2010-2014 yıllarını kapsayan stratejik planıyla %100 büyümeye kilitlenen Damco, odaklanacağı sektörler ve bölgelerde Türkiye'ye de önemli bir rol biçiyor. Afrika pazarında Avrupa ülkeleri arasında başrolü Türkiye'ye veren şirket, savunma sanayinde de Damco Türkiye'den önemli atılımlar bekliyor. Damco Türkiye Ülke Müdürü Aysun Parlayan Babacan, bu şansı en iyi şekilde değerlendireceklerini söylüyor.
A.P. Moller Grubu bünyesinde, 100'den fazla ülkede 280 ofisi ve 10 bin 500 çalışanı ile hizmet veren Damco, 1996 yılından bu yana faaliyet gösterdiği Türkiye'de uzmanlaştığı tedarik zinciri yönetiminin yanısıra, yaratıcı çözümleriyle farklılaşan bir forwarding şirketi olarak hızlı büyümesini sürdürüyor. Türkiye'nin ekonomi ve dış ticarette kaydettiği yükselen grafik, Damco'nun global ağında Türkiye'nin konumunu güçlendirirken, aynı zamanda stratejik adımlarda önemli roller de üstlenmesini sağlıyor. 8 ülkenin yer aldığı Damco Doğu Akdeniz Yönetimi'nde İtalya ile birlikte Türkiye'nin ön plana çıktığını söyleyen Damco Türkiye Ülke Müdürü Aysun Parlayan Babacan, “Türkiye, Damco ağında gelişen pazarlar içinde çok önemli bir konuma sahip. Bu da orta vadeli hedeflerinde Türkiye ofisinden beklentileri artırıyor. Damco'nun Türkiye'de stratejik hedef olarak belirlenen sektörlerde ve bölgelerde ilk sıralarda yer alan lojistik servis sağlayıcılarından biri olması bekleniyor ve bunun için de gereken destek veriliyor” diye konuşuyor. Babacan, 32 ülkenin yer aldığı Damco Avrupa ağında da birçok önemli atılımda Türkiye'nin pilot bölge olarak seçildiğini, Afrika'nın da bunun bir örneği olduğuna dikkat çekerek şunları aktarıyor: “Damco, dünya ticaretinin son yıllardaki yükselen pazarlarından olan Afrika'da güçlü altyapısı ve uzman kadrosuyla önemli bir oyuncu konumunda bulunuyor. Afrika'da 32 ülkede 50 ofisi bulunan Damco, bu bölgedeki büyüme planlarında Türkiye'nin de önemli katkılar sunacağına inanıyor. Bu nedenle Avrupa ülkeleri arasında ilk kez Türkiye'ye Afrika odaklı bir satış ve pazarlama yönetimi masası açılması konusunda şans verdi. Haziran ayı itibariyle Türkiye'de bu pozisyonumuzu sağlayacağız ve hizmetlerimize başlayacağız. Müşterilerimizin sadece lojistik ihtiyaçlarını karşılamakla kalmayacağız, aynı zamanda ofislerimizde ticari kademelerde görev alan yerel çalışanlarımızla onlara 'ticari danışmanlık' da yapacağız.”
Damco'nun Afrika'nın her köşesine uzanan ağıyla multimodal taşımacılık hizmeti verdiğini, aynı zamanda gümrükleme ve depolama gibi katma değerli çözümler de sunabildiklerini kaydeden Babacan, “Acenteler yerine kendi ofislerimizle çalıştığımız için her noktada hizmet kalitemizi koruyabiliyoruz” diye konuşuyor. Babacan Damco Türkiye'nin yük trafiğinde Afrika'da Tanzanya, Kenya, Uganda, Kamerun ve Nijerya'nın ön plana çıktığına işaret ederken, bölgede ağırlıklı olarak gıda, hijyenik ürünler ve inşaat malzemeleri sektörlerine hizmet verdiklerini iletiyor.
“Müşterilerimizin yeni adım attığı Afrika gibi zorlu pazarlarda onların maceralarına ortak olmak, uzun süreli ilişkiler kurarak büyümelerine katkı sunmak en büyük amacımız” diyen Babacan, kısa vadede Afrika pazarında ilk akla gelen şirket olmayı hedeflediklerini vurguluyor.
SAVUNMA SANAYİ İÇİN ANKARA'DA OFİS AÇIYOR
Damco'nun 5 yıllık planlarında stratejik sektör olarak seçtiği savunma sanayindeki hedeflerine de Damco Türkiye'nin büyük katkılar sunacağına işaret eden Babacan, 2011 yılında savunma sektörüne hizmet vermek üzere Ankara ofisini devreye almaya hazırlandıklarını açıklıyor. Savunma sanayinin son yıllardaki hızlı yükselişine dikkat çeken Babacan, “Savunma, Türkiye'de gelişim potansiyeli yüksek sanayilerden biri… Ayrıca sivil havacılıkta da önemli gelişmeler var. Üretim ve ihracat hacimleri her geçen gün artıyor. Öte yandan savunma ve sivil havacılık sektörü lojistik şirketlerinin çok fazla konsantre olduğu bir alan değil. Damco Türkiye olarak biz de bu pastadan pay almak istiyoruz. Ayrıca ürünleri itibariyle taşımacılık açısından riskli olan bu sektörlere özel çözümler geliştirmek gerekiyor. Bunu başaracak deneyim ve güç de Damco'nun yapısında var” diye konuşuyor.
Damco'nun bu alanlardaki yerel ve global deneyimlerinden de söz eden Babacan, A.P. Moller Grubu üyelerinden Maersk Line'ın ABD ordusuna hizmet verdiğini, Damco Türkiye'nin de yine Amerikan ordusunun bir tedarikçisi için Mersin üzerinden gıdadan kırtasiye ürünlerine kadar çok çeşitli malzemeler taşıdığını anlatıyor.
Babacan, İstanbul'da merkezi, İzmir'de de ofisi bulunan şirketlerinin 2011'de bir diğer durağının da Mersin olacağını açıklıyor. Mersin'den Irak'a olan transit proje taşımalarını üstlenmeye hazırlandıklarını söyleyen Babacan, katma değer yaratan yenilikçi çözümler sunacaklarını iletiyor.
TEDARİK ZİNCİRİNDE PERAKENDEYE ODAKLANIYOR
Damco'yu küresel pazarda öne çıkaran çözümlerinin başında tedarik zinciri yönetimi geliyor. Damco Türkiye de bu alandaki global deneyimini ağırlıklı olarak perakende sektörüne sunuyor. Tekstil ve inşaat malzemeleri sektörlerinde dev şirketlerin bu alandaki çözüm ortağı olduklarını ve portföylerini her geçen gün genişlettiklerini ifade eden Babacan, “Dünyanın dört bir yanında operasyonel ve sistemsel olarak tedarik zinciri yönetimi yapabiliyoruz. Bu çözümümüz için spesifik alanları seçerek yatırım yapıyoruz ve komplike çözümlerle rekabet gücümüzü artırıyoruz. Örneğin Vietnam'da tekstil konsolidasyon merkezimiz devreye girdi ve Türk tekstilcilerine bu ülkede kalite kontrol hizmeti sunabiliyoruz. Ayrıca yine tekstil sektörünün önemli merkezlerinden olan Bangladeş’de ofislerimiz bulunuyor” diye belirtiyor.
Reefer konteyner taşımalarının da son dönemde önem kazandığından söz eden Babacan, kendileri için yeni fakat son derece önemli olan bu çözümlerinin özellikle Güney Amerika'dan yapılan ithalatlarda ön plana çıktığını aktarıyor.
2011'DE %40 BÜYÜME HEDEFİNDE
Damco Türkiye için 2010 yılının yeniden yapılanma ve stratejik hedefleri belirlemekle geçtiğini vurgulayan Aysun Parlayan Babacan, “Geçen yıl hava kargo departmanımızı güçlendirdik, karayolu departmanımızı kurduk. Ayrıca operasyon departmanımızı da yeniden yapılandırdık” diye konuşuyor. 2011 için yüzde 40'lık bir büyüme planladıklarına dikkat çeken Babacan, bu hedeflerinde denizyolu ve proje taşımacılığı hizmetlerindeki artışın önemli payı olacağını bildiriyor. Babacan, 2012'ye de büyük hedeflerle gireceklerine işaret ederek, “Kadromuz hiç olmadığı kadar hızlı büyüyecek. Öte yandan global ölçekte kapasite artırımına yönelik yatırımlarımız sürecek” diyor.
Kaynak: UTA Lojistik