Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gümrük / GÜMRÜKLERDE NELER OLUYOR?

GÜMRÜKLERDE NELER OLUYOR?

GÜMRÜKLERDE NELER OLUYOR?20.12.2010

Gümrüklerde yaşanılan sorunların sektöre ne gibi olumsuz etkileri olduğunu, bunun nasıl düzeltilebileceğini, Gümrükler ve gümrüklerdeki sorunları, sektördeki sivil toplum kuruluşlarının yetkilileri ve şoförlerimizle konuştuk.
 
 
Bir yıl önce yapılan yasa değişikliğinin neleri getirdiğini, neleri götürdüğünü; bugün yaşanılan sorunların sektöre ne gibi olumsuz etkileri olduğunu, bunun nasıl düzeltilebileceğini, Gümrükler ve gümrüklerdeki sorunları, sektördeki sivil toplum kuruluşlarının yetkilileri (Zahit Sağlık RODER İkinci Başkanı, Murat Özkabaş Gümrüklü Antrepocular Derneği Kurucu Başkanı, Esen Yağcı Gümrük Müşavirleri Eski Başkanı, Hakan Çınar CONMAR Lojistik Yönetim Kurulu Bşk, İTO Meclis Üyesi Bülent Onaran) ve şoförlerimizle konuştuk.

Konuyu biraz daha açmak gerekirse, yaklaşık bundan bir sene kadar önce 24771 sayılı mükerrer resmi gazete de yayınlanan Gümrük Yönetmeliğinin 83. Maddesinin 4. Fıkrasının kaldırılmasıyla ilgili. Nedir bu Gümrük yönetmeliğinin 83.Maddesi? Bu kaldırılan madde eskiden ithali yapılacak ürünlerin Türkiye’ye geldiğinde 20 ila 45 günlük sürelerde özel ya da resmi gümrüklü alanlara özet beyanı tabiri altında toplanan bir beyanla yapılarak indirilmesine olanak sağlayan bir madde idi.

83. Madde ortadan kaldırılarak gümrüklü alanlara indirilecek bu eşyalar için özet beyan sistemi kaldırıldı ve Antrepo beyannamesi açma zorunluluğu getirildi. Bu beraberinde neyi getirdi? Bu beraberinde 83. Madde varlığını devam ettirirken, yurt dışından gelen bir TIR’ın boşaltması 2 saat içinde mümkün olabilirken, artık bu durum 3 gün gibi sürelere uzamaya başladı. Sektör bu konuda çok ciddi sıkıntılara girdi. Profesöründen tutun da toplum örgütlerine kadar tabi bu işten en çok zarar gören, reel sektörde hizmet veren şirketler oldu.

Gümrüklerde Yaşanan Sıkıntılar
Özgür Ilıkcan Tır Şoförü: Tabi ithalat ihracat güzel bir şey, ülkemiz para kazansın biz para kazanalım çocuklarımıza ailemize ekmek götürelim ama bir kolaylık yapılsın. Mesela yurt dışından gelen araçları aynı sıra tek düz yapıyoruz. Bize göre ihracat ve ithalatın sıralarının ayrı olması lazım. İthalat için gelen araç ithalat sırasına, ihracat için gelen araç ihracat sırasına göre bir düzenleme olabilir.

Halil İbrahim Şentürk Tır Şoförü: Buradaki sıkıntıları arkadaşımız aşağı yukarı anlattı. Daha ileriye dönük şoför olarak camiamız olarak rahatsızlığımız çok. Yani sadece bu sıra olayı falan 3 saate 5 saatte açılacak şeyler. Biz şoför olarak çok zor durumdayız. Maddi ve manevi kazançlarımızda çocuklarımızın geleceklerinde ve harcamalarında bu olaylardan çok şikâyetçiyiz. Aldığımız maaş durumu, mazotların durumu firmaların birbirlerine rekabetlerinden doğan sonuçlardan dolayı bize ödenen meblağlar gittikçe düşmekte. Şöyle söyliyeyim: Romanya -Türkiye çalışıyorum. Ayda iki servis yapıyorum. Allah şahidimdir ki bir serviste 150 Euro para alıyorum iki servis te 300 Euro yapar. Sana 600 lira Asgari ücret 600 liranın üzerinde gelin siz geçinin bu parayla. Gümrüklerde yaşanan sıkıntılar bunlar değil. Daha ileriye dönük daha açılım yaparsanız şoför camiamız olarak sizlerden memnun olacağız. Bu kamyonların, konteynırların kapısını farklı bir kapı açarda tırların gireceği kapı ayrı olursa çok basit çok rahat olacak bu sıralar oluşmayacak burada.

Hüseyin Özer Tır Şoförü: Bu sıcağın, güneşin altında burada bekliyoruz, gümrük problemleri sorunları var herhalde çözülecekse yetkililerden ilgilenmesini bekliyoruz. Saatlerce burada bekliyoruz.

Sami Başer Tır Şoförü: Burada ithalatın ve ihracatın aynı yerde olması, yüklerin burada boşalması buranın böyle yoğunlaşmasına neden oluyor yetkililerden ithalatla ihracatın aynı çatı altında değil de ithalatı başka bir yere, ihracatı başka bir yere alıp bu soruna bir çare bulabilirler.

Şoförlerimizi dinledik, dikkat ettiyseniz şoförlerimizin sorunları genellikle bireysel sıkıntılar. Bu bireysel sıkıntıların temelinde bazı mevzuatsal bu yapılan değişiklikleri adres gösteren noktalar çok önemli. Bunlardan örneğin bir tanesine dem vuralım. Biliyorsunuz Uluslar arası tır şoförleri yaptıkları sefer, kilometre bazında ücret kazanırlar. Eğer biz bir tır şoförünü 4 gün yük boşaltması için seferinden alıkoyarsak, elimizi bu şoförün maaşına uzatmış oluruz. Tabi bu bireysel görüşler çok profesyonel noktaları yansıtmıyor. Şimdi biraz daha derinlemesine, profesyonel bir bakışa yönelelim ve Sivil Toplum Örgütlerimizin sektörü temsil eden başlıca Sivil Toplum Örgütlerimizden üçünün yöneticilerine bir kulak verelim. Sayın Zahit Sağlık RODER İkinci Başkanı, Sayın Murat Özkabaş. Gümrüklü Antrepocular

Derneği Başkanı ve Sayın Esen Yağcı.

Sağlık: “Şu an Gümrüklerde yaşanan bir kaostur.”
Zahit Sağlık RODER İkinci Başkanı: Biz RODER olarak defalarca her hafta görüşlerimizi Bakanlığımıza iletiyoruz, haftada bir, iki haftada bir toplantılar yapıyoruz ve nasıl olması gerektiği ile ilgili bunları arz ediyoruz ancak burada hala bir gümrüğün serbest ticarete önünü açmak yerine daha çok kendi içine kapanık, daha çok insanları herkesi potansiyel kaçakçı gözüyle bakmasıdır. Oysa Türkiye büyük bir devlettir, büyük bir devlete yakışan planlaması ve takip etmesi gerekir, kısıtlamalarla hiçbir yere varamazsınız burada yapması gereken gümrüğümüzün tamamen planlaması ve denetlemesi bürokrasiyi arttırması değildir yaşanan bir kaostur.  Siz kabul edebilir misiniz bir sınır kapısında 3 günde tırların geçmesini bu bürokrasiden dolayı.
"Türkiye’de neredeyse her malın başına bir gümrükçü konulacak”
Türkiye’nin ihracatının 100 milyar dolar dan 300, 500 milyar dolar hedef var iken ihracat işlerinin iki günde yapılmasını kabul eder misiniz? İthalatta 10 dakikalık işlemin kaçakçı gözüyle bakılıp 3 günde yapılmasını kabul edebilir misiniz? Böyle bir ülke kalkınamaz, bunlar için mutlaka düzenleme yapılması gereklidir. Son yıllarda bölgesinde gerçekten dış ticaretin yerini almış hızla büyüyen bir ülke gümrüklerimizdeki bürokrasinin kalkmamasının çeşitli sebepleri vardır bunların başında hala zihniyetlerin değişmemesi, yıllar evvel olan zihniyetler hala devam etmesidir. Bu gün Avrupa bir emsaldir, AB içerisinde bir mal bir fatura ile bir yerden bir yere dolaşıyor, Türkiye’de bir mal bir çok evrakla dolaşıyor neredeyse her malın başına bir gümrükçü konmaya çalışılıyor. Daha fazla detay vermem doğru olmaz ama sonuçta bürokrasinin alt sebepleri vardır bunu gümrük çok iyi biliyor.

“Bürokrasi azalırsa dış ticaretimiz artar.”
Bizim ülkemiz Avrupa’ya göre 39. Sırasından çıkacaksan yapması gereken ödevleri iyi yapmalı, bürokrasiyi azaltmalı bürokrasiyi azalttığı zaman temel olarak dış ticaretimizdeki artışımız gözle görülür bir şekilde aratacaktır, ihracatımız gözle görünür bir şekilde artacaktır. Bu gün Türkiye’de üretim yapan, Türkiye’de ihracat yapan insanları kaçakçı olarak görürsek ve bürokrasiyi önüne koyarsak, onların daha hızlı daha verimli olmalarına yardımcı olmazsak hiçbir yere ulaşamayız.

Murat Özkabaş Gümrüklü Antrepocular Derneği Kurucu Başkanı: Gümrüklü Antrepocular Derneği olarak yaklaşık 2,5 yıldır faaliyetteyiz, 1990 yılından beri faaliyet veren Gümrüklü genel antrepolar ancak 2,5 3 sene önce bir dernek çatısı altında toplanarak hayata geçtiler ve netice olarak 2,5 yıldır hizmet veriyoruz. Geçen yıl yaşadığımız bazı sıkıntılar Antrepocuları çok ciddi olarak yakından etkilemiştir, bunların en büyük nedeni 1990 yılından beri süre gelen 4458 Gümrük Kanunuyla yürürlüğe giren 83/4. Maddesi yönetmeliğimizde neticede Gümrüklü Antrepolarda geçici depolama hakkı vermekteydi, bunun ortadan kalkmasıyla birlikte Türkiye çapında 518 tane Gümrüklü Antrepo işletmesi çok zor duruma girmiştir. Bunun neticesinde işlemler TASİŞ ve TCDD gibi çağımızın gerisinde kalmış bazı işletmelere verildi, netice itibarıyla da bu işletmelere verilmesi sebebiylede Antrepoların %70 oranında iş kaybına sebep olmuş oldu ve şu anda buralarda çok büyük sıkıntılar yaşanmaktadır. Çünkü bu bahsettiğimiz tır gümrükleri kesinlikle şu andaki dış ticarete hizmet verebilecek kapsamda ve sistemde değiller, Avrupa müktesebatını uyguluyoruz şu anda devlet tarafından fakat Avrupa Müktesebatı bu şekilde işlemiyor eğer biz sistemi 518 tane Gümrüklü Antrepoyu alacak şekilde tekrardan yapılandırma yoluna gidilirse bu tek bir noktaya olan yoğunluk tamamen dağılacak ve çeşitli İstanbul içindeki trafik sorununu ortadan kaldırabilir, köhneleşmiş bazı Tır Gümrüklerimizin tamamen rahatlamasına sebep olur.  Bu zaten bu şekilde işliyordu bu yönetmelik maddesinin ortadan kaldırılması bu sistemi şu anda tamamen felç etmiş durumda gümrüklere bu gün gittiğinizde baktığınızda yaklaşık 5,10 kilometrelik ciddi kuyruklar ve orada yaşanılan sıkıntıları kendi gözünüzle görme fırsatınız olabilir. Bunun ortadan kaldırılmasını kaldıracak tek şey oradaki eski sistemin geri getirilmesi tek noktaya olan yoğunluğun dağıtılması.

“Lojistik bir zincirdir ve bu zinciri koparamazsınız”
Lojistik bir zincirdir bunun içerisinde Uluslar arası nakliyecisi, Uluslar arası nakliyenin devamında Antrepocusu, Gümrük Müşaviri bu üçlü sacayağını siz kopartamazsınız, kopardığınız anda sıkıntılar ve sorunlar bu 3 sektörü birden etkiler. Söylemiş olduğum antrepoları ilgilendiren sorunlar aslında sadece Antrepoları ilgilendirmiyor burada uluslar arası nakliye bacağındaki Tır şirketlerini çok zor duruma sokmuştur. Tır firmalarını ayda 3 sefer attığı Avrupa’ya 2 seferi zor gerçekleştirmektedirler ve bunun getirdiği sorunlar ciddi boyuttadır aynı şekilde Gümrük Müşavirleri yeni sistemle ilgili çok ciddi problemler yaşamaktadır Antrepoları ben saymıyorum çünkü ellerinden %70 iş kapasitesi gitmiştir geçici depolamayla birlikte bu sebepten dolayı hepsini bir çerçeve içinde düşünürseniz bu zinciri kırmak hepsine zarar verir.

”Devletimizin tarafsız olması gerekiyor”
Netice itibarıyla ihracatçı ve ithalatçıya zarar verir bunlar eğer doğru ayaklar işlerse ithalatçı ve ihracatçı malını zamanında alır, üretimini zamanında yapar ve bunun sonucu itibarıyla da herhangi bir şekilde kendisine mali açıdan bir kayıp oluşmamış olur ama siz bu kanallardan bir tanesini tıkarsanız karşınıza bunlar zincirleme bir kazayla karşı karşıya kalırsınız. Devletimizin tarafsız olması gerekiyor, tarafsızdan kastım şu bizler Gümrüklü Antrepocular olarak çok büyük yatırımlar yaptık, yerler aldık, işletmeler kurduk, makine parkurları kurduk, insanlar istihdam ettik ve şu anda TASİŞ ve TCDD gibi çağın gerisinde kalmış olan bir takım işletmeleri seçerek bizleri bu konun dışında bırakarak Devletimiz daha büyük kayıp görüyor. Aslında biz anlattık, anlatmaya çalıştık çeşitli Devlet kurumlarıyla görüşmelerimiz oldu fakat net bir cevap alamadık, sonuç alamadık.Sadece bizler bu konuyla ilgili olarak RODER, UND, Gümrük Müşavirleri Derneği, Ticaret Odamız çeşitli meslek komitelerimiz bu konuda büyük savaş verdik yaklaşık bir seneden beri bazı şeyleri değiştiremiyoruz değiştiremediğimiz içinde burada kaybeden yine sonuçta Türk halkı oluyor.

Esen Yağcı Gümrük Müşavirleri Eski Başkanı: Gümrük Müşavirleri dış ticaret işlemlerinin en önemli aktörleri, önemli sorumluluklar üstleniyorlar yaklaşık 10 bin sayfalık kalıcı mevzuatı takip ediyoruz bunun yanında Ulusal Mevzuatlar, Uluslar arası Mevzuatlar var 50’ye yakın kurum ve kuruluşla ilişki içindeyiz Tarım Bakanlığı, TSE, İhracatçı Birlikleri, Dış Ticaret Müsteşarlığı vs en önemli olay Gümrük Mevzuatında günlük bilgilere anında ulaşabilmemiz için bilgi akışı bizim için önemli hem Gümrük Müsteşarlığını hem taraf olan kurumların meslek örgütümüzle ve ilgili odalarla bilgi paylaşımını çok anlık yapmaları bu büyük önem arz etmektedir.

"Gümrük Veri Ambarı Projesinin Hayata Geçmesini Bekliyoruz”
Çünkü biz günlük mevzuatı takip ettiğimiz için hata yapma lüksümüz yok hata yapmamalıyız neticede firmaların kurumlardaki temsilcileriyiz bu nedenle bilgi akışı çok önemli. Sektörümüz açısından da en önemli beklentimiz Gümrük veri ambarı uygulaması üç sene önce proje olarak hayata geçti fakat bu geliştirilmedi Gümrük Müsteşarlığımızın GÜVAS projesine teknik destek vermesi lazım. Benim meslektaşım yılda yaklaşık 7 milyon adet beyanda bulunuyor hem ithalat hem ihracat beyannamesi bunları akşam sorgulamak istiyor, yaptığımız beyannameyi ekranda görmek istiyoruz Gümrük Müsteşarlığının bu konuda alt yapısı var. GÜVAS’ın daha fonksiyonel hale gelmesini istiyoruz.

“Şu Andaki En Önemli Gündem Maddemiz Halkalı Gümrüğü’ndeki Sıkıntılar”
Şu an için en önemli gündem maddelerinden biri Halkalı Gümrüğünün çok yoğun bir gümrük olması nedeniyle ciddi anlamda hem nakliyeci arkadaşlarımız hem Antrepocu arkadaşlarımız hem de Gümrük Müşavirliği arkadaşlarımız ciddi sıkıntıları gündeme getirmekte bunun nedeni de iş yoğunluğunun çok fazla olmasıdır. İş yoğunluğunun çok olması nedeni de 1983 yılında Sirkeci’den Halkalı Liman sahasına taşınmasından sonra liman sahası sadece demiryolu yüklerinin indirme bindirme yapıldığı mahal olarak düzenlenmiş ama bu gün geldiğimiz nokta itibarıyla hem çevrede bir yaşam oluşmuş, insanların yaşadığı bir alan oluşmuş hem de bunun yanında da yaklaşık 30 milyar dolarlık bir dış ticaretin yapıldığı bir alan olarak düzenlenmiş buda Türkiye Dış Ticaretinin yaklaşık %12 mertebesine ulaşan bir rakam bu ciddi bir rakam. Yaklaşık yıllık olarak 100 bin ithalat Tır ı, 200 bin ihracat çıkışının yapıldığı, 700 bin tane ihracat işlemi, 300 bin tane ithalat işleminin yapıldığı devasa bir Gümrük idaresi tabi burada sorun aslında alt yapıdan kaynaklanan sıkıntılar mekân sıkıntısı var, çalışma alanları sıkıntısı var bu mekân ve çalışma alanlarının yarattığı sıkıntılardan dolayı işlemler, dış ticaret işlemlerinin gecikmelerine neden olmakta.

"Halkalı Gümrüğü’nün Taşınmasını Talep Ediyoruz”
Bu en önemli sorun, bir an önce Halkalı Liman sahasının başka bir mekâna taşınması ki bu konuda sektörle birlikte aynı düşüncedeyiz Anadolu ve Avrupa yakasında iki tane Lojistik üssün faaliyete geçmesi bu lojistik üslerin içerisinde dış ticarette taraf olan tüm kurumların yer alacağı bir kompleks olarak düşünüyoruz bunun bir an önce hayata geçmesi lazım, buna ilave olarak çok yoğun çalışan bir Gümrük sahası olmasına ilave olarak da Gümrük yönetmeliğinin 83. Maddesinde bir değişiklik yapıldı 85 adet Gümrük Antreposuna ithal ürünleri Liman sahasına yönlendirildi, günlük yaklaşık 300 tane Tır ın Halkalı liman sahasına geldiğini düşünmeniz lazım bir o kadarda gün içinde malların alandan ilgili firmalara teslimini düşündüğünüz zaman oda bir ilave iş yükü yarattı. Bununla ilgili olarak hem İstanbul Ticaret Odası olarak hem meslek kuruluşları olarak bu düzenlemenin bir an önce yapılması konusunda taleplerimiz oldu 10 senedir yürüyen sistem değişikliğe uğradı hem nakliyeci arkadaşlarımız hem Antrepocu arkadaşlarımız ondan da fazlası Gümrük Müşaviri arkadaşlarımız ciddi sıkıntılar yaşadı ve gecikmelere neden olmakta hem nakliyeci arkadaşlara hem firmalara yansımaktadır.

Sektörümüzün Sivil Toplum Örgütlerinin temsilcilerinin görüşlerini dinledik. Onların görüşlerinin üzerine ben bir noktayı vurgulamak istiyorum: Yıllardır süregelen bir desturumuz vardır Türkiye’yi bölgenin Lojistik üssü yapmak Uluslararası Lojistik üssü yapmak gibi bir desturla uzun zamandır hem biz sektör temsilcileri hem politikacılarımız bu desturu kendimize kılavuz edinip yola çıktık. Ancak bu desturları yerine getirmek adına bir şeyler yapılması gerekirken, bunların ileriye doğru yapılmasının doğru olacağı kanaatindeyim. Zira biz yurt dışından getirdiğimiz bir ürünü millileştirmek veya transit olarak Türkiye üzerinden bir başka ülkeye aktarmak adına gümrüklerimizde 3,4 gün sırf boşaltmak adına, tahliye etmek adına geciktirirsek buna sanırım hiçbir Dünya markasının bu kadar bekleme tahammülü yoktur. Buda doğal olarak bizim desturumuzda biraz da kendi ayağımıza pranga takıyoruz gibi bir sonuç doğuruyor.

Konumuz derin diğer konuklarımızı dinleyeceğiz.
Hep Avrupa Birliği ile uyumdan bahsedilir AB kapısındaki ülke olarak kendimizi Avrupa Birliğine hazırlamaktan oradaki kalite normları, oradaki prosedürel,  basitleştirilmiş prosedürel rahatlıklardan bahsederiz. Peki, neden bir taraftan oraya gitmeye çalışırken ki o tarafta şu anda üzerinde konuştuğumuz sorunla ilgili olarak düşündüğümüzde bir aracın sadece bir fatura ibraz ederek 10 dakikada boşaltıldığını düşünürsek. Neden biz ters istikamete gidiyoruz? Profesyonel bir bakış açısıyla değil de gelin bu konuya birde sokaktaki vatandaşın gözünden bir bakalım. Gümrüklerimizin önünde kilometrelerce kuyruklar oluşmuş, bu kuyruk sabah başlıyor gece yarılarına kadar bitmiyor kuyruğa giren bir aracın işlemini tamamlaması iki üç gün sürüyor, zaten İstanbul gibi uluslar arası ticaretin merkezi olan ama aynı zamanda da yaşantımızın, ekonomimizin merkezi olan bir şehirde zaten bu sıkıntılar yokken trafik’te biz her gün kurdeşen dökerken, terlerken neden birde böyle bir sıkıntı yüzünden bizim trafiğimiz gümrük kapılarında kuyrukta bekleyen Tırlar la doluşsun? Zaten sıkışık olan trafiğimiz neden bir de böyle bir konu için daha da tıkansın? Veya neden gümrüğümüzde yolun üzerindeki bir hastanenin girişine hasta yetişemediği için Ambulans ta hayatını kaybetsin? Bunlar da sorunu daha köşeden etkileyen, teğet geçen unsurları.

H.Bülent Onaran İTO Meclis Üyesi: Gümrük işleri ile gündemde olan akışla ilgi bizim yaşantımızdan kısa bir örnekle giriş yapayım. Halkalı Gümrüğünde Erenköy Gümrüğünde uygulanan gelen tırlar ın boşaltılma işleri ile ilgili yaşadığımız enteresan bir uygulama var, gelen araçlar eğer Antrepolara boşlaması istenildiği takdirde mesela bir Antrepoya gelen aracın içinde 5 firmanın malı varsa 5 firmanın 5 ayrı beyanname ile Gümrük idaresine beyanda bulunması gerekiyor ve bunun içinde çıkan bir genelge hükmü kapsamı; 24 saat lik süreç içinde bu eşyaların beyannamelerinin verilmesi özet beyan süresi içinde verilmesi diye ifade edilmekte tabi bu süreç içerisinde beyannamelerinin verilmesi pek mümkün görünmüyor. Bu mümkün olmadığı için belki size enteresan gelecek bir tır ın içerisinde 5 ayrı firmanın malını 5 ayrı beyanname ile 5 ayrı zaman diliminde vermek durumundasınız veremezseniz ne olacak? Aynı Tır ın içinde aynı mal Antreponun önünde beklemede kalıyor şu and ki uygulama bu.

Onaran: “Gümrük Müsteşarlığından Bir Yıldır Çözüm Bekliyoruz.”
Halkalıda ki yoğunluğu Çarşamba günleri veya hafta sonları beraber gidip bakmaya kalksak bu yoğunluk niye Başak Şehre kadar gidiyor diye düşünüyorsunuz. Çünkü geçici depolama yeri diye geçiyor alan oraya inecek eşyalar da var, Halkalı Gümrüğüne bağlı böyle bir haritanın üzerinde noktalarsak çeşitli Antrepolara inen mallar da var. Dolayısıyla bu trafiğin zamanın efektif kullanılabilmesi için ve bizim bu uygulamada çok küçük değişiklikler yapılmasını Gümrük Müsteşarlığından beklemekteyiz hem Gümrük Müşavirleri hem Lojistik firmaları taşıma ve depolama ile ilgili meslek örgütleri, Ticaret Odamızla o meslek örgütlerinin temsilcileri, meslek komitesinde bulunan arkadaşlar fakat seneyi devriyesini kutladık Temmuz ayına geldik geçen yıl Temmuz da başladık 1 sene oldu bunda bir muvaffakiyet sağlanamadı. Aynı uygulamanın bir benzeri de Erenköy Gümrüğümüzde bu beklemeklere neden olan. Şu ana kadar çözülemedi biz dört gözle bütün tarafların bir araya gelip konuşup tabi Bürokrasimizden de sayın Bakanımızın başkanlığında olabilir. Çeşitli toplantılar yapıldı, aksettirildi, izah edildi çözüm oldu mu? Henüz çözüm yok.

Dr. Hakan Çınar CONMAR Lojistik Yönetim Kurulu Bşk: Ben hem reel sektörde uzun yıllardır Lojistik ve Gümrükleme şirketi ortağı olarak yer alıyorum aynı zamanla da Akademisyen kimliğimle de konuyu inceliyoruz ve Avrupa Birliği alanında ki çalışmalarda da Türkiye’nin Gümrük standartlarını inceliyoruz, öğrencilerimize incelettiriyoruz son dönemlerde yaşanan bir takım sıkıntıların en azından süreçlerde bir takım problemlerin var olduğunu biz biliyoruz bunu kamuda da aynı şekilde algıladıklarını düşünüyorum.

“Elektronik Ortam İçin Yapılan Çalışmalar Yeterli Değil”
Fakat herkes iyi niyetli bir çaba içerisinde özellikle sorunun belki de yeni dönemde biraz daha otomasyonun yaygın hale getirilmesine, elektronik ortamda işlemlerin yürütülmesine yönelik çalışmalara bağlıyorum bu yönde çok ciddi çalışmalar var. Avrupa Birliğinde de özellikle elektronik yolla ticaretin yönetilmesi, belgelerin olabildiğince kağıt olmaktan çıkıp elektronik ortamda yürütülmesine yönelik bir takım çabalar ve çalışmaların olduğunu hepimiz biliyoruz. Ama var olan çalışmalar ne kadar sağlıklı, ne kadar başarılı yürüyor dersek sonuç şu anda ne yazık ki tablo çok pozitif görünmüyor. Ama ben yine burada iyi niyetli bir çabanın var olduğunu bürokratların da bu yönde çaba harcadıklarını göz ardı etmemek lazım, şu anda süreçlerimizde bir takım aksamalar yaşıyoruz özellikle ihracat yapan, ithalat yapan müşterilerimizin de hissettiklerini aynı şekilde zaman zaman boğduklarını diyeceğim tabiri caizse söylemekte bir sakınca görmüyorum, dünle kıyaslanıyor hep süreçler dün bunlar yetişiyordu da bu gün niçin bu aksamalar yaşanıyor niçin bizim malımız özellikle ithalatta ürünlerimizi teslim almamız niçin bu kadar gecikiyor gibi sıkıntılı sorularla karşılaşıyoruz. Aslında sürecin Gümrükleme ayağından daha ziyade taşıması yapılmış araçların tahliyesi aşamasında başladığını düşünüyorum, nakliye ayağında bu konuda biraz sıkıntı var gümrüğe sunulmuş olan araçların kara yolundan gelen araçların tahliyesi ile ilgili problemler var. Gümrük sistemine gelenlerin kayıt edilmesi veya gönderilmesi özellikle Antrepolara eşyaların geçici depolara kabul edilmemsi sebebiyle bu beyannamelerin verilmeden eşyaların Antrepolara tahliyesinin yapılamaması özellikle karayolu taşımacılığında bir yoğunlaşmaya ve birikime sebebiyet verdi yapılması söz konusu olan iyileştirilmelerin var olduğunu düşünüyorum çağımız artık hepimizin bildiği üzerine teknoloji çağı ve teknoloji çağında bir şekilde olabildiğince dokümanı, belgeyi ortadan kaldırıp her şeyin elektronik ortamda yapılmasını öngören bir vizyonun kurulmaya çalışıldığını biliyoruz bu Avrupa’da da bu hale getirilmiş durumda bunu yapmaya çalışıyor Gümrük Müşavirliği. Fiziksel şartlar da zorluyor sadece sistemsel anlamda değil fiziksel şartlarda zorluyor, fiziksel şartların özellikle gümrük idarelerindeki araç bekleme sahalarının yeterli olmadığı sanırım herkesin malumu Halkalı Gümrüğü bu anlamda bir hayli yoğun ve sıkıntılı geçiriyor günlerini fakat fiziksel şartlarda da iyileştirme yapılması halinde sistemsel anlamda ortaya çıkacak olanların bir şekilde çözümlenmeye çalışıldığını düşünüyorum, ama elektronik anlamda sistemlerin veri saklama veri iletme şeklinde düzenlenmesi çabaların artması aksi takdirde tekrar söylüyorum sadece ithalat demek doğru değil ama özellikle ithalatla Türkiye ye gelen araçların bir şekilde gümrüklenmesi, bir an önce ithalatçıyla buluşturulması gibi bir beklenti söz konusu olduğundan zamansal anlamda süreç bakımından bir takım aksamalar yaşanıyor. Tabi bundan ihracatçılarda nasibini alıyor.

Sorunun taraflarını dinledik aslında sorunun taraflarında mutlaka dinlemek isteyebileceğiniz, bizim de dinlemek istediğimiz mutlu olacağımız bir taraf daha vardı. Bürokratlarımızı da dinlemek isterdik ancak bu mümkün olamadı bu eksiğimizi de bundan sonraki programlarda tamamlayacağız. Ancak yine bir parantez açmak istiyorum; Dilimize doladığımız destur vardır kalite deriz ve şuna inanırız özel girişimcilik kaliteyi arttırır, özel girişimciğin içinde rekabet vardır ve rekabetin olduğu yerde kalite vardır. Şimdi biz bundan geri adım atarsak bu gün mevcut gümrüklerimizin gümrük ambarlarına bir gidip bakın ve şu anda sizlere seslendiğim şu ortamın içine baktığımızda her halde gören göz bazı şeyleri ayırt edecektir diye düşünüyorum.

Kaynak: Ambar
Gayrettepe Mahallesi, Barbaros Bulvarı Dr. Orhan Birman İş Merkezi No:149/6 Beşiktaş 34349 İstanbul
+90 212 663 08 85 | +90 530 960 84 24
+90 212 663 62 72
utikad@utikad.org.tr