Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / TÜRKİYE AVRUPALI ÇİNDİR

TÜRKİYE AVRUPALI ÇİNDİR

TÜRKİYE AVRUPALI ÇİNDİR03.08.2010

Grimaldi’nin Türkiye’deki büyüme sürecini anlatan Grimaldi Lines Türkiye Ticari Operasyonlar Müdürü Francesco Olivieri “Ford, Renault ve Toyota gibi üreticiler büyüdükçe biz de büyüyoruz. Stratejik olarak Karadeniz’e bir köprü olan Türkiye bu stratejik önemini tamamen kullanmıyor” dedi. Olivieri, Grimaldi’nin Türkiye’ye bakışını PERŞEMBE ROTASI’na anlattı.

Öncelikle Grimaldi’yi kısaca anlatabilir misiniz?
Grimaldi, küresel bir grup, bütün dünyada 100’ün üzerinde gemimiz faaliyette. Başta Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika, Batı ve Kuzey Afrika olmak üzere bütün dünyada yılda 80 binden fazla sefer yapıyoruz. Grimaldi Group halen dünyanın en büyük otomobil taşıyıcılarından biridir. Kuzey Amerika ile Avrupa arasında taşımacılık yapan Atlantic Container Line da bünyesindedir. Başka birçok ortaklıkları vardır.
 
Grimaldi Türkiye’ye yılda kaç sefer yapıyor?

Geçen yıl Türkiye limanlarına gemilerimiz 450’den fazla kez sefer yaptı. Toplamda 400 binden fazla otomobil taşıdık. Yeniköy, Derince, Gemlik, İzmir ve Mersin limanlarına düzenli olarak yük taşıyoruz. 15 yıl önce yalnızca iki gemiyle başlamıştık Türkiye’deki faaliyetlerimize. O zamandan beri her yıl yaklaşık iki kat büyüdük. Daha çok otomobil, ağır iş makineleri taşıyoruz.
 
Kendi faaliyetleriniz açısından bakıldığında küresel ekonomik durumun kriz öncesi ve sonrası arasındaki farklar nelerdir?

Bu zor bir soru. Biz tabii piyasaya ve otomobil sektörüne göre hareket ediyoruz. Onlardan gelen talebe göre hareket ediyoruz. Kriz olsun olmasın küresel volüm azaldı. En azından bu durum Avrupa için geçerli. 2007-2008’deki zirvenin çok aşağısındayız bu bölgede.

Grimaldi, başka tip gemilere yatırım yapmaya başladı. Aslında geçen yıl feribot alanında büyük bir yatırım yaptık. Tunus, Libya, İtalya ve İspanya gibi ülkelerde treyler ve yolcu taşımacılığında çok büyüdük.

Aslında sektörümüzde bir aşırı kapasite var. Eski gemilerin çıkarılması dünya ticaretinde kullanılan gemileri ortalama olarak gençleştiriyor. Bu bir balıka kapasiteyi azaltıyor. Bizim filomuzda gemilerin ortalama yaşı 6 ve halen 27 yeni gemimiz inşa halinde.
 
Türkiye’de büyüme planlarınız nedir?

Grimaldi’nin Türkiye’de büyüme oranı inanılmaz. Demin söylediğim rakamlar bunu gösteriyor. Türkiye’de Ford, Renault ve Toyota gibi üreticiler büyüdükçe biz de büyüyoruz. Grimaldi’nin 27 yeni gemisinin daha inşa edildiğini de düşürsek tonaj kapasitesi çok büyüyecek. Tabii ülkenin liman hizmetlerindeki altyapıya ve üretimin büyümesine bağlı olarak şirketler büyüyebiliyor. Otomobil taşımacılığı konteyner gibi değil. Konteynerlerde olduğu gibi otomobilleri üst üste dizemezsiniz. Dolayısıyla volüm aratacak ve 1 milyon otomobil taşınacaksa buna uygun liman kapasitesi gerekli.
 
Türk limanları hakkında ne düşünüyorsunuz?

Son 3 yıldır özel limanlarda büyüyen bir kapasite vardı. Belki Türk limanları daha çok konteyner taşımacılığına odaklanıyor. Daha fazla otomotiv taşınmasına daha fazla önem verilmeli. Bu taşımacılık sektörü bir ülke için stratejik önemi olan bir endüstriye bağlı; otomotiv endüstrisi. Otomotiv üretiminin bir ülke için stratejik bir önemi vardır. Türkiye bugün Avrupa’daki en büyük üreticilerden biri. Sorun daha fazla ya da daha az liman olması gerektiği değil. Önemli olan daha fazla uygun tesis ve mevcut limanlarda daha fazla alan olması. Kargoyu indirmek için daha kolay müşteri ilişkileri gerekli. Türkiye’de [taşımacılık] trafiğinin yüzde 80’inin limanlardan yapıldığını düşünürsek, limanlar ülkenizin geçiş kapısı olduğunu söyleyebiliriz.

Türkiye büyüyen bir ülke. Deyim yerindeyse Türkiye “Avrupalı Çin”dir. Genç bir ülke bu çok önemli. Bu, gelecek için büyük bir fırsat yaratıyor. Bana göre Türkiye büyük bir ülke. Akdeniz’in en büyük ülkelerinden biri. Ayrıca stratejik olarak Karadeniz’e bir köprü olmasıyla önemli. Bence Türkiye bu stratejik öneminin tamamen kullanmıyor. Ayrıca Türk limanları, Avrupa’daki ve bütün Akdeniz’de en pahalı limanlar arasında bulunuyor. Şirketler Karadeniz için Türkiye’den çok Yunan limanlarını kullanıyor, çünkü daha az maliyetli. Aradaki fark çok yüksek. Başka limanlarda ödenmeyen vergiler ödeniyor Türkiye’de. Eğer ülke daha rekabetçi olursa büyüme potansiyeli çok büyük. Bütün dünyada deniz taşımacılığı tipik bir serbest piyasa karakteri gösterir. Tekel ya da oligopol yoktur. Piyasa ne kadar serbest olursa herkes için yararı o kadar büyük olur. 70 milyon nüfuslu bir ülkesiniz dolayısıyla deniz taşımacılığında büyüme potansiyeli çok çok yüksek.
 
Kaynak: Servet YEŞİYURT/Perşembe Rotası