Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / HAVADA YAKALANAN BAŞARI DEMİRYOLLARINA TAŞINACAK

HAVADA YAKALANAN BAŞARI DEMİRYOLLARINA TAŞINACAK

HAVADA YAKALANAN BAŞARI DEMİRYOLLARINA TAŞINACAK08.07.2010

Ulaştırma Bakanlığı, sivil havacılıkta yaptığı reforma benzer bir liberalizasyonu demiryollarına uygulamak için gerekli yasal düzenlemeleri tamamladı.

Ulaştırma Bakanlığı sivil havacılıkta yaptığı liberalizasyonu demiryollarına aktaracak.


Ulaştırma Bakanlığı, sivil havacılıkta yaptığı reforma benzer bir liberalizasyonu demiryollarına uygulamak için gerekli yasal düzenlemeleri tamamladı. Karayolarında ise yaşlı kamyonları satın alarak hurdaya gönderme devam edecek.  
Ulaştırma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Kaptan Suat Hayri Aka, Bakanlığın ulaştırma alanındaki projeksiyonlarını Perşembe Rotası’na anlattı.

Denizcilik sektörünün çok yakından tanıdığı Kaptan Aka, dört senedir Müsteşar Yardımcısı olarak, Avrupa Birliği  ve Uluslararası ilişkilerden sorumlu. Devlet Hava Meydanları İşletmesi ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü de aynı müsteşarlığa bağlı olması kendisinin de denizci olması nedeniyle Aka’yı bakanı temsilen karayolu, demiryolu ve denizcilik toplantılarında görmeniz mümkün.
Bir Kaptan olarak havacılıkta zorluk yaşayıp yaşamadığını sorduğumuz da Aka çok ilginç bilgiler vererek açıklıyor: ‘’Havacılık sektöründeki uygulamalar ve hukuğunun çoğunluğu denizden alınma ve mesleki anlamda çok yabancılık çekmedim. Havacılık teknik manada denizciliğe benzer ve dünyanın birçok yerinde denizciler tarafından yönetiliyor. 

• Türkiye, sivil havacılıktaki bu başarıyı nasıl sağladı?
Öncelikle Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü bağımsız bir birim haline getirildi. Sivil Havacılığın özerkleştirilmesiyle birlikte reform başladı. Yapılan liberal düzenlemeler ve özel sektörün dinamizmi havacılık sektörünü uluslararası standartlara taşıdı. Krizden sonra bütün dünyada iflaslar gelmişken ve ortalama yüzde 10 küçülürken Türkiye havacılıkta ortalama yüzde 30 büyüme gösterdi. Yaklaşık  800 hava aracına sahip bir filoya sahibiz. 2003’te 8 milyon olan yurt içi yolcu hareketi 2009’da 35 milyona çıktı. Aynı dönemde 25 milyon olan uluslararası yolcu hareketi 45 milyona çıktı  Aynı yıl, sivil kullanıma açık havaalanı sayısı 23 iken bugün 45 tane var ve 5 havaalanı da inşaat halinde. Ayrıca iki tane de yap işlet modeliyle bölgesel havaalanı inşa edilecek. Bunlardan biri Mersin de yapılacak olan Çukurova Havalimanı olacak. Anadolu şehirleri arasında çapraz uçuşlar başladı. Havacılık çok kolay ve efektif kullanılabilir hale geldi. Özel sektörün dinamizmiyle sağlanan bir başarı. Global marka haline gelen havayolu ve yer hizmetleri şirketlerimiz var. Sektörde yatırım yapmak için ciddi bir talep var ama hepsi kriterlere bağlandı ve piyasaya giriş düzenlendi.


• Bilet fiyatları bazen 29 TL’ye kadar düşmüş, bu rekabet yıkıcı olmuyor mu?
Havayolu şirketleri maliyetleri düşürebildikleri kadar düşürüp bunu bilete yansıtıyorlar. Koltukların bir kısmı 29 TL diğerleri de giderek artan daha yüksek fiyatlara satılıyor. Ortalaması birim maliyetin biraz üstünde oluyor ve kar ediyorlar. Burada avantaj sürekli doluluk. Şirketlerin zarar etmelerine  müsaade etmeyiz. Yıkıcı rekabete izin vermiyoruz. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü senede birkaç kez bütün havayolu şirketlerinin mali durumlarını denetler.

• İstanbul’a yeni bir havaalanı gündemde mi?
İstanbul’a yeni bir havayolu için değerlendirmeler yapılıyor. Diğer yandan mevcut havaalanlarının kapasitelerini artıracak yatırımlar yaparak kısa vadede oluşacak talepleri karşılamaya çalışıyoruz. İstanbul en önemli bölgesel hub limanlarından bir tanesi.  2023 projeksiyonlarında Bakanlığımızın İstanbul’a en az bir tane 60 milyon yolcu kapasiteli bir havaalanı inşa etme planı var.  Türkiye’nin 50 yıl sonraki talebini bile karşılayabilecek bir proje bu. Çorlu havaalanı ile Atatürk havaalanı arasında 10 dakikada gidebilen yüksek hızlı magnetik bir demiryolu da düşünüyoruz. Böylece iki havaalanını tek havalanı gibi kullanma imkanı sağlayacağız. Bunun örnekleri Japonya, Çin  gibi ülkelerde var.

Ulaştırma Bakanlığı’nın en büyük başarısı; ihtiyaç doğduktan sonra değil çeşitli bilimsel metodlar kullanarak uzun vadeli projeksiyonlarla ülkenin ihtiyaç duyabileceği projeleri zamanı gelince hayata geçirmesidir.Toplam 250 milyar dolar değerinde demiryolu, denizcilik, karayolu,hava meydanları ve altyapı olmak üzere  yaklaşık 100 büyük proje var. Türkiye artık 25 yılda neler yapacağını biliyor.

Ancak bu projelerden liman yatırımlarına hala başlanamadı...
Çandarlı ve Filyos limanı projelerinin biraz gecikmesinin nedeni Çandarlı’yı Avrupa Birliği’nin hibe yardımlarıyla yapmak istedik. Çandarlıyı bu sene ihale edeceğiz. Fakat Çandarlı limanını o projeksiyondan çıkardık. Ama devlet olarak alt yapısını yapacağız. Biz Avrupa Birliği fonlarını ağırlıklı olarak demiryollarında kullanmak istiyoruz. Limanlar yap-işlet sistemine uygun olduğu için bu finans sistemini kullanarak yapacağız. 2007 ile 2013 dönemi için bize tahsis edilen 340 milyon dolarlık mali yardımın,  yaklaşık 110 milyon dolarını İstanbul-Ankara demiryolunun Köseköy-Gebze etabında kullanacağız. Bu sene içinde ihale edip sözleşmeye bağlayacağız.

Bildiğim kadarıyla havada yakaladığınız başarıyı demiryollarında da yapmayı düşünüyorsunuz...

Havayollarına benzer bir liberalizasyonu demiryollarına uygulayacağız. TCDD’yi yeniden yapılandırıyoruz. Altyapı ile işletmeyi birbirinden ayıracağız. Altyapı kamuda kalacak, demiryollarının işletilmesinde özel sektöre de izin verilecek. Yasal hazırlıklar tamamlandı ve Parlamentoya sunacağız yıl sonuna kadar çıkmasını umut ediyoruz.  Cumhuriyet tarihinden ilk defa demiryollarına ayrılan bütçe karayollarına ayrılan bütçeyi geçti bu sene. Ayrıca demiryollarının modernize edilmesi için Dünya Bankası ve Avrupa Yatırım Bankası gibi çok farklı uluslararası kuruluşlarla işbirliği içerisindeyiz.

• Hızlı tren hangi şehirlerden geçecek?
Çok ciddi bir demiryolu atılımı başladı ve şuana kadar ciddi başarı da sağlandı. Eskişehir hattı ile bu şehir adeta Ankara’nın banliyösü gibi oldu. 270 km yol yaklaşık bir saatte gidiliyor. Günde 20 tren çalışıyor ve % 90I aşkın  doluluk oranı var. İstanbul hattı tamamlandığında; Gebze-Ankara 3 saate düşecek. Ankara-Konya hattını bu sene Aralık ayına yetiştirmeye çalışıyoruz. Proje tamamlandığında mesafe bir saate düşecek. Ankara-Sivas inşaatı devam ediyor. Ankara-İzmir projeksiyonu var. Kayseri devam ediyor. Hat, Kars’a kadar uzatılıp Bakü-Tiflis_Kars demiryolu ile birleştirilecek. Sanayi kuruluşları ulaşım imkanları olan yerlere gider. Bu nedenle bütün limanlar ve lojistik merkezlerinin kılcal ağlarla demiryollarına bağlanma projeksiyonu var.

• Karayollarında kamyon arzını azaltmak için bazı kriterler getirdiniz ve piyasadan yaşlı kamyonları satın aldınız. Benzer düzenlemeler devam edecek mi?
Karayollarında da ciddi düzenlemelere gittik. Kamyon taşımacılığında talebin 4 katı bir kamyon arzı vardı. Modern ve kapsamlı bir yasal düzenlemeyle sektör kontrol altına alındı. 400 bin civarında işletme, lisan verilerek kayıt altına alındı. Kara taşımacılığında piyasaya giriş zorlaştırıldı. Mesleki ve mali yeterlilik kriterleri getirildi. Bu şartları yerine getiremeyenler piyasan çıkmak zorunda kaldı. Bu sayede gelecek 5 sene içinde arz talep dengesinin tamamiyle oturmasını bekliyoruz.
Diğer taraftan elde edilen lisans gelirleriyle 1980 öncesi üretilmiş piyasada olan kamyonları satın alarak hurdaya göndermeye başladık. Kamyon başına 9 bin TL verip birikmiş vergi ve trafik borçlarını da affederek  kamyonları satın alıyoruz. Şuana kadar 20 bin civarında kamyon aldık. Yaş sınırını 1985’e çekip 100 bin eski kamyonu karayollarından çekmek istiyoruz. 
Ayrıca araç muayene istasyonlarını özelleştirerek devlete yaklaşık 1 milyar dolar gelir sağladık. Artık çok modern tesislerde gerçek anlamda muayeneler yapılıyor.

Kaynak: Perşembe Rotası