Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / 10 YILDA 3 KAT BÜYÜDÜK

10 YILDA 3 KAT BÜYÜDÜK

10 YILDA 3 KAT BÜYÜDÜK21.01.2011

Türk Hava Yolları (THY) Kargo ile hava lojistiğinin neresinde olduğumuzu THY Kargo Grup Başkanı Soner Akkurt ile konuştuk.
 
Türkiye’de hava yolu ile kargo faaliyetlerinin başlangıcından bugüne kadar olan sürecini, lojistik hayatımızda Türk Hava Yolları (THY) Kargo ile hava lojistiğinin neresinde olduğumuzu THY Kargo Grup Başkanı Soner Akkurt ile konuştuk. Daha önce THY’de Pazarlama ve Satış Başkanı olarak uçağın üst kısmında görev yapmış olan Akkurt; artık bir lojistikçi olarak uçağın alt tarafında, kargo bölümünde yürütülen faaliyetleri ve kurumun gelişimi bizimle paylaştı.

THY’nin başlangıcından bu güne kadar kargo faaliyetlerindeki geçmişinden bahseder misiniz?

THY 1933 yılında Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı olarak Devlet Havayolları İşletmesi adı altında 5 uçaklık bir filo olarak kurulmuştu. Şu an 145 uçağımız var. THY ilk günden bu yana yolcu taşıma ve kargo taşımacılığı yapmıştır. Bildiğiniz gibi yolcu uçağının alt kısmında her zaman için kargo taşıma imkânı var. Şu anda bizim 4 adet özel kargo uçağımız var. Ekim ayının başında dünyada ilk bizim siparişini vermiş olduğumuz Airbus 330 – 200 F. Bu 67 ton alan bir uçak. Bu Ekim başında filomuza katıldı. 24 Ekim’de ilk olarak Şangay uçuşlarımıza başladık bu uçakla. İkinci uçak ise 2011 Haziranı’nda teslim edilecek. Bu uçak ile de ABD ve diğer yerlere gitmeyi planlıyoruz.

Bugün Türkiye’nin hava yolu ile taşınan emtia taşımacılığının ne kadarını THY Kargo taşıyor?

Şu an Türkiye varışlı ve çıkışlı yarısını taşıdığımızı kabaca söyleyebiliriz. Fakat bizim taşımamızın yüzde 60’ı transit. Türkiye’de sadece havaalanını görüyor ve gidiyor.

Transit kavramını biraz daha açabilir misiniz?

Toplam tonajımız içinde yüzde 40’ı Türkiye varışlı ve Türkiye çıkışlı; yüzde 60’ı ise diyelim ki Şangay’dan çıkıyor, Frankfurt’a gidiyor. Başka bir ülkeden başka bir ülkeye, bize sadece İstanbul Atatürk Havaalanı’na bir konuş gerçekleştiriyoruz. Malzemeler ayrıştırılıyor. Çünkü bir uçakta dünyanın her bir yerine, yaklaşık 120 noktasına kargo taşıyoruz.

Bu arada çok farklı sektörler için çok farklı ürünler taşınıyor. Hava kargo yolu ile taşınabilen ya da taşınamayan ürünlerden bahseder misiniz? Taşınan ürünler içinde de en çok hangi sektörlerin ürünleri ve ürün gamı bulunuyor?

Herhangi bir ürün bir yekûnu oluşturmuyor. Binlerce çeşit var. Tekstil, deniz ürünleri, lüks giyim eşyası, gazete- dergi, ilaç, makine parçası, elektrik- elektronik, ileri teknoloji enstrümanları, canlı hayvan, yarış atı, yarış otomobili ve ya diğer otomobiller, özel otomobiller gibi saya saya bitiremeyiz. Çok geniş bir ürün yelpazesi ve bunları dünyanın her yerinden alıp -THY şu anda 127 tane yurtdışı noktaya uçuyor- başka bir yere götürebiliyoruz. Örnek vermek gerekirse Gana’nın Akra şehrinden alınan yükü, Şangay’a götürebiliyoruz ya da tam tersi. Yani binlerce kombinasyon mümkün.

Siz THY Kargo olarak ilk noktadan son noktaya kadar bu hizmet bütünlüğü içinde ana taşımanın dışında kalan noktalarda hizmet üstleniyor musunuz? Üstlendiğiniz hizmetler varsa bunları kendi kaynaklarınızla mı yapıyorsunuz yoksa taşeronluk mu kullanıyorsunuz?

Biz bir tek hava taşıma kısmını yapıyoruz, genelde müşteriyi görmüyoruz. Bizim gördüğümüz acenteler ve ya genel satış acentelerimiz. Bazı yerlerde kendi teşkilatımızın olduğu noktalar var. Çin örneğinde olduğu gibi. Orada genel satış acentemiz yok. Ama Avrupa da genel satış acentemiz var. Ya da Balkanlar’da ya da Rusya’da, Polonya’da her yerde var. Genelde onların antrepolarına getirip, oradan kamyon ile dağıtım, ince kanallara dağıtım acenteler vasıtasıyla oluyor.

Bu acenteler nasıl seçiliyor? Bu acentelerin size tedarikçi olabilmesi için koşullar nelerdir?

Sırf bu işler için bir Satış ve Acenteler Müdürlüğümüz var. Dünyanın her yerine her hafta giderler. Koordinasyon toplantılarımızda onları göremem genelde. Sürekli seyahat halinde, mobil bir ekip oluşturur bu arkadaşlarımız. Dünyanın her yerine gidip orada genel satış acentemiz yoksa orada bir araştırma yaparlar. Genelde sektöre bakarlar, sektörde en çok hatırı sayılır, güvenilir ve tabii bizim bazı kriterlerimiz var, bu kriterlere uyan acentelerle birebir görüşmeler yapılır. Daha sonra bu kriterlere en çok uyanı seçeriz. Bu acentelerle çalışmaya başlarız. Şimdiye kadar bir sıkıntımız olmadı.

Anladığım kadarıyla genel acente kavramı var bir de daha küçük acenteleriniz var. genel acentenin görev tanımına ne girer, diğerlerine ne girer?
Genel acente THY gibidir. Diğer acenteler ve müşteriler direkt olarak bir yüzünü görürler orada. Her türlü yetkiyi vermişizdir onlara. Bir de diğer acentelerimiz var. Biz taşınacak malları bu kanallardan alıyoruz ve taşıyoruz. Müşteriyi tanımıyoruz.
Son yıllarda THY’nin sadece dünya çapında hissedilir şekilde kalktığı bir atak var. 10 yıl öncesi ile bugünü kıyaslar mısınız?
10 yıl öncesine göre THY’nin 2,5 – 3 kat büyüdüğünü söyleyebiliriz. Şu an THY, Avrupa’nın 3. büyük havayolu. 127 dış hat, 39 iç hat olmak üzere toplam 166 noktaya uçuş yapıyoruz. Bu müthiş bir karışık sistem. Yani herhangi bir noktadan başka bir noktaya binlerce rota var. THY kriz dönemlerini büyüyerek atlattı. Bunun en büyük sebebi Türkiye’de ekonominin iyi yönetilmesi ve Türkiye’deki istikrar. Bütün bunlar bizi de ivmelendiren etken oldu. Aslında bakarsanız bir tek THY’de değil, bütün şirketlerimizde büyümeler var.

THY olarak ve THY Kargo Başkanlığı olarak sizin de belli hedefleriniz vardır. Bu hedeflerinizden biraz bahseder misiniz?
Stratejik kararlarımız var. Tabii bunlar zamanla açıklanacak şeyler. Fakat ben kargonun büyümesinden bahsedeyim biraz. 2010 yılında bir önceki yıla göre muhtemelen yüzde 45-50’lik bir büyüme elde etmiş olacağız. 2011 yılında ise yüzde 30’luk bir büyüme bütçeliyoruz. THY’nin de büyümesi bu miktarda, yüzde 27’lik büyüme öngörülüyor.

Diğer ulaşım yolları ile kıyasladığımızda hava pahallı bir tercih. Hava neden pahallı bir tercih?
Bir kere uçakla götürüyorsunuz. Uçak işi pahallı bir iş. Uçak ekibi, yakıtı ve her şeyi pahallı. Fakat bu kendini ödeyen bir şey. Şöyle açıklama mümkün; ilk olarak hızlı. Düşünün; Antalya’dan yaş meyve – sebze ve ya çiçek. Ürünün ömrü saatlerle ifade edilebiliyor. Bunun ekonomik ömrü iki gündür. Yani kamyon ile taşıdığınız zaman hiçbir anlamı yok. Bedava bile götürseler vermezsiniz kamyona. Demek ki sektördeki bazı malzemelerin zamanında taşınması lazım.

Hava taşımacılığını ölçek anlamında genişletmek ve daha cazip hale getirmek mümkün değil midir?
Maliyetlere baktığımızda mümkün değil. Fakat şu yönleri düşünelim. Örneğin Frankfurt’tan Şangay’a alternatifiniz nedir? Denizdir, ancak yolculuk iki ay sürüyor. Frankfurt’tan Şangay’a 1 kiloyu kaça götürüyorsunuz? 50 sente. Bu denizde yapılabilir mi bilmiyorum, ama müthiş bir ücret. Tabii dönüş, arz-talep dengesine göre daha pahallı. Ama günümüzde jet motorlarının teknolojisinin, uçakların dizaynının, aerodinamiklerinin gelişmesi neticesinde biraz daha ucuzladı. Her dönemde biraz daha ucuzluyor. Geçen seneki ücretler yok şu an. Rekabet ve teknolojinin gelişmesi bir şeyler getiriyor.

Rekabette THY’nin iç pazardaki konumu nedir, dış pazarlardaki konumu nedir?
Daha önce THY ve diğer devletlerin ulusal havayolları çok özel ayrıcalıklara sahipti ve tekeldiler. Bunun sonucunda bin Mark’a Almanya’ya gidiyordunuz. Daha sonra Türkiye’de özellikle Ulaştırma Bakanlığımızın iç hatları ve dış hatları serbestleştirmesiyle havacılık rekabete açıldı. Bunun sonucunda THY daha çok büyüdü. Yani rekabeti seviyoruz. Tekel olmak hakikaten sizi bir yerlerde bırakıyor. Gelen rahat paraya alışıyorsunuz ve gelişemiyorsunuz. Özellikle yurtdışında diğer rakiplere karşı gelişmeniz mümkün değil. Ulaştırma Bakanlığı’nın bu kararı çok isabetli oldu ve biz daha çok büyüdük. Bunun yanında Pazar da büyüdü. Belki büyümeyecek bir Pazar büyüdü. Diğer şirketler de geldi ve hepsini seviyoruz. Daha da gelişirler inşallah.

THY Kargo Başkanlığı teknolojinin neresinde, bize kullandığınız teknolojiden bahseder misiniz?
Bilişim kaynaklı teknolojilerimiz var, bir de donanım olarak. Örnek vermek gerekirse barkot sistemini şu anda antrepomuzda kullanıyoruz. Böylelikle hiçbir malzemenin zamanında bulunamama problemi olmuyor. Bu da servis kalitemizin iyileşmesi demek. Diğer taraftan Kargo 2000 projesi var. Bütün sektörde; yine bilişim sektörü dahil buna, forwarder’lar dahil yaklaşık 50 hava yolu dahil bir bütünleşik sistem, kalite yönetim sistemi, buna dahiliz. Bu konuda çalışmalar yapıyoruz. Ifright sistemi var. Gümrüklerimizde kağıtsız işlem ile ilgili intibak çalışmalarımız var. Bütün bunlar bütün sektörü de daha iyi iş yapmasını sağlayacak çalışmalar. Bu işin mutfağında yaptığımız, kimsenin bilmediği ama herkesin yararlanacağı projeler. Hem hizmet kalitesinin yükseleceği hem de fiyatların düşeceği projeler bunlar. Dolayısıyla pazarı da büyütecek çalışmalar yapıyoruz. Böylece daha önce başka yollarla taşınan ürünler hava yolu ile daha hızlı ve güvenli taşınabilecek.

Kaynak: Ambar
Gayrettepe Mahallesi, Barbaros Bulvarı Dr. Orhan Birman İş Merkezi No:149/6 Beşiktaş 34349 İstanbul
+90 212 663 08 85 | +90 530 960 84 24
+90 212 663 62 72
utikad@utikad.org.tr