TÜRKLER UÇUYOR

TÜRKLER UÇUYOR15.09.2010

Türkiye 2010 yılı ikinci çeyreğinde yüzde 10,3 büyüme ile dünyada üçüncü, G20 ülkeleri arasında ise birinci sırada yer aldı. Birinci çeyreğe göre yüzde 3,7 büyüyen ekonomi 2008-2009 krizinde kaybettiğini de yerine koydu. Azalan baz etkisine rağmen Türkiye ekonomisini bölgesinde liderliğe çıkaran yüksek büyüme özel sektörün yatırımına ve vatandaşın tüketimine dayanıyor. Krizin ardından ekonomiye güven duyan özel sektörün yatırımları geçen yılın ikinci çeyreğine göre yüzde 32,1 arttı. Yüzde 10,3'lük büyümenin yarısı özel sektörün yatırımlarından sağlandı. Özel sektörün yatırımıyla büyüyen ekonomi istihdam için de olumlu sinyal verdi. Ekonomideki toparlanmanın bir diğer ayağını ise vatandaşın tüketimi oluşturdu. Vatandaşın tüketimi ikinci çeyrekte yüzde 6,2 arttı. Bu artış da yüzde 10,3'lük büyümeye 4.5 puanlık katkı yaptı. Türkiye ekonomisi ilk yarıdaki yüzde 11'lik büyümesiyle de dünya dördüncülüğüne oturdu. Singapur, Tayvan ve Çin'in ardından dünya dördüncüsü olan Türkiye kendi bölgesinde ise yine liderlik koltuğunda.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) dün gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) ikinci çeyrek sonuçlarını açıkladı. Ekonomiden sorumlu bakanların çift haneli beklentilerine paralel gelen büyüme ekonomistleri ise şaşırttı ve rakamın ardından yıl sonu büyüme oranları yüzde 5 seviyelerinden yüzde 6 seviyelerine revize edildi.
 
GSYH kriz öncesine döndü
TÜİK'in açıkladığı üretim yöntemine göre GSYH geçen yılın ikinci çeyreğine göre cari fiyatlarla yüzde 17,1 arttı ve 268 milyar 706 milyon lira oldu. Sabit fiyatlarla yüzde 10,3 artan ve 25 milyar 706 milyon liraya ulaşan GSYH 2008 yılının ikinci yarısındaki rakamın üzerine çıktı. Ekonomistlerin beklentilerinin üzerinde gelen büyümeyle Türkiye ekonomisi yılın ilk yarısı itibarıyla 2008'in ilk yarısındaki gayri safi yurtiçi hasıla rakamını da yakaladı. Krizin etkilerinden kurtulan ekonominin her ne kadar yılın ikinci yarısında hız keseceği düşünülse de yılı yüzde 6 seviyelerinde büyümeyle tamamlaması bekleniyor. 2010 yılının ilk yarısı itibarıyla kişi başı milli gelir ise 9339 dolara çıktı. 2009 yılında kişi başı milli gelir 8578 dolara kadar gerilemişti. Takvim etkisinden arındırılmış GSYH geçen yılın ikinci dönemine göre yüzde 10,3, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH ise birinci çeyreğe göre yüzde 3,7 büyüme gösterdi.

Ekonomide yaşanan çarpıcı büyüme iki ayağa dayanıyor. Birincisi krizde bıçak gibi kesilen özel sektörün yatırım iştahının geri gelmesi ikincisi ise vatandaşın tüketiminin birinci çeyrekte olduğu gibi canlılığını koruması. 2008'in ikinci çeyreğinden beri büyümeyi düşüren, bu yılın ilk çeyreğinde 4.1 puan katkı yapan özel sektör yatırımları bu kez yüzde 32,1 büyüdü. Bu artışla özel yatırımlar büyümeye 5.3 puan katkı yaptı. Özel sektörün yatırım artışının makine ve teçhizat yatırımlarında yoğunlaşması ise ekonominin geleceği için olumlu sinyal verdi. Artış özel sektörün ya yeni yatırım yaptığını ya da yenileme yaparak kapasite arttırdığını gösteriyor. Sevindirici haber ise bu artışın istihdama da katkı yapacak olması. Kamunun yatırımlarındaki artış da dikkat çekti. İlk çeyrekte yüzde 25 azalan ve büyümeyi 0.9 puan düşüren kamu yatırımları bu kez yüzde 14,6 arttı ve 0.5 puan büyümeye olumlu katkı yaptı. Kamu yatırımlarında ağırlığı ise inşaat oluşturdu. İnşaat yatırımları yüzde 18 arttı. 2011'in seçim yılı olması nedeniyle kamu yatırım ve harcamalarının artması bekleniyor.
 
İnşaat eski hızını yakaladı
İlk çeyrekteki büyümenin en önemli kalemini oluşturan vatandaşın tüketimi ise yüzde 6,2 arttı ve iç talepteki canlanmanın devam ettiğini gösterdi. Vatandaşın tüketiminin büyümeye katkısı 4.5 puan oldu. En fazla tüketim artışı ise giyim ve ayakkabıda yaşandı.

Üretim kısmında ise imalat sanayi, ticaret ve inşaattaki artış dikkat çekti. İhracat ve sanayi üretimi verilerinde olduğu gibi imalat sanayii yüzde 15,4 büyüyerek GSYH'ye 3.8 puan katkıda bulundu. Kriz öncesinde yüzde 20 seviyelerinde büyüyerek ekonomiye yüksek katkılarda bulunan inşaat ise eski günlerine geri dönüş sinyali verdi. İnşaatta yüzde 21,9'luk artış yaşandı ve bunun büyümeye katkısı 1.2 puan oldu. Ticaret sektörü de yüzde 14'lük büyümeyle GSYH'nin 1.8 puanını oluşturdu.

Finans sektöründeki büyüme de dikkat çekici. Artan tüketimin kredi talebini de yükseltmesiyle finans sektörü ikinci çeyrekte yüzde 8,8 büyüdü. Bu sayede sektör büyümeye 1 puanlık katkı yaptı.
 
İTHALAT BÜYÜMEYİ 4.6 PUAN DÜŞÜRDÜ
Kriz döneminde ihracat ve ithalat toplamı ekonomik büyümeye olumlu katkı yaparken 2010 yılının iki çeyreğinde de ithalattaki yüksek artış katkıyı negatife döndürdü. İlk çeyrekte ihracattaki gerileme ve ithalattaki artış büyümeyi 5.3 puan geriletmişti. İkinci çeyrekte ihracat yüzde 12,1 arttı ve büyümeye 3 puan katkı sağladı. İthalattaki yüzde 17,8'lik artış ise büyümeyi 4.6 puan düşürdü. Ve net ihracat büyümeyi 1.6 puan geriletti.
 
 
BAKANLAR BÜYÜMEYİ NASIL DEĞERLENDİRDİ
 
Devlet Bakanı Ali Babacan
MALİ DİSİPLİNİ KORUYACAĞIZ
2010 yılının ilk yarısında GSYH büyüme hızı yüzde 11 olmuştur. Bu oran, Türkiye ekonomisinin krizden çıkış sürecinde dünyada en hızlı büyüyen ekonomilerden birisi olduğunu ortaya koymaktadır. 2010 yılı ikinci çeyreğinde Türkiye, Çin ile aynı oranda büyüme kaydederek G20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülke olmuştur. Son aylarda küresel büyüme görünümüne ilişkin belirsizliklerin ön plana çıktığı bir döneme girmiş bulunmaktayız. Türkiye'nin yatırım ihtiyacının yüksek olduğu ve iç tasarrufların bu ihtiyacı karşılamakta yetersiz kaldığı gerçeği göz önüne alındığında, mali disiplinin korunmasının, hem büyümenin kaynağı olan yatırımların sürdürülmesi hem de cari işlemler dengesinde sürdürülebilirliğin sağlanması açısından ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmaktadır.
 
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan
GSYH 1 TRİLYON LİRAYI GEÇTİ
Türkiye yıl sonunda rahatlıkla yüzde 6 civarında büyümeyi yakalayacak. Avrupa pazarlarındaki yavaşlama normale dönseydi bu büyüme aslında çok daha fazla olabilirdi. 3. ve 4. çeyrek büyümeleri daha ılımlı geçecek. Türkiye yıl sonunda rahatlıkla yüzde 6 civarında bir büyümeyi yakalamış olacaktır. Türkiye krizin yaralarını sararak süratle yeni bir döneme girdi. Tüm sektörler büyüyor. Bunlar Türk ekonomisinin gücünün göstergesidir. İhracattaki artış hızı da aynen devam ediyor. 1 Ocak-13 Eylül itibarıyla ihracatımız 76 milyar doları geçti. Tarım ürünleri ihracatının toplam ihracattaki payı yüzde 13 civarında. 1 0cak-13 Eylül arasında tarımdaki ihracat artışımız ise yüzde 12,8 oranında. GSYH'de tarihte ilk defa cari fiyatlarla 1 trilyon liranın üzerine çıkıldı.
 
Sanayi Bakanı Nihat Ergün
YIL SONUNDA YÜZDE 7 BÜYÜRÜZ
İkinci çeyrek için zaten yüzde 10'luk bir beklentimiz vardı. Ve bu beklentileri sanayi üretim rakamlarına, kapasite kullanım oranlarına, ihracat rakamlarına, yatırım rakamlarına ve iç tüketimdeki canlanmaya göre şekillendirdi. Türkiye çok hızlı şekilde küresel krizin etkilerini üzerinden attı. Şimdiden Orta Vadeli Program'daki hedefler aşıldı. Türkiye ekonomisinin 2010 yılının tamamındaki büyümesi yüzde 6'nın da üzerinde yüzde 7'ler seviyesinde bir büyüme olabilecektir, bu potansiyel vardır. Bu büyüme istihdam kayıplarımızı da ortadan kaldıran nitelikte bir büyümedir. İyi olan taraflarından bir tanesi de bu büyümenin içerideki tüketim harcamalarından ve yatırım harcamalarından kaynaklanıyor olmasıdır. İçeride de büyük bir ekonomik canlanmanın var olduğunu görüyoruz.
 
 
EKONOMİSTLER NASIL YORUMLADI
 
Fortis Başekonomisti Haluk Bürümcekçi
YÜKSEK BÜYÜME YAŞANIYOR
Büyüme beklentilerin üzerinde geldi. Bu, yüksek büyümeyi destekliyor. Bizim büyüme beklentimiz bu sene yüzde 7 düzeyinde. Bu rakamla birlikte tahminimizde rahatız. Bir yandan da bundan sonraki dönemde biraz yavaşlama olduğunu biliyoruz. Mevsimsellikten ve takvim etkisinden arındırılmış rakamlarda ise güçlü bir artış var. Bu rakamlarla birlikte milli gelir, kriz öncesi seviyesinin üzerine çıktı.
 
Finansbank Başekonomisti İnan Demir
LEHMAN ÖNCESİNE DÖNDÜK
Beklentinin üstünde çeyreklik bazda büyümenin yüzde 3.7 olması dikkat çekici. Orada kuvvetli bir büyüme görüyoruz. Bence bir önemli nokta; yüzde 3.7'lik çeyreklik büyümeyle birlikte Türkiye 2008-2009 krizinde kaybettiği GSYH'yi yerine koymuş oldu. Mevsimsellikten arındırılmış GSYH, 2008 birinci çeyreğindeki zirve noktasının üzerine çıktı yani Türkiye ekonomisi Lehman öncesine döndü diyebiliriz.
 
Garanti Bankası Başekonomisti Pelin Yenigün
BEKLENTİYİ REVİZE ETTİK
Birinci çeyrekte revizyon var, toplamı değiştirmiyor, ancak kompozisyonu değiştiriyor. Yatırım kalemlerinde yukarı yönlü revizyon görülüyor. Tüketim aşağı çekilmiş. Yine stoklarda yukarı revizyon var. Bu da otomatikman 2. çeyreği etkiliyor. Yatırımların hızlandığını görüyoruz. İkinci çeyrekte yatırım rakamı çok yüksek. Yıl sonu için yüzde 5-5.5 olan tahmin yüzde 6-6.5'e yükseliyor.
 
HSBC Stratejisti Fatih Keresteci
ÇARKLARIN DÖNMESİ SÜRÜYOR
Türkiye ekonomisi 2010 yılının ikinci çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10.3 ile beklentilerin üzerinde bir büyüme kaydetti. Bu etkileyici rakamda düşük baz etkisinin belirleyici olduğu aşikâr. Ancak, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış GSYH değerinin bir önceki çeyreğe göre yüzde 3.7 ile yüksek oranda bir büyüme kaydetmesi, Türkiye ekonomisinde çarkların dönmeye devam ettiğine işaret ediyor.
 
RBS Ekonomisti Tim Ash
RUSYA'NIN İKİ KATI BÜYÜR
Türkiye'yi bölgesel büyüme/toparlanma hikâyesinde tepeye koyacak çarpıcı bir rakam... Yılın ilk yarısında çift haneli büyüme yakalandı ve bu yılın tamamında büyümenin yüzde 7 civarında olabileceğine işaret ediyor. Bu da Türkiye ekonomisinin, Polonya ve hatta Rusya'nın iki katı büyüyeceğini gösteriyor. Hükümetin anayasa değişiklik paketi referandumunda kazandığı zaferin ardından Türkiye için ikinci iyi haber.
Kaynak: Referans