Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / RUSYA İLE SORUNLAR REKABETLE DEĞİL İŞBİRLİĞİ İLE ÇÖZÜLÜR

RUSYA İLE SORUNLAR REKABETLE DEĞİL İŞBİRLİĞİ İLE ÇÖZÜLÜR

RUSYA İLE SORUNLAR REKABETLE DEĞİL İŞBİRLİĞİ İLE ÇÖZÜLÜR21.04.2011

Türkiye İhracatçılar Meclisi Denetim Kurulu Üyesi ve Akdeniz İhracatçı Birlikleri Başkanı Bülent Aymen, Rusya ile ticaret hacminin artmasına paralel olarak Türk araçlarının Rusya’da dolaşım belgesi konusunda darboğaz yaşayabileceğini söylüyor. “Çözümü rekabette değil işbirliğinde görüyorum” diyen Aymen, Türk lojistik şirketlerinin Rus firmaları ile ortak girişimler yürüterek hatta Rusya’da şirketler satın alarak pazarda güçlenebileceğine dikkat çekiyor. 

Küresel krizle birlikte kan kaybedilen Avrupa pazarı ve Çin kotalarının kalkmasıyla ABD’deki pazar paylarının düşmesi sonrasında Hükümet’in belirlediği yeni dış ticaret açılımları ihracatçıların rotasını doğu ve güney pazarlara çevirdi. BDT ülkeleri Türk ihracatçılar için öne çıkan destinasyonlar arasında ilk sıralara yerleşirken, Rusya ile başlatılan ve yakın gelecekte diğer BDT ülkelerinde de uygulanacağı öngörülen ‘vizesiz dönemin’ ticaret hacmini önemli ölçüde artıracağı öngörülüyor.

Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından hazırlanan ve 2023 yılı için hedeflenen 500 milyar dolarlık ihracatın rotasını çizen strateji raporunda da özellikle Rusya hemen her sektörün ilk sıradaki hedef pazarı konumunda bulunuyor. Ancak başta Rusya ile olan ticari engellerin önemli ölçüde aşılmasına karşın artacak ticaret yükünü omuzlayacak lojistik sektörünün sorunları halen çözüm bekliyor. Hem ihracatçı hem de lojistikçi kimliğiyle yaşanan sorunları kuşkusuz en iyi yorumlayan isimlerden biri olan Türkiye İhracatçılar Meclisi Denetim Kurulu Üyesi ve Akdeniz İhracatçı Birlikleri Başkanı Bülent Aymen, artacak ticaret hacmi karşısında Türk lojistik şirketlerinin Rusya’daki en büyük darboğazı dolaşım belgesi konusunda yaşayabileceğini düşüyor. Aymen’e göre lojistik sorunların çözümü rekabette değil işbirliğinde yatıyor. “Rusya şu anda bize rakip olarak görülse de Rus firmaları ile yapılacak olan stratejik işbirlikleri ile yük paylaşımı, kendi ülkelerindeki taşıma ve depolamanın ortak girişimle yürütülmesi hatta Rusya’da şirketler satın alınması kanalı ile pazara girilmesi söz konusu olacaktır” diyen Aymen, fiyata dayalı öldürücü bir rekabetin ise ortaya çıkmaması gerektiğinin altını çiziyor. Yaşanan sorunların mevzuattan değil uygulama hatalarından ve kötü niyetlerden çıktığını ifade eden Aymen; “Rusya’da yapılacak yatırımlarda devletimizin devrede olması, referans sağlaması, sorunların bir masa etrafında çözümü konusunda arabuluculuk görevi yapmasını uygun buluyorum” diye konuşuyor.
ALTYAPIYI GÜÇLENDİRMELİ, FIRSATLARI DEĞERLENDİRMELİYİZ
“Türk lojistik sektörü gerek işgücüyle gerekse geniş filosuyla hedeflenen ticaret hacmine hazır olsa da altyapısal eksiklerimiz mevcut” diyen Aymen, öncelikle Karadeniz ve İstanbul limanlarının kapasitelerinin artırılması ve verimli çalışmasının sağlanması gerektiğine dikkat çekiyor. Karayolu taşımacılığının da demiryolu ile desteklenmesinin önemine işaret eden Aymen, ray farklılığının yarattığı engellerin konteyner taşımacılığının geliştirilmesi ve vagon bujilerinin değiştirilmesi ile azalacağını kaydediyor. Aymen; “Bu amaçla sınırımızda vagon aktarma ve teker değiştirme sistemini devreye sokmamız gerekmekte. Öte yandan Karadeniz içinde bir Ro-Ro servisi yaratılması, mevcudun geliştirilmesi de düşünülmelidir” diye konuşuyor. Potansiyelin gelecek dönemde artacağını ve bu amaçla BDT ülkelerindeki lojistik köy ve merkez gibi yatırımlara da gereksinme olacağına ileten Aymen, Türk lojistik şirketlerinin bu çerçevede de fırsatları değerlendirmeleri gerektiğini dile getiriyor.
TÜRK LOJİSTİK MERKEZİ İÇİN MASTER PLAN ŞART!
Rusya ile zaman zaman geçiş belgelerinde ve gümrüklerde yaşanan problemlerin ihracatı yavaşlatıcı yönde etkisinin bulunduğunun da altını çizen Aymen sözlerini şöyle sürdürüyor: “Özellikle, Basitleştirilmiş Gümrük Hattı Uygulaması’nda, Rusya’nın zaman zaman monopol yaratma uygulamaları bizleri sıkıntıya sokmaktadır. Uluslararası taşımacılıkta gümrük noktaları taşımayı yavaşlatan, maliyetleri artıran bir unsur. Bu noktalardaki her türlü kolaylaştırma, sürecin hızlandırılması elbette yararlı olacaktır.” Aymen, Başbakan Erdoğan’ın ve Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın bölgedeki çabalarını izlediğini, lojistik köy+liman projeleri dahil olmak üzere atılan adımları desteklediğini kaydederek; “Yapılan çalışmalar son derece gerekli ama yeterli değil” yorumunu yapıyor.
Türk ihracatçılarına ve lojistikçilerine Rusya pazarında üstünlük sağlamak amacıyla kurulması planlanan Türk Lojistik Merkezi projesine yönelik değerlendirmelerde de bulunan Aymen, böylesine önemli bir projede yer seçiminin çok kritik olduğunu vurguluyor. Aymen, alternatifler incelenmeden verilecek hızlı bir kararla hatalı bir adım atılması yerine, tüm gereksinimleri belirleyen, seçenekler sunan bir master planın hazırlanması gerektiğini söylüyor.  Sadece bugünün sorununu çözmekle kalmayıp gelecek 50 yılın ihtiyaçlarını karşılayacak bir karar alınmasının önemine işaret eden Aymen; “Bu sebeple Kuzey Karadeniz’de yapılacak olan liman-lojistik köy çalışmasının karşı ayaklarını da planlamamız gerekiyor. Ülkemizde, Karadeniz limanlarında çalışan firmalarla birlikte hareket edilmelidir diyorum” şeklinde konuşuyor.

 KUTU ORTA ASYA’YA GEÇİŞİN ANAHTARI UKRAYNA’DA! 

BTD ülkelerinden Ukrayna’nın da ihracatçılar ve lojistikçiler için Orta Asya ve eski Rus coğrafyasına geçişte önemli bir stratejik nokta olabileceğine dikkat çeken Bülent Aymen, ancak iki ülke arasındaki ilişkilerin halen hedeflenen düzeyde olmadığına işaret ediyor. Bu kapsamda taşımacılık ile ilgili sorunların çözülmesi için iki ülke temsilcilerinin TİM’de düzenlenen “Ukrayna'daki Ulaşım Koridorları: Güney-Kuzey ve Doğu-Batı” başlıklı toplantıda buluştuğunu anlatan Aymen, görüşmelerde Ukrayna tarafından ulaşım imkanları, Türk katılımcıların da yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri üzerinde durduğunu iletiyor. Aymen şu noktaların altını çiziyor: “Türk tarafının dikkat çektiği konular; vizelerin bir an önce kaldırılması, ikili taşımalar ve transit geçişlerin libere edilmesi, Skadovsk ve Evpatoria Limanları yerine daha iyi ve büyük bir limanın Ro-Ro hatlarına tahsis edilmesi, liman hizmetlerinde ve römorkor ücretlerinde indirime gidilmesi, liman gümrük idarelerinde zaman kaybının engellenmesi oldu. Ukrayna’nın vagon başına uygulamakta olduğu bekleme ücretleri diğer ülke demiryollarına göre çok yüksek. Öte yandan Ukrayna gümrüğü gönderilen eşyalara istinaden transit geçişe izin verilmesi adına ecology sertifikası adında bir belge düzenleyerek, vagon başına 50 USD talep etmektedir.
Ukrayna tarafından dile getirilen hususlar ise, Türkiye’ye girişte 550 lt sınırlaması ve Ukrayna taşımacılarının Türk sınır kapılarında geçiş belgesi kullanımında yaşadıkları sorunlar olmuştur. İki tarafında gündeme getirdiği problemler, Şubat ayı içinde yapılan Ukrayna/Türkiye KUK toplantısında değerlendirildi, altyapı çalışmaları sürüyor.”
Hem özel sektör hem de hükümet nezdinde yapılacak ortak çalışmalar ile Ukrayna tarafında sorunların çözülebileceğine dikkat çeken Aymen, “Türkiye için Ukrayna, Karadeniz bölgesinin etkin gücü olması bağlamında taşıdığı önemin yanı sıra uluslararası ticaret ve uluslararası ulaştırma açılarından da çok büyük bir potansiyel arz ediyor. Bu imkanların kazanıma çevrilmesi için önümüzde çok uzun bir yol yok. İvedi atılımlarla çözüm odaklı sonuçlara ulaşabilmemiz mümkün görünüyor” diye konuşuyor.
Kaynak: Uta Lojistik
Gayrettepe Mahallesi, Barbaros Bulvarı Dr. Orhan Birman İş Merkezi No:149/6 Beşiktaş 34349 İstanbul
+90 212 663 08 85 | +90 530 960 84 24
+90 212 663 62 72
utikad@utikad.org.tr