2009 yılında 171 milyon litre akaryakıt taşıyan Omsan, Total, ile yaptığı işbirliği çerçevesinde bu rakamı yüzde 60 artırmayı hedefliyor. Atık yağların toplanmasını da gerçekleştiren Omsan, 2009’da 18 bin ton atık yağ topladı.
Tehlikeli madde taşımacılığı alanında Total’in akaryakıt taşımalarına lojistik hizmet veren Omsan, 2009 yılında akaryakıt taşımacılığı kapsamında 171 milyon litre de akaryakıt taşıması gerçekleştirdi. Omsan, ADR donanımlı araçları ile Total’in Gebze, Haramidere, İzmir, Antalya ve Mersin’de ki terminallerinden Türkiye genelindeki bayilerine 2004 yılından itibaren özel eğitimli sürüler ile Seç(Sağlık, Emniyet, çevre) standartlarına uygun olarak akaryakıt taşımacılığı hizmeti sunuyor. Total ile bu yıl yapılan yeni işbirliği neticesinde ise Omsan, önümüzdeki 5 yıl boyunca Total’e verdiği hizmeti yüzde 60 oranında artırarak sürdürmeyi planlıyor. Omsan, Total’e 30 tanker ve 45 sürücü ile hizmet veriyor. Omsan, Total’in dışında akaryakıt firmalarına da çeşitli dağıtım hizmetleri veriyor.
Tehlikeli Madde taşımacılığı konusunda Omsan’ın bir diğer uzmanlığı atık yağ taşımacılığı. Petrol Sanayi Derneği’nin atık yağ üreticilerinden atık yağların toplanıp lisanslı atık yağ bertaraf tesislerine teslimatını da gerçekleştiren Omsan, tümü atık yağ taşıma mevzuatına uygun tankerleri ile PETDER adına atık yağ üreticilerinden toplanıp İZAYDAŞ ve çimento tesislerinde bertaraf edilmesi için taşıma hizmetlerini, uluslar arası SEÇ (Sağlık – Emniyet - Çevre) kurallarına uygun olarak gerçekleştiriyor. Söz konusu operasyonlar; atık yağ taşımalarında 17 araç ve 35 personel ile yapılıyor. Omsan 2009 yılında 18 bin ton atık yağ toplaması gerçekleştirdi.
ADR Ertelenmemeli
Omsan Genel Müdürü Osman Küçükertan, ADR Yönetmeliği’nin sürekli erteleniyor olmasının yatırımların ertelenmesi anlamına geldiğine değinerek bu konuda ki yanlışlığı işaret etti. 10 Temmuz 2009 tarihinde yürürlüğe giren “ Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Taşınması Hakkında ki Yönetmeliğin” devreye giriş tarihinin 2011 yılına ertelenmesinin Türkiye’de bu sektörde atılacak adımları sekteye uğrattığını belirten Küçükertean, “Şu da bir gerçek ki, çıkarılan yasalar ancak uygulanmaları durumunda bir şey ifade edebilir ve uygulamada öne çıkan husus da denetimdir. Ülkemiz denetim konusunda ne yazık ki henüz yeterli seviyeye ulaşmamıştır” dedi.
Tehlikeli madde taşımacılığında yapılan en ufak bir hatanın çevreye zarar verdiği gibi onlarca insanın hayatına da malolabildiğinin altın çizen Küçükertan, Türkiye’de tehlikeli madde taşımacılığı yapan araçların yeterli teknik donanıma sahip olmamalarının ve sürücülerin, yeterli eğitime olmamasının büyük tehlike oluşturduğuna dikkat çekti.
Küçükertan sözlerini şöyle sürdürdü: “ Her sürücünün psiko-teknik testlerden başarıyla geçmesi şarttır. Diğer mesleklerde olduğu gibi pratikte de profesyonel eğitimin geliştirilmesi gerekmektedir. İdari eğitim ve tekrar eğitim kursları düzenlenmeli, gelişen teknoloji ve kanun değişiklikleri hakkında gelişmelerle ilgili eğitimler verilmelidir. Tehlikeli madde taşımacılığı yapan firmaların bu tür eğitim programlarına katılmaları ve destek olmaları sağlanmalıdır. Avrupa Birliği normlarını esas almaya başlayan ülkemiz bu konudaki uluslar arası kuralları göz önünde bulundurarak gerekli her türlü tedbiri almak zorundadır.
Kaynak: Transmedya