Bu yıl 16’ncısı gerçekleşecek olan Trans Russia Moskova Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Fuarı 26-29 Mayıs 2011 tarihleri arasında katılımcıları ile buluşacak.
Geçen yıl 12,150 katılımcıyı ağırlayan ve bu yıl 32 ülkeden 500’den fazla firmanın katılımının beklendiği etkinlikte sektörel sorunların yanı sıra sektördeki gelişmeler ile gelecek beklentileri ve innovasyon teknolojileri tartışılacak.
Türkiye’nin ithalatında birinci, ihracatında beşinci sırada yer alan Rusya ile ülkemiz arasında 2010 yılı ihracatımız 4,6 milyar US Dolar, ithalatımız ise 21,6 Milyar US Dolar olarak gerçekleşmiştir.
Türkiye’ye kıyıdaş ülke olan Rusya; gittikçe büyüyen ekonomisi, özellikle inşaat, perakende ve ticaret alanında yapılan yatırımları ile son yıllarda oldukça dikkat çekmektedir. Başta tekstil ve inşaat ürünleri olmak üzere birçok ürün ihraç ettiğimiz Rusya, Türkiye için önemli bir pazardır.
İki ülke arasında ki dış ticaret hacminin önümüzdeki 5 yıl içinde 100 milyar dolar olması hedeflenmektedir. Ticaretin lojistik ile mümkün olması sonucu bu hedefin gerçeklemesi için de önemli adımların atılması gerekmektedir.
Gümrük kurallarının sürekli değişmesi ve işlem sürelerinin uzunluğu ciddi maddi ve zaman
kayıplarına sebep olmakta, birçok lojistik firması, Karadeniz’in karşı yakasındaki Limanlara 2 günde ulaşabilirken, Moskova’ya yönelik taşımalarda toplam taşıma süresinin 20-30 günü bulduğu görülmektedir. Bunun sebebi limanlardaki doluluk kadar, transit prosedürü ve Rusya gümrüğündeki işlemlerin uzun zaman alması ile demiryolu taşımacılığındaki organizasyon eksikliğidir.
Gelişen Rusya ekonomisi ile Türkiye dış ticaret birlikteliğinin devamlılık arz edeceği göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye ve Rusya Ulaştırma Bakanlığı ile Gümrük İdareleri yetkililerinin yaşanan sorunların çözüme ulaştırılması için önemli karalar almaları gerekliliği açıktır.
Bu bağlamda “Ulaşım Koridorları içerisinde yer alınmalı, Ulusal otoyol ve demiryolu sistemleri kuvvetlendirilmeli, liman kapasiteleri arttırılmalı, ferry ve RO-RO hatları ile liman servisleri geliştirilmeli, gümrük formaliteleri azaltılmalıdır.”
Tüm bunların yanı sıra; Güney Rusya’da çalışmaları devam eden “Türk Lojistik Merkezi” atılan önemli bir adımın sonucudur. Rusya Federasyonu’nun Karadeniz sahil bölgesinde bulunan Novorossisk, Gelencik, Tuapse ve Sochi Limanları'nda dağınık bir şekilde sürdürülen ticaret faaliyetlerinin tek bir merkezde toplanması karşılıklı ticaretimizin arzu edilen potansiyele ulaşmasına önemli katkılar sağlayacaktır.
Ancak bilinmelidir ki, yapılacak olan Türk Lojistik merkezi’nin limanla entegre ve bunun yanında kara ve demiryolları bağlantıları ile birlikte antrepo, soğuk hava depoları, konteyner ve TIR parkları, gümrük ve diğer idari hizmet binalarının yer aldığı bir merkez olarak planlanması gerekmektedir.
Türk Lojistik Merkezi’nin yanı sıra Rusya ile üzerinde çalıştığımız; Karadeniz’in 12 önemli limanı arasında, denizyolu yük taşımacılığında ortak bir sistem oluşturmak amaçlı “Karadeniz Halkası Programı” da oldukça önemli bir projedir. Karadeniz Halkası Programı’nın temelinde; Karadeniz’e kıyısı olan ülkeler arasında daha serbest ve işlevsel yük taşımacılığını, entegrasyonunu ve karayollarının yük taşımacılığındaki payını azaltmak yatmaktadır. Programa dahil olan ülkelerin demiryolu hatlarını Karadeniz kıyısından denizyolu yük taşımacılığına entegre etmeleri planlanmaktadır.
Rusya ile aramızdaki ilişkilerin bir diğer önemli yanı ise; birlikte kurucu ülke olarak yer alınan “Karadeniz Ekonomik İşbirliği” Teşkilatıdır. Burada her ülkenin temel amacı, bölge ülkeleri ile işbirliği için uygun ortam oluşturmak, taraflar arasında mal ve hizmet ticaretinin artırılmasını sağlamaktır.
Kaynak: Turgut Erkeskin/ Uta Lojistik