PwC’nin 2030’da Taşımacılık ve Lojistik Sektörü raporuna göre ticaretin aralarında Türkiye'nin de olduğu gelişmekte olan ülkelere kayması küresel taşımacılık ve lojistik sektöründe de köklü değişikliklere neden olacak.
PwC’nin European Business School (EBS) ortaklığında gerçekleştirdiği 2030’da Taşımacılık ve Lojistik Sektörü: Gelişmekte Olan Pazarlar – Yeni merkezler, yeni gelişim şekilleri, yeni sektör liderleri? Başlıklı raporuna göre, gelişmekte olan pazarların dinamik ekonomik gelişimi 2030 yılına kadar dünya ticaretini kökünden değiştirecektir. Küresel mal akışındaki merkezler ve ticari rotalar önümüzdeki 20 yıl içerisinde söz konusu pazarlara kayarken, aynı zamanda yeni lojistik servis sağlayıcıları gelişerek, mevcut şirketlerin pazar paylarını zorlayacaktır.
28 ülkeden taşımacılık ve lojistik uzmanı ve yöneticilerinin katıldığı araştırmayla ilgili olarak PwC Küresel Taşımacılık ve Lojistik Lideri Klaus-Dieter Ruske unları söyledi: "Ticaret hacimleri hissedilir derecede gelişmekte olan piyasalara doğru kayacaktır. Asya ve Afrika ve diğer yeni oluşacak yeni rotalar gibi geleceğin büyük taşıma kontratlarındaki rekabet, önümüzdeki birkaç yıl içerisinde belirlenecek. Kartlar yeniden dağıtılacak."
Türkiye’de sektörün çift haneli büyümesi uluslararası şirketlerin ilgisini çekiyor
Türkiye’ye geniş yer ayrılan raporda, lojistik ve kurye-paket taşıma hizmet sağlayıcılarının diğer gelişmekte olan ülkelerdeki hizmet sağlayıcılarına göre daha ileri düzeyde olduğu belirtildi. Rapora göre, özellikle kurye ve paket taşımacılığı, gelişmekte olan ülkelerde 2030 yılına dek lojistik sektöründeki en yüksek büyüme potansiyeli taşımasına karşın, büyüme oranları ülkeden ülkeye farklılık gösterebilmektedir. Türkiye’de lojistik sektörünün son yıllarda gelişmeye başlayan genç bir sektör olması ise sektörün gelecekteki büyüme potansiyeli açısından önemli bir gösterge durumunda. Ortadoğu ve Avrupa arasında çok avantajlı bir konumda bulunan Türkiye, bu ülkeler arasındaki transfer merkezi konumunda.
PwC Türkiye Taşımacılık ve Lojistik Sektörü Lideri Cenk Ulu, raporda Türkiye’ye ilişkin sonuçları şöyle değerlendirdi:
“Türkiye lojistik sektörü son beş yılda yıllık yüzde 20’lik bir büyüme sergilerken 2015 yılı itibariyle pazardaki işlem hacminin 120 milyar dolara ulaşması öngörülüyor. Önde gelen çokuluslu şirketlerin hepsi şu an itibariyle Türkiye’de aktif olarak faaliyet göstermektedir. Sektördeki çift haneli büyüme oranları ise birçok uluslararası oyuncuyu cezp ederken, yatırım fırsatlarını aramalarına sebep olmaktadır. Türkiye’nin genç ve dinamik nüfus yapısı yüksek teknolojili lojistik hizmetlerine olan talebi artıracaktır, bu da lojistik hizmet sağlayıcıları ve kurye-paket taşıyıcıları için önemli bir büyüme potansiyeline işaret etmektedir.”
Kaynak: Uta Lojistik