Uludağ İhracatçı Birliklerinin (UİB) Koordinatör Başkanı Şenol Şankaya, kurun artmasının ilk etapta ihracat yapan firmalar için olumlu gözükse de bunun devam etmesinin ihracatçının da dengesini bozacağını bildirdi.
Şankaya, yaptığı açıklamada, Avrupa'daki ekonomideki kötü gidişin, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P'nin, ABD'nin kredi notunu düşürmesi ile dalga dalga tüm dünyaya yayılmaya başladığını söyledi.
Krizin ABD'den AB ülkelerine kadar geniş bir coğrafyada etkili olduğunu ifade eden Şankaya, birçok ülkenin borç kriziyle boğuştuğunu, üretimlerinde büyük yavaşlamalar görüldüğünü anlattı.
Geniş kitlelerin işsizleştiğini gözlemlediklerini vurgulayan Şankaya, ''Dünya henüz bir önceki büyük krizden çıkışın küresel reçetesini bulabilmiş değilken ikinci bir kriz dönemine daha giriyor. İflas eden ülkelerin bir domino etkisiyle çevresini sarma riski hala çok yüksek'' diye konuştu.
Şankaya, S&P'nin cuma günü geç saatlerde ABD'nin kredi notunu AAA seviyesinden, AA 'ya düşürmesinin ardından piyasalarda büyük hareketlilik yaşandığını dile getirerek, şöyle devam etti:
''İMKB her iki seansta da yüzde 5'e yakın değer kaybetti. Bu günlük kayıp olarak çok ciddi bir rakam. Dolar 1,75'lerin üzerine çıktı. Birkaç gün içinde yaşanan gelişmeler küresel krizin yarattığı belirsizliklerin ve risklerin profesyonelce yönetilmesinin hayati önem taşıdığını bizlere gösteriyor. İhracatçılar olarak çok fazla panik yapmadan piyasaları yakından takip etmeliyiz. Pazara yakın olmamız lazım. Finans piyasalarında yaşanan sıkıntıların reel piyasalara nasıl yansıyacağını önümüzdeki günlerde daha net göreceğiz. Ancak Merkez Bankasının dövizdeki yükselmeye belli bir yere kadar izin vereceğini düşünüyorum. Yeteri kadar döviz rezervi var. Gerekirse döviz satışını hızlandırarak kurun daha fazla artmasını frenleyecektir.''
''Kurun artması ilk etapta biz ihracat yapan firmalar için olumlu gözükse de bunun devam etmesi ihracatçının da dengesini bozacaktır'' diyen Şankaya, şöyle devam etti:
''Hem ithal edeceği ürünün pahalanması hem de iş yaptığı bölgedeki ticari kapasitenin azalması ihracatçıyı zorlayacaktır. Euro bölgesinde ekonomi küçülmeye devam ediyor, ya da hiç büyümüyor. Uzmanlar İspanya ya da İtalya'nın belki de ikisinin piyasaların güvenini tamamen kaybetme olasılığının çok yüksek olduğunu söylüyor. Yunanistan'ın aksine, Portekiz ve İrlanda kurtarılmayacak kadar büyük ülkeler. Bu arada, İngiltere kemer sıkma önlemleri nedeniyle de hızlı büyüyemiyor. Bu durumun yaratacağı tüketici talebi düşüşü, üretim adetlerine ve siparişlere de olumsuz yansıyacaktır. Bu yüzden özellikle alternatif pazarlara yönelerek farklı açılımlar yapmamız lazım.''
-OTOMOTİV SEKTÖRÜ-
Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Sabuncu ise otomotiv endüstrisi olarak en fazla ihracatı Avrupa ülkelerine yaptıklarını söyledi.
Bu nedenle, yaklaşık bir buçuk yıl önce avro kurunun 2,20 lira seviyelerinde olmasını istediklerini belirten Sabuncu, şunları kaydetti:
''Bugün ise bizim beklentimize göre geçen zaman da dikkate alınarak ve enflasyonun da hesaplanmasıyla avronun 2,40 seviyelerinde olması gerekiyordu ki gerçekten bu seviyeyi gördük. Otomotiv sektörümüz adına kur açısından bugünkü seviye arzu edilen seviyedir. Yükselmesi veya geri gitmesi tercih etmediğimiz bir durumdur. Yan sanayimizin durumu ise kalite, lojistik ve fiyat anlamında yakaladığı avantajlarla rekabetçi bir duruma geldi ve dünyada ana sanayi tarafından tercih edilen oldu. Son aylarda yan sanayi ihracatı istikrarlı bir şekilde artış gösteriyor. Burada biz yan sanayinin bu rekabetçi durumunu yitirmemesi için özellikle fiyat anlamında teklif verirken avro kurunu 2,20 seviyesini dikkate almalarını öneriyoruz. Çünkü kurların zaman zaman geri gittiğini görüyoruz. Kurda geri gidiş riskini emniyete almak için yan sanayicimize önerimiz budur.''
-TEKSTİL SEKTÖRÜ-
Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) Başkanı İbrahim Burkay da kurun, özellikle rekabetçilik anlamında ihracatçılar için oldukça önemli bir enstrüman olduğunu bildirdi.
Kurun, özellikle son iki aydır, Türk ihracatçısının dünya ölçeğinde gerçek anlamda rekabetçi olmasını sağlayan seviyeye geldiğini vurgulayan Burkay, şunları söyledi:
''Ancak bizler dolar kurunun, 1,65 ile 1,70 arası bir bantta olmasını ve bunun kalıcı olmasını istiyoruz. Yıl sonu kur hedefimiz de buydu. Şu anki gidişat ise sanki kurun 1,90'ları göreceği ama ardından yine dip yaparak 1,6'lara ineceği gibi bir intiba bırakıyor ve bu bizi tedirgin ediyor. Tekstil sektörü olarak ve özellikle ev tekstili olarak kurun bu seviyesi bize dünya pazarlarında artı bir güç veriyor fakat istikrarlı ve sürdürülebilir olması çok önemli. Sektör olarak 8 milyar dolarlık yıl sonu hedefimize ulaşacağız. Bu rakam rekor yılı olan 2008'in bile yaklaşık yüzde 15-20 fazlası. Krizden çıkan ilk sektör olduk ve iyi gidişatımızı sürdürüyoruz.''
Kaynak: Ulasim Online