Mirmahmutoğulları, Türkiye'nin tarımda 5-6 yıl önce 4 milyar dolarlık ihracat yaparken, şimdi 11,4 milyar dolarlık ihracata ulaştığını belirtti.
AGROEXPO Eurosia 2010 6. Uluslararası Tarım, Sera ve Hayvancılık Fuarı ile 2. ANİMALEXPO Hayvancılık Teknolojileri, Süt Endüstrisi ve Tavukçuluk Fuarı Uluslararası İzmir Fuar Alanında açıldı.
Fuarın açılış töreninde konuşan Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları, tarımın dünyanın en stratejik sektörü olduğunu, bunu hem dünyanın, hem de Türkiye'nin yeni yeni anlamaya başladığını, insanlığı yönetmenin olmazsa olmaz şartının gıda üretimini ele geçirmekten geçtiğini söyledi.
Türkiye'nin biyoçeşitlilik anlamında çok şanslı bir coğrafyada bulunduğuna dikkati çeken Mirmahmutoğulları, bu çeşitliliğin çok iyi kullanılması gerektiğinin altını çizdi.
Mirmahmutoğulları, Türkiye'nin tarımda 5-6 yıl önce 4 milyar dolarlık ihracat yaparken, şimdi 11,4 milyar dolarlık ihracata ulaştığını, tarımsal ticaret hacminin 24 milyar dolar olduğunu, çiftçiye 10 milyar lira kaynak aktarıldığını belirterek, "Rakamlar ortadayken sırça köşklerde oturanlar, Türkiye'nin dışardan buğday aldığını ileri sürüyor. Türkiye'nin üretiminin 4 katı un fabrikası kapasitesi var. Şekerde de durum aynı, tekstil yine aynı. Ülkenin kapasitesinin çok üstünde sanayiye kavuşmuşsan, o zaman mecbursun dışarıdan hammadde alacaksın" diye konuştu.
Türkiye'nin buğday ihtiyacının yıllık 18 milyon ton olduğunu, ülke üretiminin 19,5 milyon tona ulaştığını, ancak üretimin 4 katı kapasiteli un fabrikasının faaliyet gösterdiğini anlatan Mirmahmutoğulları, "70 ülkeden ithalat yapıyoruz ama 177 ülkeye ihracat yapıyoruz. Buğdayı işleyip una çevirip dışarı satmanın neresi kötü? Siz aldığınız buğdaydan ürettiğiniz üç kat unu ihraç ettiyseniz bunun kötülüğü nerede?" dedi.
Mirmahmutoğulları, Türkiye'nin buğday ihracatında dünyada hep ilk sıralarda yer aldığını, un ihracatında da birinci olduğunu söyledi.
Türkiye tarımının en büyük talihsizliğinin, tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesi olduğunu dile getiren Mirmahmutoğulları, İzmir Ticaret Borsası (İZTB) ile başlattıkları ortak çalışmayla "toplulaştırma" sürecine girildiğini, bu kapsamda "sınırsız ürün köyleri"nin oluşturulacağını, buralarda köyde sınırların kaldırılacağını, toprak etüdü yapılacağını, hangi ürünün verimli yetişeceği, hangi gübrenin kullanılması gerektiği gibi konuların saptanarak şirket mantığıyla bir yönetim modelinin oluşturulacağını ifade etti.
Mirmahmutoğulları, "Türkiye gıda pazarında başka türlü yöneten olamaz, yönetilen olmaması için ölçek büyüklüğünü gerçekleştirmemiz lazım" diye konuştu.
Hayvancılıkta suni tohumlamanın önemine işaret eden Mirmahmutoğulları, "Spekülatif davranışın önüne geçmek için et ithalatını serbest bıraktık. 2006 yılında çeltikte yapmıştık, çeltik üretimi arttı. Eti çok kullananlara getirme izni verdik. Kurban geliyor kurbanda da bu spekülatörlerin ekmeğine yağ sürmemek için bunu yaptık" dedi.
İzmir Valisi Cahit Kıraç, İzmir'in tarımda yeniliklerin ilk uygulandığı yer olduğunu, tarıma bilimsel ve teknolojik destek vermeye devam edeceklerini söyledi.
Kaynak: Dünya