Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Ekonomi / İş Dünyası / İHRACAT EYLÜL AYINDA YÜZDE 16.4 ARTTI: 10.7 MİLYAR DOLAR

İHRACAT EYLÜL AYINDA YÜZDE 16.4 ARTTI: 10.7 MİLYAR DOLAR

İHRACAT EYLÜL AYINDA YÜZDE 16.4 ARTTI: 10.7 MİLYAR DOLAR03.10.2011

İhracat, eylül ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 16,41 artışla 10 milyar 723 milyon dolar olurken, yılın ilk dokuz ayında yüzde 21,71 artışla 99 milyar 453 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Son oniki aylık dönemde ise yüzde 18,83 artışla 131 milyar 622 milyon dolarlık ihracat yapıldı.

Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin Elazığ'da düzenlenen basın toplantısıyla açıkladığı rakamlara göre eylül ayında en fazla ihracatı, 1 milyar 665 milyon dolar ile Otomotiv Endüstrisi sektörü yaparken, Kimyevi Maddeler ve Mamulleri sektörü 1 milyar 308 milyon dolar ile ikinci sırada, Çelik sektörü ise 1 milyar 277 milyon dolar ile üçüncü sırada yer aldı.

Tarım sektörleri Eylül ayında 1 milyar 486 milyon dolar ihracatla toplam içinde yüzde 13,86 pay alırken, 8 milyar 914 milyon dolar ihracat gerçekleştiren sanayi sektörlerinin payı yüzde 83,13 oldu. Madencilik ürünleri sektörü ise Eylül ayında 323 milyon dolar ihracat ile toplamdan yüzde 3 pay aldı.

Eylül ayında en fazla ihracat artışını yüzde 137 ile Gemi ve Yat sektörü, yüzde 87 ile Süs Bitkileri sektörü ve yüzde 72 ile Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller sektörü yakaladı.
"Su ürünleri ve hayvansal mamüllerde artış dikkat çekici"

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, toplantıda yaptığı konuşmada Su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörünün ihracat artışına özellikle dikkat çekerek "Yüzde 72 oranındaki aylık artış son derece çarpıcı. Bu önemli netice, uygulanan doğru politikaların sonuç vermeye başladığını gösteriyor. Ayrıca Elazığ ilimiz Türkiye'deki alabalık üretiminin çok önemli bir üretim bölgesi. Elazığ'ın bu sektördeki ihracatını önümüzdeki dönemde, hızlı bir şekilde arttırmasını diliyorum."

Irak'a ihracat yüzde 60 arttı

Büyükekşi'nin açıkladığı verilere göre eylül ayında Almanya'ya ihracat yüzde 8, İtalya'ya yüzde 15, Fransa'ya yüzde 20, Ukrayna'ya yüzde 13, Belçika'ya yüzde 18, Romanya'ya yüzde 11, Polonya'ya yüzde 8 artış gösterdi.

Avrupa pazarındaki bu gelişmelere karşılık çok kuvvetli artışların olduğu ülkeler var. Irak'a yapılan ihracatın Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 60, Lübnan'a yüzde 136, Mısır'a yüzde 65, Türkmenistan'a yüzde 54, Tunus'a yüzde 33, İsrail'e yüzde 27, Birleşik Arap Emirlikleri'ne yüzde 20 arttığı görüldü.

En fazla ihracat yapan 10 ilimiz arasında Eylül ayında en fazla İhracat artışını Gaziantep gerçekleştirdi. Gaziantep'in ihracatı Eylül ayında yüzde 49 arttı.

Kocaeli'nin ihracatı yüzde 32, Ankara ve Manisa'nın yüzde 29, Denizli'nin yüzde 16, İstanbul'un yüzde 14, Hatay'ın yüzde 11, İzmir'in ve Bursa'nın yüzde 9 Sakarya'nın yüzde 8 arttı.

Bu yıl rekor bekliyoruz

Mehmet Büyükekşi açıklamasında, ilk 9 aydaki ihracat artışına vurgu yaparak "İhracatımız yılın ilk 9 ayında yüzde 21,7 oranında artış gösterdi. 2010 yılının tamamında yüzde 12 oranında ihracat artışı yakalamıştık. 2011'de, geçen seneki ihracat artışını neredeyse ikiye katladık. Buradan yola çıkarak, yıl sonu için cumhuriyet tarihimizin ihracat rekorunu kıracağımıza inanıyoruz." dedi.

Yeni, özgürlükçü anayasa beklentisi

Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası'nda düzenlenen toplantıda konuşmasına aylık ihracat açıklamaları için Elazığ'da olmaktan dolayı büyük mutluluk duyduklarını belirterek başlayan TİM Başkanı Büyükekşi ekonomik ve siyasi gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bugün yeni yasama yılına başlayan TBMM'ye çalışmalarında başarılar dileyen Büyükekşi, Türkiye'nin 2023 hedefleri ile uyumlu, Türkiye'de özgürleri genişletecek, Türkiye'yi dünyaya taşıyacak, tüm vatandaşların kendilerini eşit görecekleri bir anayasa beklentisinde olduklarını söyledi.

"AB'de ekonomik sorunları sahiplenecek irade yok"

2008 yılında yaşanan krizin ardından alınan tedbirlerin yetersiz olması nedeniyle dünya ekonomilerinde yaşanan dalgalanmaların durulmadığını keydeden Büyükekşi şu değerlendirmeyi yaptı:

Krizin üstesinden gelmek için bir takım tedbirler alındı. Ancak bu tedbirler uzun vadeli bir bakış açısıyla ele alınmadı. Tam tersine günü kurtarmaya yönelik oldular.
Piyasalar yatıştı, borsalar yükseldi, ekonomiler stabilize oldu. Ancak bir süre sonra eski sıkıntılar gene baş gösterdi.
Yunanistan merkezli sorunlar şimdi Avrupa Birliği'nin başını ağrıtıyor. Bunun sonucunda ay içerisinde birçok Avrupa bankasının notları düşürüldü. Sorun sadece Yunanistan ile ilgili değildi. İspanya, Portekiz ve de İtalya da potada. Nitekim İtalya'nın A+ olan kredi notu A'ya çekildi.
Burada siyasi irade eksikliğinin altını çizmek gerekiyor. AB'de sorunları sahiplenecek ve çözüm üretecek bir irade ne yazık ki ortada gözükmüyor. Önümüzdeki dönemde emtia ve paritelerde dalgalanma ve belirsizlik devam edecek. Bu durum maliyet ve fiyat yapmayı zorlaştıracak."

"Kredi notu kararında geç kalındı"

Yaşanan bu olumsuz gelişmelere karşılık Türkiye'nin kredi notunun iki kademe arttığını ve Türkiye'nin pozitif yönde ayrıştığı teyid edildiğini anlatan Başkan Büyükekşi, "Biz bu not artışının geç olduğunu ifade etmek istiyoruz. Bunun ötesinde Türkiye'nin yabancı para cinsinden de notunun arttırılmış olması gerektiğine inanıyoruz. Kredi derecelendirme kuruluşları bir süredir çok ciddi hatalarla suçlanıyorlar. İtibarları zaten çok yüksek değil. Ama yine de birçok yatırımcı, bu kuruluşların notlarını takip ediyor, yatırım kararlarının bu notlar ışığında veriyor.

Temennimiz Türkiye'nin döviz cinsinden notunun en kısa zamanda yatırım yapılabilir ülkeler statüsüne çıkarılmasıdır." diye konuştu.
Kurlardaki yükseliş güvensizlikten değil

Döviz kurlarında ciddi yükselişlerin arkasında Türkiye'ye bir güvensizlik yatmadığını vurgulayan Büyükekşi, "Tam tersine yatırımcılar Türkiye'ye güveniyorlar. Türkiye'ye yılın ilk yedi ayında 9,1 milyar dolarlık net doğrudan yabancı yatırım geldi. Sıcak para değil, gerçek yatırım. " dedi.

Büyükekşi, 1.70-1.80 aralığında oluşacak bir dolar kurunun dış ticaret dengesine pozitif katkı yapacağını söyledi.Büyükekşi şöyle devam etti:
"İktisadi faaliyetlerde göreceli bir yavaşlama bekliyoruz. Bu da enflasyonun üzerinde baskı oluşmasını engelliyor. Kredi genişleme hızında yavaşlama, kredi kullanma iştahında azalma var.

Merkez Bankası dış riskleri ve içerideki yavaşlamayı önceden görerek pozisyonunu değiştirdi. Merkez Bankası'nın aldığı bu kararlarını destekliyoruz.

İthalat ve cari açık artışı durağanlaştı, yılın son aylarında mutlak cari açıkta gerileme bekliyoruz. Cari açık riski yönetiliyor ancak kısa vadeye yayılan finansmanına özen gösterilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Merkez Bankası yılsonuna kadar daha düşük faiz oranlarına geçebilir. Ayrıca banka munzam karşılıklarını indirebilir. Karşılıkların kısa zamanda indirilmesi yerinde olacaktır.

Yerli otomobil planına destek

Son günlerde gündemde olan yerli otomobil üretimine de değinmek istiyorum. Biz TİM olarak Sayın Başbakanımızın sık sık gündeme getirdiği yerli otomobil üretimini destekliyoruz.
Ülkemizde de çok kuvvetli bir otomotiv endüstrisi var. Mesele otomobil üretmek değil, yerli bir marka çıkararak otomobil üretmektir. Ürün ve pazar planlamasını kendisi yapacak bir markayı çıkarmamız gerekiyor.

Böyle bir adımın ortaya çıkaracağı teknolojik etki ve sektörel dinamizm rekabetçi sektörleri öne çıkartacaktır.

Büyük adımlar atmak istiyoruz. Bu büyük adımlarla paralel büyük destekler de vermemiz gerekiyor. Bu anlamda hem Girdi Tedarik Stratejisi hem de Sanayi Bakanlığı'nın Sanayi Stratejisi'nin öngördüğü hedefler ile uyumlu teşviklere ihtiyaç var. Hepimiz yakından gururla takip ettik. İlk yerli savaş gemimiz denize indi. Türkiye'nin gemi ve yat sektörü böyle bir birikime sahip. Dolayısıyla yerli otomobil için de büyük avantajımız olduğuna inanıyoruz."

Kaynak: TİM

Gayrettepe Mahallesi, Barbaros Bulvarı Dr. Orhan Birman İş Merkezi No:149/6 Beşiktaş 34349 İstanbul
+90 212 663 08 85 | +90 530 960 84 24
+90 212 663 62 72
utikad@utikad.org.tr