Gelişen internet teknolojisi ile birlikte bir firmanın mal ve hizmetlerini doğrudan nihai müşteriye sunması e-ticaretin kullanımını artırdı. E-ticaret arttıkça e-lojistik de giderek gelişmeye başladı. 2008 yılı sonunda başlayıp 2009'un tümünde hissedilen ekonomik kriz, internet üzerinden alışverişin de artmasında önemli bir yer tuttu. 2009 yılında e-ticaret 2008'e göre yüzde 13 oranında artarak 10 milyar 273.7 milyon TL'ye yükseldi. Sanal ticaretin ilk kez 10 milyar TL sınırını aştığı 2009 yılında, sanal mağaza sayısı ise bir önceki yıla göre yüzde 22.7 artışla 21 bin 950'ye yükseldi. 2009 yılında sanal ortamda yapılan işlem sayısı da arttı. Yerli ve yabancı kartların yurtiçinde kullanılmasıyla sanal ortamda gerçekleşen işlem sayısı 2009'da bir önceki yıla göre yüzde 3 artışla 66 milyon 487 bin 123, yerli kartların yurtiçinde ve yurtdışında kullanılması sonucu oluşan işlem sayısı yüzde 10 artışla 67 milyon 311 bin 588 oldu. Sanal mağaza sayısı 2009 yılında 21 bin 950'ye yükseldi. Sanal mağazaların sektörlerine göre dağılımı da 3 bin 794 doğrudan pazarlama, 3 bin 442 elektrik, elektronik bilgisayar, 3 bin 542 hizmet sektörü, 3 bin 52 akaryakıt istasyonları olarak gerçekleşti.
E-LOJİSTİK GELENEKSEL LOJİSTİKTEN ÇOK FARKLI
E-ticarette yaşanan bu gelişme, sanal alışveriş sitelerinin lojistik süreçlerinin de gelişimini artırdı. Ürün hangi ortamda satılırsa satılsın fiziki bir depolama, nakliye ve teslimat sürecinden geçmesi gerekiyorsa da internet üzerinden yapılan satışların artması, yeni dağıtım, taşıma ve lojistik modellerini de gündeme getirdi. Özellikle süreçlerin yönetiminde ve uygulanan sistemlerde geleneksel lojistik süreçlerden farklı işleyen e-lojistik için müşteriye yakın dağınık alanlara yayılmış depolar gerekir hale getirdi. Siparişlerin sık verildiği sektörlerde hizmet veren e-lojistikte siparişin müşteriye ulaşma hızının fiyatından daha önemli olması ve en kısa zamanda teslim olma zorunluluğu e-lojistiği geleneksel lojistikten ayıran en önemli fark olarak ortaya çıktı. Tüm hizmetin online olarak takip edildiği e-lojistikte bilgi formu, sipariş formu, fatura, ödeme makbuzu gibi dokümanlar önemini yitirirken web tabanlı uygulamalarla süreç online olarak takip edilebilinir hale geldi.
36 KATEGORİDE 350 BİN FARKLI ÜRÜN
E-ticaret sektörünün Türkiye'deki ilk temsilcisi konumundaki hepsiburada.com, bugün 2.5 milyon üyeye sahip ve aylık ortalama 5 milyon 500 bin tekil kullanıcının ziyaret ettiği sanal alışveriş sitesi. Bilgisayardan ev elektroniğine, tekstilden mobilyaya toplam 36 kategoride 350 bin farklı ürünün satışını gerçekleştiren hepsiburada.com'un Operasyon Direktörü Eser Erkan'a lojistik süreçleri nasıl yönettiklerini sorduk.
Sanal mağaza teslimat lojistiği sürecini nasıl yönetiyorsunuz? Süreç için özel yazılım veya başka tür teknolojik bir sistem kullanıyor musunuz?
Hem kendi içimizde geliştirdiğimiz yazılımlar hem de uluslararası ERP sistemlerini kullanarak sipariş teslimat ve satış sonrası süreçlerimizi yönetiyoruz. Tüm sistemlerimiz birbiri ile entegre bir şekilde çalışıyor. Müşterilerimiz siparişlerini oluşturduktan sonra ürünler, dağıtım merkezi stoklarında ise hemen iş emirleri oluşturularak toplanmaya ve paketlenmeye başlıyor. Eğer tedarikçi stoklarında ise otomatik olarak tedarikçilerimize sipariş geçiliyor ve ürünler dağıtım merkezimize geldikten sonra paketlenerek bekletilmeden müşterilerimize gönderiliyor.
Lojistik süreci kendi bünyenizde mi gerçekleştiriyorsunuz yoksa sizin adınıza bir lojistik firma mı süreci yönetiyor? Rekabet anlamında hangisi daha mantıklı?
Son yıllarda ülkemizde hem yerli hem de yabancı lojistik firmaları büyük gelişmeler gösterdi ve lojistik uygulamaların yönetiminde oldukça başarılı hale geldiler. Mevcut durumda, bizim büyüklüğümüzde bir online perakendecinin lojistik iş süreçlerini yönetebilecek bir firma bulunmuyor, dolayısıyla tüm süreçler bizim kontrolümüzde. Bu konuda oldukça deneyim sahibiyiz. Bu rekabet avantajımızı da olabildiğince kullanmaya çalışıyoruz.
Nakliyede kendi araçlarınızı mı kullanıyorsunuz yoksa anlaşmalı nakliye firmaları mı söz konusu?
Nakliyede anlaşmalı olduğumuz Aras Kargo ve Yurtiçi Kargo firmalarının araçlarını kullanarak tüm Türkiye'ye paketlerimizi dağıtıyoruz.
24 SAAT SİPARİŞ TESLİMATI
Sanal mağazacılığın lojistik süreçleri ile normal mağazaların lojistik süreçleri arasında herhangi bir fark var mı?
Sanal mağazacılığın lojistik süreçlerinin normal mağazalara oranla operasyonel olarak çok daha zor ve karmaşık olduğunu söyleyebiliriz. Normal mağazacılıkta, ürünler dağıtım merkezlerinden mağazalara toplu olarak ve belirli asorti/paket adetleri ile stoklu olarak sevk edilmektedir. Sanal mağazacılıkta ise her bir müşterinin siparişi tek tek hazırlanarak ve paketlenerek, ayrı ayrı irsaliye ve fatura kesilerek kargo etiketleri ile birlikte kargo şirketine teslim edilmektedir. Müşteriler siparişlerini verdikten sonra teslimatın gecikmesi kabul edilemeyen bir durum olduğundan dağıtım merkezinde bulunan ürünler zaman geçirmeden kargoya teslim edilmeli ve yola çıkarılmalıdır. Sanal mağazacılıkta siparişler günün her saatinde verilebildiğinden lojistik süreçlerinin de günün her saati çalışıyor olması gerekir. Bu nedenle dağıtım merkezimiz de vardiyalı çalışılmakta ve 24 saat sipariş teslimatı yapılmaktadır.
Ürün kategorilerini ve sipariş teslimatlarını hangi kriterlere göre yönetiyorsunuz?
Sanal mağazacılıkta lojistik süreçleri ürüne dokunmadan satınalma işlemini yapan müşterinin aslında bir nevi temsilcisi gibi davranarak, ürünün doğru paketlenmiş ve hasarsız olma kontrollerini de müşterinin yerine yapar. Yani ne kadar yüksek teknoloji kullanılıyor olsa da mutlaka insan kararlarına ihtiyaç duyulur. Biz de her müşteri siparişini hazırlarken "Ben olsam bu ürünü bu şekilde alıp kullanmak ister miyim?" sorusunu kendimize sorarak otokontrollerimizi gerçekleştiriyoruz. Ayrıca sanal mağazacılıkta birlikte çalıştığınız ve iş ortağınız haline gelen kargo şirketlerinin önemi büyüktür. Müşterinizin alışverişi ile fiziksel olarak temas sağladığı ilk yer kargo şirketi kuryesinin kapıya gelip paketini teslim ettiği andır. Kurye aslında sanal mağazayı temsil eder, müşteri algısına göre de alışveriş deneyiminin en etkili olduğu bölümdür. Bu sebeple kargo şirketleri ile ortak süreçlerin çok doğru analiz edilip değerlendirilmesi gerekmektedir.
Kaynak: Transport