İzmir'de 142 lojistik şirketine kesilen KDV cezalarına ilişkin Kordon Vergi Dairesi'ne açılan davalardan biri taşıma organizatörleri lehine sonuçlandı. İzmir I. Vergi Mahkemesi, şirketlerin KDV Kanunu'nun 14. maddesi kapsamında istisnadan yararlanma hakkı bulunduğuna karar verdi.
Kordon Vergi Dairesi tarafından İzmir'de uluslararası taşımacılık alanında faaliyet gösteren 142 şirketin 2005 yılı hesaplarının KDV istisnası yönünden incelenmesi sonrası, işlemlerin KDV istisnasına tabi olmadığı ve istisnayı kanıtlayıcı evrak olarak ibraz edilmesi istenen deniz manifestosunun ibraz edilmemiş olması nedeniyle, bu firmalara 2010'un Aralık ayında çok yüksek tutarlarda KDV cezası kesilmişti. Söz konusu sorunun çözümü için Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenler Derneği'nin de (UTİKAD) girişimlerini sürdüğü ve bu kapsamda Gelir İdaresi, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı temsilcileriyle temasa geçtiği cezalar için ilk olumlu sonuç İzmir I. Vergi Mahkemesi'nden geldi. Mahkemede sonuçlanan bir davada, öncelikle davacı şirketin taşıma işleri organizatörü olarak deniz taşımacılığı faaliyetinde bulunduğunun açık olduğuna ve davacı şirketin bu faaliyeti nedeniyle K.D.V. Kanunu'nun 14. Maddesi kapsamında istisnadan yararlanma hakkı olduğuna karar verildi. Ayrıca Mahkeme, KDV'ye ilişkin yayınlanan genel tebliğlerde geçen Deniz Manifestosu vb. belgelerin ibrazı zorunluluğunun yasada olmamasından dolayı yasanın böyle bir sonuç öngörmesinin mümkün olmadığına dikkat çekerek, söz konusu cezaların kaldırılmasına hükmetti.
Belirsizlik ortadan kaldırılmalı
PwC Türkiye Vergi Hizmetleri Lideri Zeki Gündüz, her ne kadar gelen ilk mahkeme kararları denizcilik sektörü özelinde olsa da aslında sorunun karayolu, havayolu ve demiryolu taşımalarının yanı sıra çoklu taşıma modlarında taşımayı organize eden şirketleri de içerisine alırken, istisnayı teşvik edici belgelerin ne olacağı noktasında kilitlendiğini söylüyor. Muhtelif tebliğler ile bu belgeler belirlenmiş olmakla birlikte taşımayı gerçekleştiren ve organize eden şirketin ayrı ayrı bu belgeleri elinde bulundurmasının ve ibraz etmesinin birçok zaman değişen mevzuat ve yoğun rekabet koşulları altında imkânsız hale geldiğine dikkat çeken Gündüz, “Verilmiş bir muktezada kabul edilen belge, bir başka muktezada yeterli bulunmamakta, bir vergi dairesinin kabul ettiği belge diğeri tarafından yeterli görülmez iken, aynı vergi dairesi farklı zamanlarda farklı belgeleri talep edebilmektedir” diyor. Mali İdare'nin desteğinin alınabilmesi için bu kararların önemli bir fırsat niteliğinde olduğuna işaret eden Gündüz şunları aktarıyor: “Son dönem mahkeme kararları sonrası, sektör temsilcilerinin daha yoğun çalışarak Mali İdare'ye yaşadıkları sorunları daha net anlatması gerekmektedir. Bu aşamada, sektörün sorunlarına çözüm getirmek için mahkeme kararları doğrultusunda kendisinin ve sektörün ihtiyaçlarını dikkate alarak kalıcı bir çözüm yaratırken, yeni davalara yol açacak belirsizlik ortamının ortadan kaldırılması gerekmektedir.”
Kaynak: Uta Lojistik