Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / TİCARETİN ‘ZİNCİR’ SAVAŞI LOJİSTİĞİ BÜYÜTÜYOR

TİCARETİN ‘ZİNCİR’ SAVAŞI LOJİSTİĞİ BÜYÜTÜYOR

TİCARETİN ‘ZİNCİR’ SAVAŞI LOJİSTİĞİ BÜYÜTÜYOR19.12.2011

Küreselleşen ekonomi ve ticarette ‘operasyon uzmanlığı’ artık ürün inovasyonu kadar önem kazandı. Yeni bir iş kolu olarak öne çıkan ‘Tadarik Zincir Yönetimi’ artık şirketlerin rekabette en güçlü silahı haline geldi. Hızlı büyüyen lojistik sektörünün arkasında da yaratıcı tedarik zincir fikirler bulunuyor. Çünkü küreselleşen dünyada ‘rekabet artık firmalar arasında değil zincirler arasında’ yaşanıyor.

Küreselleşen ekonomi ve sert rekabette ‘operasyon uzmanlığı’ artık ürün inovasyonu kadar önem kazandı. Tedarik Zinciri’ni doğru yöneterek rekabette öne çıkmak isteyen şirketlerin en büyük iş ortakları hiç şüphesiz lojistik şirketler. Son yıllarda lojistik sektörünün ciddi büyümesinin arkasında da üreticilerin tedarik zincirini doğru yönetmeleri ve yaratıcı fikirleri yatıyor. Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Feza Özalp, bu nedenle şirketlerin tedarik zincirini iyi bilmelerini tavsiye ediyor ve ekliyor; “Eğer bilmezlerse karşı tarafı iyi yönlendiremez ve yönetemezler. Zincirdeki her firmanın ürün veya hizmeti üreten şirketin hedeflerini bilmesi ve tek firmaymış gibi çalışmaları lazım. Farklı oyuncularla çalışabilir veya bütün parçaları tek alanda toplayabilirsiniz fakat sistemi tek olarak çalıştırmak gerekiyor. Bunun için de çok başarılı bir tedarik zincir yöneticisine ihtiyaç var.” Bu konuda hem fikir olan Lojistik Uzmanı Atilla Yıldıztekin de şunları söylüyor: “Tedarik zinciri süreci, herhangi bir ürün için ham maddenin başlangıç noktasından tüketildiği son noktasına kadar geçen süreci ifade ediyor.  Genelde satın alma, üretim, satış, pazarlama, finansman, bilgi sistemleri, insan kaynakları, lojistik gibi departmanların birbiri ile uyum halinde çalışması, tedarik zinciri yönetiminin temelini oluşturuyor. Bunun sağlaması için şirketlerin içinde tüm tedarik zincirinden sorumlu bir üst yöneticinin bulunmasını tavsiye ediyoruz.”

Lojistik, zincirin makine dairesi

Türkiye’de üçüncü parti lojistik hizmeti veren şirketlerin son derece donanımlı ve çok akılcı verimlilik çözümleri sunabildiğini söyleyen Özalp, bu zincirin itici gücü olarak da tedarik zincir yöneticilerini görüyor. Lojistiğin, zincirin fiziksel aktivesini kapsayan bir süreç olduğunu düşünen Özalp, “Ürünle ilgili öncesinde ve sonrasında da bir süreç var fakat lojistiği zincirin makine dairesi olarak kabul etmek gerekiyor” diyor. Türk lojistik sektörünün yetkinliğinin son derece ileri düzeyde olduğunun altını çizen Faza Özalp, Türkiye’de çok başarılı tedarik zinciri yöneten şirket sayısının da oldukça fazla olduğunu söylüyor ve devam ediyor: “Zaten bence bu şirketlerin tedarik zincirindeki başarı isteği, lojistik sektörünü bu kadar harekete geçirip olgunlaşmasını sağladı. 2023 dış ticaret hedeflerinin altında da bu başarı isteği yatıyor.”

Özalp’ın tespitini doğrulayan yorumu HAVI Logistics Genel Müdürü Altan Sekmen yapıyor. Sekmen, “Günümüzde firmalar faaliyet gösterdikleri alanda verimlilik sağlamak amacıyla birtakım tedarik zinciri süreçlerini outsorce etmeye başlamışlardır. Bu da lojistik firmalarının tedarik zinciri konusunda hizmetlerinin artmasına neden olmuştur” diyor.

2023 hedefleri doğrultusunda özel sektörün geride kalmamak, bu hedeflerden yararlanmak amacıyla gelecek 12 yılını planlaması gerektiğinin altını çizen Atilla Yıldıztekin’e göre tedarik zincirleri yönetimi bu hedeflere ulaşabilmek için yol gösteren bir yönetim şekli. Doğru yönetilen tedarik zincirleri, doğru yapılan lojistik hizmetler ile kurumların bu hedeflerin ötesine çıkacaklarına inanılıyor.

“Firmalar değil zincirler rekabet ediyor”

Küresel ticarette ‘tedarik zincir yönetimi’nin bugün geldiği noktayı ekonomist Thomas Freidman şöyle yorumluyor: ”Artık rekabet firmalar arasında değil zincirler arasında yaşanıyor.”

Freidman’ın tespitini Feza Özalp da şu sözleriyle destekliyor: “Zaten tedarik zincirinin bu kadar gündeme gelmesinin nedeni küreselleşmeyle ticari sahanın dünya olması ve üretim sahasının yakın çevremizden çıkıp dünyadaki bir noktada yapılıyor olması. İnsanlar artık ucuz kaynağa ulaşabiliyorlar fakat bu kaynağı da ucuz bir şekilde üretim tesisinize getirmeniz lazım. Aynı maliyetle ürünü pazara veya müşteriye götürmek de gerekiyor.”

Doğru yönetilen tedarik zincirlerinin şirketlerin rekabet gücünü artırdığına vurgu yapan Atilla Yıldıztekin’in de görüşü farklı değil. “Günümüz artık ürünlerin ve üreticilerin bir birleri ile rekabet ettiği bir pazar olmaktan çıkıp, küresel markaların tedarik zincirlerinin birbiriyle rekabet ettiği bir pazar haline geldi” diyor Yıldıztekin ve ekliyor:  “Kurumlar başarılı bir tedarik zinciri yönetimi ile maliyet indirimi, verimliliğin artması, çevrim süresinin kısalması,  stok azalması, planlama ve bütçeleme sapmalarının azalması, müşteri memnuniyetinin artması,  mevcut kapasitenin verimli kullanımı, karlılık ve pazar payı artışı, iş risklerinin azalması ve talebe göre üretim gibi avantajlar elde edecekler.”

“Lojistik ekibe kalite uzmanları alınmalı”

Ürün ve hizmet üreten şirketlerin tedarik zincir sistemini geliştirerek rekabette öne çıkma isteği lojistik firmalarını da yeni yatırımlara ve farklı çözüm yollarına itiyor. Son dönemde en çok rastlanan isteklerden biri de kalite kontrol uzmanlığı. Şirketlerin kontrol etmekte zorlandıkları bir diğer unsurun hammadde veya ürünün kalite kontrolünde yaşandığını dile getiren Özalp, şöyle devam ediyor: “İlk ürün kaliteli geliyor fakat sonrakilerde sıkıntı doğabiliyor ve çok büyük zaman kaybı ve maliyet oluşuyor. Şirketler artık üçüncü parti lojistik firmalarını bu konuda eğitiyorlar. Mal kabulü yaparken kalite kontrolünü de sen yapacaksın diyorlar. Bu çok rastlanan bir iş olarak çıkmaya başladı. Artık olmazlarsa olmazlardan bir tanesi haline geliyor. Lojistik ekibinize, kalite standartları konusunda bir iki kişi daha koyuyorsunuz. Böylece hizmet verdiğiniz firmaya inanılmaz bir zaman kazandırıyorsunuz. Bu çok ciddi bir katma değer. Bu talep halinde olan bir şey. Keşke lojistik firmaları bu işi lojistik bir süreç olarak benimseseler. Bence lojistik firmaları için yeni bir iş alanı.”

“Lojistik şirketi üzerinden satış yapılıyor”

Şirketlerin, lojistik hizmet aldıkları firmalardan bir başka talepleri ise faturalama. Çok niş pazarlara hizmet den ve Türkiye’de ticari firma olarak yapılanmak istemeyen yabancı şirketler, var olan müşterilerini kaybetmek istemedikleri için üçüncü parti lojistik firmalarının faturalaması kanalıyla satış yapıyorlar. Entegre lojistik hizmeti sunan Barsan Global Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Çaptuğ, lojistik hizmetlerinin gittiği noktayı şu sözlerle özetliyor: “Bir müşterimiz üretim malzemesinin satışı ve tahsilatının tarafımızdan yapılmasını istedi. İngiltere’de mevzuatları araştırdık ve yapılabileceğini gördük. İlk parti ihracat yapıldı. Başka bir firma da bunun tam tersini istedi. Türkiye’de belli müşterileri vardı. Malın ithalatı, gümrüklemesi, satışı, teslimatı ve paranın tahsilatını yapmamızı istedi.”

DHL Supply Chain Türkiye Genel Müdürü Hakan Kırımlı da, şirket olarak genel anlamda düşünülen lojistik hizmetlerinin çok ötesinde hizmet verdiklerini ifade ediyor ve ekliyor; “Şirket olarak planlamadan hammade alımına, depolamadan dağıtıma, satın almadan satış sonrası desteğe kadar uzanan bir hizmet veriyoruz.”

Türkiye’de ‘zincir bilinci’ oluştu  

Türkiye’de tedarik zincir yönetiminin önemine varıldığını söyleyen Feza Özalp, şirketlerin özel eğitimler ve yurtdışı eğitimleriyle elemanlarını yetiştirmeye çalıştığını vurguladı. Dünyada ise lider şirketler bunun önemini çoktan keşfetmişler. Apple’ın tedarik zincir yönetimi en başarılı örneklerden biri olarak gösteriliyor. Bloomberg dergisinde yayımlanan bir habere göre ‘operasyon uzmanlığı’ Apple için ürün inovasyonu kadar önemli bir varlık. Bütünleşmiş bir stratejileri var ve işlerinin her bir dalı bu stratejiye göre uyarlanmış. Apple’ın buradaki bir avantajı da üzerinde oturduğu 80 milyar dolarlık nakit para ve yatırımlarının büyüklüğü. Şirket gelecek yıl tedarik zincirine yaptığı sermaye harcamalarını iki katına çıkararak 7 milyar dolara yükseltmeyi planlıyor. Apple’ın aşırı yüksek karı operasyonlara verdiği öneme dayanıyor.  

Tedarik zincirinde amaç karlılık

Sermaye ile beraber sanayinin, işgücünün ve bilginin küreselleşmesi klasik satınalma ve lojistik fonksiyonları kapsamına yeni katmanlar eklemeyi zorunlu kılmıştır” diyen Avon Otomotiv Tedarik Zinciri Müdürü Barış Melek Doğan, piyasaya sunulan ürünün sürdürülebilir rekabetçiliği yeni katmanlardaki etkinliğe ve verimliliğe bağlı olduğunu söylüyor. Avon Automotive’in ‘tedarik zincir yönetimini’ bünyesinde oluşturduğunu söyleyen Doğan, tedarik zinciri yönetiminin maliyet merkezi değil, karlılık öğesi olduğunu belirtiyor, Doğan “Tedarik zinciri yönetimindeki paydaşların sorgulanmaya, sorgulamaya pozitif bakabilmesi, beraber büyümenin ve ilerlemenin önünü daha fazla açacaktır” diyerek konuşmasını şöyle sürdürüyor: “Tedarik zincir yönetiminde lojistik firmaları, doğrudan dış ticaret dengesine etki eden bir ağırlığa sahip. Hizmet ettiği sektör dinamiklerini içselleştirmiş, tecrübeli ve yetkin ekipler ile çalışan bir lojistik firması, kapsamı gittikçe genişleyen bu sürecin doğal üyesi olur. Lojistik firmalarının hizmet verdikleri şirketler ile beraber müşterisi için proje üretmesi, maliyet iyileştirmelerini paylaşması beklenmektedir. Lojistik firmaları doğrudan dış ticaret dengesine etki eden ağırlığa sahiptir. Hangi ürünü nereden alabileceğinizi dahi etkiler. Lojistik servis sağlayıcılarının yeni pazarlarda hat kurarak müşterilerinden önce risk alması beklenir.”

 
Kaynak: Perşembe Rotası