Çok uluslu firmaların, Balkanlar, Türkiye ve Ortadoğu’daki iş ortağı olmayı kendine vizyon olarak belirleyen Sertrans, iki ay içerisinde Suriye ofisini aktif hale getirecek. Ortadoğu’yu Suriye üzerinden yönetmeyi hedefleyen firmanın bir sonraki durağı ise Türkî Cumhuriyetler olacak. “Ticaretin Batı’dan Doğu’ya doğru yön değiştirdiğini vurgulayan Şirketin Genel Müdürü Nilgün Keleş, “Doğu’nun önemi giderek artıyor. Biz Doğu’da olmanın kararını 2007 yılında vermiştik. Ancak kriz nedeniyle bir buçuk yıl ara verdik. Ortadoğu’da ve Türkî Cumhuriyetlerinde daha da büyüyeceğiz. Balkanlarda zaten kendi bürolarımız bulunuyor. Çin’e kadar da yolumuz var” şeklinde konuştu. Malta hattı bir ilk olacak Karadeniz’in Malta Adası’na hat açmaya hazırlanan şirket, karayolunu kullanarak bir ilke imza atacak. Daha önce Tunus ve Fas’a da benzer bir hat açarak başarılı olduklarını ifade eden Keleş, Malta hattının küçük de olsa sembolik bir yatırım olduğunu, ticaret yapanların artık bir ay, bir buçuk ayını gemilerde geçirecek vakti olmadığını, uçaklara da çuvallarla para yatırmaktansa karayolunu tercih ettiklerini vurguladı. 2010’da yüzde 25 büyüyecek Kriz nedeniyle piyasalar yüzde 30 yüzde 40 küçülürken Sertrans’ın yüzde 17 küçülme ile 2009’u kapattığını söyleyen Keleş şöyle devam etti: “Bu bizim için bir başarıdır. 2010’a ise hızlı başladık. Kaybettiğimizi alacağız ve üstüne de büyüyeceğiz. 2010 hala krizin etkisinin göründüğü bir yıl. Kriz esasında devam ediyor. Nakliye sektörü 2009’da yüzde 30 küçüldü ve ilk 7 ayın verilerine baktığımızda yüzde 20 toparlanma görüyoruz. Hala yüzde 10 geride. Diğer sektörler de keza aynı durumda. Biz kendimize 2008 rakamlarını yakalayacağız hatta daha da büyüyeceğiz diyerek çok iddialı bir hedef koyduk. Kolay olmuyor ama doğru yolda gidiyoruz. Biz gerçekten 2008’i yakalayacağız yani kaybettiğimiz yüzde 17’yi alacağız ve üzerine yaklaşık yüzde 10 bir büyüme ekleyeceğiz. Sonuçta da yüzde 25’in üzerinde bir büyüme elde edeceğiz. 8’inci ayın içerisindeyiz ve hedefimize ulaşacağız gibi görünüyor. İyi bir sene geçiriyoruz. Bunda tabi doğru politikalar koymuş olmamızın ciddi bir etkisi var.” “Yeni projeler bizi güçlendirdi” 2009 yılında bir yandan krizi yönetirken diğer yandan da yeni projeler geliştirdiklerini kaydeden Keleş, bu konuda da şunları kaydetti: “2009’da sektöre nazaran daha az küçüldük. Bu da bize bir takım avantajlar sağladı. Bir takım projeler geliştirmeye başladık. ITG ile yeni bir partnerlik yaptık ve bu bizi güçlendirdi. Yine System Alliance’nin getirdiği bir kuvvet de var. Marka olarak güvenilirliğimiz arttı. Bunun haricinde peşini kovaladığımız gerek demiryolu gerek hava yolunda bir takım projeler gerçekleştirdik. Ve en önemlisi Ortadoğu’daki projelerimizi gerçekleştirmek üzere hareket ettik. Kriz nedeniyle Hadımköy’deki depo yatırımımızı durdurduk. Fakat 2011’de tekrar devam edeceğiz. İki tane tren taşımacılığı hizmeti veren firmamız var. Onlar da çok hızlı büyüdüler. Türkiye’de şu an en büyük özel tren işletmeciliğini biz yapıyoruz.” “Sosyal sorumluğu önemsiyoruz” Sosyal Sorumluluk konusuna da değinen Keleş, “Sosyal sorumluluk kapsamında çok şey yapmaya devam ediyoruz. Kızlarımız okumaya devam ediyor. 300 tane kızımız var. Bu sene yaklaşık 27 tanesini üniversiteye gönderdik. Sosyal sorumluluk bizim ilk günden beri hayatımızda olan bir şeydi. Biz hem eğitim hem de sağlık alanında bütçe ayırdık. Diyaliz makineleri, tekerlekli sandalyeler vs. Yine bu sene kırtasiye desteğimizi vermeye devam edeceğiz. Geçtiğimiz sene 100 çocuğumuza verdik. Geçen sene NTV’nin projesine ortak olduk. Bu sene için henüz karar aşamasındayız. Önce eğitim diyoruz. Lojistik okulunun açılışına da katkımız oldu ve orada bir dersliğimiz var” diye konuştu.
Kaynak: Perşembe Rotası