Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Üye Şirketlerden / ALİŞAN GROUP, BÜYÜME PERFORMANSI İLE DİKKAT ÇEKİYOR

ALİŞAN GROUP, BÜYÜME PERFORMANSI İLE DİKKAT ÇEKİYOR

ALİŞAN GROUP, BÜYÜME PERFORMANSI İLE DİKKAT ÇEKİYOR01.10.2010

Alışan Group, büyüme performansıyla dikkat çekiyor. 2015 yılına kadarki planları belli olan firma, kimyasal taşımalar başta olmak üzere lojistiğin enerji ve FMCG hizmet alanlarında yatırımlarla büyümeyi hedefliyor.

Alışan Group Operasyonlar Koordinatörü Jan Devrim, “Bizim sektörde farklılaşmaya çalıştığımız ana unsur, müşteriye olan bakış açımızdır” diyor.

Alışan Group, büyüme performansıyla dikkat çekiyor. 2015 yılına kadarki planları belli olan firma, kimyasal taşımalar başta olmak üzere lojistiğin enerji ve FMCG hizmet alanlarında yatırımlarla büyümeyi hedefliyor.
Bu yöndeki yatırımlarına ağırlık veren Alışan, önce Ali Ağa – Marmara çıkışlı LNG dağıtımı için gerekli yatırımlara gitti, şimdi de deterjan dolumu, yeni ihaleler, Avrupa’da parsiyel dağıtımda büyümek için yatırım yapacak, Avrupa – Türkiye hattı öncelikli ve ardından Orta Doğu – Kafkaslar olmak üzere bölgesel büyümeye ve depo, aktarma merkezi, araç yatırımlarına gidecek.
Türkiye’de Ege ile Marmara’dan sonra Adana – Mersin arası depo ve aktarma merkezi için ilk güzergah olarak belirlendi.

Büyüme stratejisinin bir ilk adımlarından biri olarak filolarını değiştirip büyütme kararı aldıklarını söyleyen Alışan Group Operasyonlar Koordinatörü Jan Devrim, “Yaklaşık 70 adet çekici alımı planlandı. Görüşmeleri sürüyor. Bu adetler kısa dönemi planlarımızın içinde bulunuyor. Filo iyileştirmesi ve büyümesi uzun dönemde devam edecek. Teslimatların ise 2011 ve 2012 yılında gerçekleştirilmesi amaçlanıyor.
Firmamız, şu an tüm türlerde 400 araçlık bir filoya sahip bulunuyor” dedi.

Alışan Lojistik, 2010 yılı yazını oldukça hareketli yaşadı. Yoğun, yorgun, ama keyifli bir yazın ardından daha da büyüdü…
Firma bu yaz birkaç projeyi bir arada yürüttü. Bunlardan birisi, enerji sektöründe yerini almaktı ki, amacına başarıyla ulaştı. Petrol Ofisi’nin Ali Ağa –Marmara çıkışlı LNG dağıtımını artık Alışan Lojistik gerçekleştiriyor.
İkincisi, şu an bir firma adına deterjan dolumu yapıyor olması. Big baglerden (büyük çuval)gelen deterjanın market-pazar boyutunda dolumunu ve paketlenip dağıtımını da Alışan yürütüyor. Bu operasyonu ile katma değer yaratıyor.
Diğer yandan,  uluslararası hatlarda Dupond ve Down gibi kimya firmalarının bazı taşıma ihalelerini kazandı. Böylece hizmet yelpazesi giderek genişledi, bu hatlardaki pazar payı da büyüdü.

Alışan Group Operasyonlar Koordinatörü Jan Devrim, Alışan’ın 2010 yazı için özetle; “Aynı anda birden fazla projeyi hayata geçirdik, operasyonlar başladı, çok şükür süreçler sağlıklı işliyor, sağlıklı büyüyoruz” dedi.

Projelerin dolayısıyla bazı yatırımları da beraberinde getirdiğine dikkat çeken Devrim, ihtiyaçtan dolayı filolarını büyüttüklerini, Alışan Group Yönetim Kurulu’nun yeni araç yatırımı ile ilgili görüşmelerine devam ettiğini, kararın birkaç hafta içinde alınacağını söyledi. 


2010 yılı yazı Alışan Group’un önemli zaman dilimlerinden birisi oldu. Firma, gerek yeni yatırımlar, gerekse operasyonları bazında yeniliklere adım attı ve daha da büyüdü.
2011 yılı planlarını gerek kapasite, gerekse proje-operasyon alanları ve gerekse hizmet sunulacak sektörler bazında şimdiden yapmaya başladı.
Jan Devrim, bunlarla birlikte firmanın insan kaynağı ve iş-çalışma modellerini son 3 ayda yeniden gözden geçirdiklerini, büyümeyle uyumlu bir değişim için yoğun çalıştıklarını belirtti.
Sektörde farklılaşmaya çalıştıkları ana unsurun, müşteriye olan bakış açıları, yaklaşımları olduğunu vurgulayan Devrim, bu konudaki düşüncelerini şöyle dile getirdi:
“Müşterimize, nasıl ki 5-10 yıldızlı bir otelde nasıl bir hizmet, imkan, ilgi görmek istenirse onu sunmayı hedefledik.  Çünkü müşterinin lojistik hizmetlerini outsource etmesindeki muradı budur. Müşterilerimizin içlerinde lojistik süreçlerle ilgili hiç kaygı kalmayacak.
Müşterilerimiz için bunları yaparken, kimyasal taşıma ile ilgili uzmanlığımızı sürekli geliştirip, ülkemize ve çevresine saygılı olmaya da devam edeceğiz.”

Hedefler
Alışan’ın 2015 yılına kadar nerede olmak istediğine ilişkin orta dönem stratejik projeksiyonları belirlenmiş durumda.
Dolayısıyla, 2011, 2012- 2013 ve 2014 yıllarında insan kaynaklarını, depolama kapasitesini, filo adedini ve diğer lojistik altyapılarını ne kadar artırmak istediğini veya artırması gerektiğini şimdiden biliniyor.

Jan Devrim’in verdiği bilgilere göre, özellikle kimyasal taşımalarda markalaşan Alışan; ayrıca hızlı tüketim ürünleri (FMCG) ve enerji sektörlerinde de büyümeye devam edecek. Söz konusu bu lojistik hizmet alanlarına yönelik yatırım ve uzmanlaşmasını sürdürecek.
Yine, diğer lojistik hizmet alanlarına yönelik çalışmalarına da ağırlık verecek.

Firma, bugünlerde özellikle yurtdışı parsiyel dağıtım ağında iyileşmelerine devam ediyor, ağ yapısını güçlendirerek büyütüyor.

Geçtiğimiz dönemde Ege Bölgesi’nde bazı çalışmaları bulunan Alışan, şu an Adana - Mersin hattı üzerinde de birtakım depo ve aktarma merkezi yatırımı üzerinde çalışıyor. 2010 yılı sonu ile 2011 yılı başlarında bu tasarıların gerçekleşmesi hedefleniyor.

Bir sonraki hedefler arasında Türki Cumhuriyetler ve Orta Doğu yönlü hatlara ağırlık vereceklerini, depolama gibi yatırımlara gideceklerini kaydetti.

Geçen yıl ve bu yıl yüzde kaç büyüdü?
Krize karşın, Alışan Group’un 2009 yılında Euro bazında cirosu yüzde 12 arttı. 2010 yılında yüzde 30’dan fazla büyüme bekleniyor. 2011 yılında da yüzde 20’nin üstünde büyüme öngörüyor.
Devrim, “Çünkü, Türkiye zaten 2010 yılında yüzde 10 büyüdü. 2011 yılında da aynı büyüme oranı beklentisi var. Biz en azından bu orandan daha yukarıda büyümek için çalışmamız gerektiğini biliyoruz” dedi.


Kaçak akaryakıt ve 10 numara sorunu
Lojistik ve taşımacılıkta da fiyat bazlı rekabet ve atıl kapasite ile hizmet kalitesine giren teslimat süreleri sorunu son yıllarda giderek artış gösterdi.
 
Devrim, Alışan’ın depolama hizmetleri kalitesinde bir hizmeti daha düşük fiyatla müşteriye taahhüt edebilen herhangi bir firma, müşteriyi çok kısa zaman için alabildiğini ancak, bunun en fazla 3 ay sürdüğünü ifade etti. Müşterinin bize 3 ay içinde geri döndüğünü belirten Devrim, bu gibi durumlarda fiyat rekabetine girmediklerini, sundukları güvenlik ve sigorta imkanlarının belli bir standardı bulunduğunu, o noktada asla pazarlık yapmadıklarını vurguladı.
 
Devrim, “Örneğin 2009’da depolarda sayım doğruluk oranımız yüzde 99,8 çıktı. Bu demektir ki 100 bin paletten daha fazla lojistik operasyonda neredeyse hatasız çalışmışız.
Depo sayımı doğruluk oranı seviyemizi 2010’da da aynen sürdürüyoruz.
Rekabet etmeye çalışan diğer oyuncuların bu kaliteyi yakalayabilmeleri mümkün değil.
Asıl haksız rekabet, en çok kaçak akaryakıt ve 10 numara yağ’da yaşanıyor” dedi.


Devrime göre, diğer yandan, büyük ölçekli ve uluslararası standartlara entegre olmuş firmalar dışındaki bazı küçük ölçekli firmalar, vergiden çalarak da haksız rekabete yol açabiliyorlar.

Alışan, ihalelerin sonucunu bekliyor
Alışan büyümek için yeni ihaleleri takip ediyor. Şu an sonlanmak üzere olan 7 - 8 ihalenin sonuçlarını bekliyor. Bu anlamda portföyündeki müşterilerle gerçekleştirdiği hizmetlerin yıllık ciro karşılığı yaklaşık 55 – 60 milyon TL civarında seyrediyor.
Alışan, yıl sonuna kadar bu ihalelerden bazılarını alma ve 2011 yılı kapasitelerini ona göre belirmeme amacında. 
Devrim, bütün bunlarla birlikte, 2011 yılında asıl büyümeyi enerji sektöründe yakalayacaklarına dikkat çekti.

- Bugün için, modal altyapınız, mevcut projeler ve onların üzerinde şu an gerçekleşen, daha sonra gerçekleşecek lojistik operasyonlarla doğru noktada mısınız ve gelecekte olacak mısınız?
Jan Devrim, bu soruyu bir çok önemli noktaya dikkat çekerek cevapladı:
“Modal altyapılarda iyileşme süreci yaşayan Türkiye’de Alışan için de bazı öncelikli beklentiler bulunuyor.
Mevcut modlar karayolu ağırlıklı işliyor. Ancak, karayolları ağına bakıldığında, Türkiye’nin ticari pazar ve ticaret yapısı ile uyuşmayan çok fazla yönleri bulunuyor. Örneğin Ege’deki karayolu ağı, Karadeniz-Akdeniz karayolu aksı da talep edilene cevap veremediği gibi mevcut kapasiteyi de taşıyamıyor.
Taşımacılığın Avrupa – İç Anadolu - Akdeniz - Karadeniz – Ege - Orta Doğu – Kafkaslar’ı kapsayan kara, demir ve denizyolu ağlarında çok büyük iyileştirmelere ihtiyaç duyuluyor. Türkiye’de multi-modal taşımanın, karayolu ağılıklı taşıma ile rekabet edebilir hale ancak 10 yıl içinde geleceğini tahmin ediyorum.
Kriz sürecinde gördük ki, multi-modal taşıma yapabilenler, tek modlu diğer oyunculara karşın daha optimum, maliyetli sonuçlar elde ettiler.
Diğer yandan da şöyle bir durum söz konusu. Multi-modal taşıma daha çok planlama, daha çok yatırım gerektirdiği gibi, daha çok sorun da barındırıyor.
Ancak, tedarik zinciri süreçlerinde inter-modal ve multi-modal yönetim anlayışının benimsenmesi gerekiyor. Çünkü; multi-modal taşıma sadece lojistik firmalarının çok iyi planlama yaparak üstesinden gelebilecekleri bir konu değil. Teslimat süreleri daha uzuyor. Bazı uçların, halkaların birbirleriyle teması ve uyumlu bağlantısı, çalışması için planların değişmesi, aynı zamanda daha verimli ve daha rekabet edebilir olması gerekiyor.
 
Daha iyi ve büyük bir organizasyon ve daha zor müşteri memnuniyeti de söz konu olabiliyor.
Dolayısıyla, bugün için, modal altyapımız, mevcut projeler ve onların üzerinde şu an gerçekleşen, daha sonra gerçekleşecek lojistik operasyonlarla doğru noktada mıyız ve olacak mıyız sorusuna ben evet diyemiyorum. Evet diyen oyuncular var mı, doğrusu bilmiyorum.
Elimizdeki operasyonlarla mevcut altyapıyı ve planlananları yan yana koyduğumda, bir sinerji yaratması için çok güçlük çekiyorum.
Diğer yandan, altyapının yanı sıra, oyuncuların da operasyonel yetenekleri, lojistik akılları, kasları gelişirse bir iyileşme ve optimizasyon bekleyebiliriz.

Alışan olarak şu an üzerinde çalıştığımız Avrupa-Türkiye yönlü bir multi-modal kimyasal taşıma hattı bulunuyor. Bu yönde bir multi-modal departmanı da oluşturduk. Fakat, yurtiçindeki projelerin sonuçlarını doğrusu biz de merak ediyoruz.”

Filoda büyüme
Alışan hem yurtiçi, hem de yurtdışı operasyonları için mevcut çekici filosunda da değişikliğe gidiyor. Yaklaşık 70 adet çekici alımı planladı. Görüşmeleri sürüyor. Bu adetler kısa dönemi planlarının içinde bulunuyor. Filo iyileştirmesi ve büyümesi uzun dönemde devam edecek. Teslimatların ise 2011 ve 2012 yılında gerçekleştirilmesi amaçlanıyor.
Firma tüm türlerde 400 araçlık bir filoya sahip bulunuyor.

İnsan kaynağında artış ve eğitim
Jan Devrim’in verdiği bilgilere göre, Alışan, dolayısıyla insan kaynaklarında da büyümeye gitti. Artışlarla birlikte toplam istihdamı şu an yaklaşık 750’yi buldu. Personelin işe alımından ayrılışına kadar tüm süreci doğru yöneten bir insan kaynakları departmanı var.
 
Tüm personel, sağlam temellere oturmuş bir eğitim sürecine tabi tutuluyor. Özellikle mavi yakalı personelin aldığı eğitim ve sonuçları daha sıkı takip ediliyor. 
Haber vermeden bir yangın tatbikatı yaptı, başarılı tepkiler geliştirdikleri görüldü.

Direktöre mesaj kutusu
Diğer yandan, personelin süreçlere olan katkısını iyileştirmek ve geliştirmek için de bazı eğitimler ve materyaller sunduklarını söyleyen Devrim, “Materyaller, bizim işimizin kolaylaşmasını sağlıyor. Günlük operasyonlarda yüzlerce  araç ve personel hareketi yaşanıyor. O hareketlerin saha bilgilerinin bana anında, dolaysız, sağlıklı ulaşması gerekiyor. Bütün ofis ve noktalarımıza birer “Direktöre mesaj kutusu” yerleştirdik. O mesaj kutularının anahtarları sadece bende var. O kutulardan topladığım mesajlarla çalışanlarımızın ailevi, kişisel, iş-operasyonel sorunlarını, taleplerini, şikayetlerini, önerilerini görüyor, takip edip çözüme iniyorum.
Bazı sorunlarımızı bu yöntem sayesinde çözüyoruz. Çözüm üretemediğimizde de geri bildirimde bulunuyoruz. Çalışanımız önemsendiğini ve bizim için gerçekten önemli olduğunu anlıyor. Bu da onun verimliliğine, performansına yansıyor.

Örneğin bir forklift operatöründen bazen aylarca istediğimiz verimliliği alamayabiliyoruz. Tam emin oluncaya kadar ürünle temasını kesiyoruz” dedi.

İyi öneri getiren personele ödül
Alışan personeline “Ucuz atlatma kartları” dağıtıyor. Personel karşılaştığı sorunu, geliştirdiği tepkisini ve önerisini ilgili yönetim birimimize bu kartlar sayesinde sunuyor. Toplanan mesajlar değerlendiriliyor. Önerisi kabul gören ve iyi sonuç getirenler ödüllendiriliyor.

Devrim, forkliftlerin üstlerinde ızgarasız satıldığını hatırlatarak, bir çalışanın geliştirdiği basit ama önemli çözümü anlattı:
“Personelimizden biri kimyasal taşırken, bir kazada kimyasalın forkliftin, dolayısıyla kendisinin üzerine dökülmesini önleyecek bir formül bulduğunu söyledi. Biz de bütün forkliftlerimizin üstlerini kimyasala dayanımlı ürünle kapladık ve riski önledik. Çalışanımızı da takdir ettik.
Ayrıca forkliftlerde baret kullanılmaz ama indikten sonra saha içinde baret gerekebilir. Forklifte baret askılığı da monte ettik.

Bu sayede anında göremediğimiz, bilemediğimiz problemler ortadan kalkmış oluyor.
Bir defasında gece çalışanlarımızdan birinin kulaklık takıp, müzik dinleyerek çalıştığını duyduk. Bunu bizim anında bilme şansımız yok, ama anında bize bildirildi, ilgili personel uyarıldı ve sorun aşılmış oldu.
Basit, kolay önlemleri çalışanlarımızla kurduğumuz iletişim sayesinde geliştirdik.”

Alışan ADR yönetmeliği ve standartlarının da ötesinde kendi çalışma kültürünü geliştirip uyguluyor.
Alışan, zaten Avrupa menşeli bazı çalışma standartlarını yıllardır uyguluyor.
Bununla yetinmiyor, kısacası, Alışan operasyonlarında ADR yönetmeliği ve standartlarının da ötesinde kendi çalışma kültürünü geliştirip uyguluyor.
Bunu da müşteri ve çalışan memnuniyeti öncelikli düşünerek yapıyor. Çalışanın sağlığına zarar gelmemesi gerektiği prensibi Jan Devrim için en önemli standardı oluşturuyor.
Devrim, “Zaten çalışanlarımızı her yıl sağlık kontrolüne gönderme zorunluluğumuz bulunuyor.
Örneğin, 2008 yılında 4 çalışanımızda Hepatit-C virüsü tespit edildi. Bu kimyasallarla temasta gelişen bir rahatsızlık değil, ama sağlık için çok önemli. Çalışanlarımızın tüm sağlık giderlerini karşılayarak onların iyileşmesini sağladık. Yeter çalışanımız, bizim için kendisinin öncelikli olduğunu bilsin.
Diğer yandan çevreye de aynı duyarlılıkla bakıyoruz. Çünkü biz de gelecek nesillerimiz de bu ülkede yaşayacaklar. Çocukların bulunduğu bir dünyada Alışan veya herhangi bir operatörün aracından sızan bir kimyasalın çevreye zarar vermesini kabullenemiyorum. Operasyon anlayışımız budur.
Her sabah bütün araçların hız raporları benim masama bu yüzden de gelir. Hız limitini aşan araç için gerekli işlemi derhal başlatırım.
Bize emanet edilmiş ürüne ve markaya da zarar vermemiz gerekiyor. Bizim şirketimizin devamlılığı bu prensiplere uyup uymamaya bağlıdır. 7 yıldır çalıştığım firmamın hiçbir tesisine, ayağımda iş güvenliği ayakkabısı ve başımda baret olmadan girmedim, girilmesine de müsaade etmedim.
Tesise giriş çıkış kapılarının dışından da başka yerden girip çıkmam” dedi.
“Her noktamız her sabah kontrolden geçer”
Bu uygulamaların altını doldurduğunda farklı ama sağlıklı iş ortamı ortaya çıkıyor.
Bütün operasyon sahalarını, depolarını, araçlarını ve temasta oldukları her ekipmanı, her sabah kontrol ettiklerinin altını çizen Devrim, operasyondaki aracın pompası walfi, vanası, borusu gibi tüm aksamının her sabah kontrolden geçtiğini, 25’den fazla noktanın böylece her sabah yeniden kontrol edildiğini ve bunun için sahada sürekli iki ekibin görev yaptığını kaydetti.

“Keza depo sahamız için de aynı uygulama söz konusudur” diyen Devrim, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bize ait olmayan araçlar depomuza yanaştığında da bu titizliği gösteriyoruz. Örneğin şoförü sarhoş olan bir araca mal yükler misiniz? Ama şoföre dikkat etmezseniz bunu nasıl anlarsınız.
Türkiye’de henüz böyle bir uygulama yok. Böyle bir standartta yok, ancak biz yapıyoruz.

Çalışma ortamımız gören Avrupalı müşterilerimiz bizi geçen yıl “The Best Practice” ilan edip kendileri de uygulamaya başladılar.

Sürücülere kurallara uygun sürüş şartı getiriyoruz. Bunun dışında ürünün zamanından önce yetişmesi için her tür baskıyı biz karşılıyoruz. Buna uymayan; oraya değil buraya park et, o hızda değil bu hızda git, o depoya değil şu depoya, o saatte değil bu saatte boşalt gibi baskı yapan müşterilerimizle biz doğrudan temasa geçiyoruz.
Psikolojik baskı yapıldığında da bizler göğüslüyoruz, sürücümüz bunu hissetmiyor.
Bolu’dan bir müşterimiz, çok tehlikeli bir ürünün standartlara uygun olmayan boşaltmasını talep edince şoförümüz bizi aradı. Biz de müşteriye bunun mümkün olmadığını söyledik. Önerisi kabul edilmezse boşaltmayacağını söyleyen müşterimize teşekkür edip, aracı dolu halde geri çağırdık.”

Kaynak: LH
Gayrettepe Mahallesi, Barbaros Bulvarı Dr. Orhan Birman İş Merkezi No:149/6 Beşiktaş 34349 İstanbul
+90 212 663 08 85 | +90 530 960 84 24
+90 212 663 62 72
utikad@utikad.org.tr