Haziran’da Tedarik Zinciri Yönetimi Profesyonelleri Konseyi, ekonominin durgunlık döneminde yaşanmış olan hızlı stok erimeleri, tedarik zincirlerinde aksaklıklar yaratmış ve talebin yeniden toparlanma süreçlerinde bir çok işletmeyi acil önlemler almaya sevketmiştir.
Konsey’e göre, üreticilerin hızla üretim parçası kaynaklarına yönelmesi ve artan üretimlerine destek arayışlarına girmesi geçtiğimiz birkaç çeyrekte hava kargo hacminde yaşanan patlamanın arkasındaki esas nedeni oluşturmaktadır. Son olarak ortaya çıkanlar, tedarik zincirinde bununla ilgili yaşanan stresin örnekleridir.
Internet donanımı üretimini hedef alarak kurulan bir dev firma olan Cisco’yu ele alalım. Geçtiğimiz 7 – 8 aydır tedarik zincirindeki aksaklıklardan dolayı kriz içindeydi. Müşterileri, firmanın parçaları zamanında ya da hiç sağlyamamalarından şikayetçiydi. Bilgi veri merkezleri gibi altyapı ile ilgili mühendislerin, en temel açama/kapama parçalarını 12 haftaya kadar beklemek durumundaydılar.
Cisco’nun yaşadığı problemlerin kaynağını açıkça, çoğu Çin’de bulunan tedarikçiler oluşturmaktadır. Cisco’nun kendisinin yapmış olduğu açıklamaya göre, bu durumlar “ kısmen piyasalarda yaşanan düzelmelerin sonucu talepteki artışa bağlanırken, bekleme sürelerinin normalin ötesine geçmesi küresel ekonominin aşağı hareketi döneminde tedarikçilerin işgücü ve diğer konularla ilgili eylemlerinin sonucu oluşan darboğazlardan kaynaklanmaktadır”. Diğer bir değişle ekonominin durgunluk döneminde, parça tedarikçileri işçi çıkartmış ve kapasiteyi düşürmüştür. Şu anda talebi karşılayacak yeterli üretim kapasitesi bulunmamaktadır.
Müşterilerin, kötüleşen tedarik durumuna gösterdikleri tepki de ilginç olmaktadır. Cisco’ya göre bu müşterileri “ aynı siparişi birçok sipariş kanallarımıza birden çok girmeleri ve siparişleri karşılanınca diğer mükerrer siparişleri iptal etmeleri veya siparişlerini daha kısa üretim yani kısa teslim süresi veren diğer tedarikçilere kaydırmaları şeklinde olmaktadır”.
Problem ortadan kalkmamaktadır. Yaptığı bir açıklamada Cisco, “ üretim / teslim sürelerinin kısaltılması yönündeki çabalarımız sonucunda siparişlerdeki birikmeler da azalacaktır” dedi.
Sipariş birikme düzeylerindeki düşüşler, çeyrekten çeyreğe net satış ve işletme sonuçlarında daha fazla değişkenliğe ve daha az tahmin edilebilirliğe yol açacaktır. Bunu bir sincap davranışına benzetecek olursak, burada bir belirsizlik ortamında müşteriler sürekli envanterlerini yükseltecektir. Bunun soncunda parça parça olarak düzensizleşecek olan taleple birlikte darlık ile aşırı stoklama arasında gidip gelinecektir.
CSCMP’nin tahmin ettiği gibi (Tedarik Zinciri Yönetimi Profesyonelleri Konseyi) tedarik zincirlerini ziyaret eden ekonomik stres envanterin doğru dürüst yönetilmesini engellemektedir. Bu da sonuçta taşımacılık yönetimini etkilemektedir. Yani Cisco’nun deyişiyle, ”Sevkiyatların biçimsel yapılarında doğrusallıkta bozulmalara neden olan sevkiyatların rezervasyonları aştığı veya üretime ilişkin konuların sevkiyatları geciktirdiği dönemler yaşadık. Ayrıca bu belli bir dönem için gelirlerde tahmin yürütülmesini güçleştirmekte, sevkiyatların doğrusal bir çizgi dışında olması maliyetlerde de artışa neden olmakta, zira bunlar fazla mesai ve envanter yönetimiyle ilgili harcamaların olası olduğu ve düzenli olmayan sevkiyat biçimlerine yol açan kapasitenin düşük olarak kullanıldığı dönemlerde ortaya çıkmaktadır.
Kaynak : Transport Intelligence