Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Üye Şirketlerden / AR-GÜ KENDİ LOKOMOTİF FİLOSUNU KURACAK

AR-GÜ KENDİ LOKOMOTİF FİLOSUNU KURACAK

AR-GÜ KENDİ LOKOMOTİF FİLOSUNU KURACAK24.08.2011

Demiryollarında işletmeden çok altyapı faaliyetlerine kaynak ayırılması gerektiğini dile getiren Ar-Gü Genel Müdürü Ercan Güleç, “Demiryolu sektörü ciddi manada yatırıma ihtiyaç duyuyor.

Türkiye'deki ilk özel demiryolu taşımacılık firmalarından olan Ar-Gü, ülke içi taşımalarda demiryolu kullanımını yaygınlaştırmak amacıyla 2003 yılında faaliyete başladı. Geniş hizmet ağıyla yapılanan Ar-Gü, bugün 267 RGS, 124 REGS, 76 H, 33 L, toplam 500 adet vagonu ve 885 adet değişik tiplerde konteynırı ile kendi istasyonları arasında her tür dökme veya paletli mal taşıması gerçekleştiriyor.

Derince, Yenice, Mersin, İskenderun, Gaziantep, Eskişehir, Konya ve Kayseri’de aktarma terminalleri bulunan Ar-Gü, kendi vagon ve ekipmanları ile bu istasyonlar üzerinden demiryolu ve karayolu taşımacılığını birleştirerek kombine taşımacılık hizmeti veriyor.

Ar-Gü’nün en büyük gücünün arkasında Arkas Holding gibi güçlü bir firmanın bulunması olduğunu söyleyen Ar-Gü Genel Müdürü Ercan Güleç, firmanın çalışma prensipleri hakkında şu bilgileri verdi: “Biz sadece demiryolu olarak çalışmıyoruz; bunu limana, lojistik dağıtıma kombine ediyoruz. İşte bu birleşim de bizim müşterilerimiz tarafından tercih edilebilirliğimizi arttırıyor. Müşterilerimizin beklentilerinin neler olduğunu iyi tespit ederek onların ihtiyaçlarına en uygun çözümü sunmak üzere projeler üretiyoruz. Bu da bizi piyasadaki rakiplerimizden ayırıyor.”

Türkiye’de demiryolu taşımacılığının Avrupa ülkelerine göre oldukça pahalı olduğuna değinen Güleç “Şuan Türkiye’de tüm taşıma modları içinde rekabete açık olmayan ve serbestleşmeyen tek sektör demiryoludur. Ülke olarak sanayi ve ticaret alanında kıyasıya yarıştığımız Avrupa ülkelerine oranla demiryolu taşımacılığını pahalıya yapıyoruz. Bu sorun ancak demiryolu sektörünün serbest rekabete açılması ile giderilebilir. Sektör özel sektöre açıldığı takdirde sadece işin ve servisin kalitesi artmayacak aynı zamanda fiyatta da ciddi rekabet başlayacak. Bu rekabet ortamında fiyatların düşmesi demiryoluna talebi de artıracak’ dedi.

Blok tren taşımacılığının demiryollarının getirdiği en iyi uygulamalardan bir tanesi olarak değerlendiren Güleç, “Bu sayede bloğu mümkün olduğunca parçalamadan başlangıçtan nihai noktasına kadar götürebiliyoruz. Bu da, bize ve Devlet Demir Yolları’na hem zaman tasarrufu sağlıyor hem de verimlilik artışı sağlıyor. Tabi bunun olması için devamlı süren bir yük akışınızın olması da gerekiyor. Fakat ne yazık ki ülkemizde bunu şuan yapabilen birkaç kuruluştan başka firma bulunmuyor” diyerek sözlerine devam etti.

‘Sorunların çözümü için özelleştirme şart!’

Türkiye’de demiryollarının ciddi manada sorunlarının bulunduğunu kaydeden Güleç, bu sorunların ancak demiryollarının özel sektöre açılmasıyla son bulacağını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim ilk kurulduğumuzda temel amacımız zamanla kendi lokomotiflerimizi alma düşüncesiydi. Bu düşüncemizi sektörde serbestleşme olduğu takdir de uygulayacağız. Demiryolu sektörünün içinde yer almak ciddi anlamda yatırım yapmayı gerektiriyor. Firma olarak bu yatırımı yapmaya hazırız. Türkiye’nin şuan ciddi manada lokomotife ihtiyacı bulunuyor. Bu ihtiyaca devlet tek başına cevap verebilecek bir yapıda bulunmuyor. Bu sorunların ortadan kalkması ve devletin altyapıya daha çok kaynak ayırabilmesi için demiryollarında serbestleşmenin olması gerektiğine ve bu serbestleşme için de ilgili tüm düzenlemelerin devlet tarafından yapılması gerektiğine inanıyoruz. Çünkü devletin kurumlarının hantallığı bizim verimliğimizi etkileyen en önemli faktörlerin başında geliyor. Özel sektörün lokomotif getirmesine olanak sağlanırsa demiryolu kapasitesinin ciddi bir şekilde artacağını düşünüyoruz.”

‘Kendi lokomotif filomuzu oluşturmak istiyoruz’

“Blok tren taşımacılığı yaparken karşılaştığımız kapasite ve demiryolunda yapım çalışmalarının vermiş olduğu trafik aksaklıklarına rağmen Ar-Gü olarak filomuzu büyütmek, bununla ilgili kanun çıkınca da lokomotif filomuzu oluşturmak bizim temel hedefimizi oluşturuyor. Tüm bunları yaptıktan sonrada yine liman ve yurtdışı bağlantıları noktalarımızı faaliyete geçirmeyi planlıyoruz. Yurtdışından getirilen malların tekrar yurt dışına sevkiyatını yapabileceğimiz kendi aktarma istasyonlarımızı kurup bir lojistik üssü oluşturmayı istiyoruz. Bu konuda şuan yürüttüğümüz iki projemiz bulunuyor.”

‘Demiryolu taşımacılığına gereken önemi vermeliyiz’

‘Biz limanlarımızda kabotaja tamamlayıcı olmak üzere kabotaj yükü de taşıyoruz’ diyen Güleç, “Kabotaj yüküne ihtiyaç olan bölgelere bu yükleri nihai noktasına kadar ulaştırıyoruz. Örneğin Mersin limanından Gazi Antep’e ve Konya’ya yükler taşıyoruz. Demiryolu taşımacılığı havayolu taşımacılığı kadar sert olmasa bile karayolu taşımacılığı kadar da esnek değil. Demiryolu taşımacılığı, diğer taşıma modlarında olduğu gibi hava şartlarından ve mevsimlik iniş çıkışlardan etkilenmiyor. Ülke olarak, kapasite sorunu ve altyapı eksikliklerinden dolayı böylesine değerli bir taşıma şeklinden yeterince yararlanamıyoruz. Türkiye eğer bulunduğu bölgede önemli bir lojistik merkez olmak istiyorsa bunu demiryolu taşımacılığı olmadan başaramaz. Bu yüzden devletimizden demiryoluna gereken önemi vermesini bekliyoruz” diye konuştu.
 
‘Kombine taşımacılık hizmetini sunmayı amaçlıyoruz’

Demiryolu taşımacılığının uzun vadeli düşünülmesi ve yük tonajı fazla olan taşımalar için tercih edilmesi gereken bir taşımacılık şekli olduğunun altını çizen Güleç, sektörde büyük bir kapasite sorunu bulunduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Kapasitesi kısıtlı olsa bile taahhütlerimizi kesinlikle yerine getiriyoruz. Esas düşüncemiz kombine taşımacılık sistemini Türkiye’de uygulamak olmasına rağmen var olan altyapı ve lokomotif ihtiyacından dolayı bu amacımıza kısa bir zamanda ulaşmamız zor gibi görünüyor. Tüm dünyada demiryollarında kombine taşımacılığını demir-çelik, çimento ve kömür ihracatı yapan büyük hammadde tüketimi içinde olan firmalar tarafından kullanılıyor. Şu an için bizim kapasitemiz buna yeterli gelmiyor. Dolayısıyla Avrupa gibi demiryollarından ileri seviyede lojistik ve kombine taşımacılılıkta yararlanmıyoruz. İşte biz Ar-Gü olarak, demiryollarında var olan eksiklikler ve altyapı sorunlarından dolayı ilerde büyük sorunlarla karşılaşmamak için önce liman lojistiğe başladık. Yani tepeden değil de en alttan başlamayı seçtik.”

Kaynak: Lojiport

Gayrettepe Mahallesi, Barbaros Bulvarı Dr. Orhan Birman İş Merkezi No:149/6 Beşiktaş 34349 İstanbul
+90 212 663 08 85 | +90 530 960 84 24
+90 212 663 62 72
utikad@utikad.org.tr