Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Denizyolu / TÜRK LİMANCILIĞI ÖZELLEŞTİRMEYLE HAK ETTİĞİ YERE KAVUŞUR

TÜRK LİMANCILIĞI ÖZELLEŞTİRMEYLE HAK ETTİĞİ YERE KAVUŞUR

TÜRK LİMANCILIĞI ÖZELLEŞTİRMEYLE HAK ETTİĞİ YERE KAVUŞUR14.09.2011

Global Liman İşletmeciliği'nin yatırımlarını organik büyüme stratejisine göre yaptığını söyleyen Saygın Narin, Türkiye'de liman özelleştirmelerinin limancılığa büyük katkı yaptığını ve sürecin bu nedenle uzun süre almaması gerektiğini söyledi.  Türkiye'deki özelleştirme süreçlerinin olumlu yansımasının en önemli göstergesini limanlar oluşturuyor. Her ne kadar hukuki süreçler nedeniyle özelleştirmeler uzasa da firmaların özelleştirmeyle birlikte limanlara kattıkları aşikar. Nisan 2004'te kurulan Global Liman İşletmeleri de Ege Ports, Port Akdeniz ve Bodrum Yolcu Limanı gibi portföyündeki yer alan üç kruvaziyer ve ticaret limanının işletmecisi olarak Türkiye'de faaliyet gösteriyor. Temmuz 2011'de İtalyan Palladio Finanziaria Grubu bünyesinde yer alan yatırım şirketi VEI Capital SPA (VEI)'ya hisselerinin yüzde 22.114'ünü satarak önemli bir ekonomik ve stratejik ortağa kavuşan Global Liman İşletmeleri, her üç limandaki büyüme hedeflerine daha emin adımlarla ulaşmak istiyor.

2011'İN İLK YARISINDA RAKAMLAR YÜKSELDİ

Yüzde 72.5'ine sahip olduğu Kuşadası Limanı'nda 2010 yılında 536 kruvaziyer ile 491 bin 176 turisti ağırlayan Global Liman, 2011'in ilk yarısında 191 kruvaziyer gemi ve 202 bin 162 turisti ağırladı. Bu limana 2010 yılında 680 feribotla 62 bin 81 yolcu gelmişken 2011'in ilk yarısında 257 feribotla 18 bin 861 yolcu geldi. Bodrum Yolcu Limanı'nda 2010'da 98 kruvaziyer gemisi ve 31 bin 691 yolcuyu ağırlayan Global Liman işletmeleri 369 feribotla 67 bin 963 yolcu ağırladı. 2011'in ilk yarısında ise 23 kurvaziyer gemisiyle 9 bin 815 turisti ağırlayan Bodrum Yolcu Limanı'nda 260 feribot ile 22 bin 557 turist ağırlandı. Yük ve yolcu limanı olma özelliğine sahip Port Akdeniz Limanı ise geçen yılı 1 milyon 544 bin 979 ton genel kargo, 1 milyon 574 bin 993 ton kuru yük, 125 bin 670 TEU konteyner ve 61 kruvaziyer gemi ile gelen 138 bin 827 turist rakamlarıyla kapadı. 2011'in ilk yarısında ise Port Akdeniz, 656 bin 41 ton genel kargo, 626 bin 138 ton kuru yük, 78 bin 132 TEU konteyner ve 38 kruvaziyer gemi ile 55 bin 472 turist rakamlarına ulaştı.

ORGANİK BÜYÜME HEDEFİ

Stratejik hedeflerinin organik büyümeye devam etmek olduğunu söyleyen Global Liman İşletmeleri CEO'su Saygın Narin, altyapı geliştirme yatırımları yaptıklarını ve bu kapsamda Antalya Limanı'nda dökme yük ve konteyner kısmında 2011 içinde şu ana kadar 15 milyon dolarlık bir yatırım yaptıklarını söyledi. Vinç ve ekipman yatırımının yanında yazılım yatırımı da gerçekleştirdiklerini dile getiren Narin, yeni konteyner ve gemi takip sistemine geçtiklerini anlattı. Kruvaziyer alanında güçlü bir pazarlama çalışmaları olduğundan söz eden Narin, "Türkiye'de 3 kruvaziyer limanı aynı anda işleten Avrupa'da sayılı şirketiz. Yurtdışındaki bütün kruvaziyer fuarlarında temsil ediliyoruz. 42 ana kruvaziyer firması ve bu firmaların acenteleriyle irtibat halindeyiz" dedi.

TÜRKİYE HENÜZ TRANSSHIPMENT HUB'I DEĞİL

Özel sektörün limanların gelişimine katkı sağladığını ifade eden Saygın Narin, limancılığın Türkiye'nin artan ihracat ve ithalatına paralel bir gelişim gösterdiğini, Türkiye'de hem yük tonajında artış yaşanırken hem de önceden konteynere girmeyen yüklerin artık konteynere girişinin arttığı bir dönem söz konusu olduğuna değindi. Son 10 yılda ortalama yıllık 17.6'lık bir konteyner yükünde artış yaşandığı bilgisine veren Narin şunları söyledi, "Bu ihracat artışından fazla bir artış. Ancak Türkiye henüz transshipment hub'ı olmuş değil. Birçok limanda yolladığımız mallar bu limanlardan gemilerle transshipment limanlara taşınıyor, bu mallar burada toplanıp daha büyük gemilerle Uzakdoğu ve Amerika'ya yollanıyor. Transshipment tonajları büyük ve draftları daha fazla derinlik isteyen gemiler olduğu için Türkiye'de bu gemilere servis verecek limanlar yok. Ama hükümetin 2023 programında bu gemilere hizmet verecek olan Çandarlı Limanı'nın yapımına başlandı. Ön altyapı çalışmalarına başlanan limanın bu çalışmalar bittiğinde yap-işlet-devret modeliyle ihale edileceğini düşünüyoruz."

ÖZELLEŞTİRME SÜRECİ UZUN OLMAMALI

Devlet stratejik öncelikleri belirleyip nerede ne kapasitede liman yapacağını merkezi planlamayla ortaya çıkarmalı şeklinde görüşünü dile getiren Global Liman İşletmeleri CEO'su Saygın Narin, yapılacak yeni limanlar için var olan çeşitli ihale yöntemleriyle ihaleye çıkması gerektiğini ancak liman özelleştirmelerinde yaşanan sıkıntıların azalması gerektiğini belirtti. Türkiye'de özelleştirmelere siyasal olarak karşı çıkan bazı lobilerin olduğunu ve her özelleştirme girişiminin, özelleştirmenin sağlayacağı avantajlara ya da neden olacağı dezavantajlara bakmadan hukuk sistemine taşındığını dile getiren Narin, "Açılan davaların süreçleri zaman alıyor. Mesela içinde bulunduğumuz konsorsiyumun kazandığı İzmir Limanı özelleştirmesi süreci 29 aylık bir süreyi aldı. İzmir Limanı'na gerekli yatırımlar gerekli zamanda yapılamadığı için gerçek potansiyeli kullanılamadı. Hem limancılık hem de ticaret bundan olumsuz etkileniyor" diye konuştu.

SEKTÖRÜN YAŞADIĞI SIKINTILAR

Liman sektörünün yaşadığı sıkıntıların başında liman özelleştirilmesi sürecinin uzun sürmesi geldiğini söyleyen Narin, Türkiye'de limancılık sektörünün yaşadığı diğer sıkıntının da liman sektörünün özelleştirilmesine paralel, uygun mevzuatının hazırlanmaması olduğunu söyledi. Transshipment limanı eksikliğini de dile getiren Narin, "Türkiye'deki limanlar tamamen otomasyonlu değil ama zaten o boyutta liman da yok. Türkiye'deki 174 limanın sadece 35'i gerçek anlamda limancılık yapıyor ve bu limanlar da teknolojiye ve altyapıya yeterli yatırımı yapıyor" şeklinde konuştu.

TÜRKİYE HOMEPORT MERKEZİ OLMALI

Global Liman İşletmeleri 3 limanında da kruvaziyer gemilere hizmet veriyor. Türkiye'nin son yıllarda büyük bir gelişme gösteren kruvaziyer limancılığında gelişmesi için 3 ana gereklilik olduğunu söyleyen Saygın Narin, bu gereklilikleri şöyle sıralıyor: "İlki kruvaziyerin limana yanaştıktan sonra yolcularının o bölgede gezip göreceği yerlerin olması gerekiyor. Türkiye'de bu çok var. Mesela Kuşadası'na gelen bir turist dünyanın 7 harikasından biri olan Efes'e yarım saatte ulaşabiliyor. İkincisi hava şartlarının iyi olması lazım. Çünkü sadece karada değil denizde de vakit geçiriyorlar. Üçüncüsü de limanların gelişmiş olması lazım. Kruvaziyer sektörüne ve ülkeye kazanç sağlayan homeport adı verilen bir sistem söz konusu." Homeport konusunun detayları hakkında da Narin şu açıkalamalır yaptı, "Homeport sisteminde yolcu, bindiği şehir hangisiyse o şehirde gemiden iniyor. Yolcu böylece gemiye binmeden birkaç gün ve gemiden indikten sonra da birkaç gününü şehirde geçirmiş oluyor. Böylece şehir turizmine katkı sağlanmış oluyor. Kruvaziyer turizmi yüzde 20'ler seviyesinde artmasına rağmen hala oturmuş bir homeport sistemimiz yok. Türkiye'nin homeport merkezi olabilmesini sağlayabilecek iki destinasyon var. Bunlardan biri Antalya'dır. Çünkü gemi yolculuğundan önce kalınabilecek çok sayıda otel var. Aynı zamanda da gelişmiş havalimanı var. Biz Antalya Havalimanı'nı 2010 Temmuz ayından bu yana homeport olarak pazarlamaya başladık. Şu anda bir Alman kruvaziyer firması Antalya'yı homeport olarak kullanıyor. Diğer destinasyon ise İstanbul'dur. Kruvaziyer gemisiyle gelen bir yolcunun İstanbul'u gezmesi için birkaç gün limanda kalması gerekiyor. Bu da kruvaziyer turizmi için mümkün olmadığından İstanbul'un homeport olması gerekiyor. Ancak İstanbul gibi bir büyüklüğe sahip şehirde kruvaziyer hizmeti sunacak bir liman yok. Zeytinburnu'nda bir kruvaziyer limanı çalışması sürdürülüyor. İhalesi 4-5 yıl önce verilen bu limanın hukuksal süreci tamamlandığında İstanbul hak ettiği potansiyele kavuşacak. Avrupa havzasında en büyük kruvaziyer limanı Barselona'dır ancak İstanbul'un Barselona'yı geçmemesi için hiçbir neden yok."
Kaynak: Transport

Gayrettepe Mahallesi, Barbaros Bulvarı Dr. Orhan Birman İş Merkezi No:149/6 Beşiktaş 34349 İstanbul
+90 212 663 08 85 | +90 530 960 84 24
+90 212 663 62 72
utikad@utikad.org.tr