Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / ANADOLU İÇİN UFUKTA YENİ BİR ULAŞIM ANLAYIŞI

ANADOLU İÇİN UFUKTA YENİ BİR ULAŞIM ANLAYIŞI

ANADOLU İÇİN UFUKTA YENİ BİR ULAŞIM ANLAYIŞI16.06.2011

İçinde yürüdüğümüz 21.yy, yeni ulaştırma stratejisi olarak, ulaştırma sistemlerinin kaynaştırılmasını öngörüyor. Artık ulaştırma sistemleri tek başına iş görmekten çok, insanoğluna hizmeti kol-kola girerek yani birbirleriyle tümleşerek sunuyor. Tek ve zincirleme hizmet şeklinde…

Bu taşıma anlayışının adı, kapıdan kapıya hizmettir!

İşi taşımayı organize etmek olan birisi (ana taşımacı), birbirinin rakibi olan (enaz iki, yerine göre de daha çok) taşıma sistemlerini satıcıyı alıcıya kesintisiz bağlayacak biçimde tümleştirip hizmeti zincirleme taşımaya dönüştürüyor. Satıcının ardiyesinden alıcının mağazasına kadar uzanan taşıma hizmeti!

Yani, enaz iki farklı taşıma sistemiyle sürdürülen ve satıcıyı alıcıya tek taşıyanla üleştiren hizmet anlayışı. Bu anlayışın adı da belli: tümleşik, entegre veya  kapıdan-kapıya hizmet! Hepsi de eş anlamlı…

Bu anlayış önceden Amerika’da egemendi; 1990’lı yıllarla birlikte Avrupa Birliği’ni etkisi altına aldı… Şimdilerde kıtaları birbirine bağlıyor. TRACECA projesi gibi.

TRACECA’nın göbek adı çağdaş İpekyolu!

Amerikalı kapıdan-kapıya hizmete “intermodal hizmet” dedi; Avrupalı ondan kopya çekmiş olmamak için üzerinde biraz oynadı ve “kombine hizmet” adında karar kıldı. Ne denirse densin, her iki hizmet de aynı kapıya çıkıyor. İşlevi satıcının ardiyesini alıcının mağazasına bağlamak... Tek taşıyanın organizasyonunda ve sorumluluğunda!

Buna ana taşıyan / taşımacı demek olası. Ana taşıyan diyelim ki, satıcı ile alıcının bulunduğu yere göre uygun ve ekonomik taşıma sistemlerini seçip birbiriyle tümleştirerek insanı ve yükü kesintisiz, gecikmesiz ve zincirleme hizmet biçiminde yerli yerine götüren kimse / işletme olduğu anlaşılsın!

Yani maliyetleri farklı, kapasiteleri farklı, hızları farklı, ulaşım ortamı farklı en az iki taşıma sistemi yükü veya yolcuyu belli bir yerden / kapıdan alıp kararlaştırılmış yere götürüyor. Götürüyor demek ayıp kaçabilir; ulaştırıyor!

Kesintisiz hizmet, yani tümleşik taşıma, çağdaş bir anlayış! Altyapısını karayolu, demiryolu, denizyolu, havayolu, nehiryolu, iç suyolu ve boruyolu taşıma sistemleri oluşturuyor. Liman gibi, liman terminali gibi, istasyon gibi, TIR terminali gibi, hava limanı gibi terminaller de taşıma sistemleri arasında entegrasyonu sağlıyor. Tıpkı zincir baklalarını birbirine bağlayan kilit gibi!

Ancak burada bir gereklilik var: Taşınan insan olabilir; orada sıkıntı yok; ama yük olunca parça pinçik yüklerin konsolide edileceği yükçünlere gereksinim var. Aslında hizmeti tümleştiren de onlar, yani yükçünler.

Yükçün demek, standart yük kabı / yük ünitesi demek! Yükçünler acaba neler olabilir denince de yanıtı konteyner, barça, demiryolu şasisi, çekerme (swap body),demiryolu vagonu, treyler oluyor.

Yükçün sözcüğü de güzel Türkçemize benim armağanım. Keyifle de kullanıyorum…

Bunlardan herhangi biri karadan suya, sudan havaya, karadan karaya terminallerde aktarılarak kesintisiz yolculuk yapıyor. Taa alıcısına adresinde teslim edilene kadar.

Tek kişiye ait yükler tümleşik hizmetin kullanacağı yükçüne yükleniyor. Aynı yükçünü paylaşacak parsiyel yükler ise - eskiden Türkiye’mizde var olduğu şekliyle – sevkiyat ambarlarına teslim ediliyor. Sevkiyatçı parsiyel yükleri orada gideceği yere göre toparlayıp yükçüne yerleştirip taşıma öncesi hazırlıkları yapıyor. Sonra, ver elini ara taşıma zinciri sayesinde bir taşıma siteminden diğerine aktarıla-aktarıla alıcı(lar)a ulaştırılıyor…
Taşıma sistemlerinin birim hizmet maliyeti gözetilerek hem güzergâh seçiliyor; hem de hizmete uygun ve tümleştirilecek taşıma sistemleri.

Buraya kadar yazdıklarım çılgın projemin yıkama-yağlaması.

Sırada intermodal / kombine taşımanın Türkiye uyarlaması var!

Necmettin Akten/ Perşembe Rotası