Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / DAHA BÜYÜK ADIMLAR ATMAMIZ ŞART!

DAHA BÜYÜK ADIMLAR ATMAMIZ ŞART!

DAHA BÜYÜK ADIMLAR ATMAMIZ ŞART!22.06.2011

Sektör temsilcileri olarak yıllardır savunduğumuz tezimiz “Türkiye'nin bölgesinin lojistik üssü olma potansiyeline sahip olduğu” ve lojistik üs olmanın yolu, bölgeden geçen ticareti kolaylaştırabilen, hızlandırabilen lojistik hizmeti sunabilmekten geçiyor. Bu alanda sektörün tüm paydaşları adına sürekli olarak atıfta bulunduğumuz ve tüm dünyada kabul görmüş bir ölçüt var: Dünya Bankası tarafından ikincisi Ocak 2010'da yayınlanan “Küresel Lojistik Performans Endeksi”. Dünya Bankası'nın liderliğinde küresel ölçekte faaliyet gösteren lojistik hizmet sağlayıcıları ve saygın akademisyenlerin ortak bir çalışmasının ürünü olan bu Endeks bugün 155 ülkeyi, 5 temel kriter üzerinden, 'lojistik performansı' açısından kıyaslamalı olarak değerlendirmekte. Türkiye, “Sınır denetim kuruluşlarının gerçekleştirdiği gümrükleme işlemlerinin verimliliği (formalitelerin hızı, basitliği ve öngörülebilirliği); ticaret ve taşımacılık ile bağlantılı altyapının kalitesi; rekabetçi fiyatlarla sevkiyat düzenlenmesindeki kolaylık, lojistik hizmetlerde yetkinlik ve kalite; sevkiyatların izlenebilirliği ve son olarak, sevkiyatların planlanan zamanda ya da beklenen teslim saatinde varış yerine ulaşmasındaki zamanlama olmak üzere 5 temel kriterde 155 ülke arasından 39. sırada değerlendiriliyor. Kriter bazında incelediğimizdeyse, ülkemizin Dünya Bankası'nın bu Endeksinden en düşük notu, “sınır denetim kuruluşlarının gerçekleştirdiği gümrük işlemleri” kriterinden alarak 155 ülke arasında ancak ve ancak 46. sırada geldiğini görüyoruz. Üstelik, gümrük hizmetlerinin etkinliği bakımından Türkiye, 44. sırada yer alan 'Uganda'nın gerisinde kalıyor, aynı şekilde ülkemiz bu konuda Güney Kıbrıs, Şili, Suudi Arabistan, Kuveyt gibi ülkelerin de gerisinde kalmış durumda. Bu göstergeler ülkemizin sınır işlemlerinde Doğu-Batı ticaretini gerçekleştirenlere daha fazla kolaylık ve daha etkin lojistik hizmetler sunmak üzere birtakım iyileştirmeler yapması gerektiğini ortaya koyuyor.

İşte bu nedenle, Mayıs ayında yürürlüğe giren yeni düzenlemeyi, ihracatımız ve lojistik sektörümüz adına büyük memnuniyetle karşılıyoruz. “Antrepoların Lojistik Merkez” olarak kullanılması şeklindeki yeni düzenleme sayesinde elleçleme işlemlerinin antrepolar dışında firmaların kendi tesislerinde yapılabilmesinin; gümrük işlemlerinin, her parti eşya için ayrı elleçleme izni alınmasına gerek olmadan ilgili Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirleri'nin gözetimi altında tek bir genel bildirimle gerçekleştirilebilir kılınmasının ihracat akışımızı hızlandırıp kolaylaştıracağını öngörüyoruz. Ayrıca Doğu-Batı ticaretinden pay kapma mücadelemizde çok önem verdiğimiz “transit ticaret” açısından da antrepo rejimindeki 3. ülke menşeli eşyanın AB üyesi ülkelere gönderilmesinde gümrük vergilerinin tahsil edilerek A.TR dolaşım belgesi düzenlenmesine imkan tanınması da transit işlemlerin kolaylaşması bakımından önemli bir kazanç oldu.

TEK PENCERE SİSTEMİNE GEÇİLMESİ GEREKİYOR

Ancak gümrük alanında, hele hele, 2023'e kadar 545 milyar dolara çıkarmayı planladığımız bir ihracat hedefimiz; dünya ticaretinden aldığımız payın iki katına çıkarılması gibi bir hedefimiz de varsa, çok daha büyük adımlar atmamız gerektiği kanısındayız.  Gümrük Müsteşarlığı’mızın yakın dönemde, 2023 yılı dış ticaret ve genel ekonomi hedefleri doğrultusunda kendi iç değişim ve dönüşümüne yönelik bir çalışma başlattığını biliyor ve takdirle karşılıyoruz. Bu süreçte şimdiden belirlenmiş hedefler yakın gelecek için “kağıtsız ve insansız gümrük işlemleri” sağlamak üzere “sınır işlemlerinin tamamen elektronik ortama taşınmasını; ilgili kurum-kuruluşlardan alınması gereken izin ve belgelerin tek noktadan temin edilebileceği Tek Pencere sisteminin getirilmesini içeriyor. Gümrük işlemlerinde yaşanan sorunlar Sektör Meclisimizin de 2010-2011 döneminde çözümlemeye çalıştığı öncelikli sorunların başında geliyor. Sektörümüz, tüm kara sınır kapılarımızda gümrüklerimizin 7 gün-24 saat esasında çalışması, nakliyecilerimizin yabancı araçlardan alınmayan fazla mesai ücretlerini ödemekten kurtulması yönünde bir düzenlemeyi de hasretle bekliyor. Tabii, Meclis olarak ilgili makamlar nezdinde de sürekli olarak dile getirdiğimiz “ihracat yükü taşıyan araçların herhangi bir sınırlama olmaksızın ÖTV'siz ve KDV'siz akaryakıtı sınır kapılarımızdan vergisiz olarak alabilmeleri” talebimiz de ihracatçılarımıza ve nakliyecilerimize ciddi bir rahatlama getirecek olan iyileştirmeler olarak gündemimizde yerini koruyor.


Çetin Nuhoğlu/UTA Lojistik