yani 225 bin tonu uygun olmayan araçlarla taşımacılık yapıldığından ziyan olmaktadır.
 
Tüm Türkiye için bu rakam hesap edildiğinde yıllık 1 milyon tondan fazla sebze-meyve tüketiciye ulaşmadan bozulmaktadır.
 
Bu hesaba sebze meyve dışındaki et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri, balık  gibi diğer çabuk bozulabilir gıdalarda eklenirse  ülke ekonomisinin yıllık 10 milyon TL’den daha fazla zarar uğradığı kabul edilebilir.
 
Ayrıca ATP mevzuatına göre araç üreten firmalarda test ve sertifika işlemleri için araçlarını sürekli diğer ülkelere göndermek zorunda kalmamış olurlar.
 
Kaynak: Lojistik Haber