Yaklaşık dört yıl önce kurulan ve gerçekleştirdiği yatırımlarla her yıl ortalama yüzde 200 büyüme sağlayan Dragon Proje, son olarak Uzakdoğu’da milyar dolarlık bir fabrika taşımacılığı projesini alarak, yüz yıllık Avrupalı firmaları geride bırakmayı başardı.
Dünyanın her noktasından gelen yükleri, Türkiye limanlarında konsolide ederek, nehir gemileriyle Hazar Denizi içindeki limanlara ‘hat taşımacılığı’ yaparak ulaştıran Dragon’un, dünya genelinde geniş bir acenta ağı da bulunuyor. Şirket, Türkmenistan’da faaliyet gösteren kendi ofislerine ek olarak, kısa vadede Azerbaycan ve Kazakistan’da da ofis açmayı hedefliyor.
Dragon’un her büyüklükteki projeyi taşıyabilecek uzmanlıkta ve yeterlilikte olduğunu vurgulayan Şirketin Genel Müdür Yardımcısı Cüneyt Alkan, şirketin avantajlarını şöyle özetledi : “Taşıma yapılan nehirler ise yoğunluklu olarak Volga, Don, Neva ve Kama. Bu nehirlerden yapılan taşımalar ile Sibirya, Orta Rusya, ve Hazar’a kadar ulaşabiliyor. Nehirler, Baltık Denizi ile Karadeniz arasında taşıma yapmayı da mümkün kılıyor. 1700-4000 dwt aralığındaki birçok farklı tipteki gemilerle taşımalarını gerçekleştiren Dragon, söz konusu iç sulara Akdeniz, Baltık, Continent, Karadeniz, Marmara ve Hazar denizlerinden erişim sağlayabiliyor. Rusya Nehir Otoritesi tarafından Hazar Denizi’ne en fazla miktarda yük taşıyan şirket ünvanı verilmiş olan Dragon, endüstri, inşaat ve enerji gibi birçok farklı sektöre hizmet sunuyor.”
Alkan, Dragon’un proje bölümünün fabrika taşımaları, dev enerji birimleri, askeri araçlar, sismik ekipmanlar, rüzgar tribünleri ve rafineri parçaları gibi alışılmışın dışındaki proje yüklemelerinde uzman bir kadro ile başarılı projelere imza attığını belirtti. Alkan, Hyundai’ye ait projede, her biri 565 ton ağırlığında ve 40 metre boyundaki 4 adet amin absorberi, gemiden gemiye direkt aktarma yaparak, bu konuda Türkiye’de gerçekleştirilmiş en büyük operasyonu başarıyla tamamladıklarını ifade etti. Alkan, 2012 yılında taşıma ihalelerine davet edildikleri 19 enerji projesiyle ilgili olarak da “Bu projelerden özellikle ikisi medyada ses getirecek boyutta ve nitelikte olacak” dedi.
“Türk firmaları kendini kanıtladı”
Proje taşımacılığında bulundukları bölgede en büyük rakiplerinin Almanya olduğunu dile getiren Alkan, “Biz bu tarz projelerde genelde Almanlarla rekabet ediyoruz. Fakat artık Türk şirketleri de yabancı sermaye ya da ortak olmadan kendi başına bu işleri yapıyor. Bu anlamada biz bulunduğumuz coğrafyada Alman firmalarına Türklerin de artık bu işi yapabildiğini göstermeye başladık. Umarız kısa zamanda burada daha fazla söz sahibi oluruz ve uzaktan gelen Almanlar yerine biz bu projelerde yer alırız. Japonya’dan aldığımız bir fabrika işinde tek Türk bizdik. Diğerleri Almanya veya İtalya merkezli yabancı menşeli yüz yıllık firmalardı. Bu yüzden yabancıların bizdeki bu büyümenin farkında olduklarından eminiz” açıklamasında bulundu.
Ortadoğu ve Afrika’ya yoğunlaşacak
Bundan sonraki ikinci hedeflerinin Ortadoğu ve Afrika’ya yoğunlaşmak olduğunu ifade eden Alkan, “Irak ve Arap Yarımadası’ndaki projelerde söz sahibi olmak istiyoruz. Bunun içinde ekipman yatırımı yapacağız. Çünkü buradaki projelerde güçlü bir altyapıyla yer almak istiyoruz. Bunun için hazırlığımızı sürdürüyoruz” dedi. Özellikle Kuzey Irak’taki Amerikalı, İngiliz ve Güney Koreli firmalarla görüştüklerini onların projelerini takip ettiklerini belirten Alkan, yine Doğu veBatı Afrika ülkelerindeki projeleri takip ettiklerini ve bu projelerde daha fazla söz sahibi olmayı hedeflediklerini aktardı.
Beş yıl içinde halka açılacak
Avrupa-Türkiye arasında blok tren konteyner taşımacılığı ile ilgili de ciddi projelerinin söz konusu olduğunu ve bu alanda da önemli yatırımlar yapacakları bilgisini veren Alkan, bir diğer önemli hedeflerininse şirketi halka açmak olduğunu ifade etti. Alkan, “Hedefimiz önümüzdeki beş yıl içerisinde halka arza hazır hale gelmek. Bunun için altyapımızı hazırlamaya başladık ve bu yöndeki çalışmalarımızı da hızlı bir şekilde sürdürüyoruz” dedi.
Kaynak: Perşembe Rotası