Ekol Lojistik, 400 bin metrekare kapalı alana sahip dağıtım merkezleri, bin 100 araçlık filosu ve 2 binin üzerinde çalışanıyla Türkiye’nin ve Avrupa’nın önemli entegre lojistik hizmet sağlayıcıları arasında yer alıyor.
Ekol Lojistik, 1990 yılında faaliyete başlayan ve kısa sürede lojistik sektörünün önemli oyuncularından biri haline gelen bir lojistik hizmet sağlayıcısı. Genel Müdürlük koltuğunda Umur Özkal’ın oturduğu firma, 400 bin metrekare kapalı alana sahip dağıtım merkezleriyle, bin 100 araçlık filosu ve 2 binin üzerinde çalışanıyla Türkiye’nin ve Avrupa’nın öncü entegre lojistik hizmet sağlayıcıları arasında yer alıyor. Firma, yurtiçinde 18 farklı noktada sahip olduğu dağıtım merkezi, yurtdışında Almanya ve Çin ofislerinin yanı sıra, geniş ve güçlü acente ağıyla hizmet veriyor.
Ekol Lojistik Genel Müdürü Umur Özkal, müşteri memnuniyetine çok önem verdiklerini ve kendilerini rakiplerinden ayıran özelliklerini; “Üstün teknoloji alt yapısı, kaliteli insan kaynağı, müşteri ihtiyaçlarına göre çözümler üreterek operasyonlara Avrupalı bir şirket gibi yaklaşmak” olarak sıraladı.
Sektöre göre çözüm üretiyor
Hizmet verdiğiniz müşterilerinize ne gibi çözümler sunuyorsunuz diye sorduğumuzda, Özkal şöyle yanıtladı, “Lojistik sektöründe farklı ihtiyaçlar ve farklı önceliklere sahip değişik sektörlerden müşteriler için kullanabileceğiniz sabit bir çözüm yok. Her sektöre ayrı uzmanlık dalı olarak bakıyor ve kendi bünyemiz içerisinde sektör bazlı yapılanmalar oluşturuyoruz. Bu şekilde tekstilden otomotive, inşaata, gıdaya, sağlıktan dekorasyona kadar birçok farklı sektörde verimli hizmet sağlayabiliyoruz. Bu amaçla kurduğumuz tamamı endüstri mühendislerinden oluşan süreç geliştirme departmanımız, sürekli yeni çözümler üretmek ya da mevcut çözümlerimizi daha da geliştirmek için çalışıyor” yanıtını verdi.
“Yerel pazara odaklananlar fırsatları kaçırıyor”
Türk lojistik şirketlerinin genel olarak yerel pazara odaklanmış olması, uluslararası pazardaki olanakları maalesef gözden kaçırmalarına neden oluyor diyen Özkal, “Biz bu anlamda sektörümüzün geneline oranla daha farklı bir yol izliyoruz. Uluslararası pazarda diğer firmalardan bir adım önde olduğumuzu söyleyebilirim. Çünkü zaten hâlihazırda birçok önemli uluslararası firmaya hizmet sağlıyoruz. Bu hizmetleri sağlarken kazandığımız tecrübe ve güven sayesinde yabancı müşteriler bizi Avrupalı bir lojistik şirket olarak görüyor, bize güvenle yaklaşıyorlar. Ayrıca Türkiye’de zaman zaman ikinci plana atılan çevresel unsurları daima göz önünde bulunduruyoruz. Bu anlamda Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın (WWF) Yeşil Ofis Programı’na dahil olan ilk Türk firma olmanın gururunu yaşıyoruz. Ayrıca oluşturduğumuz intermodal çözümümüz de, Avrupa Birliği çerçevesinde çalışmalarını sürdüren CREAM Konsorsiyumu tarafından ödüle layık görüldü” şeklinde konuştu.
“Müşterilerimize değer katıyoruz”
Umur Özkal, depo çalışanından en üst kademedeki yöneticilerine kadar herkesin işlerinde uzman kişiler olduğunu, en kritik durumlarda bile doğru kararı vermede bu durumun çok önemli bir etken olduğunu kaydetti. Özkal, “Biz Ekol Lojistik olarak müşterilerimize değer katma misyonunu benimsedik. Bunu başarabilmemiz için de müşteri ihtiyaçlarını tam olarak kavrayıp müşteri bazlı terzi işi çözümler üretmemiz gerekiyor. Bu amaçla lojistik sektöründe bir ilki gerçekleştirdik ve tamamı endüstri mühendislerinden oluşan bir Süreç Geliştirme Departmanı oluşturduk. Bu arkadaşlarımızın büyük başarıları sayesinde her müşterimize en iyi hizmeti sağlayarak yalnızca kendi işlerine yoğunlaşmaları için fırsat yaratıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Ankara’da uygulamamız Avrupa’ya örnek oldu”
İş süreçlerinde kullandıkları operasyonların tamamıyla kendi IT ekipleri tarafından oluşturulduğunu kaydeden Özkal, işleyişi daha hızlı hale getiren ve müşterileriyle kendi aralarında etkin bilgi alış verişini sağlayan Quadro yazılımının, teknoloji anlamında gösterdikleri başarıya örnek olarak gösterilebileceği söyledi. Özkal, “Ayrıca depolarımızda kullandığımız üstün teknoloji ürünü ekipmanlar da bize sonsuz hareket imkanı sağlıyor. Örneğin, Ankara’da özel olarak tasarladığımız otomasyon teknolojileri sayesinde depolama operasyonlarında insan kaynaklı hataları sıfıra indirebiliyoruz. Bu çözümümüz Avrupa’da örnek çözüm olarak kabul ediliyor ve zaman zaman da uygulanıyor” şeklinde konuştu.
Kaynak: Ekonomi Ajandası