Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / TÜRKİYE TRANSİT YÜKTE KAN KAYBEDİYOR

TÜRKİYE TRANSİT YÜKTE KAN KAYBEDİYOR

TÜRKİYE TRANSİT YÜKTE KAN KAYBEDİYOR17.02.2011

Lojistikçilere göre Gümrük Yönetmeliğinin 83/4 maddesinin yürürlükten kaldırılması ve antrepolarda devletin TASİŞ'e doğru ağırlık vermesi sektörde büyük kayıplara yol açıyor. Türkiye'ye gelebilecek eşyanın artık daha fazla bürokratik işlem ile karşı karşıya kalması, transit yükün komşuya kaptırılmasına neden oluyor.

UTİKAD: Türkiye milyar dolarları çöpe atıyor
UTIKAD yetkilileri de Türkiye'nin coğrafi imkan ve fırsatları, gümrük uygulamaları nedeni ile kaçırdığı ve transit yükü komşu ülkelere kaptırdığı görüşünde. Konuyla ilgili PERŞEMBE ROTASI'na açıklamada bulunan UTİKAD yetkileri şunları kaydetti: Son yıllarda gümrük işlemleri, kaçakçılığı önleme adına o kadar zorlaştırıldı ki, bu aslında kaçakçılık yapana değil de işini hakkıyla yapana ceza niteliğinde bir uygulamaya dönüştü. Türkiye'nin gümrükler konusundaki uygulamaları sebebiyle transit kargo taşımacılığının hızı kesiliyor ve ülkenin global ticaretten alması gereken payı her geçen gün daha da düşürüyor. Bu oran son yıllarda % 40-% 50'lere kadar düşüş gösterdi. Türkiye deniz, kara, havayolu, demiryolu taşımacılığı açısından son derece elverişli bir ülke konumundadır. Bu imkanı transit kargo adına değerlendirmemek oldukça üzücüdür. Transit kargo bir ülkeden gelip, başka bir ülkeye giden kargodur. Aslında Türkiye'ye ait bir yükten bahsedilmiyor. Türkiye'de maalesef transit antrepo olmadığı için de transit yükler gümrük işlemlerine tabi tutuluyor, dolayısıyla zaman kaybı ve masraf ortaya çıkıyor. Dünyanın hemen hemen her yerinde transit yükler ülke gümrüğüne sokulmadan ilgili varış noktasına sevk edilmektedir. Türkiye' de ise tam tersi uygulamalar söz konusu. Hatta son çıkartılan yönetmelik ve genelgelerle bu işlemler çok daha zor bir hale getirildi, ayrıca bu işlem için yapılan masraflarda önemli oranda arttı. Bürokrasi ve diğer nedenlerle artık transit ticarete soğuk bakılmaya başlanmış, taşıyıcı firmalar transit yükler yerine diğer yükler ile ilgilenir duruma gelmiştir. Dünya da ise bu durumun tam tersine olduğu söylenebilir. Çok uzağa gitmeye gerek yok. Komşumuz Yunanistan bu konuda ciddi atak yapmış olup, Pire limanı önemli bir transit liman haline gelmiştir. Aynı durum Dubai, Belçika, Hollanda limanlan için de geçerlidir. Bu ülkelerin limanlarında önemli miktarlarda yük elleçlenmesi neticesinde ülke ekonomisine milyar dolarlar kazandırılmakta, ülkemizde ise tam tersi olmakla beraber, büyük oranda döviz kaybına neden olmaktadır. Bu yanlıştan bir an önce dönülmesinde, transit taşımacılığı teşvik edici yapıcı uygulamaların hayata geçirilmesinde fayda vardır."

UND: Doğru adım 6 milyon istihdam daha sağlar
Transit yük oranının yüzde 3'lerden yüzde birlere gerilediğini söyleyen UND Yönetim Kurulu Üyesi Zahit Sağlık, gümrük yönetmeliğindeki yeni düzenleme nedeniyle bir TIR'ın malını 10 günde boşaltılmadığını ve bunun sektöre ciddi zararlar verdiğini vurguladı. Sağlık, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: "Gümrük antrepo beyannamesini bir firma açıyor diğeri açmıyor. İthalatçı ve ihracatçının malını zamanında teslim edememesi, nakliyecinin de servis sayılarının düşmesi hat safhaya geldi. Yanlış gümrük kanunlarının çıkması neticesinde transit yükte yaşanan düşüş çok önemli bir sorundur. Bu oranın yüzde 10'lara yüzde 20'lere çıkması gerekiyor. Hollanda transit yükten yüzde 27 pay alırken Türkiye'nin yüzde 1'lere düşmesi bu sorunun ne derece önemli olduğunu ve bir an önce giderilmesinin elzem olduğunu gösteriyor. Yüklerin bürokrasiden arındırılarak daha aktif daha verimli daha hızlı bir şekilde elleçlenerek ülkelere ulaştırılması noktasında gerekli adımın atılması inanın 6 milyon istihdam daha sağlar. Düzenlemelerdeki eksiklikler ve verimsizliklerden dolayı ticarette büyük kayıplar oluyor. Bunun mutlaka giderilmesi lazım. Ve bunların çok acil yapılması gerekiyor. Aksi takdirde 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşmamız mümkün değil."

Transit yükü Bulgaristan kapıyor
Türkiye'nin transit yükünü kaptırdığı ülkelerden birinin de Bulgaristan olduğunu söyleyen Sağlık, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Bulgaristan'ın transit yükü olmasaydı bir tane TIR'ı dolduracak yükü olmadığını düşünüyorum. Eğer biz transit yükümüzü oraya kaydırıyorsak burada bir yanlışlık var demektir. Yabancı uçak, yabancı gemi, yabancı firmalar artarken yerli artmıyorsa bunun bir sorusu sorulmalı. Bugün İstanbul ve Türkiye'nin çıkış trendi tartışılmaz. Ama bunu bütüne ve Türkiye'nin stratejik konumuna layık etkin bir çözüme ulaştırmaları şart. Bu da yetki karmaşalarının ortadan kaldırılması ile mümkün. Lojistiği bir devlet politikası haline getirmek gerekiyor. Bunlar çok basit şeyler. Halledilmeyecek şeyler değil. İradenin kurulması kâfidir. Şu mesajı vermek istiyorum. Lojistik ekonomik kalkınmanın sürücüsüdür. Onun için bu modeli iyi benimsemek lazım. Bu sektörün değil ülkenin sorunu. Lojistik hala nakliyeci olarak görülüyor. Lojistik hala kamyoncu olarak görülüyor. Lojistik aslında bir tedarik zinciridir. Lojistik aslında dünya pazarları ile ihracatçıları yarıştıran bir tedarik zinciridir. Bunların önünün açılması ticaretin önünün açılması demektir. Bugün maalesef Türkiye'de Avrupa'daki gibi kolay ihracat yapılmıyor. Bir malı kolay uluslararası pazara taşıyamıyorsunuz bürokrasi yüzünden. AB'de de 20 yıldan beri var olan düzenlemeler henüz biz de yok."

TÜRKLİM: Transit yüke konulan engel pahalıya mal oluyor
Gümrük mevzuatının transit yük elleçlemeciliğine uygun olmamasının ülke ekonomisinde ciddi kayıplara neden olduğunu dile getiren Gürgenç, transit yük taşımacılığından büyük pay alan ülkelerin ve tesislerin çok daha modern çok daha verimli olduğunu vurguladı. Türklim olarak transit yükün nasıl bir yük olduğunu ve avantajlarını her fırsatta bürokrasiye anlatmaya çalıştıklarını dile getiren Gürgenç, "Ülkenin birçok durak arasındaki bir ara durak konumunda olduğunu, bunun artıya çevrilebileceğini ve transit dediğimiz yükün bu ülkeye ait olmadığını, kısa bir süre bekleyip sonra diğer bir gemiye aktarılıp gittiğini anlatmaya çalışıyoruz. Ancak devlet kontrol edemediklerini hissettikleri zaman genellikle yasaklamayı tercih ediyor. Bunu gerekirse defalarca anlatmamız gerekiyor. Olaya sadece salt transit yükten pay kapılmış bir takım aktiviteler diye bakmamak gerekiyor. Ben transit ticaretten pay kaptığım zaman benim sabit maliyetlerim daha fazla konteyner sayısına bölünecek. Olaya böyle bakmak gerekiyor. Siz ülke olarak bunun önüne engel olmaya kalkarsanız etrafınızdan dolaşır. Malın beklemeye tahammülü yoktur. O malın yerinde olması gerekiyor. Sizin üzerinizden gitmesi daha ucuz olduğu halde zaman kazanmak için gerekirse pahalı yolu seçer" diye konuştu.
 
Kaynak: Perşembe Rotası
Gayrettepe Mahallesi, Barbaros Bulvarı Dr. Orhan Birman İş Merkezi No:149/6 Beşiktaş 34349 İstanbul
+90 212 663 08 85 | +90 530 960 84 24
+90 212 663 62 72
utikad@utikad.org.tr