İstihdam sorunu ve soruna çözüm katkısı için kargo ve lojistik sektörünün de desteklenmesi TUİK 2008 verilerine göre çalışan sayısının 1 milyon 89 bin kişisi, ulaştırma, haberleşme ve depolama sektöründe çalışıyor. 2007 verilerinde bu rakam 1 milyon 136 bin kişi olarak belirtilmiştir. Krizin etkili olduğu taşımacılık ve lojistik sektöründe istihdamda yüzde 4'lük bir daralma olduğunu görüyoruz.
Ülkemizin sorunlarından istihdam sorunu ön sıralarda yer alıyor. Türkiye'de istihdamla ilgili gelişmeleri TUİK'in (Türkiye İstatistik Kurumu) her ay yayınladığı verilerden takip ediyoruz. Daha önceleri yayınlanan istihdam rakamlarında, yeni olarak mevsimlik etkilerin etkilerini gösteren rakamlar açıklanmaya başladı. Türkiye'de mevsime göre tarım ve sanayi üretimleri istihdam rakamları büyük değişimler gösterebiliyor. Eski açıklanan rakamlara göre işsizlik oranı yüzde 14.4 iken yeni mevsimsel etkilerin arındırılmış haliyle yüzde 12.7 görülmekte. Eski hesaplama sistemine göre 2010 Şubat ayında iş gücü (çalışmaya hazır kadın ve erkek toplamı) 24.8 milyon iken, arındırılmış şekliyle 25.6 milyon, eski sistemle 21.2 milyon olan çalışan sayısı arındırılmış şekliyle 22.3 milyon, işsiz sayısı eski sistemle 3.5 milyon, arındırılmış şekliyle 3.2 milyon, işsizlik oranı eski sistemle 14.4 iken arındırılmış şekliyle 12.7 verileri açıklandı. Ülke nüfusunun askerde, hapiste (buna kurumsal nüfus tanımlaması yapılıyor) olanların çıkarılması ile kurumsal olmayan nüfus olarak tanımlanan 71.0 milyon kişi tespit ediliyor. Bunun için de 15 yaş ve üzeri tespit edilerek 52.2 sayısına ulaşılıyor. Bu 52.2 milyon nüfustan okula gidenler,hasta olanlar çalışmak istemeyenler ayrı tutularak elde edilen sayıya "iş gücü" tanımlaması yapılıyor. Bu sayı Şubat 2010 ayında 24.8 milyon olarak açıklandı. Bu sayının 21.2 milyonu çalışıyor. İş gücü olarak belirlenen verilerden çalışan sayısı çıkarıldığında kalan sayı 3.5 milyon kişi. Mevsimsel değişikliklerden arındırılmış haliyle yukarda açıklanan rakamlarla bu oran 12.7 olarak belirleniyor. (Kaynak TUİK)
TUİK 2008 verilerine göre bu çalışan sayısının 1 milyon 89 bin kişisi, ulaştırma, haberleşme ve depolama sektöründe çalışıyor. 2007 verilerinde bu rakam 1 milyon 136 bin kişi olarak belirtilmiştir. Krizin etkili olduğu taşımacılık ve lojistik sektöründe istihdamda yüzde 4'lük bir daralma olduğunu görüyoruz. Ülkemizde yıllık nüfus artışı ortalama 800 bin kişi. Bu artışa paralel olarak yıllık 500-600 bin kişi iş gücüne katılıyor. Reel olarak değerlendirildiğinde her yıl 500-600 bin kişiye iş imkanı sağlansa da işsizlik oranına olumlu bir katkı sağlanamıyor. Diğer ülkelerde nüfus artışı bizim artış sayılarımızın oldukça altında, dolayısıyla diğer ülkelerde de yaşanan, özellikle 2008-2009 krizinde en üst seviyeye çıkan işsizlik, hızlı artan nüfus sayımızla bizi oldukça olumsuz etkiliyor.
Bütün bu olumsuzluklara çözüm olarak yoğun çaba sarf ediliyor. Çalışma Bakanlığı Aralık 2009'da ve Şubat 2010'da "Ulusal İstihdam Çalıştayı" yaptı. Bu çalıştaya ilgili kamu kurumları yanında 29 STK da katıldı. Bu çalıştay değerlendirmeleri ile ilgili olarak Haziran 2010 tarihinde Devlet Bakanı Ali Babacan'ın yönetiminde yapılan Ekonomi Koordinasyon Kurul toplantısında geniş şekilde masaya yatırıldı.. Ulusal İstihdam Stratejisi değerlendirmelerinde, AB İstihdam Stratejileri'ne uygun önlemler alındığını görüyoruz. 1997 yılında Lüksemburg'da yapılan olağanüstü zirvede ortaya konulan Avrupa İstihdam Stratejisi'nde ön görülenler daha sonra 2000, 2001 ve 2002 zirvelerinde de en önemli konulardan birisi olarak değerlendirildi. Bu çalışmalar sonucunda 'İstihdam Edilebilirlik' (eğitim, iş arayanların yetenek ve niteliklerinin artırılması), 'Girişimcilik' (girişimciliği teşvik edici vergi v.b iş veren yüklerinin hafifletilmesine dönük ç.alışmalar), 'Uyarlanabilirlik' (esnek çalışma modelleri), 'Eşit Fırsatlar' (iş gücü piyasasında kadın ve özürlülere iş gücüne katılımda olanaklar sağlanması) ön görülmüştür. AB istihdam konusunda 2010 yılı için genel istihdamın yüzde 70, kadın istihdamının yüzde 60 oranlarına ulaşması için hedefler koymuş ve bunun sağlanması için de yüzde 3'lük bir büyümenin yeterli olacağını öngörmüştür. AB'de de istihdama dönük olarak son alınan kararlarla üç temel amaç tespit edilmiştir. Bunlar; 'Tam İstihdamın Sağlanması', 'İşte Kalite ve Verimliliğin Artırılması', 'Sosyal Bütünleşmenin Güçlendirilmesi.'
Ulusal İstihdam Stratejileri uygulamalarına dönük olarak değişik sektörler için AB ön görülerine uygun uygulamalar yapılmıştır. Bunlara örnek olarak 5084 sayılı Yatırımların ve İstihdamın Teşviki ile ilgili kanun (gelir vergisi, sigorta primi iş veren hissesi, bedelsiz yatırım yeri tahsisi, enerji desteği ile ilgili teşvikler), 5350 sayılı bazı iller için teşvikleri kapsayan Yatırımların ve İstihdamın Teşviki Kanunu, 5615 sayılı Gelir Vergisi ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile vergilerde iş veren yükünü azaltıcı, istihdamı artırıcı teşvikler öngörülmüştür. İstihdamı artırıcı tedbirler olarak belirlenen desteklemelerde girişimci gençlere yönelik olumlu destekleri, özellikle tekstil, turizm, bilişim ve finans sektörlerinde istihdamın artırılması için önemli teşviklerle destekler görmekteyiz.
Bu desteklerde istihdama çok önemli katkılarda bulunan 'Lojistik ve Kargo Şirketleri' ile taşımacılık sektörünün diğer unsurlarının da göz önünde bulundurulması gerektiği kanısındayız. İşveren üzerindeki vergi ve sigorta yüklerinin azaltılarak iyileştirilmesi, depolama alanları için bedelsiz arazi tahsisi, en önemli üretim girdileri olan akaryakıtta, lastik ve bakım için gerekli malzemelerde ÖTV indirimleri gibi maliyetlerini düşürerek istihdama katkı sağlayacak teşviklerle, destekler verilmesi, istihdam için yararlar sağlayacaktır. Ülkemizin jeo-stratejik konumu da göz önünde tutulduğunda, diğer altyapı düzenlemeleri ile oldukça önemli gelişmeler sağlamış olan ülkemiz lojistik ve taşımacılık sektörünün sağlayacağı katma değer ve döviz girdileri dışında istihdama da önemli katkılar sağlayacağı çok net bir şekilde görülmektedir.
Kaynak: Transport