Türkiye’de Round Table başkanlığını yapmakta olduğum CSCMP ( Council of Supply Chain Management Professionals) her üç ayda bir, güzel bir dergi hazırlamakta. Limitli sayıda hazırlanan bu dergide çok başarılı çalışmalar yer alıyor. Bende elimden geldiği kadar bu bilgileri paylaşıyorum. Bu ay elime geçen dergide James A. Cooke tarafından hazırlanmış bir yazı yer almakta. “Taneden Fincana “ başlıklı bu yazı Starbucks Coffee’nin lojistiğini anlatmakta.
51 Ülkede,16.700 satış noktasında, haftada 50 Milyon kişiye servis yapılan bir devden söz ediyor. 2009 yılında 9.7 Milyar Dolarlık bir ciro yaratan, 142.000 kişinin çalıştığı, dünyanın farklı beş adresinde kendi kahvesini üreten, 20 farklı noktada ortak üretim yapan, hatta kendi çayını kendi üreten bir devden söz ediyor. Dokuz bölgesel, kırk sekiz merkezi depodan, yılda 2.7 Milyon sevkiyatın yapıldığı bir devden.
Strabucks, 2007- 2008 yılları arasındaki lojistik maliyetlerini karşılaştırdığında; lojistik giderlerinin 750 Milyon Dolardan 825 Milyon Dolar’a çıktığını, buna karşılık satışlarının USA’da % 10 azaldığını belirlemiş. Yapılan çalışmalar hızlı büyüyen firmanın tedarik zinciri ve lojistik alt yapılarını gerekli şekilde geliştirmediklerini göstermiş. Tedarik zincirindeki maliyet artışları yeni şubelerin açılışındaki maliyetin üzerine çıkmış. Yeniden yapılanmaya ihtiyaç gösteren bir işaret olan bu sonuç üzerine, yeniden yapılanma çalışmaları başlamış.
Yapılan çalışmalarda üç hedefe odaklanılmış. İlk olarak tedarik zincirinin tarladan kahve fincanına ulaşıncaya kadar olan süresinin yeniden organize edilmesiymiş. İkinci sırada kontrolü arttırarak mağazalara verilen hizmetin maliyetinin düşürülmesi olmuş. Üçüncü sıra ise gelecekteki büyümeye uygun iş altyapısının oluşturulmasıymış.
Çalışmalar hala devam etmekte. Mevcut depoların, dağıtım merkezlerinin aktivitelerinin ölçülmekte, iyileştirme projeleri yapılmakta, dengeli şirket karneleri hazırlanmakta. Çalışılan 3PL lojistik firmalarla olan çalışma şekli, sözleşmeler yeniden incelenmekte, kritik başarı faktörleri belirlenmekte ve ödül – ceza sistemi konmakta. Tedarik zinciri bölgesel değil küresel olarak ele alınmakta ve planlanmakta. Geleceğe dönük altyapının oluşturulması için üniversiteler ziyaret edilmekte, akademisyenlerle ve yöneticilerle görüşülmekte. Starbucks’ın gelecek 20 yıllık eleman ihtiyacını karşılamak üzere bölümlerde ilk 10 dereceye giren öğrencilerle mülakatlar yapılmakta.
Ölçümleme, mevcut durum analizi, master plan üçlüsünün bir örneğini daha görüyoruz bu çalışmada. Günü yönetmek değil dünyanın yaptığı artık. Dünya’da günü yönetmeye kalkanlar geç kalanlardır. Bizler geleceği kuran liderler olmalıyız. Gelecekte ayakta kalabilmek için. Bunu tüm iş kollarında, her ölçekte şirkette yapabilirsiniz ve yapmanız gerekli. Zaman aynı Strabucks’ın yaptığı gibi önce göstergelere bakmak sonra direksiyonu çevirmek ve sonunda nereye gideceğimize de, araca bindiğimizde karar vermek zamanıdır. Aynı binek aracınızı, kamyonunuzu, uçağınızı kullanmak gibi. Ehliyetiniz ve tecrübeniz olduğu sürece başarırsınız elbette.
Kaynak: Dünya