Son günlerde AB yetkilileri, bu köşenin ‘vazgeçilmez' konusu olan vizeler hakkında çeşitli açıklamalar yapıyorlar. Yapılan bu açıklamalar halkta "Vizelere muafiyet geliyor" duygusu yarattı.
‘Vize' konusu, benim en çok irdelediğim ve araştırmalarımın yoğunluğunu oluşturan bir mesele.
Hemen söyleyeyim, AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Temsilcisi Stefan Füle'nin İstanbul'da yaptığı ‘vize' açıklamaları, ‘vize kolaylığı' ile ilgilidir. ‘Vize muafiyeti' ya da vizelerin tamamen kaldırılmasıyla ilgili değil.
Vize kolaylığını size açıklayayım.
Bir kere şunun altını çizeyim; AB, Türk vatandaşlarına vizeleri tamamen kaldırmalıdır. AB Adalet Divanı'nın bu konuda kararları vardır ve de Türk vatandaşları bu hakkı, AB ile 1970'lerde yaptığı anlaşmalarla elde etmiştir. Bu bir... Vize kolaylığı diyerek Türk vatandaşlarına ‘bir ödül verir' havasına giren AB, hukuku çiğnemeye, adaleti yerle bir etmeye devam etmektedir. Bu da iki...
Vize kolaylığı bir işe yaramıyor
Üstelik, AB'nin sözünü ettiği vize kolaylığı anlaşması için bazı ‘ön şartlar' var.
1) AB'ye Türkiye üzerinden kaçak giren üçüncü dünya vatandaşlarını Türkiye'nin kabul etmesi için yapılacak bir ‘geri kabul anlaşması'.
2) Pasaportların biyometrik olması.
3) Türkiye'nin sınır güvenliğini tam olarak sağlaması.
Birinci ön şart konusunda en geç sonbaharda bir uzlaşma sağlanacağı anlaşılıyor. İkincisi ise zaten bu ay başında yürürlüğe girdi. Üçüncü içinse Türkiye'nin en az 15 bin kişilik bir güvenlik sistemi kurması gerekiyor. Maliyeti oldukça yüksek.
Diyelim tamamı halledildi. Elde edilecek olan ne? ‘Vize kolaylığı anlaşması'...
Bu anlaşmayı yapan Balkan ülkeleri en geç iki veya üç yıl içinde vizelerin tamamen kaldırılacağını biliyorlardı ve bu anlaşmayı yaptılar.
Zaten bu ülkelere vizeler kalktı. Buna rağmen vize kolaylığı anlaşmasını uyguladıklarında büyük sıkıntılar çektiler. Beş Batı Balkan ülkesinde kurulan vize şikâyet hatları ve tespit edilen konsolosluklar önünde başvuruda bulunan kişilerle yapılan yüz yüze görüşmeler sonucunda elde edilen verilere göre:
- Vize ücretinin 35 euroya düşürülmesine karşın konsolosluklardan randevu alınmasına ilişkin ortaya çıkan diğer masrafların maliyeti yukarı çektiği... (Başvuran kişinin ücret karşılığında telefonda randevu alma zorunluluğu gibi.)
- Vize verilme süresinin azami 10 gün olarak belirlenmesine karşın konsolosluklardan randevu almak için kişilerin çok uzun süreler beklemek zorunda kalması ve bu sebeple birçok kişinin belirli tarihte yetişmesi gereken randevularını kaçırması (düğün, gösteri vs).
- Vize başvurularının çoğu kez gerekçe gösterilmeksizin reddedilmesi (özellikle öğrenciler, kamyon şoförleri, sanatçılar, akredite olmayan gazeteci grupları için).
- Başvuranların konsolosluk görevlileri tarafından kötü muameleye maruz kalması (kaba davranış vs)...
Takvim belirlemeli
Şimdi AB bize, "Merak etmeyin, vize kolaylığı geliyor" diyor.
Halbuki, Batı Balkan ülkeleri vatandaşlarında olmayan haklar, Türk vatandaşları için mevcut.
AB Adalet Divanı da bunu defalarca ‘teyit' etti.
Türklere vizelerin tamamen kaldırılmasından başka çare yok.
Vizeler kalkmalı ve Türkiye, AB'yi bunun için bir ‘takvim belirlemeye' zorlamalı. Referans
Kaynak: Referans