Türkiye tamamıyla bir üretim ve ihracat merkezi olmalı diyen Uluslararası Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Başkanı Turgut Erkeskin, lojistiğin önünü açmak için yapılacak en önemli girişimin mevzuatın düzenlenmesi olduğunu söyledi. Erkeskin, “2023 yılında dünya lojistik performansı endeksinde ilk 10’a girmeyi hedefliyoruz. 500 milyar dolarlık ihracat, 620 milyar dolarlık ihracat yapıyoruz. Ama şu an ki lojistik altyapımız buna hazır değil. Altyapının buna hazırlanması lazım. Bu hazırlanma yapılırken de bunun planlı programlı bir şekilde ortaya konması gerekiyor. Bu bakımdan Türkiye’nin bir lojistik master planı ortaya çıkarması şart. Bunun ortaya çıkması bize hedeflerimize nasıl ulaşabileceğimizi, neler yapmamız gerektiğini gösterecek” şeklinde konuştu.
Erkeskin, Türkiye’de sektörü mutlaka ve mutlaka destekleyici bir mevzuatın yaratılması gerektiğini kaydederek, “Bunun adına biz “lojistik kanunu” diyoruz. Bu kanunun mutlaka yeni dönemde çıkması gerekiyor. Bunun için biz de durmuyoruz, bir taslak hazırlıyoruz. Master planla bu taslak birbirini tamamlayıcı olacak. Seçimlerden sonra iki dosyayla beraber yeni Ulaştırma Bakanımızın karşısına çıkacağız ve diyeceğiz ki, biz sektör olarak bunu hazırladık. Hazırlarken de Türkiye İhracatçılar Meclisi bu işin içinde, devletin diğer lojistikle ilgili birimleri, Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü, Denizcilik Müsteşarlığı, Gümrük Müsteşarlığı, üniversitelerimiz, yüksek okullarımız, hepsi bu çalışmanın içinde yer alsın istedik” ifadesinde bulundu. Taslak ortaya çıktıktan sonra bütün bu kurumlarla toplanıp görüş alışverişi yaparak, herkesin üzerinde mutabık kaldığı bir çalışmayı sunacağız diyen Erkeskin, sektör olarak en önemli beklentilerimizden biri budur açıklamasında bulundu.
UND’Yİ DESTEKLİYORUZ
İpek Yolu da desteklediğimiz bir projedir diyen Turgut Erkeskin, Türkiye’nin gerçekten önemli bir lokasyonda olduğunu kaydederek, “Bundan dolayı sahip olduğumuz bir takım avantajlarımız var. Bu avantajlar ağırlıklı olarak doğu batı ve kuzey güney ekseninde yük hareketlerinin Türkiye üzerinden geçirilmesine imkan veriyor. Bu çerçeveden baktığımızda ipek yolu projesinin kara taşımacılığı ile ilgili kısmı da çok önemli. O bakımdan hem bize hem de UND’ye önemli görevler düşüyor. Orta ve Kafkaslar şu anda dünyanın en çok yatırım çeken ekonomik girişimin en büyük olduğu alanlardan bir tanesi. Bu alana açılma konusunda da Türkiye’nin önemli bir rolü var. Öncelikle Türk ekonomisinin, ihracatının bu bölgeye yöneliyor olması, Avrupa ekonomilerinin o bölgeyi kendilerine hedef olarak alması Türkiye’nin burada hem ticaret hem lojistik anlamında çok önemli fırsatlara sahip olduğunu gösteriyor. Bu anlamda da sahip olduğumuz çok geniş ve çok genç, dinamik karayolu taşıma filosuyla bizim ipek yolu güzergahını canlandırıp bu pastadan ciddi bir pay almamız kaçınılmaz hale geliyor. Bu bakımdan bu bölgede yapılacak her türlü girişime biz yüzde yüz destek veriyoruz. UND’nin bu girişimini destekliyoruz” ifadesinde bulundu.
TÜRKİYE 39. SIRADA
Lojistiğin iki temel hedefi var diyen Erkeskin, birincisi mobiliteyi artırmak, ikincisinin ise, maliyetleri düşürmek olduğunu söyledi. Bu açıdan baktığımızda dönüp dolaşıp aynı konuya geliyoruz ama bunun çok önemli bir sebebi olduğunu kaydeden Erkeskin, “Almanya Dünya Bankası’nın açıkladığı lojistik performansı endeksinde bir numarada oturuyor. Türkiye ise 39’uncu sırada yer alıyor. Lojistik performansında biz eğer mobilitenin artırılması ve maliyetlerin düşürülmesi anlamında bir çaba göstermezsek, bir numarada oturan ülke ile 39 numarada oturan ülke arasında bu fark giderek açılacaktır” şeklinde konuştu.
Biz diyoruz ki önce bir lojistik master planı çıkaralım, lojistik altyapımızı nasıl geliştireceğiz onu düşünmemiz lazım diyen Erkeskin, “İşte burada, bu maliyet unsurları mutlaka devreye girecek. Maliyetleri mutlaka aşağı çekmemiz lazım. Dış ticaret firmalarımızın bu konudaki şikayetleri yerinde ama bizim yapısal bir takım sıkıntılarımızdan dolayı bu problemlerle karşı karşıya kalıyoruz. Altyapı eksikliğinden, pahalı yakıt kullanımından, trafik sıkışıklıklarından, sahip olunan kapasitesinin optimum kullanılamamasından, gereksiz seferler yapılmasından kaynaklanan pek çok sorunumuz var. Etkin bir lojistik yönetimi sağladığınızda raftaki ürünün fiyatına yüzde 11’e varan etki yapıyor. Bu konuların düşünülmesi gerekiyor” diyerek sözlerini tamamladı.
Kaynak: Kara&Deniz