Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Üye Şirketlerden / BALNAK, ERBİL VE HİNDİSTANA AÇILACAK

BALNAK, ERBİL VE HİNDİSTANA AÇILACAK

BALNAK, ERBİL VE HİNDİSTANA AÇILACAK03.09.2010

Türk lojistik sektörünün büyüyen isimlerinden Balnak, yurtdışı operasyonlarını genişletmeye devam ediyor. Mısır ve Libya ofislerinin ardından Şangay’da ofis açmaya hazırlanan şirketin bir sonraki durağı ise Erbil olacak. Sektörün geçen yıla göre artış terendinde olduğunu söyleyen Balnak Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Aygüler, Balnak’ın da seneye hızlı bir giriş yaptığını ve yılın ilk altı ayında bir önceki yıla göre yüzde 20 büyüdüğünü kaydetti. Kriz korkusuyla yüzde 10 artış beklerken bunun üstüne çıktıklarını kaydeden Aygüler, bu durumun piyasadaki hareketlenmenin de bir göstergesi olduğunu ifade etti. Aygüler şöyle devam etti: “ İşlerin açılması ve cirodaki artışa rağmen 2008’in karlılık rakamlarını henüz yakalamak zor. Biz bu sene 2008’in yüzde 10 üzerinde bir ciro yapacağız. 2008’i yakalayamayan şirketlere göre daha başarılıyız. Fakat burada önemli bir detay var. Bilançolara bütünsel bakılması gerekiyor. Sadece satış rakamına bakmanız kâfi değil. Kar açısından baktığınız da ise krizin devam ettiğini söylemek mümkün. Çünkü 2008 yılındaki kar oranlarını 2010’da yakalamak 2009’un kötü etkileri nedeniyle artık çok zor görünüyor. Kar marjları düştü. Çünkü geçen yıl işlerin azalması, süregelen belirsizlik durumu ve dünya basınındaki olumsuz ekonomi haberleri şirketleri müşteri kaybetmemek yönünde bir strese soktu. Böyle olunca herkes maliyet kısma çalışmaları başlattı. Herkes bir alttakine, yani tedarikçisine, o tedarikçi diğer tedarikçiye bunu yansıtmaya başladı. Ve lojistik sektörü de hizmet sektörü olduğu için en alta kalanlardan bir tanesi. Alta kalanın da canı çıkıyor bu işlerde. Ve biz müşterilerin çok ciddi baskısı ile karşılaştık. Bizler de müşteri kaybetmemek adına ciddi indirimler yapmak zorunda kaldık. Çok ciddi indirimler yaptık. Fakat o indirimleri de tedarikçilere tam anlamıyla yansıtamadık. Öyle olunca da kar marjları 2008’e göre çok düştü. Düzelmeye rağmen firmalar geçen yılın baskısını bu yıl da devam ettiriyorlar. Fakat işler açıldığı için maliyetler arttı. Enerji fiyatları artıyor. Kritik olan nokta ise artan maliyetleri piyasaya yansıtamıyoruz. Üzerimizdeki bu baskı istihdamı da etkiliyor. İşsizliği artırıyor. Çünkü bu durumda daha az kişi ile daha çok iş yapmak durumunda kalıyorsunuz.” 5 yılda %100 büyüyecek Sektördeki tüm olumsuzluklara rağmen 2010 için yüzde 20 büyüme öngördüklerini ve Balnak’ın yatırımlarına hız kesmeden devam ettiğini vurgulayan Aygüler, “Bu yıl içerisinde Şangay’da bir ofis açacağız. Daha sonra ise Erbil’de ofis açmayı hedefliyoruz. Yeni personel alıyoruz. Yine bu sene 20.000 m2’lik depo yatırımımız oldu. Filomuzdaki araç sayısını artırmaya devam edeceğiz. İş süreçlerimizi yeniliyoruz. Balnak büyüyen pazarlarda yerini almaya devam edecek. 2011 yılında Hindistan’da bir ofis açmayı hedefliyoruz” dedi. Balnak olarak, şirket birleşmeleri ya da şirket satın alarak büyümeyi hedeflediklerini söyleyen Aygüler konuyla ilgili şu açıklamada bulundu: “Sektörün ihtiyacı olan şeylerden biri de bu tür birleşmeler. Çünkü parçalanmışlık, binlerce şirket olması verimsizlik yaratıyor. Lojistik köyler bu anlamda çok önemli. Böylece maliyetleri düşürüyoruz. Ama bunları Türkiye’de yapmak zor. Birbirimize hep rakip olarak bakıyoruz. Oysaki meslektaş olarak bakmak gerekiyor. Bizim planlarımızdan biri de buydu. Şirket alırız ve büyürüz diye düşündük, ama hayata geçiremedik. Çünkü şirketlerimiz maalesef kurumsal değil. Sayıları, raporları ve bilançoları temiz değil. Ya beklentiler yüksek, ya da kültürler aynı değil. Şimdilik kendi kendimize büyüyoruz. Ama gönlümüzden geçen bu tür birleşmelerle büyümek. Sadece bizim için değil, ülke için de önemli bir adım bu. Ölçek ekonomisi çıkaracak projelerle gidersek, ülkemiz daha sağlıklı bir lojistik sektörüne kavuşur.” Balnak’ın, 5 yıl içinde şu anki büyüklüğünün iki kat üzerine çıkacağını söyleyen Aygüler, şirketin bugün yıllık 130 milyon Euro’luk cirosu olduğunu ancak, şirket satın alma palanlarını hayata geçirdiği takdirde 3-5 yıl içinde bunun 300 milyon Euro’lara çıkabileceğini ifade etti. Aygüler, yurt dışında yaptıkları plan ve projelerin iyi gitmesi durumunda bu rakamın daha da artacağının da altını çizdi. “UND-RODER birleşmesini çok önemsiyoruz” Sektördeki en büyük sorunlardan birinin de uluslararası karayolu kısmındaki bölünmüşlük olduğunu dile getiren Aygüler, “Uluslararası karayolu kısmında bölünmüşlüğün getirdiği koordinasyon zafiyeti var. Yıllar önce küskünlüklerden ve bir takım çıkar çatışmalarından dolayı bölünmüş iki tane dernek şu an birleşmeyi düşünüyor. Bu oluşumu şiddetle destekliyoruz. Çünkü masada bekleyen çok önemli sorunlar var. Roder ve UND’nin yeni yapılanmalarıyla beraber, karayolu nakliyecisinin ve bu sektörün sorunlarının derinine hem ulusal hem de ulusal arası mecralarda inmeleri lazım” şeklinde konuştu. Aygüler konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Bugün lojistik sektöründe olup da yapılan uygulamalara bakıldığında ben resmen utanıyorum. İngiltere’den kalkıp Türkiye’ye 3 günde mal getiriyoruz, ama onu üretime ya da satışa 10 günde sokamıyoruz. 2010 yılında lojistik sektörünün böyle bir durumda olması utanç verici. Gümrük yeni bir mevzuat değişikliğine gidiyor, ondan sonra araç sefil oluyor. O antrepo, bu beyanname derken bir bakıyorsunuz bir hafta da mal ancak boşalıyor. Sektör çıkıp da sesini duyuramıyor. Çözüm üretemiyor. Neden? Birisi iyi yönetilmiyor. Diğeri kendi derdinde. Masaya vuracak koordinasyonu sağlayacak işleri düzeltecek bir kurum yok. Sektörün bu bölünmüşlükten bir şekilde kurtulması lazım. Çözüm de çok net basiretli bir yönetim gelmesi ile mümkün. Ulaştırma Bakanlığı, ‘Türkiye’yi lojistik üssü yapacağız’ diyor. Lojistik üssü yapalım. Böyle bir ülke, böyle bir konum, etrafta bu kadar çok ülke… Ama bunun için mevzuat lazım. Hız olmadan lojistik olmaz. Türkiye’nin bir lojistik politikası olması lazım. Şirketler, dernekler ve partiler üstü. Bunun bir devlet politikası olması lazım. İstihdam istihdam diyoruz. Bu sorunu en kolay hizmet sektörü ile çözülür. Türkiye’nin çıkışı hizmet sektörü. Bu da turizm ve daha önemlisi lojistik sektörleri ile mümkün. Biz çevre ülkeler ve Avrupa için lojistik hizmet verebiliriz. İngiltere’de deposunu kapatıp Türkiye’ye gelmek isteyen Türkiye’de depoyu tutup, Türkiye’yi ‘hub’ yapıp buradan İngiltere’ye sevkiyat yapmak isteyen şirketler var. Ve bunun hizmetini verecek lojistik şirketi de var. Ama bunun için devletin bir politika üretmesi, ayak bağlarını çözmesi teşvikler vermesi lazım. Biz bunu yapacak durumdayız ama daha ucuz değiliz. Maliyetler öldürüyor. TL öldürüyor. Yurtdışına dövizle çalışıyoruz. İhracatı zaten öldürüyoruz kaç yıldır. İhracatçı nasıl para kazanıyor halen anlamış değilim. Sadece deniz karayolu da değil devletin bir lojistik bakanlığı da kurması lazım bence. Lojistik bakanlığı olacak ve o bütün bunları koordine edecek.”

Kaynak: Perşembe Rotası
Gayrettepe Mahallesi, Barbaros Bulvarı Dr. Orhan Birman İş Merkezi No:149/6 Beşiktaş 34349 İstanbul
+90 212 663 08 85 | +90 530 960 84 24
+90 212 663 62 72
utikad@utikad.org.tr