Avrupa Komisyonu İlerleme Raporu sonrasında, Avrupa Birliği (AB)-Türkiye ilişkileri TOBB ETÜ’de ele alındı. ‘Avrupa’nın Geleceği’ başlıklı toplantıya AB Türkiye Delegasyonu Siyasi İşler, Basın ve Enformasyon Bölüm Başkanı Müsteşar Michael Miller, Sabancı Üniversıtesi’nden Prof. Dr. Ahmet O. Evin ve Gazeteci-Yazar Çiğdem Toker katıldı. AB Bilgi Ağı tarafından ‘Avrupa Takımı Seminerleri’ kapsamında düzenlenen toplantının moderatörlüğünü TOBB ETÜ Rektörü Prof. Dr.Yücel Altunbaşak yaptı.
Toplantının açılışında konuşan Altunbaşak, İlerleme Raporu’nun Türkiye’nin AB entegrasyonuna yardım edici olmadığını belirterek, basında çıkan yorumların da bu yönde yoğunlaştığını kaydetti. Türkler’in tarih boyunca Batı’ya yöneldiğini vurgulayan Altunbaşak, şu anda da Türkiye’nin AB’ye entegrasyondan başka opsiyonunun olmadığını anlattı.
Basın ve Enformasyon Bölüm Başkanı Müsteşar Michael Miller ise AB’nin hazırladığı raporun son 12 aydaki gelişmeleri içerdiğini ifade ederek, herkesi memnun etmelerinin beklenmemesi gerektiğini söyledi. AB olarak reform yasalarının çıkarılmasından çok, bu yasaların uygulanmasının kendileri için önemli olduğuna dikkat çeken Miller, “Türkiye ekonomik açıdan AB ile entegre olmuş durumda. Alternatifimiz olabilir mi? Sizin de, bizim de bu soruyu kendimize sormamız lazım ” şeklinde konuştu.
Sabancı Üniversıtesi’nden Prof. Dr. Ahmet O. Evin ise İlerleme Raporu’nun teknik bir doküman olduğunu anlatarak, ancak bazı çelişkiler gözlemlediğini bildirdi. Evin, rapordaki anayasa referandumuna yönelik değerlendirmelere değinerek “Demokrasiden kasıt nedir? Yüzde 58 ile yüzde 42 oranları bir maçtaki galibiyet değildir. İleri demokrasilerdeki güçler ayrılığında, güçler birbirini ikna etmelidir” değerlendirmesinde bulundu.
Gazeteci – Yazar Çiğdem Toker ise Türkiye’de AB’nin ‘heves’ olmaktan ziyade ‘değer’ olarak ele alınması gerektiğini ifade ederek, ancak İlerleme Raporu’nda Türkiye’yi cesaretlendirici ifadelerin olmadığını belirtti. Türkiye’nin bazı ev ödevlerini yapmadığının doğru olduğunu ancak müzakerelerdeki 18 faslın bazı AB üyelerince engellendiğini vurgulayan Toker, AB’nin zaman zaman gerçeği gizleyip kaçamak tutum sergilediğini söyledi. Toker, Türkiye’nin AB ile ilişkilerde yeni bir dil üretmesi gerektiğine de dikkat çekti.
Dinleyicilerden gelen soruları yanıtlayan Miller, AB’nin bir hıristiyan kulübü olmadığını belirterek “AB laiktir. Din bizim için çok özel bir meseledir. Yani AB’nin bir dini yok ve İslamofobi içinde de değil “ dedi. TOBB ETÜ Rektörü Prof. Dr.Yücel Altunbaşak ise AB’nin laik olduğunu ancak kültürünün hıristiyanlığın etkisi altında bulunduğunu anlatarak, “AB ve Türkiye’nin kökleri bu açıdan birbirinden farklı“ değerlendirmesini yaptı. Bir başka soru üzerine ise Sabancı Üniversıtesi’nden Prof. Dr. Ahmet O. Evin, AB’de yaşayan Türkler’in bu topluma entegre olamamasının Türkiye’nin entegrasyonunu da etkilediğini söyledi. AB’nin Türkiye’yi zaman zaman ötekileştirdiğini kaydeden Gazeteci – Yazar Çiğdem Toker ise “AB’nin Bosna-Hersek ile Arnavutluk vatandaşlarına vizeyi kaldırırken, Türk vatandaşları için vizeyi sürdürmesi buna örnektir “ dedi.
Kaynak: TOBB