Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Denizyolu / AKPORT LİMANI TRAKYA’NIN DÜNYAYA AÇILAN KAPISI OLUYOR

AKPORT LİMANI TRAKYA’NIN DÜNYAYA AÇILAN KAPISI OLUYOR

AKPORT LİMANI TRAKYA’NIN DÜNYAYA AÇILAN KAPISI OLUYOR 27.07.2011

Trakya bölgesinin demiryolu ve karayolu bağlantılarını birarada bulunduran tek limanı olan Akport Limanı, 30 milyon dolarlık yeni yatırımla kullanabilir alanını 60 bin metrekareye çıkaracak. Bölgedeki yatırımların artmasıyla birlikte limanın yerli ve yabancı devlerin çıkış noktası haline geleceğini söyleyen Akport Tekirdağ İşletmesi Genel Müdürü Serdar Sözeri, “Marmaray projesi de Akport’un yıldızını parlatarak yük trafiğindeki rolünü ikiye katlayacak” diyor. 

Türkiye’nin önde gelen sanayi gruplarından Akkök Şirketler Grubu’nun, 1997 yılında Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'ndan devraldığı ve o zamana dek küçük bir iskele görünümünde olan Akport Limanı, bugün yüksek kapasiteli ve çağdaş altyapısıyla bölgenin ana limanı olarak hizmet veriyor. Tekirdağ Limanı’na bugüne kadar 65 milyon dolarlık yatırım gerçekleştirildiğini söyleyen Akport Tekirdağ Liman İşletmesi Genel Müdürü Serdar Sözeri, yaklaşık 30 milyon dolarlık daha yatırımı devreye alarak limanın 14 bin metrekarelik kullanabilir alanını 60 bin metrekareye çıkarmayı planladıklarını açıklıyor. Sözeri, Akport’un yıllar içinde geçirdiği dönüşümü ve gerçekleştirilen yatırımlarla artırılan hizmet kalitesini şöyle anlatıyor: “Özelleştirmenin hemen ardından deniz üzerinde 130 bin m²’lik platform inşa ederek, liman kapasitesini artıracak bir yatırımı hayata geçirdik. Bugün limanımız toplam 130.000 m² alana, 2000 m. rıhtım uzunluğuna, yıllık 3.000.000 ton dökme yük ile 300.000 TEU konteyner kapasitesine sahip,  çağdaş donanımı ve deneyimli kadrosuyla örnek bir liman kompleksi haline geldi”

Akport Limanı’nda verilen hizmetleri de özetleyen Sözeri, “Dökme ve genel yük yükleme ve boşaltma hizmeti, konteyner hizmeti, Tekirdağ-Güney Marmara dâhili Ro-Ro hizmeti, uluslararası Ro-Ro hizmeti, deniz hizmetleri, proje yük hizmeti, depolama ve antrepo hizmeti ve bunker hizmeti (ÖTV’siz yakıt satışı) Akport Limanı’nın başta bölgede üretim yapan sanayi kuruluşları olmak üzere, ithalat ve ihracat yapan kuruluşlara sunduğu hizmetler arasında yer alıyor. Son teknoloji ile donatılmış yeni elleçleme ekipmanlarıyla Akport Limanı, haftanın 7 günü 24 saat konteyner kabul etme ve gönderme işlemleri için her türlü kullanıcıya açık” diye konuşuyor.
 
Sunduğu avantajlar Akport’un yıldızını parlattı

Serdar Sözeri’nin verdiği bilgilere göre Marmara Bölgesi'nin merkezinde bulunan konumu, İstanbul’a olan yakınlığı, Yunanistan ve Bulgaristan’a ulaşım kolaylığının yanı sıra Tekirdağ - Muratlı demiryolu hattının devreye girmesinin ardından Balkanlar'a ve Avrupa'ya demiryolu bağlantısının bulunması Akport’un önemini, yük taşımacılığında üstlendiği büyük rolün de etkisiyle ikiye katladı. Liman sahasının büyüklüğü ve giriş çıkış kolaylığı gibi fiziksel koşulların uygunluğunun yanında, liman yakınında Lojistik Organize Sanayi Bölgesi bulunması, yıl boyunca operasyonların kesintisiz bir şekilde gerçekleşmesini sağlayan uygun hava şartların bölgeye hakim olması ve en önemlisi konteyner, genel yük ve sıvı yük nakliyat hizmetleri için isteğe bağlı olarak modern lojistik hizmeti sağlaması Akport’u, yük taşımacılığında ilk tercih edilen limanlardan biri haline getirdi.

Bölgede yeni yatırımların artmasıyla birlikte limanın yerli ve yabancı devlerin çıkış noktası haline geleceğine dikkat çeken Sözeri, “Dünya markaları ihracatta limanımızı kullanıyor. Yakın gelecekte bu sayı daha da artacak ve Akport bölgenin dünyaya açılan kapısı olacak” diye konuşuyor. Sözeri Marmaray projesinin de Akport’u demiryolu açısından avantajlı bir konuma getireceğinin altını çiziyor ve ekliyor: “Marmara Bölgesi'nde demiryoluyla transfer öne çıkacak. Türkiye'nin birçok markası bölgemizde yatırım planları yapıyor. Dolayısıyla bölgede her türlü ihtiyaca cevap verebilecek durumdayız. Yeni yatırımlarımızla daha da büyüyeceğiz.”
 
Çözüm arayan sorunlar, limancıların ‘hizmet ihracını’ engelliyor

Üç yanı denizlerle çevrili olan Türkiye’nin yurtdışı ticaretinde bugüne kadar karayolunun ağırlık kazandığını, deniz gibi önemli bir potansiyelden yararlanılamadığını düşünen Sözeri, karayolunda TIR’lara uygulanan kotaların ve çevresel baskıların etkisiyle Avrupa’da denizyolu taşımacılığının ağırlık kazanacağını kaydediyor. Sözeri, Türkiye’de yakın zamanda gerçekleşen liman genişletmelerinde de iki olayın etkili olduğunu belirtiyor. “Bunlardan ilki, liman altyapılarının serbestleştirilmesi, diğeri ise hem konteyner trafiğindeki artış hem de intermodal Ro-Ro trafiğinin gelişimi sonucunda liman faaliyetlerinin artmasıdır” diyen Sözeri, buna karşın Türkiye’de halen nakliyenin yüzde 90’ının karayollarıyla yapıldığını iletiyor.

Yanlış liman lokasyonları, dağınık durumdaki liman ve iskeleler ile bunların sebep olduğu limanlar arası rekabetin tesis edilememesinin Türk limancılığının en önemli sorunları olduğunu düşünen Serdar Sözeri, bu durumun sektörün dünya ticaretinde beklenen konuma gelmesini ertelediğine, transit taşımacılıktan pay alamamasına neden olduğuna ve limanların hizmet ihracatı olarak pazarlanmasını engellediğine işaret ediyor. “Türkiye’de limancılık ülke dış ticaretine paralel olarak gelişme gösteriyor ancak bu gelişim lojistik merkez limanlarının konumuna ulaşmak için yeterli değil” diyen Sözeri, Türkiye için uygun bir bölgede, dış rekabet gücü yüksek, her türden yüke ve gemiye hizmet verebilecek, iç rekabetin sağlanacağı modern limanların planlanmasının kaçınılmaz olduğunu aktarıyor. Sözeri, hinterlandına yük dağıtan tesisler haline gelen limanların ekonomiyi doğrudan etkileyen stratejik tesisler konuma ulaştığını ifade ederek şu değerlendirmeyi yapıyor: “Limanlarımızın teknolojik gelişmelere uygun olarak rasyonel bir şekilde ve bölge limanlar ile rekabete dayalı çağdaş işletmecilik esasları içerisinde verimli ve etkin olarak çalıştırılmasını sağlayarak ulusal ve bölgesel ekonomiye daha fazla katkı sağlaması özelleştirme ile mümkündür. Limanlarımızın gelişen teknoloji ve taşıma şekillerine ayak uydurarak ülke ekonomisine daha fazla katkı sağlaması için Türkiye’nin ithalat ve ihracat yüklerinin etkin, verimli, güvenilir ve hızlı olarak elleçlenmesini sağlayacak şekilde geliştirilmesi, modernleştirilmesi, kapasitelerinin arttırılması, transit taşımacılık trafiğinin geçiş koridoru olma özelliğini kazanması gerekiyor.”

Türkiye’nin 2023 yılı ihracat hedefleri açısından denizyolu taşımacılığı ve liman sayılarının artırılmasının büyük önem taşıdığını vurgulayan Sözeri, Türkiye’nin hem bir lojistik üssü hem de doğu ile batı arasında yük köprüsü olmasının sağlanması gerektiğini dile getiriyor. Sözeri, bu kapsamda kombine taşımacılığın geliştirilmesinin ve ulusal taşıma koridorlarının oluşturulmasının önemine işaret ederek şöyle konuşuyor: “Türkiye’de limanların geleceğini etkileyecek en önemli konulardan biri demiryolu ağının geliştirilmesi ve modernizasyonudur. Bu nokta da özel tren işletmeciliğinin teşvik edilmesi ve geliştirilmesi de önem kazanmaktadır. Gelecekte Mersin ve Samsun arasında yük koridoru oluşturulması ve limanlarımızın lojistik merkez olması için kara ve demiryolu bağlantılarının sağlanması ulusal stratejiler arasındaki önemli hedeflerdir. Öte yandan kısa mesafe deniz taşımacılığının geliştirilmesi ve mevcut limanlarımızda çağdaş teknolojinin uygulanmasının sağlanması, taşımacılıkta ve lojistikte bilgi sistemlerinin kullanımının yaygınlaştırılması, taşımacılık ve lojistik sektörü için ara eleman yetiştirilmesi gerekmektedir. Ayrıca lojistik köylerin Türkiye’de kurulması ve yaygınlaştırılması, aynı zamanda bu merkezlerde katma değerli hizmetlerin verilmesi teşvik edilmelidir.”

Ro-Ro hatları için ‘öncelikli liman’ oldu

Akport Limanı’nda dahili ve uluslararası Ro-Ro seferlerinin her geçen gün eklenen yeni destinasyonlarla zenginleşmesi ve Tekirdağ-Muratlı Demiryolu’nun Akport’a bağlanmasıyla, iş kapasitesinin arttığına dikkat çeken Serdar Sözeri, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Tekirdağ-Bandırma, Tekirdağ-Erdek, Tekirdağ-Marmara Adası ve Tekirdağ-Karabiga arasında her gün karşılıklı olarak Ro-Ro gemileri ile devam eden seferler, Marmara'nın kuzeyi ile güneyini birbirine bağlayan karayolu görevini üstleniyor. Hizmete aldığımız Ro-Ro rampa donanımlı rıhtımlar ise limanımızı uluslararası Ro-Ro taşımacılığı için öncelikli liman haline dönüştürdü. Fransa’nın Toulon Limanı ve İtalya’nın Trieste Limanı’nın ardından geçtiğimiz Mart ayında Ro-Ro seferlerine Ukrayna’yı da ekleyerek, ihracat seferberliğinde önemli bir rol üstlendik.”

Kaynak: UTA Lojistik

Gayrettepe Mahallesi, Barbaros Bulvarı Dr. Orhan Birman İş Merkezi No:149/6 Beşiktaş 34349 İstanbul
+90 212 663 08 85 | +90 530 960 84 24
+90 212 663 62 72
utikad@utikad.org.tr