Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Ekonomi / İş Dünyası / İHRACATÇIYI DESTEKLEYEN KALMADI

İHRACATÇIYI DESTEKLEYEN KALMADI

İHRACATÇIYI DESTEKLEYEN KALMADI26.10.2010

Önce Başbakan Erdoğan açıkça dile getirdi; "Değerli TL benim şahsi meselem" dedi. Ardından 2011-2013 dönemine ilişkin orta vadeli programda yer alan 2010 yılı gerçekleşme tahmini ile 2011 ve 2012 hedeflerinin revize edildiği görüldü; hükümet dolar kuru beklentisini aşağı çekmişti. Son olarak Başbakan Yardımcısı Ali Babacan "Biz bu cari açıkla yaşamak zorundayız" şeklinde görüş belirtti; ardından da Brezilya örneğini vererek sermaye hareketlerine vergi koyarak sonuç elde edilemediğini ifade etti.

Yani özet olarak hükümet neredeyse tüm cephelerden şu görüşü dile getiriyor: "Biz değerli TL'yi benimsiyoruz, cari açığı dert etmiyoruz, bu açığı uzun vadede doğrudan yatırımla finanse etmeyi tabii ki isteriz, ama bu şimdilik mümkün görünmediğine göre kısa vadeli portföy yatırımlarına da muhtacız…"

Bu cümleyi tersinden okur ya da kurgularsak karşımıza nasıl bir anlam mı çıkar:
"İhracatçı kardeşim, biz zaman zaman senin yanındaymış gibi görünüyoruz görünmesine de, aslında hiç olmazsa seçime kadar düşük kurun yaratacağı avantajlı ortamı tercih ediyoruz; laf aramızda sen de bu düşük kura alıştın zaten, bu konuyu çok fazla dillendirip kafaları karıştırma artık; hem Merkez Bankası daha çok döviz alsın istiyordun değil mi, bak daha çok döviz alıyor Merkez, ama değişen pek bir şey olmuyor… Sıcak paraya vergi mi dedin, iyi de Brezilya vergi koydu da ne oldu, sermaye bir yolunu bulup geliyor; yani anlayacağın güzel kardeşim, bir süre daha dişini sıkacaksın…"

Brezilya Merkez Bankası'nda bir dönem başkanlık yapmış olan İbrahim Eriş'in uyarıları dün Dünya'da yer aldı. Spekülatif para hareketlerinin önlenmesi gerektiğinin altını çizen Eriş, Brezilya'nın girişte uyguladığı vergi oranını yüzde 4'ten yüzde 6'ya çıkardığını, ancak bunun yeterli olmadığını belirtti. İbrahim Eriş olağandışı tedbirlere başvurulacaksa, spekülatif para girişlerinin önlenmesi için girişte de, çıkışta da vergi alınması gerektiğini söyledi.

Brezilya'yı kuşkusuz çok iyi tanıyan, spekülatif para hareketlerine karşı yüzde 6'lık verginin bile caydırıcı olmayacağını söyleyen İbrahim Eriş'e karşılık, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, dün CNBC-E'de katıldığı bir programda, portföy yatırımlarına getirilecek verginin işe yaramayacağını savundu ve buna örnek olarak da Brezilya'yı gösterdi. Yani şimdiye kadarki tutumdan biliyorduk bizim spekülatif para girişine karşı herhangi bir önlem düşünmediğimizi ama, bu açıklama ve Brezilya örneğiyle bir kez daha anladık ki sıcak paraya "nereden gelirsen gel, ama gel" demeye devam edeceğiz.

Ali Babacan, söz konusu programda, yabancılara kur konusunda güvence vermediklerini de söyledi. Tamam, dalgalı kur uygulaması sürüyor; herhangi bir tarih için herhangi bir düzey garanti edilmiyor; ama bir yandan da Başbakan, değerli TL konusunda adeta güvence sayılabilecek açıklamalar yapıyor. Hükümet üç yıllık orta vadeli program açıklıyor, kurda enflasyon kadar bile artış öngörülmüyor; bir de üstüne üstlük daha önce açıklanmış kur aşağı yönde revize ediliyor, yani örtülü biçimde TL'nin daha değerli seyredeceği ifade edilmiş oluyor. Sonra da diyoruz ki, "yabancıya kur garantisi vermiyoruz". Zaten uygulanan dalgalı kur sisteminde aksi mümkün olabilir miydi ki? Ne diyecektik yani, "çıkmak istediğinizde kur yükselirse size düşük kurdan döviz veririz" mi diyecektik? Bunu diyemeyiz de, Merkez Bankası'nın rezervini artırmasının altında biraz da günü geldiğinde, gerektiğinde, kurlar alıp başını gidecek bir görüntü sergilediğinde bu artışı baskılayacak güce sahip olma isteği yatmıyor mu; bu da yabancılar için bir anlamda güvence değil mi… 
  
Kaynak: Dünya
Gayrettepe Mahallesi, Barbaros Bulvarı Dr. Orhan Birman İş Merkezi No:149/6 Beşiktaş 34349 İstanbul
+90 212 663 08 85 | +90 530 960 84 24
+90 212 663 62 72
utikad@utikad.org.tr