Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / TÜRKİYENİN İNTERMODALDE SUNDUĞU ALTIN FIRSATLAR AVRUPA SAHNESİNE ÇIKIYOR

TÜRKİYENİN İNTERMODALDE SUNDUĞU ALTIN FIRSATLAR AVRUPA SAHNESİNE ÇIKIYOR

TÜRKİYENİN İNTERMODALDE SUNDUĞU ALTIN FIRSATLAR AVRUPA SAHNESİNE ÇIKIYOR21.04.2011

UTİKAD’ın öncülüğünde 26-28 Mayıs tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenecek olan Güneydoğu Avrupa Forwarderlar ve Lojistik Operatörler Kongresi için geri sayım başladı. Türkiye’nin intermodal taşımacılıkta sunduğu avantajların Avrupalı forwarderlera ‘altın tepside’ sunulacağı kongre, Türkiye’yi bölgesel güç olma hedefine bir adım daha yaklaştıracak.

Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) 25. yılında önemli bir etkinliğe ikinci kez imza atmaya hazırlanıyor. ‘İntermodal Taşımacılık Dinamikleri’ temasıyla bu yıl 26-28 Mayıs tarihleri arasında 10. kez düzenlenecek olan Güneydoğu Avrupa Forwarderlar ve Lojistik Operatörler Kongresi’ne İstanbul’da ev sahipliği yapacak olan UTİKAD, Türkiye’nin lojistik fırsatlarını Avrupalı meslektaşlarına tanıtarak sektörün pazarını büyütmeye katkıda bulunmayı hedefliyor. Özellikle Ortadoğu ve Kafkaslar’dan önemli katılımın beklendiği kongre, bölgede ve Avrasya’da en önemli forwarding ve lojistik merkezlerinden biri olan Türkiye’de iş imkanlarını ve büyüme eğilimlerini değerlendirme imkanı sunacak. Kongrenin fikir önderi Yunanlı Kriton İoannidis ve FIATA yönetiminden temsilcilerde konuklar arasında yerini alacak.

UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Erkeskin ve UTİKAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kosta Sandalcı, bu önemli buluşmaya sayılı günler kala kongrenin sektör açısından önemini ve gündeme taşınacak satır başlarını UTA Lojistik Dergisi’ne değerlendirdi.
TÜRKİYE’NİN LOJİSTİK AVANTAJLARI AVRUPA’NIN İŞTAHINI KABARTIYOR
UTİKAD’ın ilkini 1998 yılında Türkiye’de gerçekleştirdiği kongreye, 25. yılında ikinci kez ev sahipliği yapmanın gururunu yaşadığını ifade eden Turgut Erkeskin, yıllar içinde Güneydoğu Avrupa ülkelerinde kaydedilen ticari ve lojistik hareketliliğin kongrenin de önemini artırdığını vurguluyor. “Avrupa’da en fazla gelişim potansiyeline sahip bölge, artık Güneydoğu Avrupa. Türkiye’nin tarihi ve kültürel yakınlıklarının da katkısıyla bu ülkelerle olan ticaretini artırması lojistik pastasını da önemli ölçüde büyütüyor” diyen Erkeskin, Türkiye’nin Doğu ile Batı arasındaki ‘intermodal taşımacılık köprüsü’ vazifesi üstlendiğine dikkat çekiyor. Erkeskin, Türkiye’nin coğrafi konumunun da sağladığı avantajlarla bulunduğu bölgenin ticari ve lojistik liderliğini üstlenme yolunda emin adımlarla ilerlediğinin altını çiziyor. Kongre vasıtasıyla Türkiye’nin güçlü altyapısıyla taşımacılıkta hangi fırsatları sunabileceğini Güneydoğu Avrupalı forwarderlere bir kez daha anlatacaklarını belirten Erkeskin sözlerini şöyle sürdürüyor: “Türk lojistik sektörü avantajlarıyla adeta iştah kabartıyor. Bugün önemli ölçüde bir ticaret trafiğinin Türkiye üzerinden aktığını görüyoruz. Güneydoğu Avrupa ülkelerinin ihracat yükü Türkiye üzerinden İran, Irak, Azerbaycan ve Kazakistan’a ulaşıyor. Başta Avrupa olmak üzere Amerika’dan ve Uzakdoğu’dan çıkışlı malların Ortadoğu ve Kafkaslar’a transferinde güney limanlarımız önemli avantajlar sunuyor. Yine güçlü karayolu taşımacılık ağımız ve genç filomuz da ciddi bir fırsat. Kongre kanalıyla bu farkındalık daha da artacak ve Güneydoğu Avrupalı birçok meslektaşımız Türkiye üzerinden yük transferi imkanlarını değerlendirecekler. Bu da Türkiye’deki yerleşik lojistik şirketlerinin iş imkanlarını artırmalarını ve pazarlarını genişletmelerinde önemli bir adım olacak.”
Türkiye’nin bölgesel bir lojistik üs olabilmesinin yolunun üstünlüklerini rekabetçi bir hale getirerek sunmasından geçtiğine işaret eden Erkeskin, hız ve maliyet avantajlarının yakalanmasıyla lojistik pastalarından büyük pay alınabileceğini vurguluyor. Erkeskin; “Dış ticaretin ve lojistiğin dinamiklerine baktığımızda, ticaretin aktörlerinin hep daha hızlı ve ucuz taşımacılık güzergahlarını tercih ettiğini görüyoruz. Eğer limanlarımızda süreçler daha hızlı ilerlerse, karayollarında ve demiryollarında daha uygun maliyetli ve hızlı çözümler sunabilirsek, gümrüklerimiz transit taşımacılığı kolaylaştırıcı bir yapıya kavuşursa üçüncü ülkeler arasındaki taşıma trafiğimiz de artar” diye konuşuyor.
Türkiye’nin 2023 yılında 1 trilyon doların üzerinde dış ticaret hacmine ulaşacağını, bu büyüklüğün yaratacağı satın alma gücünün de lojistik maliyetleri düşüreceğini aktaran Erkeskin, böylece Türkiye’nin avantajlarından yararlanan ülke sayısının da artacağını belirtiyor.

KONGRE HEM UTİKAD’IN HEM DE SEKTÖRÜN TRAMPLENİ OLACAK

UTİKAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kosta Sandalcı ise, Türkiye’de ikinci kez düzenlenecek kongrenin ilk kez 1996 yılında Yunanlı Kriton İoannidis’in önderliğinde Yunanistan’ın Selanik kentinde gerçekleştirildiğini söylüyor. Sandalcı, 1997 yılında ikinci kez yine Selanik’te düzenlenen kongrede Türkiye’nin sunduğu öneriyle kongrenin farklı ülkelerde düzenlenmesi kararının alındığını aktarıyor. Bu karar doğrultusunda üçüncü kongrenin 1998 yılında Türkiye’ye getirildiğini ileten Sandalcı, Mayıs 2011’de ikinci kez evsahipliği yapacakları bu etkinliğin ilki gibi hem UTİKAD hem de sektör için adeta bir tramplen etkisi yaratacağını düşünüyor. Sandalcı şu değerlendirmeyi yapıyor: “1998 yılında geniş bir katılımla gerçekleştirdiğimiz kongredeki performansımız 2002 yılında FIATA Kongresi’ne ev sahipliği yapmamıza zemin hazırladı. 25. yılımızda düzenleyeceğimiz bu ikinci kongre de 2015 veya sonrasındaki FIATA kongrelerinden birini İstanbul’da gerçekleştirmemizde bir basamak olacak. Öte yandan kongre, bölgesel güç olma yolundaki Türkiye’nin lojistik avantajlarını altın tepside sunabileceği önemli bir fırsat niteliği taşıyor. Türkiye’nin Güneydoğu Avrupa’nın ticari ve taşımacılık liderlerinden biri olduğu bir kez daha gözler önüne serilecek. Kongreye fikir önderi Kriton İoannidis ve FIATA yönetiminden temsilcilerin yanısıra, Bulgaristan, Moldova, Sırbistan, Makedonya, Yunanistan, Kıbrıs, Ukrayna, Suriye, Mısır, İran, Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakistan ve Özbekistan’dan 200’ü aşkın temsilci ve gözlemci katılacak.”
Türk lojistik sektörünün performansını ve avantajlarını Güneydoğu Avrupa ülkeleri ile de kıyaslayan Sandalcı, Türkiye’nin bu bölgede rakibi olmadığını ancak doğuda Türki Cumhuriyetleri’ne olan taşımalarda alternatif koridorlarla by-pass edildiğini vurguluyor. Özellikle AB’nin desteklediği TRACECA projesinin Türkiye’yi köşeye sıkıştırma amacı güttüğünü ifade eden Sandalcı, Türkiye’nin Kars-Tiflis-Bakü demiryolu projesinin devreye alınması ve yurtiçi demiryolu ağını ihracat taşımaları odaklı genişletmesiyle rakipleri karşısında büyük bir  avantaja sahip olacağına da dikkat çekiyor. “Türkiye’nin direk Türkmenbaşı’na ulaşan bir taşımacılık ağı da kurması önemli bir ivme kazandıracaktır. Her ne kadar karşımızda TRACECA’nın oluşturduğu bir blok olsa da, daha aktif davranıp kendi iç engellerimizi kaldırdığımız taktirde bizi kimse tutamaz” diyen Sandalcı, Türkiye’nin bu rekabetteki en güçlü kozunun ‘proaktif yapısı’ olacağının altını çiziyor.
Sandalcı, Türk lojistik sektörünün mükemmele ilerleyen yolda karşılaşacağı engellerin farkında olduğunu ve bunları aşmak için de çaba sarfettiğini söylüyor. UTİKAD’ın bu girişimlerde başı çektiğine işaret eden Sandalcı; “Yürüdüğümüz yolun doğru olduğuna inanıyoruz. Bugünden yarına olmasa da kısa sürede bu engellerin ortadan kalkacağını görüyoruz” diye belirtiyor. 
UTİKAD’ın geride bıraktığı 25 yılda lojistiğin tüm süreçlerini kapsayan bir güç haline gelmeyi başardığından da söz eden Sandalcı “Türkiye’de lojistiğin kalbinin UTİKAD’ta attığını hem özel sektöre hem de kamuya ispatladık. 25 yılda belirlediğimiz çizgiden hiç sapmayarak hedeflerimize ulaştık, bundan sonra da lojistik sektörünün gelişimi için doğrular neyse onu sorgulamaya devam edeceğiz” değerlendirmesini yapıyor.
Kaynak: Uta Lojistik
Gayrettepe Mahallesi, Barbaros Bulvarı Dr. Orhan Birman İş Merkezi No:149/6 Beşiktaş 34349 İstanbul
+90 212 663 08 85 | +90 530 960 84 24
+90 212 663 62 72
utikad@utikad.org.tr