Gazetecilikte bir haberin devamını izlemek, gelişmeleri takip etmek önemli bir unsurdur. Bunun adına eskiler fikr-i takip derler. Geçen hafta Çukurova Havaalanı hakkında yazdığım yazıdan sonra, hafta içinde yaşanan bir gelişme, başta Mersinliler olmak üzere tüm bölge halkını ve beni de memnun etti.
Malumunuz olduğu üzere, bir kamu kurumu olan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, havaalanı yapılacak olan bölgenin sulak alan olduğunu gerekçe göstererek kısa adı DLH olan ve Ulaştırma Bakanlığı'na bağlı Demiryolları,Limanlar ve Havameydanları İnşaatı Genel Müdürlüğü'nün buraya böyle bir tesis yapamayacağını belirterek işi engellemişti.
Elbette bu gibi kurumların aldığı kararlar değişmez buyruk olmadıkları gibi, bu kararları veren kişilerin de söyledikleri tartışılmaz değildir. Akl-i selim diye bir kavramı bildiğimize göre bu konuyu bu kavrama göre ele alanlara teşekkür etmek lazım diye düşünüyorum. Mersin Toprak Koruma Kurulu işte bu deyime uygun bir hareket sergileyerek işi çözmüştür.
Konuyla ilgili olarak basında çıkan haberlerin ve kamuoyunu etkileme gücü olan kurumların yaptığı çıkışlar da etkisi göstermiş olacak ki, karar değiştirildi ve sulak alanlara havaalanı yapılabileceği konusunda uzlaşıldı. Yani sivil toplumun gücü diye bir kavram artık vardır ve bir çok konuda etkili olmaktadır. Bunu da yabana atmamak lazımdır . Ama meselenin asıl gerçeğine gelirsek konu başka makamların devreye girmesiyle çözümlenmiştir demek daha doğru olacaktır.
Ajanslara düşen habere göre Mersin'in Tarsus İlçesi Kargılı, Karsarvan, Çiçekli, Ballıca ve Çağbaşı Köyleri sınırları içerisinde yapılacak Çukurova Bölgesel Havaalanı ve bağlantı yolu yapılması için Tarım Bakanlığı'ndan izin çıkmış. Aslında meselenin arkasında Ulaştırma Bakanlığı'nın kararlı duruşu yatmaktadır. Şahsi düşünceme göre Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım bu konuda tavrını va ağırlığını koymuştur. Kabinenin en güçlü ve en dirayetli bakanlarının başında gelen Binali Bey'in meseleyi tereyağından kıl çeker gibi halletmesidir işin gerçeği.
Binali Bey, sanıyorum, kabinedeki bir başka bakan arkadaşına bağlı bir kurumu rencide etmemek, kamuoyunda zor durumda bırakmamak için olsa gerek, sessiz kalıp işi diyalog yöntemiyle çözmüştür . Veysel Eroğlu ile Ertuğurul Günay arasında yaşanan polemiğe benzer bir polemikte yaşanmamış oldu.
Mersin Valiliği'nden yapılan açıklamada, Mersin Toprak Koruma Kurulu tarafından Çukurova Bölgesel Havaalanı ve bağlantı yolu yapılması için belirtilen alanın tarım dışı kullanımına oy çokluğu ile karar verilmiş. Demek ki, birisi bir şey söylediğinde onun tam tersini söyleyebilecek bilgi ve yetkiye sahip insanlarda vardır bu ülkede. Hal böyle olunca "Olmaz" derken biraz daha dikkatli olmak lazım. Sonra birileri çıkar size olmaz dediğiniz şeyi olur yaptırırlar. Bu da bu sözleri söyleyenin prestij ve itibar kaybetmesine neden olur.
Valilikten yapılan açıklamada "İlgili karar Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na gönderilmiş olup; Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın 01.09.2010 tarihli ve 16754 sayılı yazısı ile söz konusu alanın tarım dışı amaçla kullanımı uygun görülmüştür. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın uygun görüşünü içeren söz konusu yazı, Ulaştırma Bakanlığı Demiryolları, Limanlar ve hava Meydanları İnşaatı Genel Müdürlüğü'ne gönderilmiştir. Mersinliler gözünüz aydın. Artık kulağınızı tersteng östermeyecek. İstanbul'a gitmek için Adana üzerinden dolaşmayacaksınız. Bu konuda emeği geçen, başta Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım ve eski bakan Kürşat Tüzmen ile tüm diğer bakan, milltvekili ve bürokratlara teşekkür ediyoruz..
İyi uçuşlar Türkiyem...
Kaynak: Musa Alioğlu / Dünya