Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Demiryolu / TCDD GENEL MÜDÜRÜ SÜLEYMAN KARAMAN ÖZEL SEKTÖRDEN GELEN ÇAĞRIYA CEVAP VERDİ

TCDD GENEL MÜDÜRÜ SÜLEYMAN KARAMAN ÖZEL SEKTÖRDEN GELEN ÇAĞRIYA CEVAP VERDİ

TCDD GENEL MÜDÜRÜ SÜLEYMAN KARAMAN ÖZEL SEKTÖRDEN GELEN ÇAĞRIYA CEVAP VERDİ28.02.2012

TCDD herkese eşit mesafede olacak!

Türkiye taşımacılık sektöründeki dengeler demiryolu lehine yeniden kuruluyor. 86 yıldır TCDD tarafından yürütülen demiryolu taşımacılık faaliyetlerinin artık rekabet ortamında yürütülmesi ve demiryollarının yeniden canlandırılarak başta karayolları olmak üzere diğer taşımacılık türleri ile rekabet edebilir konuma gelmesi için başlatılan yeniden yapılanma sürecinde sona yaklaşılıyor. Sektör için 2012 yılında çıkarılması planlanan  “TCDD Kanunu” ve “Genel Demiryolu Kanunu” ile yeni bir sayfa açılıyor. Kanunla, altyapı ile işletmeciliğin ayrılarak, demiryolu sektörünün serbest ve adil şartlarda rekabete açılacağını belirten TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, belirlenen hedefler doğrultusunda 2023 yılında demiryolu işletmeciliğinde özel sektör payının %50’ye, demiryolunun yük taşımacılığındaki payının ise %15’in üzerine çıkarılacağını söyledi. Özel sektörün yeni dönem için “Bizlere DETAŞ ile eşit şartlarda rekabet etme şansı tanınmalı” çağrısına da cevap veren Karaman, “TCDD altyapı işletmeciliği ile ilgili görevlerini uygularken kamu ve özel tüm tren işletmelerine adil davranacak, eşit mesafede olacak ve görevlerini ayrımcı olmayan bir tarzda yerine getirecektir” dedi.

8 yılda 12,8 milyar TL yatırım

Demiryolu sektörü son 10 yılda köklü değişimler yaşadı. Bu değişimleri anlatarak sektörün bugünkü yük taşımacılığından aldığı pay ve bu payın artırılması için yapılacak çalışmalardan söz eder misiniz?

1950 yılından 2003 yılına kadar ulaştırma sektöründe yapılan yatırımların karayolu ağırlıklı olması sonucunda, demiryolu ağının yetersizliği, altyapı standartlarının düşüklüğü, demiryolu araçlarının modernizasyon ihtiyaçları, sinyalli ve elektrikli hatların azlığı ve diğer ulaştırma türleri ile entegrasyonda yaşanan sıkıntılar gibi yapısal sorunlar meydana gelmiştir. TCDD bu yapısal sorunlar ile 2003 yılına kadar işletme ve yatırım faaliyetlerini kısıtlı finansman kaynakları ile sürdürürken; 58., 59. ve 60. Hükümet döneminde ulaştırma politikaları içerisinde demiryolları yeniden devlet politikası haline gelmiştir. Bunun sonucu olarak, bu dönemde diğer birçok KİT’in yatırım ödeneği düşerken, TCDD’nin yatırım ödeneği artmıştır. TCDD olarak 2003-2011 yılları arasında yaklaşık 12,8 milyar TL yatırım harcaması yapılmıştır. 2003-2011 yılları arasında TCDD’ye sağlanan bu ödeneklerle hızlı, ekonomik ve güvenli bir demiryolu taşımacılığının sağlanması ile diğer ulaştırma modları karşısında TCDD’nin rekabet gücü artırılarak yolcu ve yük taşımacılığındaki payının yükseltilmesi amaçlanmıştır. Hükümetimizin desteği ile demiryollarını yeniden ayağa kaldırmak amacıyla, dünya demiryollarında olduğu gibi yeniden yapılandırarak daha etkin ve verimli bir kuruluş haline getirmek ve özel sektörün demiryolu işletmeciliği yapabilmesini sağlamak üzere ana hedefler belirlenmiştir ve bu hedefler doğrultusunda 2003-2011 yılları arasında önemli projeler hayata geçirilmiştir. Özel sektör demiryolu taşımacılığı teşvik edilerek sahibine ait vagon uygulaması başlatılmıştır. Bugün 42 özel şirketin 2 bin 458 adet vagonu bulunmaktadır. 2002-2011 yılları arasında 6.415 km yol yenileme ve bakımı yapılmıştır, 1500 kilometresi hızlı tren hattı olmak üzere 2 bin 47 km. yeni yol yapımı devam etmektedir. 2012 yılında ise bin km. yol yenilemesi planlanmaktadır. Elektrikli anahat lokomotifi (80 adet) sözleşmesi imzalanmıştır. DMU tren seti (84 adet) Tüvasaş’ta imalata başlanmıştır. İlk set İzmir-Tire arasında 30.05.2011 tarihinde sefere başlamıştır. DE anahat lokomotifi (20 adet) Tülomsaş’ta imal edilecek olup, dizayn çalışmaları sürdürülmektedir. Tülomsaş ve Tüdemsaş’ta 818 adet yük vagonu imal edilecektir.

Türkiye’nin yük taşımacılığına ilişkin uluslararası hatların alt yapısı ve kapasitesine yönelik çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz? Avrupa, Asya ve Ortadoğu’ya yönelik devam eden yeni hatları ve planlanan projeleri aktarır mısınız?

Türkiye’den batıda, Almanya, Macaristan, Avusturya, Bulgaristan, Romanya, Slovenya’ya, Polonya, Çek Cumhuriyeti, doğuda; İran, Suriye ve Irak’a; Orta Asya’da Türkmenistan, Kazakistan ve Pakistan’a karşılıklı olarak blok trenler işletilmektedir. Avrupa-Asya arasındaki transit koridorlar içerisinde yer alan Güney Trans Asya Demiryolu Hattı’nın gelişimine önemli katkı sağlayacak olan “Pakistan-İran-Türkiye Demiryolu Hattı”  ile Pakistan’ın ve Hindistan’ın Avrupa, Orta Doğu, Orta Asya ve Çin bağlantısı sağlanmıştır. Diğer taşıma modları arasında rekabeti kaldırıp işbirliğini amaçlayan konteyner taşımacılığı gün geçtikçe artan bir hızla ulaştırma sektöründe tartışmasız ve önemli bir taşıma şekli olmaya başlamıştır. Bu kapsamda 2003 yılında 658 bin ton/yıl olan demiryoluyla yapılan konteynır taşımacılığı 2010 yılında yaklaşık 10 kat artarak 6,3 milyon ton/yıla çıkmıştır. Karayolu, demiryolu, denizyolu ve yerine göre havayolu erişimi ile kombine taşımacılık imkanlarının olduğu depolama ve ulaştırma hizmetlerinin birlikte sunulduğu lojistik merkezlerin önemi gün geçtikçe artmaktadır. Kuruluşumuz farklı ölçeklerde 16 noktada benzer tesisler kurmayı planlamıştır. Türkiye’nin Samsun, Rusya’nın Kavkaz Limanları Arasında kurulan tren feri hattı ile kombine taşımacılık başlatılmıştır.  Asya ve Avrupa arasındaki kesintisiz yük trafiğinin sağlanması amacıyla, Tekirdağ Limanı’nın Muratlı’da mevcut demiryolu ağına bağlanması için Tekirdağ-Muratlı arasında yeni demiryolu hattı 30.08.2010 tarihinde işletmeye açılmıştır. Yük ve yolcu taşımacılığı devam etmektedir.  Derince-Tekirdağ, Bandırma-Tekirdağ (Akport Limanı)  feribot işletmeciliği yapılarak Avrupa-Asya bağlantılı kesintisiz, hızlı ve kaliteli demiryolu taşımacılığı sağlanacaktır. Tekirdağ-Derince/Bandırma hattında feribot işletmeciliği özel sektör işbirliğiyle gerçekleştirilecektir. Projenin tamamlanması ile Tekirdağ ve Ege Bölgesi’ndeki otomobil, beyaz eşya, elektronik eşya, seramik, mermer, gıda maddeleri, ayçiçek yağı, tahıl ve tahıl ürünleri, kağıt ve kağıt ürünleri, inşaat malzemesi gibi sanayi ürünleri demiryoluyla kısa sürede ve ekonomik olarak Avrupa’ya taşınacaktır. Avrupa Birliği’nin hızlı tren ağlarıyla uyumu yönünde önemli bir adım olan Marmaray, Ankara-İstanbul Hızlı Tren, Kars-Tiflis Projeleri gibi projelerin gerçekleştirilmesiyle birlikte, Avrupa’dan Asya’ya, batıdan doğuya kesintisiz, hızlı, ekonomik bir demiryolu bağlantısı sağlayacaktır.  Asya ile Avrupa arasındaki eski tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan ve birbiri ile tarihten gelen dostlukları, kültürel ilişkileri olan,  Türkiye-Gürcistan-Azerbaycan devletleri ve milletleri arasındaki ilişkileri daha da pekiştirerek ticaretin gelişmesine katkıda bulunacak bu üç ülke dışındaki bölge ülkeleri arasındaki ticaretin artmasına vesile olarak, ekonomik yönden gelişmesine yardımcı olacak Kars-Tiflis-Bakü Demiryolu Projesi’nin inşaatına başlanmıştır. MOSB’den Türkiye’de ilk kez deniz otobanı servisi ile Ege Bölgesi demiryolunun İtalya’nın Trieste Limanı üzerinden Avrupa demiryolu ağına bağlantısı sağlanmıştır. Ayrıca Türkiye, Pan Avrupa Ulaştırma Koridoru IV ve X, TRECECA Koridoru, Türkiye-Rusya Tren Feri Hattı ve Kars-Tiflis-Bakü Demiryolu Hattı intermodal taşıma koridorlarına dahildir.

Geç kalmadık temkinli adımlar attık

2012 yılı programına göre tren işletmeciliğinin özel sektöre açılması hedefleniyor. Bugüne kadar yaşanan gecikmeyi neye bağlıyorsunuz? Yapılan düzenlemeler kapsamında TCDD nasıl konumlandırılacak?

Demiryolu sektörünün serbestleştirilmesi amacıyla yeniden yapılandırılması yapısal bir değişim sürecidir. Bu süreç içinde demiryollarının hem kendi yapısı hem de devletle olan ilişkileri ortaya konmakta ve yeniden düzenlenmektedir. Yeniden yapılanma kavramı, dünya genelinde ulaştırma sektöründeki rekabet koşullarının demiryolu işletmeciliğinin aleyhine dönmesi sonucu gündeme gelmiş ve demiryollarının mevcut durumu tartışılmaya başlanmıştır. 1980’lerin başından itibaren birçok ülke demiryollarında hem mali hem de işletme performansının iyileştirilmesine yönelik stratejilerin geliştirilmesi zorunluluğu nedeniyle yeniden yapılanma çalışmaları başlatılmıştır. Yeniden yapılanmanın başarıyla uygulandığı ve iyi sonuçların alındığı ülkeler olduğu gibi beklenin tersine yeniden yapılanma sonrası durumun eskisinden daha sıkıntılı olduğu ya da istenilen sonuçların alınamadığı ve değişim sürecinin zorlu geçtiği ülkelerde bulunmaktadır.  160 yıla yakın bir geçmişi bulunan köklü bir yapıyı değiştirirken iyi düşünüp doğru adımlar atılması gerekmektedir. Almanya gibi başarılı ülke örneklerinin yanında Bulgaristan gibi yeniden yapılanma sürecini oldukça sancılı geçiren ülke örneklerini de inceledik. Farklı ülkelerdeki farklı deneyimlerinden ülkemiz demiryolları adına nasıl daha iyi yararlanabilirizi araştırdık ve araştırmaya devam ediyoruz. Bu nedenle yaşanan sürecin bir gecikme olarak algılanmaması daha doğru olacaktır. “TCDD Kanunu” taslağı ile “Genel Demiryolu Kanunu” taslağına uygun olarak TCDD’nin yeniden yapılandırılması hedeflenmektedir. Kanun taslaklarında TCDD’nin mevcut Kamu İktisadi Kuruluşu statüsü muhafaza edilmiş ve TCDD Altyapı İşletmecisi olarak belirlenmiştir. TCDD, yeni demiryolu yapımı, mevcut demiryollarının bakımı ve onarımı, tren trafiğinin sevk ve idaresi, demiryolu hat kapasitesinin önceden belirlenmiş kurallar çerçevesinde tren işletmelerine tahsisi, demiryolu altyapı kullanım ücretlerinin belirlenmesi ve demiryolu altyapısının kullanımı karşılığında belirlenen tarifelere göre ücretlerin eşit şartlarda tren işletmelerinden tahsili gibi görevleri yerine getirecektir. Taşımacılık ile ilgili görevler ise TCDD’nin bağlı ortaklığı olarak yeni kurulacak tren işletmecisine (TCDD Kanunu taslağında DETAŞ olarak belirtilmiştir) devredilmektedir. Söz konusu kamu tren işletmecisi, diğer tren işletmecileri ile eşit koşullarda rekabet ederek kendi trenleri ve kendi personeli ile yük ve yolcu taşımacılığı yapacak ayrıca bu taşımacılık faaliyetlerini tamamlamak üzere her türlü ilave hizmetleri sağlayabilecektir. Önümüzdeki sürecin sağlıklı bir şekilde işlemesi için biz TCDD olarak kuruluşumuz içerisinde demiryolu altyapı kapasitesinin tren işletmecilerine tahsisi ve kapasite kullanımının ücretlendirilmesine yönelik bir sistem ile sektöre yeni katılacak altyapı işletmecisi ve tren işletmeci kuruluşların faaliyetlerinin daha emniyetli yürütülebilmesine yönelik hazırlık çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.

TCDD Kanunu Tasarısı ile Genel Demiryolu Çerçeve Kanunu’nun bu yıl çıkması bekleniyor. Taslakların kanunlaşması demiryolu sektörüne ne tür kazanımlar sağlayacak?

Taşımacılık sektöründeki dengenin demiryolları lehine yeniden kurulması, demiryollarının canlandırılarak diğer ulaşım türlerine karşı rekabet gücünün artırılması, öncelikle demiryolu sektörü içindeki rekabetin üst düzeye çıkarılabilmesine bağlıdır. “Genel Demiryolu Kanunu” taslağı ile demiryolu ile yük ve yolcu taşımacılığı pazarının serbestleştirilmesi amaçlanmaktadır. Kanun taslağında, rekabetin düzenlemesi ve denetimi için bağımsız bir Demiryolu Rekabetini Düzenleme Makamı oluşturulmaktadır. Ayrıca, ayrım yapılmaksızın, şeffaf ve adil bir şekilde demiryolu altyapısının tahsis edilmesini, altyapı kullanım ücretlerinin belirlenmesini ve tahsil edilmesini sağlamak üzere, demiryolu altyapı işletmecisi ile taşımacılık hizmeti verecek tren işletmecileri arasındaki ilişki, hukuki yapı, yönetim ve hesapların ayrılması bakımından tanımlanmaktadır. Sektöre yeni girecek tren işletmecileri ve altyapı işletmecileri ile birlikte demiryolu emniyeti ve işletmeciliği daha fazla önem kazanacaktır. Demiryolu emniyetinin sağlanması ve geliştirilmesine yönelik olarak bağımsız düzenleme ve denetim yapmak üzere bir Demiryolu Emniyet Makamı oluşturulmaktadır. Ayrıca, altyapı işletmecileri ve tren işletmecilerinin emniyete ilişkin yükümlülükleri tanımlanmakta, işletmecilik ve emniyet açısından ilgili belgeleri almaları zorunlu hale getirilmektedir. Demiryolu emniyetiyle ilişkili olarak Avrupa Birliği ile bütünleşmeyi sağlamak üzere karşılıklı işletilebilirlik hususları da düzenlenmektedir. Diğer taraftan, demiryolu sisteminin emniyet açısından geliştirilmesini temin etmek için, meydana gelen kaza ve olayları incelemek, sebeplerinin tespit etmek ve benzerlerinin tekrarlanmaması için tavsiyelerde bulunmak üzere bağımsız bir Demiryolu Kaza Araştırma ve İnceleme Kurulu oluşturulmaktadır. Kanun taslaklarında yer alan diğer hususlara ilişkin çalışmalar ise devam etmektedir. Çalışmalar tamamlandığında, halihazırda sadece TCDD tarafından yürütülen demiryolu ile yük ve yolcu taşımacılığı faaliyetleri, rekabet ortamında yapılmaya başlanacaktır. Özel sektör kendi trenleri ve kendi personeli ile demiryolu taşımacılığı yapma imkanına kavuşacak, böylece taşımacılık maliyetlerini ve zamanını daha fazla kontrol edebilir hale gelecektir.

DEMİRYOLU SEKTÖRÜNÜN 2023 HEDEFLERİ!

• Demiryollarının yeniden yapılandırılması tamamlanacak,
• Demiryolunun yük taşımacılığındaki payı %15’in üzerine çıkarılacak,
• Mevcut demiryolu hatlarını yenilenecek ve çeken-çekilen araç filosu yenilenecek,
• 14 bin km demiryolu yapılarak toplam 25 bin 940 km demiryolu ağına ulaşılacak,
• Marmaray Projesi tamamlanacak,
• İstanbul-Basra, İstanbul-Kars-Tiflis-Bakü, Kavkaz-Samsun-Basra, İstanbul-Halep-Mekke, İstanbul-Halep-Kuzey Afrika taşıma koridorları geliştirilecek,
• 180 YHT seti, 300 lokomotif, 120 EMU, 24 DMU, 8 bin yük vagonu temin edilecek,
• Demiryolu işletmeciliğinde özel sektör payı %50’ye çıkarılacak,
• 19 lojistik merkez kurulacak,
• Uluslararası akredite bir demiryolu test ve sertifikasyon merkezi kurulacak,
• İşlemlerinin kolaylaştırmasına yönelik gümrük kanununu düzenlenecek,
• Tüm hatlardaki dingil basıncı minimum 22,5 tona çıkarılacak.
• Türk demiryolu yan sanayinin küresel demiryolu sektörü içinde etkin bir aktör haline getirilmesi sağlanacak.

Kaynak: UTA Lojistik

Gayrettepe Mahallesi, Barbaros Bulvarı Dr. Orhan Birman İş Merkezi No:149/6 Beşiktaş 34349 İstanbul
+90 212 663 08 85 | +90 530 960 84 24
+90 212 663 62 72
utikad@utikad.org.tr