Mükemmel geçen bir ilk 3 çeyrek sonrası 2008 senesinin kalan son çeyreği tüm pozitiflikleri bir anda silen ve tüm dünyayı bir belirsizliğe sokan sürecin başlangıcı oldu. Amerika’dan başlayan ve göstere göstere tüm dünyaya yayılan ekonomik kriz ülkemizi de etkisi altına aldı. 2009 senesi ilk çeyreğinde otomotiv sektörü bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 50 düşüş göstererek krizin ciddiyetini daha da hissetmemizi sağladı. 2009 yılı toplamda ithalatta yüzde 30,3 ihracatta ise yüzde22,6 düşüşle dış ticaretimizin eksiye döndüğü bir yıl oldu. Lojistik sektörü her zaman için Türkiye dış ticaretinin ve tüm sektörlerin genel olarak bir göstergesi olmuştur. Doğru orantılı olarak her sene yüzde 10 – 15 arası büyüyen lojistik sektörü bu sefer eksi sayılarla seneyi tamamladı. Avrupa’ya giden TIR sayılarımız yüzde30 azaldı.
2010 senesi nasıl geçecek, dış ticaretimiz büyüyecek mi? Filo, depo yatırımlarımızı etkileyecek, üretim tesislerimizi büyütme ve eleman sayımızı arttırma kararlarını vereceğimiz, hem hizmet veren tarafın hem de hizmet alan tarafın önündeki en kritik soru bu.
İlk resmi rakamların açıklanmaya başlaması ile 2010 yılı için biraz daha belirgin tahminler yürütülmeye başlandı. Karayolu ile Avrupa’ya yapılan TIR seferlerinde yüzde 5’lik bir artış var. 2010 yılının ilk dört ayındaki ihracatımız yüzde 23,09 artışla 35 milyar 97 milyon Dolar oldu. Bu da İhracatçılar Meclisi’nin yılın başında açıkladığı yıl sonu 111 milyar Dolar’lık ihracat hedefini destekler nitelikte. Bu noktada en dikkat edilmesi gereken husus ihracatımızın yaklaşık yüzde 50’sinin AB ülkelerine yapıldığı ve Euro’nun TL karşısında ve dış piyasalarda değer kaybetmesi. İhracatımıza en büyük frenlemeyi değer kaybetmeyi sürdürmesi durumunda Euro yapabilir.
Peki, yurt dışından Türkiye hakkındaki öngörüler ne? IMF 2010 – 2015 yılları arası dünya büyüme tahmin rakamlarını açıkladı. Buna göre Türkiye 2010 yılında yüzde 5,2’lik bir büyüme yaşayacak. 2015 yılına kadar toplam büyüme tahmini ise yüzde 26,52. Bu rakamlar Avrupa Topluluğu ülkeleri için öngörülen 2010 yılı yüzde 1 ve 2015 yılına kadar olan yüzde 12,17’lik rakamların üzerinde.
Aynı zamanda da 2009 senesini karlı kapatan bankaların artı rakamlarını piyasaya kredi olarak vermeleri de, hizmet alan firmaların 2009 senesi yaralarını daha hızlı sarmalarına destek olacak.
İlk çeyrek verileri bize 2010 senesinde lojistik sektörünün toparlanarak tekrar yüzde 10 büyüme ivmesini yakalayacağını ve dış ticaret verilerinde 2008 değerlerine yaklaşılacağını göstermektedir. Ancak ihracatçılarımızın ağırlıklı iş yaptıkları Avrupa pazarını muhakkak başka pazarlarla desteklemeleri gerekmektedir. Özellikle Dolar’ın güçlenmesi ve Amerika büyüme tahminlerinin yüksek olması, ihracatçılarımız için Amerika’yı ileriki dönemlerde çok daha iyi bir aday kılmaktadır.