Litvanya, Belarus ve Ukrayna tarafından yürütülen Viking Projesi, hem Türk işadamlarının AB ülkelerine daha kolay ulaşımını sağlayacak
Samsun iş dünyası, 3 limanı, kargo taşımacılığı yapılabilen havaalanı, çeşitli demiryolu projeleri ile öne çıkan kenti lojistikte uluslararası bir üsse dönüştürmeyi hedefliyor. Kentin ulaşım altyapısı ve lojistik işlem potansiyeliyle uluslararası ölçekte önemli bir aktör olduğunu savunan iş çevreleri, Ortadoğu ve Güney Kafkasya’dan gelen ürünlerin Türkiye üzerinden taşınmasına yardımcı olacak Viking projesinin Türkiye ayağının da Samsun’dan başlayacağına dikkat çekti. Ortak akıl toplantılarında öne çıkan lojistik sektörü konusunda mayıs ayında bir de kongre düzenlediklerini ifade eden iş çevreleri, kongrede şekillenen lojistik master planı fikrinin de bir an önce hayata geçirilmesi için çalışma yürütüyor. Samsun’un uluslararası ticaret kenti olma özelliğinin iyi değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden iş çevreleri, kentin sağlık, cerrahi aletler ve tarımsal endüstri alanında da önemine işaret etti.
Garanti Bankası ile DÜNYA Gazetesi’nin birlikte organize ettiği Garanti Anadolu Sohbetleri’nin 66′ıncı durağı Samsun oldu. DÜNYA Gazetesi Başyazarı Osman Saffet Arolat’ın yönetttiği toplantıda söz alan Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere, Samsun’un Türkiye’nin önemli bir üretim merkezi olma yolunda ilerlediğini belirterek, “Samsun, dev ticaret merkezi olmak için büyük düşünmeye başladı. Samsun, yapımına karar verdiği lojistik köyü ve demiryolları bağlantısını sağlamayı planladığı hinderlantıyla, amacına hızlı adımlarla ilerliyor” dedi. Karadere, Garanti Bankası olarak uzun zamandır önemli destek sundukları fındıkta, tüm tarafların yararına olacak bir sistemin işler hale getirilmesi içinde ellerinden gelen çabayı gösterdiklerini söyledi.
Murzioğlu: Lojistik master planı için çalışıyoruz
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, Samsun’un özellikle lojistik sektöründe yapacağı yatırımlarla bölgede söz sahibi olacağını ifade ederek, ‘Bölgenin lokomotif iliyiz. Mevcut potansiyelimiz, yürütülen projeler ve gelecek projeksiyonlarıyla bölgedeki diğer illerin gelişimi için de büyük önem arzediyoruz. Mart ayında odamızda Prof. Dr. Kenan Mortanın katılımıyla yaptığımız ortak akıl toplantısında lojistik sektörünün Samsun için en önemli sektör olduğu sonucunu çıkarmıştık. Samsun’un lojistik imkanlarının ve bu sektörün dünyadaki durumunun farkında olarak önemli çalışmalar yapıyoruz. Böylesine stratejik bir konuda alternatif ulaşım altyapısına sahip 4 kent var. Samsun bu 4 il arasında ve Karadeniz Bölgesi’nde bulunan tek kent. Geçtiğimiz mayıs ayında Samsun lojistik kongresini düzenledik. Kongreden Samsun’un lojistik master planı olması ve vakit kaybetmeden bu bağlamda çalışmalara başlanması gerektiği sonucu çıktı” diye konuştu. Bu konuda Lojistik Yönetim Danışmanı Atilla Yıldıztekin’le beraber çalıştıkları bilgisini veren Murzioğlu, “Samsun gerek ulaşım gerek opsiyonel altyapısıyla gerekse lojistik işlem potansiyeliyle uluslararası ölçekte önemli bir aktör. Bu bağlamda Viking projesinin Türkiye bağlantı noktasının Samsun olarak işaret edilmesi de kentin lojistik etkinliğini gösteriyor” dedi.
Yılmaz: Türkiye’nin kuzeye açılan sıçrama noktası olmalıyız
Samsun Büyük Şehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz da Samsun’u geleceğe taşıyacak 3 gelişme dinamiğinden birisinin uluslararası bir ticaret şehri kimliği olduğunu ifade ederek, “Bu kent Türkiye’nin kuzeye açılan bir sıçrama noktası olmalı. Bu kent uluslararası ticarete açılma avantajını kullanmalı. İhtisaslaşmış sağlık, eğitim gibi hizmetlerde yetişmiş insan gücünü kullanmalı. İkinci dinamik sağlık sektörüne yönelik imalat sanayinin geliştirilmesidir. Özellikle cerrahi aletler sektöründe Samsun merkez konumunda. Üçüncü dinamik büyük tarımsal potansiyelini sanayiye dönüştürmesi. Tüm bu sektörlerde başarılı olabilmek için lojistik önemli. Belediye olarak lojistik master planı ve lojistik köy projesinin gerçekleşmesi için büyük çaba sarfettik. 2 yer belirledik. Bunlardan biri OSB çevresinde belirlenebilir. Ankara yolu üzerindeki Toybelen lojistik köy olarak belirlendi. 4 bin metrekarelik alanın alt yapısını yapmaya başladık. Bize göre kent demiryolun hattının da içinde olduğu 2′nci bir lojistik makro planının içinde yer almalı”şeklinde konuştu.
Özhan: Viking’in Türkiye ayağı kentten başlıyor
Samsun Vali Yardımcısı Hasan Özhan ise Samsun’un 1990 yılına kadar hak ettiği gelişmeyi gösteremediğini kaydederek, “Kapalı bir toplum ve kapalı ekonomiydi. 1990′larda kuzey komşumuzun yıkılmasıyla ticaret hayat başladı. Bu günlerde Samsun için en önemli proje Viking. Bu proje Karadeniz limanlarını uluslararası ulaştırma ağının merkezine oturtuyor. Litvanya, Belarus ve Ukrayna tarafından yürütülen Viking Projesi, hem Türk işadamlarının AB ülkelerine daha kolay ulaşımını sağlayacak hem de Ortadoğu, Güney Kafkasya’dan gelen ürünlerin Türkiye üzerinden taşınmasına yardımcı olacak. Bu projenin Türkiye ayağı Samsun’dan başlıyor. Bu Samsun’un geleceğin çok önemli bir merkezi olmasının işaretidir. İşadamlarımız gözünü kapalı olarak Samsun’a yatırım yapabilir” dedi.
Yıldıztekin: Samsun plansız büyüme dönemini aştı
Lojistik Yönetim Danışmanı Atilla Yıldıztekin, Samsun’un Karadeniz Bölgesi’nde demiryolunun Anadolu’ya ulaştığı ilk istasyon olduğunu, hava kargo taşımacılığı yapılan, yük elleçlenen havalimanı ve 3 limanı ile bir lojistik merkezi olarak öne çıktığını belirterek şöyle devam etti: “Viking projesine dahil edildik. Samsun-Kavkaz Tren-Feribot Hattı geçişi, gündemde olan Rus petrolünü ülkemize taşıyacak petrol boru hattı projesi, TCDD’nin öncelikli projeleri arasında Samsun-Ankara- Mersin demiryolu bağlantısı, Trans Kafkasya karayolu bağlantısı bölgede lojistik konusunda ciddi çalışmalar yapıldığını ortaya koyuyor. Samsun Lojistik Master Planı bölgeye uygun proje alanlarının belirlenmesini sağlayacak. Samsun’un ve Orta Karadeniz Bölgesinde yer alan diğer illerin kuzey-güney ve doğu-batı eksenli uluslararası taşıma koridorlarında önemli bir durak haline gelebilmesi için mevcut taşıma sistemleri arasında entegrasyonun sağlanması hedefleniyor. Samsun artık plansız büyüme dönemini aşmış, geleceğine dönük hedeflerini başta lojistik olmak üzere çeşitli master planlarıyla belirleyecek hale gelmiştir.”
Akat: Dünya ekonomisi daha yavaş toparlanacak
İstanbul Bilgi Üniversitesi İİBF Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asaf Savaş Akat: Son on yılda Türkiye ekonomisinde çok şey değişti. Bunlar içinde 2000′den bu yana fevkalade sıkı maliye politikaları uygulanması özellikle önemli. Bu sayede kamu borcu ciddi şekilde azalmış, enflasyon düşmüş, ekonomi resesyon dönemine daha istikrarlı bir yapı ile girmiştir. Bu bir ilktir. Ekonomik daralmanın işsizlikte yol açtığı büyük artışla mücadele etmek için makro politikaların devreye sokulması son on yılda Türkiye’de toplumun yaptığı fedakarlıkların ve ödediği bedelin karşılığında elde edilen hayati bir kazanımdır. TLyatırımcısının güzel günleri krizle bitti. Eylül itibariyle TÜFE’de yıllık artışın yüzde 7, beklenen 12 aylık artışın yüzde 6, mevduat faizinin ise yüzde 9 civarında seyrettiğini hatırlatalım. Stopaj sonrası mevduat reel faizi sıfıra yakın. Herkesin bu yeni koşullara ayak uydurması lazım. Bu önemli bir dönüşüm. Dünya, tarihinde hiçbir zaman olmadığı kadar üretim imkanına sahip. Kim ne üretiyorsa o kadar Çin üretiyordu. Şimdi üretim çok, alacak kimse yok. Bu sorunlu döneme ayak uydurmak zaman alır. Önümüzdeki dönemde dünya ekonomisi daha yavaş toparlanacak.
Kaynak: Barış AYTEKİN / DÜNYA