Deniz Ticaret Odası Şubat ayı olağan meclis toplantısında konuşan Başkan Metin Kalkavan, 2012 yılının denizcilik sektörü açısından oldukça zor bir yıl olacağını, özellikle dökme kuru yük piyasasının krizi yeni hissetmeye başlayacağını söyledi.
İçinde bulunduğumuz yılın denizcilik sektörü açısından bir anlamda hesap kesme yılı olacağını dile getiren Kalkavan, “Denizcilik krizi yaklaşık 10 aydır başladı. Biz şu ana kadar yaklaşık yedi banka dolaştık. Bankaların genel müdürleri ile görüştük ve bu yıl zor bir yıl olacağını gördük. Bir anlamda hesap kesme yılı. Hem bankacılar hem de bizim açımızdan” diye konuştu.
“En çok ‘dökme kuru yük’ zorlanacak”
Denizcilik piyasalarına global boyuta bakıldığında arzın çok fazla olmasının sektörü zorlayacağını ifade eden Kalkavan, “Dökme kuru yük piyasası 2008 krizinin etkisini bu yıl görecek. Tankercilerin etkilendiği dönemde dökmeciler cennetteydi. Ama şu anda zor durumdular. Hurdaya gidişin artmasına rağmen bu durumun önüne geçilmesi zor görünüyor. Dökmeciler açısından bu yıl en zorlu yıl olacak” açıklamasında bulundu.
“Uzakdoğu gemi değerini düşürüyor”
Türkiye’de ekonomik büyümenin beklenenden daha yüksek olabileceğine dikkat çeken Kalkavan, olası böyle bir büyümenin hem olumlu hem de olumsuz etkileri olacağını kaydetti. Kalkavan, ekonomik büyümenin devam etmesiyle TL’nin değerinin artacağını fakat ihracat bazında denizcilik sektörünün özellikle de gemi inşanın rekabet gücünün azalacağını dile getirdi. Uzakdoğu tersanelerinin rekabeti zorladığını, ucuza gemi yaparak gemi değerini düşürdüğünü dile getiren Kalkavan şöyle devam etti: “Çin ve Kore’den sonra Japonya da rekabete dahil oldu. Bugün Uzakdoğu’dan 45 milyon doların altında capesize alabilirsiniz. Normal şartlarda bir capesize’ın sac maliyeti 17,5 milyon dolar. Sadece sacı bu kadar olan bir capesize’ı 45 milyon dolara verebiliyorlar çünkü bu ülkeler yaklaşık yüzde 40 devlet desteği alıyor. Bu yarışa Japonya’da katıldı. Japonya 80 milyonluk gemiyi 50 milyona satarak rekabet ediyor. Bu anlamda Çin, Kore ve Japonya inanılmaz bir rekabet bandına girdiler. Ama kesinlikle üçünde de devlet desteği var. Esas tehlike burada çünkü bu ülkeler gemilerin değerini de düşürüyor. Japonya’nın bu kadar değerli bir parayla bu işi nasıl yaptığına akıl sır erdirmek mümkün değil.”
Oral Erdoğan: Asya kaynaklı kriz gelebilir
Meclis toplantısında piyasaları ve olası kriz beklentilerini değerlendiren Prof. Dr. Oral Erdoğan ise Baltık Kuruyük Endeksi’ne bakıldığında biz krizin eşiğinde olunduğunu ve olası krizin bu kez Asya kaynaklı olacağını söyledi. Piyasaları Türkiye açısından değerlendiren Erdoğan, Türkiye’nin de kontrolsüz likidite büyümesinden kaynaklı tehlikeli bir döneme girdiğini, 2012’de sıkıntılı bir yıl olabileceğini ancak, gerekli tedbirler alındığı takdirde bu tehlikenin önüne geçilebileceğini ifade etti. Ekonomi Bakanlığının başarılı bir performans gösterdiğini ve gerekli tedbirleri almak yönünde çalışmalar yürüttüğünü kaydeden Erdoğan, Türkiye ekonomisinin beklenenden yüksek olarak yüzde 6 ila yüzde 12 arasında bir büyüme göstermesini beklediklerini aktardı.
“Rus nehir gemilerini inşa etme şansımız çok düşük”
Geçen hafta Türkiye’den bir heyetin Rusya’ya ziyarette bulunduğunu, Rusya’nın ihtiyacı olan nehir tipi gemilerin Türk tersanelerinde yapılması için Rus yetkililerle görüşüldüğü bilgisini veren Kalkavan, “Rusya’daki nehir tipi gemi ihtiyacını buradan karşılamak bence kolay olmayacak. Hatta bu koster projesinden daha zor bir proje olacak. Çünkü Rus devleti bu gemilerin orada yapılmasını istiyor. Rusya ithal edilmiş ve Rusya bayrağı takılmış gemilerden yüzde 20 vergi talep ediyor. Burada amaç kendi istihdamını artıracak tedbirleri uygulamak” şeklinde konuştu.
Kaynak: Perşembe Rotası